Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/1250 E. 2023/498 K. 13.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1250
KARAR NO : 2023/498
KARAR TARİHİ : 13/07/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/07/2020
NUMARASI : 2018/… Esas, 2020/… Karar

DAVACI : … –
VEKİLLERİ : Av. …,
Av. …,
DAVALI : … –
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …,
Av. …

DAVANIN KONUSU : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 13/07/2023
YAZIM TARİHİ :

Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/07/2020 tarih ve 2018/… Esas, 2020/… Karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, dosya üzerinde yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Mersin 6. Noterliği’nin 18.07.2017 tarih, … Yevmiye numaralı “İş Makinesi Satış Sözleşmesi” ile … Plaka No, 2000 Model Caterpıllar Markalı İş Makinesini bedelinin tamamı ödenerek davalı … Peyzaj Mimarlığı Sera İnş. Bilginak. Pet. Ü.S.T. Ltd. Şti.’den satın aldığını, davalının, sahibinden.com sitesinde satış ilanı vermesi üzerine davacı … davalının 220.000,00.TL satış bedeli konusunda anlaştıklarını ve davalının talebi üzerine satış işleminin yapıldığı gün olan 18.07.2017 tarihinde 110.000,00.TL noter satış bedeli gösterilerek fatura karşılığı olarak ödendiğini, bakiye bedeli de aynı gün olan 18.07.2017 tarihinde … hesabına 70.000,00.TL ve 40.000,00.TL olmak üzere 110.000,00.TL’de “… Kalan Ödeme” açıklaması ile ödendiğini, bu makinenin ruhsatı ve tescil işlemleri için 07.08.2017 tarihinde İzmir Ticaret Odası Ticari İşlemler Müdürlüğü’ne başvuruda bulunduğu, ancak Makine üzerinde Erdemli 1.Noterliği’nin 28.04.2017 Tarih ve … yevmiye numaralı işlemi ile araç kaydı üzerinde rehin şerhi bulunması nedeniyle tescil ve ruhsat işleminin gerçekleştirilemeyeceğinin bildirildiğini, satın alınan iş makinesi üzerinde rehin bulunduğu ve kaldırılması için davalı ile irtibata geçildiği davalı tarafından rehnin hemen kaldırılacağının söylenmesine rağmen rehin şerhinin kaldırılmadığını, iş makinelerinin satış devir işlemlerinde noterlerin ticaret sicil kaydını gösterir belgenin sunulmasına müteakip satış işlemlerini yapması gerektiğini iş bu makinenin satışı sırasında her ne kadar satış sözleşmesinde noter tarafından yazılan matbu sözleşmede “…sicil kayıtlarının taraflarca incelendiğini ve iş makinesinin satışında engelleyici bir kaydın bulunmadığını, çalıntı olmadığını beyan ederler” ibaresi yazılı ise de, alıcı davacı tarafından sicil kaydı incelenmediğini, davalıdan iki defa rehin kaldırılması için noter aracılığı ile ihtarname gönderilmesine rağmen rehin kaldırılmadığını, davalı satıcı yetkilisi … ile bir çok kez telefonda görüşme ve mesaj yoluyla iletişime geçildiğini ancak davalı rehni kaldırmadığını belirterek, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak davalıdan satın alınan İş Makinesi üzerindeki 100.000,00.TL rehin bedelinin (Erdemli 1. Noterliğinin 28.04.2017 Tarih ve … Yevmiye nolu) rehin tarihinden dava tarihine kadar işleyecek ticari faizi ile birlikte hesaplanarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının dava dilekçesinde belirtmiş olduğu hususları kabul etmediğini, araç üzerinde rehin şerhi bulunmasının aracın satışına tescil ve ruhsat işleminin gerçekleşmesine engel teşkil etmediğini, davacının kötü niyetli olduğunu, davacının basiretli bir tacir olarak alacağı malın incelenmesi konusunda gerekli özeni göstermekle yükümlü olduğunu, aksi suretle malı kabul etmiş sayılacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesi kararında özetle; dava konusu iş makinesinin rehinli olması ve davacı tarafın öğrenme tarihi dikkate alındığında satım konusu malın ayıplı olduğu, davacı tarafın sonuç istem kısmında “…rehin bedelinin rehin tarihinden dava tarihine kadar işleyecek ticari faiz…” demek suretiyle seçimlik haklarından ayıbın giderilmesini talep ettiği, 6102 sayılı TTK madde 23/1-c ” Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır” hükmünü içerdiği, davacının ayıbı 07/08/2017 tarihinde öğrendiği, yasal 8 günlük ihbar süresinden sonra 23/08/2017 tarihinde ihtar çektiği, dolayısıyla yasal ihbar yükümlülük süresini geçirmiş olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı tarafça ayıp ihbarının süresinde yapılmadığı yönünde bir savunmada bulunulmadığı halde mahkemenin re’sen bu hususun ret gerekçesi yapıldığını, kabul anlamına gelmemek üzere bu durumun Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2014/13-1125 Esas, 2016/587 karar, Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 20212/3493 esas ve Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 2016/21951 esas sayılı ilamlarına aykırı olduğunu, davanın ayıba karşı tekeffül borcu kapsamında çözülmesi gerektiğini, satıcının ayıbı bilmese dahi sorumlu olduğunu, satım işleminin 18/07/2017 tarihinde gerçekleştiğini, müvekkili tarafından araç üzerindeki rehin hakkının 07/08/2017 tarihinde Ticaret Odası’na başvuru üzerine öğrenildiğini, bunun üzerine davalının telefonla arandığını, davalının mağduriyetini gidereceğini söylediğini ancak gidermediğinden ihtar çekildiğini, dosyada bulunan telefon mesajlarının da bunu ispatladığını, davalının rehini bilmesine ve gizlemesine rağmen kötü niyetli hileli bir şekilde iş makinesini sattığını, gizlediği bu hukuki ayıp nedeniyle korunmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, Üniversitelerin Ticaret kürsüsünden bilirkişi heyetinden rapor alınması gerektiğini belirterek ilk derece mahkeme kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLER :
Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri, İş Makinesi Satım Sözleşmesi, ihtarnameler, davacı tarafça dosyaya sunulan mesaj yazıları, rehin sözleşmesi, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, satım sözleşmesine konu iş makinesinde hukuki ayıp olduğu iddiasına dayalı bedel indirimi istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince, davacı alıcı tarafından süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği işbu karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi HMK’nin 355.maddesi gereğince istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılmıştır.
Davaya konu iş makinesinin rehin yükü ile birlikte davalı tarafından davacıya Noter Satım Sözleşmesi ile satıldığı konusunda taraflar arasında bir ihtilaf bulunmayıp, uyuşmazlık hukuki ayıp nedeniyle davalının davacıya bir sorumluluğu bulunup bulunmadığı ve davacıya rehin miktarı kadar ödeme yapması gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
Satıcının ayıptan sorumluluğunun doğması için aranan şartlar; ortada bir ayıp bulunması, satılandaki ayıbın önemli olması, alıcının malın ayıplı olduğunu bilmiyor olması, ayıbın sorumluluk sözleşme ile kaldırılmamış olması, alıcının ayıbı kabul etmemiş olması ve alıcının ayıptan doğan sorumluluk hükümlerinden yararlanabilmek için kanunun kendisine yüklediği külfetleri yerine getirmiş olması gerekmektedir.
Her ne kadar davacı tarafça, davaya konu iş makinesinin satın alınması sırasında üzerinde rehin olduğunun bilinmediği, ilk olarak tescil için Ticaret Odasına başvuru sonucu 07/08/2917 tarihinde öğrenildiği ve öğrenilir öğrenilmez davalının arandığı ve davalının bunu kabul ettiği ancak rehni kaldırmadığı ve bunun üzerine davalıya ihtarnameler gönderildiği ileri sürse de, 18/07/2017 tarihli Noter Satış Sözleşmesinde davacı alıcı, “…sicil kayıtlarının taraflarınca incelendiğini ve iş makinesinin satışında engelleyici bir kaydın bulunmadığını.. beyan eder” ibarelerinin yazılı olduğu ve yine davacı vekili tarafından gerek cevaba cevap dilekçesinde gerekse istinaf dilekçesindeki beyanlar ve dilekçe ekindeki mesaj yazışmalarından, 5 Mayıs 2017 tarihinde davacı tarafça iş makinesi üzerinde rehin bulunduğunun bilindiğinin anlaşıldığı, bu haliyle davacı alıcının iş makinesini üzerinde rehin olduğunu bilerek aldığı, ayıbı bilen veya bilmesi gereken alıcının satıcıya karşı ayıp hükümlerinden yararlanamayacağı, mahkemece bu gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken, süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin, istinaf talebi yerinde olmadığından esastan reddine, ilk derece mahkemesince verilen ve sonucu itibariyle doğru olan kararın gerekçesinde hata edilmiş olması yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 6100 sayılı HMK’nin 353/1-b-2 maddesi gereğince karar gerekçesinin, “davacı alıcının iş makinesini üzerinde rehin olduğunu bilerek aldığı, ayıbı bilen veya bilmesi gereken alıcının satıcıya karşı ayıp hükümlerinden yararlanamayacağı” şeklinde düzeltilerek, davanın reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1-Davacı vekilinin Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/07/2020 tarih ve 2018/… Esas, 2020/… Karar sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-6100 Sayılı HMK’nin 353/1-b-2 maddesi gereğince davacı vekilinin, ilk derece mahkememesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun sadece gerekçe yönünden KABULÜNE,
3-6100 sayılı HMK’nin 353/1-b-2 maddesi gereğince Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/07/2020 tarih ve 2018/… Esas, 2020/… Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
4- YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMASINA,
5-Davanın REDDİNE,
6)-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 179,90.TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.707,75.TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.527,85.TL harcın kararın kesinleşmesi ile talep halinde davacıya İADESİNE,
7)-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
8)-6100 sayılı HMK’nun 330 maddesi gereğince, davalı kendisi vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesaplanan 13.450,00.TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
İstinaf yargılaması yönünden;
1-Davacı tarafından yatırılan 54,40.TL istinaf karar harcının kararın kesinleşmesi ile talep halinde davacıya İADESİNE,
2- Davacı tarafından yapılan 148,60.TL istinaf başvurma harcı, 22,00.TL tebligat gideri ve 48,50.TL posta gideri olmak üzere toplam 219,10.TL istinaf yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3)-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
4)-6100 sayılı HMK.333 maddesi uyarınca peşin alınan ve harcanmayan gider avansının karar kesinleştiğinde İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
5)-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle İlk Derece Mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nin 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 Sayılı HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince karar tarihindeki dava değerinin 238.730,00.TL’nin altında olması nedeniyle kesin olmak üzere 13/07/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır