Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/1243 E. 2023/267 K. 23.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1243
KARAR NO : 2023/267
KARAR TARİHİ : 23/05/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/07/2020
NUMARASI : 2019/… 2020/…

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/07/2020
NUMARASI : 2019/… ESAS-2020/… KARAR
DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı)
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 23/05/2023
YAZIM TARİHİ :

Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/07/2020 tarih ve 2019/… Esas, 2020/… Karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin 2000 tarihinden itibaren davalı kooperatifin üyesi olduğunu, 18/12/2016 tarihli genel kurul toplantısında yapılan kura çekimi sonucu E Blok 6.Kat 11 nolu bağımsız bölümün hak sahibi olduğunu, aidatlarını düzenli olarak ödediğini, bu güne kadar 8 kişiye isabet eden bağımsız bölümün tapularının sahiplerine teslim edildiğini, 16/10/2017 tarihli denetim raporunda “isteyen üyeler kooperatif yönetimine dilekçe vererek tapusunu alabilirler” ifadesi olup yapılan bütün müracaatlara rağmen müvekkiline tapusunun verilmediğini, 03/01/2018 tarihinde tapuda yapılan araştırmada bağımsız bölümün tapusunun 5/7 sinin kooperatif üzerine çıkarıldığının tespit edildiğini bu nedenlerle tapu kaydına tedbir şerhi konulmasını, kooperatif üzerinde bulunan tapunun iptali ile müvekkilinin adına tapuya tescilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; dava konusu bağımsız bölümün tapusunun tam olarak kooperatif uhdesine geçmediğini, inşaatın henüz tam olarak tamamlanamadığını, arsa sahipleri ile yapılan inşaat sözleşmesine göre arsanın hisseli olması nedeniyle dava konusu bağımsız bölümün 5/7 pay ile kooperatifçe devir alındığını, kalan 2/7’lik kısmın henüz arsa malikleri adına kayıtlı olduğunu, kooperatifçe ortağa hisseli ya da takyidatlı tapu teslimi yapılamayacağını, kooperatifte 10 blokluk inşaatta 5 bloğun inşaatına henüz başlanılmadığını, konutlarla ilgili kesin maliyet hesaplaması ve ortaklar adana tahsisli daire ile ilgili kesin maliyet hesaplamasının henüz yapılmadığını, bu nedenle davaya konu dairesinin davacı adına tescilini isteme hakkının olmadığını belirterek haksız ve yersiz açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/07/2020 tarih ve 2019/… Esas, 2020/… Karar sayılı kararı ile; davacının 18.03.2015 tarihinde davalı kooperatife üye olduğu ve alınan bilirkişi raporuna göre kooperatifin 2012-2013-2019 yıllarında alınan genel kurul kararlarına göre ödemesi gereken 58.000,00TL, 30.484,00-TL ve 1.020,75- TL aidat borçlarını zamanında ödediği, bu hali ile davacının kooperatife karşı olan bütün edimlerini yerine getirmiş olduğu, 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 23.maddesi uyarınca kooperatif üyeleri arasında eşit işlem kuralının geçerli olduğu, somut olayda davalı kooperatifin 8 üyesine tapularını vermiş olduğu ancak kooperatife karşı bütün edimlerini yerine getiren davacının tapusunun verilmediği, bununda eşitlik ilkesine aykırı olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile dava konusu Mersin İli, Mezitli İlçesi, Davultepe Mah., Cumhuriyet Mah mevki, … Ada, … Parsel sayılı taşınmazda bulunan … nolu bağımsız bölümün davalı kooperatif adına olan 5/7 hisseli tapu kaydının İPTALİ ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf talebi ile; Kooperatif ortağı olan davacının tapu iptali ve