Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/1257 E. 2023/222 K. 10.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/1257 – 2023/222
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1257
KARAR NO : 2023/222
KARAR TARİHİ : 10/05/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/12/2019
NUMARASI : 2018/… ESAS-2019/… KARAR
DAVACI :
VEKİLLERİ : Av.
Av.
Av.
DAVALILAR : 1-
2-
VEKİLİ : Av.
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/11/2018
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 10/05/2023
YAZIM TARİHİ :

Mersin Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/12/2019 tarih ve 2018/… Esas, 2019/… Karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
İDDİALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile: müvekkili bankanın … Şubesi ile dava dışı borçlu … arasında imzalanan kredi sözleşmelerine istinaden adı geçen borçluya kredi açıldığı ve kullandırıldığını, davalı borçluların ise bu sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzalamak suretiyle borcun sorumluluğunu üstlendiğini, davalının kredinin geri ödemesini sözleşme hükümlerine uygun olarak yapmadığını, ihtarnameye rağmen borcun ödenmediğini, taraflar arasında imzalanmış olan Kredi Genel Sözleşmesine göre borçlulara uygulanacak gecikme faiz oranı cari faiz oranının %50’si olduğunu, bankanın takip tarihi itibariyle uyguladığı cari faiz oranının %26 olduğu, bu meblağın %50 fazlası olan %39 olarak talep edildiğini, hukuki dayanaktan yoksun usul ve yasaya aykırı Mersin 7. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptalini, davalıların %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesi ile; müvekkilleri aleyhine Mersin 7. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı dosyasından ödenmeyen kredi alacağı savıyla ilamsız icra takibi açıldığını, davacının açmış olduğu davanın haksız, yersiz ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu, davacı bankanın iddia ettiği alacağa ilişkin kanıtlarını ortaya koyması gerektiğini, Mersin 7. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… esas sayılı dosyasına konu kredinin davacı bankaya ödendiğini, davacı bankaya herhangi bir borçlarının bulunmadığını, bankanın haksız icra takibi nedeniyle takip tutarı üzerinden %20 icra inkar tazminatı ile yükümlendirilmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile %20 icra inkar tazminatının davacı uhdesine yazılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Mersin Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/12/2019 tarih ve 2018/… Esas, 2019/… sayılı kararı ile; bilirkişi tarafından yapılan hesaplamaya göre; davacının takip tarihi itibariyle davalı …’den 10.779,75.TL asıl alacak, 116,78.TL faiz, 5,83.TL vergi olmak üzere toplam 10.902,36.TL alacağının ve davalı …’den 10.868,13.TL asıl alacağının bulunduğunun tespit edildiği, dava dışı asıl borçlu …’e imzalatılan 05/03/2010 tarihli ve meblağsız kredi kartı üyelik sözleşmesinde davalıların kefalet imzaları bulunmadığından, kredi kartı sözleşmesinde kefalet imzaları olmayan davalıların kart borcundan sorumlu tutulamayacağı gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile davalı …’in Mersin 7. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin; 10.868,13.TL asıl alacak üzerinden devamına, davalı …’in Mersin 7. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin; 10.779,75.TL asıl alacak, 116,78.TL işlemiş faiz, 5,83.TL BSMV olmak üzere toplam 10.902,36 TL üzerinden devamına, alacak likit olduğundan, asıl alacağın (10.868,13 TL) %20’si oranında icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar veridiği anlaşılmıştır.
DAVALILAR VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalılar vekili istinaf talebi ile; müvekkili davalı …’in kefalet sorumluluğunun, dava dışı asıl borçlu …’in kullanmış olduğu “taşıt kredisi”nden dolayı olduğunu, bilirkişinin bunu açık ve net ortaya koyduğunu, Tüketiciyi Koruma Kanunu gereğince asıl borçluya karşı rehnin paraya çevrilmesine ilişkin takip açılarak rehin paraya çevrilerek borç ödemeden aciz belgesi alınarak kefil aleyhine takip yapılabileceğini, bu yollar tüketilmeden kefil … aleyhine takip açılarak bu alacağı istenmesinin yasaya aykırı olduğunu, davalı …’in kefaletinin neye dayandırıldığını dava dosyasına sunulan kanıtlar içerisinde çözemediklerini, müvekkili davalı …’in bir tek “Kredi Genel Sözleşmesi Limitinin Artırılması” sözleşmesinde kefil olarak imzası alındığını, kefalet imzasında da limit bulunmadığını, imzası alınan bu sözleşmeye “30.09.2010 tarih ve 1 sayılı Kredi Genel Sözleşmesi’nin ayrılmaz bir parçasıdır” dendiği ancak 30.09.2010 tarihli kredi genel sözleşmesinde müvekkili …’in kefaleti bulunmadığını, bu durumda müvekkili …’in herhangi bir kefaletinin olmadığını, yerel mahkeme davacı banka lehine asıl alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalı müvekkillerden alınarak davacı bankaya verilmesine karar verdiğini, ancak reddettiği miktar üzerinden müvekkilleri davalılar lehine % 20 icra inkar tazminatının davacı bankadan alınarak davalılara ödenmesi yönünde herhangi bir karar vermediğini, davacı bankanın yüksek meblağlı haksız bir takip yaparak müvekkili davalıların tedirgin ve rahatsız olmasına neden olduğunu, davacı banka lehine kabul edilen miktar üzerinden % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesi, reddedilen miktar üzerinden müvekkillerime icra inkar tazminatı ödenmesine karar verilmemesi kabul edilemeyecek bir haksızlık olduğunu, yerel mahkeme bu konuda karar dahi vermediğini, yerel mahkeme avukatlık ücretini de anlaşılmaz bir şekilde eşitlendiğini, yerel mahkemenin kabul ettiği dava miktarı ile reddettiği dava miktarının belli olduğunu, bu miktarlar üzerinden vekalet ücretlerini belirlemesi gerekirken kabul ettiği miktar üzerinden hesapladığı avukatlık vekalet ücretini davacı tarafa da yazdığını, davalı tarafa da yazdığını, oysa reddettiği dava miktarı daha farklı ve yüksek olduğunu, dolayısı ile davacının davalıya ödeyeceği avukat vekalet ücretinin daha yüksek olduğunu, bu nedenlerle yerel mahkeme kararının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasını ve yeniden yargılama yapılarak talepleri doğrultusunda davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLER :
Mersin Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/… Esas, 2019/… karar sayılı dosyası ve tüm dosya kapsamı,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, Genel Kredi Sözleşmesi’nden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili dava dilekçesi ile, davacı banka ile dava dışı … arasında imzalanan genel kredi sözleşmesine istinaden kredi kullandırıldığını, davalıların sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzaladıklarını, sözleşmeye istinaden kullandırılan krediden kaynaklı borcun hesap kat ihtarına rağmen ödenmediği, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiş, davalılar ise Mersin 7. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas Sayılı takip dosyasına konu kredinin ödendiğini, bankaya herhangi bir borçlarının olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davalılar vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, HMK’nin 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Mersin 7. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davacı takip alacaklısı … Bankası T.A.O. tarafından takip borçluları …, …, …, … hakkında toplam 28.315,12.TL’nin tahsili için genel haciz yoluyla icra takibi başlatıldığı, takip dayanağının kredi sözleşmesi, ihtarname, hesap özeti ve hesap ekstresi olarak belirtildiği, davalılar tarafından takibe itiraz edilmesi sonucu takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Somut olayda davacı bankanın … Şubesi ile dava dışı borçlu … ve davalı … arasında 30.09.2010 tarihli 63.000,00.TL limitli genel kredi sözleşmesi imzalandığı, sözleşmeyi …, … ve …’in müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladığı, davacı banka tarafından dava dışı …’e 30.09.2010 tarihinde 25.000,00.TL bedelli taşıt kredisi kullandırıldığı, taşıt kredisinin 28.12.2012 tarihinde kat edildiği toplam 11.278,74.TL’nin ödenmesinin talep edildiği, dava dışı …’ye kullandırılan kredi kartının 17.12.2012 tarihinde kat edildiği, ilk derece mahkemesince, takibe ve davaya dayanak teşkil eden genel kredi sözleşmesi, hesap kat ihtarılarının incelenmesi suretiyle alınan bilirkişi raporunda icra takip tarihi itibari ile bankanın ticari taksitli ( taşıt kredisinden) olan alacak miktarının kefil … için toplam 10.092,46.TL kefil … için 10.868,13.TL olduğunun belirtildiği, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunun açık, denetime elverişli, dosya kapsamına ve kredi genel sözleşmesi hükümlerine uygun olması nedeniyle ilk derece mahkemesince bilirkişi raporu esas alınıp davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, davalı …’in ticari krediye müteselsil kefil olduğu, bu nedenle alacaklının müteselsil kefil aleyhine takip yapılabilceği, davalı …’in 30.09.2010 tarihli genel kredi sözleşmesinde imzasının bulunduğu, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunun açık, denetime elverişli, dosya kapsamına ve kredi genel sözleşmesi hükümlerine uygun olması nedeniyle ilk derece mahkemesince bilirkişi raporu esas alınıp davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davalı vekili tarafından, davanın reddedilen kısmı yönünden kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiği istinaf sebebi olarak ileri sürülmüş ise de;
2004 sayılı İİK.’nın 67/2 maddesinde “bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahamülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” hükmüne yer verildiği, mahkemece kredi sözleşmesinden kaynaklanan icra takibine yapılan itirazın haksız olduğunun belirlenip, alacağın davalılar tarafından belirlenebilir (likit) olması dikkate alınarak davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi ve reddedilen kısım yönünden, takibin kısmen haksız olduğu belirlenmiş ise de, davacının icra takibi başlatmakta kötü niyetli olduğu davalılar tarafından ispatlanamadığından, davalılar lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmemesi de usul ve yasaya uygun olup, davalılar vekilinin bu hususlardaki istinaf talebi yerinde değildir.
Davalılar vekilinin bir diğer istinaf sebebi vekelet ücretine ilişkin olup, mahkemece karar tarihinde yürülükte bulunan AAÜT gereğince vekalet ücretinin doğru olarak hesaplandığı, davalılar vekilinin aksi yöndeki istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Açıklanan gerekçelere, dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, davalılar vekilinin ileriye sürdüğü istinaf sebeplerin yerinde olmadığı, kanaatine varılarak HMK’nun 353/1-b-1.maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1)-Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/12/2019 tarih ve 2018/… Esas, 2019/… sayılı kararına karşı davalılar vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2)-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 744,74.TL karar ve ilam harcından peşin alınan 196,55.TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 548,19.TL harcın davalılardan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3)-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davalılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davalılar üzerinde BIRAKILMASINA,

4)-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5)-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İADESİNE,
6)-6100 sayılı HMK’nın 359/3 maddesince karar tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesince YAPILMASINA,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle; 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince karar tarihindeki dava değerinin 238.730,00.TL’nin altında olması nedeniyle kesin olmak üzere 10/05/2023 tarihinde karar verildi.

Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır