Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/1277 E. 2023/102 K. 07.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/1277 – 2023/102
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1277
KARAR NO : 2023/102
KARAR TARİHİ : 07/04/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/06/2020
NUMARASI : 2017/… Esas, 2020/… Karar

DAVACI :
VEKİLİ : Av.
DAVALI :
VEKİLİ : Av.

DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 07/04/2023
YAZIM TARİHİ :

Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/06/2020 tarih ve 2017/… Esas, 2020/… Karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, dosya üzerinde yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava dışı … Gıda Mam. İml. ve Paz. Tic. Ltd. Şti. firmasından aldığı mallar karşılığı her biri 3.000,00.TL miktarlı birkaç tane sıralı tarihli bono verdiğini, müvekkilinin borcunu ödediğini, ancak bir kısım bonoları alamadığını, bonoların karşılığını genellikle nakit olarak öderken, bir kısım bonolar karşılığı çek verdiğini, bu çeklerin firma tarafından alındığına dair 26/01/2016 tarihli tahsilat makbuzlarının bulunduğunu, müvekkilin bu firmaya hiçbir borcunun bulunmadığını, firmadan karşılıksız kalan bonoları istediğinde, firma sorumlusu bonoları bulumadığını, bulduğunda müvekkile vereceğini beyan ettiğini, takip konusu bonolar ve bonolardaki imzaların müvekkile ait olmadığının ve bonolarda tahrifat olup olmadığının Adli Tıp Kurumu’ndan tespit edilmesini, takibin devamına ve tahsili yoluna gidilmesi halinde müvekkili telafisi imkansız durumda bırakacağından, Adana 13. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… esas sayılı takip dosyası üzerine ihtiyati tedbir konulmasını, takibin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini, yapılacak yargılama sonucunda müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıya ait, dava konusu senetlerin, lehdarı … Gıda Mamülleri ve Paz. Ltd. Şti. tarafından tahsil edildiğinde kredi borcuna mahsup edilmek üzere ciro edilerek müvekkili bankaya teslim edildiğini, mevcut senetlerin vadesinde ödenmemesi üzerine müvekkili banka tarafından tüm senetler için protesto çekildiğini fakat protesto çekilmesine rağmen ödeme yapılmaması ve herhangi bir itirazda da bulunulmaması üzerine davaya konu bonoların Adana 13. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… esas sayılı dosyasıyla takibe konulduğunu, iş bu senetlerin müvekkil bankaya … Gıda Mam… tarafından tahsil edildiğinde kredi borcuna mahsup edilmek üzere temlik cirosu ile teslim edilmiş olup bu sebeple müvekkili bankanın TTK’nin 601/2 maddesi hükümlerine göre senedin iyi niyetli hamili konumunda olduğunu, müvekkil bankanın iyiniyetli hamil olduğunun açık olması itibariyle borçlunun senetten doğan alacağa karşı, ancak senedin geçersizliğine ilişkin veya senedin metninden anlaşılan def’i ve itirazda bulunabileceğinin yasa hükümleriyle sabit olduğunu, borçlunun lehtara ödeme yaptığına ilişkin def’inin şahsi defi olup bu def’inin iyiniyetli hamile karşı ileri sürülememesi sonucunu doğurduğunu, bu nedenle davacının dava dilekçesinde borç ödendiğine dair beyanlarının müvekkili açısından bağlayıcılığının bulunmadığını, müvekkili bankanın TTK 601. maddesi gereğince iyi niyetli hamil olduğundan aleyhine tazminat, vekalet ücreti ve yargılama gideri hükmedilmesinin söz konusu olmadığını, imzaların davacı borçlunun el ürünü olmadığına karar verilse dahi davacının bu taleplerinin reddi gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesi kararında özetle; davalı tarafından davaya konu bonolar nedeniyle davacı aleyhine Adana 13. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… esas sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatılmış ise de, dosya kapsamına sunulan ve hükme esas almaya elverişli 17.05.2019 tarihli bilirkişi kök ve 29.02.2020 tarihli bilirkişi ek raporlarına göre, takibe konu bonolarda yer alan imzaların davacı …’e eli ürünleri olmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