tescili istemiyle açmış olduğu dava da mahkemece davaya konu tapunun Mersin ili Mezitli ilçesi Davultepe Mah. … ada … parselde kurulu … numaralı bağımsız bölümde kooperatif adına olan 5/7’lik hissenin iptali ile davacı adına tescili yolunda karar verildiğini, dava dosyasında raz edilen denetleme raporlarında 8 kişinin tapusunun verildiğini, isteyen üyelerin de tapularının verileceğinin beyan edildiğini, defalarca müracaat edilmesine rağmen müvekkilinin tapusu verilmediğini, bütün üyelere tapuları verilmesi gerektiğini, kooperatifte başkan, başkan yardımcısı, denetçiler gibi yönetimde bulunan genel kurul toplantılarını devamlı aynı kişiler tarafından yöneticilerin istediği üyeye tapu verdiğini, davalının istinafa müracaat etmesinin sebebinin mahkeme kararına rağmen tapuyu vermemek için sebep uydurduğunu, bu nedenlerle davalının istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DAVALI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf talebi ile; davacı müvekkilinin kooperatifin ortağı olduğunu, kooperatif konutlarından davaya konu … nolu bağımsız bölümün tapusu henüz tam olarak kooperatif adına tescil olunmadığı için davacı adına tescil imkanı olmadığını, mahkemece davaya konu taşınmazın 5/7’lik hissesinin davacı adına tescili yolunda hisse ile karar kurulmuş olmasının hatalı olduğunu, Yüksek Mahkemenin yerleşik kararlarında da benimsendiği üzere kooperatif ortağının adına tahsisli daire tapusunu talep edebilmesi için ortak olarak kooperatife karşı olan mali yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirtmiş olması gerektiğini, 10 blokluk kooperatif inşaatında 5 blokta inşaata hiç başlanmadığını, dolayısıyla bir kısım kooperatif ortağına henüz daire teslimi yapılmamış olması nedeniyle ortaklara ilgili kesin maliyet hesaplaması yapılmadığını, dolayısıyla davacının adına tahsisli daire ile ilgili yükümlülüğünü tam olarak yerine getirmiş olduğunu ve buna bağlı olarak davaya konu daire tapusunun adına tescilin isteme hakkının oluştuğunun kabulü ile davacı lehine kurulan kararın hatalı olduğunu,, bu nedenlerle Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin kararının kaldırılarak, yapılacak yargılama sonucu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/… Esas, 2020/… Esas sayılı dosyası
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava hukuki niteliği itibarıyla “Kooperatif Üyeliğine Dayanan Tapu İptali ve Tescili” talebine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesi ile; davacının davalı kooperatifin üyesi olduğunu, kooperatife karşı yükümlülüğünü yerine getirdiğini, 18.12.2016 tarihli Genel Kurul Toplantısında yapılan kura çekimi sonucu … Nolu bağımsız bölümün hak sahibi olduğunu, kooperatif üyesi olan 8 kişiye tapularının teslim edildiğini, kooperatifte eşit işlem kuralının geçerli olduğunu ileri sürerek taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiş, davalı ise dava konusu bağımsız bölümün tapusunun tam olarak kooperatif uhdesine geçmediğini, ortağın tahsis edilen taşınmazın tapusunu talep edebilmesi için mali yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirmiş olması gerektiğini, 10 blokluk kooperatif inşaatında 5 blok inşaatına hiç başlanmadığını, bu nedenle kesin maliyet hesaplaması yapılamadığını, davacının dava konusu dairenin tapusunu isteme hakkının oluşmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş ve iş bu karara karşı taraf vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.

Kooperatif ortağının tapu iptali ve tescil talebinde bulunabilmesi için, davalı kooperatife karşı tüm edimlerini yerine getirmiş olduğunu, hiçbir ediminin kalmadığını, diğer üyelerle eşit durumda olduğunu kanıtlaması gerekmektedir. Ancak 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu 23. maddesinde karşılığını bulan eşitlik kuralı gereğince, kooperatif ortakları hak ve yükümlülüklerde eşit olup, kooperatif aynı durumdaki ortaklarına eşit işlem yapmak zorundadır. Kooperatif, diğer ortaklara borca rağmen tapu vermiş ise davacının da varsa borcuna rağmen kooperatiften tapu iptal ve tescil isteme hakkının varlığı kabul edilmelidir. Tapusunu alan herbir ortak yönünden bunları teslim aldığı tarih itibariyle kooperatife borcu olup olmadığı kooperatif defter, kayıt ve belgeleri incelenerek denetime elverişli ve ayrıntılı bir şekilde belirlenmelidir. Yapılan bu inceleme sonucu kooperatife borcu bulunan ortaklara tapularının verilmediğinin tespiti halinde davacının da bağımsız bölüm tapusunu almaya hak kazanabilmeleri için dava tarihi itibariyle borçlarının bulunmaması gerekir. Üyeye mevcut borcu ödeme olanağı sağlamak amacıyla borcun depo ettirilmesi doğru olmayıp, davanın reddi gerekir. YHGK’nun 15.06.2012 tarihli ve 16-145 E, 392 K. sayılı ilamı ve Yargıtay 23. HD.’nin yerleşik uygulaması bu yöndedir.
İlk derece mahkemesince alınan 30.01.2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalı kooperatifin sadece üye kayıt defteri, genel kurul toplantı ve müzakere defterlerinin bilirkişi incelemesine sunulmuş olduğu, ancak kooperatif üyesi olan davacının kooperatife dava tarihi itibari ile herhangi bir borcunun olmadığı kooperatifin üye kayıt defteri kayıtlarından tespit edildiği, dava taraflarının aidat veya borç konusunda herhangi bir ihtilaflarının olmadığı, her ne kadar kooperatif ile arsa sahipleri arasında yapılan eser sözleşmesine göre 9 bloklu 180 daireli sitenin 4 blok inşaatına hiç başlanmamış olsa da kooperatifin 8 üyeye tahsis edilen bağımsız bölümlerin tapularının vermiş olduğu, bu nedenle kooperatife karşı yükümlülüğünü yerine getirmiş olan davacının kendisine tahsis edilen dairenin tapusunu talep etmesinde haklı olduğu, davacının mevcuttaki dava kapsamında arsa sahipleri hakkında herhangi bir talebinin olmadığı, bu nedenle dairenin 2/7 lik kısmıyla ilgili herhangi bir değerlendirmenin yapılamayacağının bildirildiği anlaşılmıştır.
Dosyanın incelenmesinde, bilirkişilerce yasal defterlerden sadece üye kayıt defteri, genel kurul toplantı ve müzakere defterlerinin bilirkişi incelemesine sunulduğu belirtilerek bu defterler üzerinde inceleme yapılarak rapor düzenlendiği, diğer yasal defterlerin başka bir dava nedeniyle Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne ibraz edildiğinin belirtildiği, bilirkişi raporunda kooperatifin diğer üyelere karşı uygulamaları, diğer üyelerin ne kadar ödeme yaptığı, ne miktarda ödeme yapılması gerektiği hususlarının yer almadığı, bu haliyle hükme esas kabul edilen bilirkişi raporunun hükme esas kabul edilip karar verilmesi doğru olmadığı, bu durumda mahkemece, davalı kooperatife defter ve kayıtların bulunduğu dava dosyasının bildirilmesi istenerek kooperatife ait tüm defter ve kayıtlar istenerek, dosyada defter ve kayıtların bulunmaması durumunda kooperatifin adresinde defter ve kayıtların incelenmesi için keşif yapılarak, buna rağmen inceleme yapılamaz ya da defter ve belgelere ulaşılamaz ise Ticaret Sicil Memurluğu’ndan, mümkün olmazsa Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nden, kooperatifin bilançosu, gelir gider cetvelleri, yönetim ve denetim raporları, genel kurul tutanakları, ortaklık cetvelleri, kur’a ve tahsis belgeleri celbedilip kooperatif konusunda uzman bilirkişi aracılığı ile inceleme yapılarak, davacı tarafından kooperatife ne miktarda ödeme yapıldığı, davacı ile aynı durumda bulunan üyelerin ne miktarda ödeme yaptığı, ne miktarda ödeme yapılması gerektiği, kooperatifin diğer üyelerine yönelik uygulamalarının ne olduğu, kesin maliyet hesaplaması yapılmadığı ileri sürüldüğünden davacının tüm edimlerini yerine getirip getirmediği net olarak tespit edilerek, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiş olmasının hatalı olduğu anlaşılmıştır.
Açıklanan gerekçeye ve kaldırma sebebine göre davacı vekilinin istinaf istemlerinin incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesince tüm deliller toplanmadan karar verildiği anlaşılmakla HMK’nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca davacı ve davalı vekillerinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dava dosyasının yeniden yargılama için Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1)-Davacı vekili ve davalı vekili tarafından Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/07/2020 tarih ve 2019/… Esas, 2020/… Karar sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurularının KABULÜNE,
2)-Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/07/2020 tarih ve 2019/… Esas, 2020/… Karar sayılı kararının HMK.’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3)-Dava dosyanın yeniden yargılama yapılmak üzere Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
4)-a)492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin olarak alınan 54,40.TL istinaf karar harcının kararın kesinleşmesi ile talep halende davacıya İADESİNE,
b)492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin olarak alınan 1.879,60.TL istinaf karar harcının kararın kesinleşmesi ile talep halende davalıya İADESİNE,
5)-Davacı ve davalı tarafından istinaf için yapılan yargılama giderinin esas hüküm ile birlikte İlk Derece Mahkemesince karara BAĞLANMASINA,
6)-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesi’ne İADESİNE,
7)-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından lehe vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
8)-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle İlk Derece Mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a/6 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle kesin olmak üzere 23/05/2023 tarihinde karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır


Katip

¸e-imzalıdır