DAVALI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel Mahkeme tarafından verilen kararın çelişkili birden fazla rapor neticesinde verildiğini, çelişkiler giderilmeden verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu senetlerin müvekkil bankaya … Gıda İml. İnş. Tic. Ltd. Şti. tarafından, tahsil edildiğinde kredi borcuna mahsup edilmek üzere temlik cirosu ile teslim edilmiş olduğunu, bu sebeple müvekkili bankanın TTK’nin 601/2. maddesi hükümlerine göre senetlerin iyi niyetli hamili olduğunu, bu sebeple karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin usulen hatalı olduğunu, yine 19.11.2018 tarihli Adalet Bakanlığı İstanbul Adli Tıp Kurumu’nun üçlü heyetçe hazırlamış olduğu raporda, dava konusu senetlerden 25.12.2015 ve 25.01.2016 tarihli senetler üzerindeki imzaların davacıya ait olduğunun tespit edildiğini, bu iki senet için bilirkişi raporunun kesinleştiğini, mahkemece ilk rapora itiraz edilen ve kuşkulu bulunan senetler için bilirkişi incelemesi yaptırıldığını, bu iki senet için herhangi bir talep olmamasına rağmen bu senetler için de inceleme yapıldığını, bu suretle önceki raporla çelişkili yeni bir rapor verildiğini, mahkemece davacı-borçluya ait gerek incelemeye konu gerekse karşılaştırmaya esas belgelerdeki imza veya yazının tersim, seyir, baskı derecesi, eğim, doğrultu gibi yönlerden taşıdığı özelliklerin tam ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenip karşılaştırılması gerekirken çelişkili raporlarla hüküm kurulmasının usul ve yasalara aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri, bilirkişi raporları, icra takip dosyası, takibe konu bono fotokopileri ve tüm dosya kapsamı.

HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, icra takibine konu bonolardan dolayı imza itirazına dayalı menfi tespit istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verildiği işbu karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi HMK’nin 355.maddesi gereğince istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılmıştır.
Taraflarca dayanılan deliller toplandıktan ve mukayese için gerekli olan belgeler celp edildikten sonra takibe konu bonolardaki imzaların davacı el ürünü olup olmadığı konusunda Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi’nden rapor alınmasına karar verildiği, ilgili kurum tarafından düzenlenen 19/11/2018 tarihli raporda; 18/11/2015 ödeme tarihli, 7.500,00.TL’lik ve 23/12/2015 ödeme tarihli, 7.500,00.TL’lik senetlerde … adına atılı imzaların adı geçen kişinin el ürünü olup olmadığının tespit edilemediği, 25/12/2015 ödeme tarihli 15.000,00.TL’lik 25/01/2016 ödeme tarihli 15.000,00.TL’lik senetlerden …’e atfen atılı basit tersimli imzalar ile …’in mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir ve baskı derecesi bakamından uygunluk ve benzerlikler saptandığından söz konusu imzaların kuvvetle muhtemel …’in eli ürünü olduğu, inceleme konusu senetlerden 25.02.2016 ödeme tarihli 3.000,00.TL’lik, 29.02.2016 ödeme tarihli 3.000,00.TL’lik, 11.03.2016 ödeme tarihli 3.000,00.TL’lik, 18.03.2016 ödeme tarihli 3.000,00.TL’lik, 25.03.2016 ödeme tarihli 3.000,00.TL’lik, 15.04.2016 ödeme tarihli 3.000,00.TL’lik, 22.04.2016 ödeme tarihli 3.000,00.TL’lik, 29.04.2016 ödeme tarihli 3.000,00.TL’lik, 14.05.2016 ödeme tarihli 3.000,00.TL’lik ve 20.05.2016 ödeme tarihli 3.000,00.L’lik senetlerde “… Tatlı Baklava/ …”e atfen atılı basit tersimli imzalar ile …’in mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından, söz konusu imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla kuvvetle muhtemel …’in eli ürünü olmadığı, tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından yapılan incelemede; inceleme konusu diğer senetlerde …’e atfen atılı imzalar ile …’in mevcut mukayese imzaları arasında ilgi ve irtibat tespit edilemediği belirtilmiştir.
Adli Tıp Kurumu raporuna karşı davacı vekili tarafından dosyaya sunulan 24/11/2018 tarihli dilekçe ile bilirkişi raporundaki 25/12/2015 ve 25/01/2016 tarihli 15.000,00.TL miktarlı bonolar üzerindeki imzaların davacıya ait olduğuna ilişkin tespite açıkça itirazda bulunulduğundan, yine davalı vekili tarafından Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen rapordaki aleyhe olan hususlar yönünden itiraz edildiğinden mahkemece takibe ve davaya konu tüm senetler yönünden yeniden rapor alınmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmayıp, davalı vekilinin 25.12.2015 ve 25.01.2016 tarihli senetler yönünden ATK raporunun kesinleştiğini ve bu senetler yönünden yeniden rapor alınmasının hatalı olduğu yönündeki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.
Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Grafik Bölümü öğretim görevlileri tarafından düzenlenen 17/05/2019 tarihli bilirkişi raporunda, takibe ve davaya konu 27 adet senet ve bono üzerinde yer alan imzaların …’in eli ürünü olmadığı yönünde rapor tanzim edilmiş, bilirkişi raporuna davalı yanın itirazı üzerine mahkemece rapora karşı itirazların incelenmesi ve mahkemece daha önce alınan Adli Tıp Kurumu raporu ile çelişkiyi giderici ek nitelikte rapor düzenlenmesi istenmiş, Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Grafik Bölümü öğretim görevlileri tarafından düzenlenen 29/02/2020 tarihli ek raporda bonolarda yer alan imzaların … el ürünü olmadığı yönünde ek rapor düzenlendiği anlaşılmıştır.
İmza itirazına dayalı kambiyo senedinden dolayı borçlu olmadığının tespiti davasında bonolardaki imzanın davacı-borçluya ait olduğunu ispat yükü davalı alacaklıdadır. Mahkemece ATK’dan alınan ilk raporda yalnızca 25/12/2015 ve 25/01/2016 tarihli 15.000,00.TL miktarlı bonolardaki imzaların kuvvetle muhtemel davacı … eli ürünü olduğu tespit yapılmış olup, diğer bir kısım bonolar yönünden imzaların davacının eli ürünü olup olmadığına yönelik tespit yapılamadığı ve yine diğer bir kısım bonolardaki imzanın açıkça davacının eli ürünü olmadığı yönünde kanaat bildirilmiş olup, mahkemece alınan ikinci rapor ve ek raporda ise, davaya konu tüm bonolardaki imzaların davacıya ait olmadığı belirtilmiştir.
Bu durumda mahkemece Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen 19/11/2018 tarihli raporun 25/12/2015 ve 25/01/2016 tarihli 15.000,00.TL miktarlı bonolardaki imzaların davacı eli ürünü olduğu yönündeki tespiti ile Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Grafik Bölümü öğretim görevlileri tarafından düzenlenen 17/05/2019 tarihli rapor ve 29/02/2020 tarihli ek raporun, 25/12/2015 ve 25/01/2016 tarihli 15.000,00.TL miktarlı bonolardaki imzaların davacı eli ürünü olmadığına yönelik tespiti yönünden raporlar arasında çelişki meydana gelmiş olup, diğer bonolar yönünden raporlar arasında çelişki bulunmadığı gözetilip, mahkemece yeni bir bilirkişi heyetinden yalnızca 25/12/2015 ve 25/01/2016 tarihli 15.000,00.TL miktarlı bonolar yönünden imzaların davacının eli ürünü olup olmadığına dair açıklayıcı denetime elverişli ve ilk iki rapor arasındaki çelişkinin giderildiği yeni bir rapor alıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken ikinci rapor ve ek rapora dayalı olarak karar verilmesi doğru olmadığından ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş, kaldırma sebebine göre davalı vekilinin sair itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1-Davalı vekilinin ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/06/2020 tarih ve 2017/… Esas, 2020/… Karar sayılı kararının HMK’nin 353/1-a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-Dava ile ilgili deliller toplanıp değerlendirilmeden ilk derece mahkemesince karar verildiği anlaşıldığından 6100 sayılı HMK’nin 353/1-a-6 maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin alınan 2.561,62.TL istinaf karar harcının istinaf eden davalıya İADESİNE,
-Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/09/2020 tarih ve 2017/… Esas, 2020/… Karar sayılı ve 2020/… Harç nolu, Harç Tahsil Müzekkeresinin İPTALİNE,
-Varsa tahsil edilen harcın davalıya İADESİNE,
5-Davalı tarafından istinaf için yapılan yargılama giderinin esas hüküm ile birlikte ilk derece mahkemesince karara BAĞLANMASINA,
6-Peşin alınan ve harcanmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesi’ne İADESİNE,
7-İnceleme dosya üzerinden yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
8-Kararın İlk Derece Mahkemesi’nce taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a/6 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda KESİN olmak üzere 07/04/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır