Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/1241 E. 2023/249 K. 16.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1241
KARAR NO : 2023/249
KARAR TARİHİ : 16/05/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/06/2020
NUMARASI : 2019/… Esas, 2020/… Karar

DAVACI : … – TCK NO:…, …
VEKİLİ : Av. …,…
DAVALI : … – TCK NO:…, …
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 16/05/2023
YAZIM TARİHİ :…

… 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24/06/2020 tarih ve 2019/… Esas, 2020/… Karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, dosya üzerinde yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ :
Davacı asil dava dilekçesinde özetle; … Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde memur olarak görev yaptığını, … adlı kişinin de … … Devlet Hastanesi’nde hizmetli olarak çalıştığını, davalının kendisini evlilik vaadiyle kandırdığını, toplam 80.000,00.TL senet imzalatarak dolandırdığını, … adlı kişiyi … Yetiştirme Yurdu’ndan tanıdığını, …’de yaklaşık 1 yılı aşkın bir süre evlenme vaadiyle aynı evde ikamet ettiklerini, beraber oturdukları süre içinde kendisini sürekli oyalayarak evlenebileceklerine ikna ettiğini, bu süreçte herhangi bir sözleşme yapmaksızın maaşında icra olduğu için hem maaşına icra koyup hem de o kesilecek parayı kendisine vereceği sözünü vererek 2 adet senet imzalattığını, kendisinin de sonuçta eşi olacağı için inandığını, evlerini ayırınca davalının senetleri yırttığını söylediğini ancak sonrasında senetleri icraya vermekten çekinmeyerek haksız kazanç elde ettiğini, sesini çıkarması halinde de kendisini Milli Eğitim Bakanlığı’nda çalıştığı dönemde yaşanan bir olaydan ötürü işi ve kızı ile tehdit ettiğini, daha da ileriye giderek itiraz edeceği zaman kendisine zorla sahip olacağı yönünde iftira atacağı tehditlerini sürdürdüğünü, aynı türde tutumu daha öncede … adlı kişiye yaparak aynı kişiyi mağdur ettiğini, kendisinin davalı ile hiçbir ticari ya da borç alma gibi menfaatinin bulunmadığını, zaten halihazırda davalının bankaya toplam 70.000,00.TL borcu bulunduğunu, bu durumda söz konusu kişinin kendisine borç para vermesinin mümkün olmadığını, anılan nedenlerle … adlı kişi hakkında şikayetçi olmakla birlikte cezai işlem başlatılmasını, … 7. İcra Dairesi’nde bulunan 2 adet senedinin iptali yönünde karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yanın iddialarının doğru olmadığını, ispat yükünün davacıda olduğunu, iddiaların tanıkla ispatının mümkün olmadığını, tanık dinlenmesine ve sonradan verilen beyan dilekçesine muvafakatinin olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesi kararında özetle; usul hukukunda senede karşı senetle ispat zorunluluğu ilkesinin kabul edildiği, senede bağlı olan her çeşit iddiaya karşı def’i (savunma) olarak ileri sürelen ve senedin hüküm ve kuvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemler, 290.maddedeki meblağdan az bir miktara ilişkin olsa bile tanıkla ispat olunamayacağı; ancak senet (kesin delil) ile ispat edilebileceği, dolayısıyla davacı bedelsizlik iddiasını senet, kesin deliller ile ispat etmesi gerektiği, somut uyuşmazlıkta ispat yükü senedin bedelsiz olduğunu iddia eden davacıda olduğu, davacı tarafın usulüne uygun deliller ile davasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel mahkemece eksik inceleme yapıldığını, hakimin davayı aydınlatma ödevine ilişkin HMK kapsamındaki düzenlemeye muhalefet edildiğini, dosya kapsamında yerel mahkemeye sundukları deliller ve bu kapsamda tanık beyanları, ayrıca aynı sebeple daha önce … İskenderun’da … isimli bir şahsa yönelik de davalının aynı şekilde evlenme vaadi ile aldatıcı beyan ve fiiller vasıtasıyla bir mağduriyete sebep olduğu mahkemeye ifade edilmişse de yerel mahkemece buna ilişkin herhangi bir araştırma yapılmadığını, davalının ifade ettiği gibi yoğun bir samimiyete dayanan abla-kardeş ilişkisinin varlığı kabul edildiğinde, zor durumda iken davalıdan almış olduğu farzedilen meblağa karşılık aradaki sonsuz güven ilişkisine aykırı olarak senet düzenlenmesinin kabulünün mümkün olmadığını, taraflarınca davalının aynı vaatle haksız kazanç elde ettiği şahısların isimlerinin yerel mahkemeye sunulduğunu ancak yerel mahkemece bu hususa ilişkin bir değerlendirme yapılmadığını, yargılama süreci devam ederken daha önce de yaptığı gibi davalının tayin istediğini ve adeta kaçtığını, bu eylemin de iddialarını destekler nitelikte olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Tarafların beyan ve dilekçeleri, takip dosyası, takibe konu bonoların fotokopisi ve tüm dosya kapsamı.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, icra takibine konu bonodan dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi’nce davanın reddine karar verildiği, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, HMK’nin 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Menfi tespit davalarında kural olarak ispat yükü alacaklıya ait ise de, alacak ilişkisi kambiyo senedinden kaynaklanıyorsa senede karşı senetle ispat kuralı gereği, ispat yükü tekrar davacı-borçlu tarafa geçmektedir. Kambiyo senetleri illeten mücerret olup, senet borçlusu tarafından, senedin gerçek bir borç ilişkisini göstermediği, senede karşı senetle ispat kuralı çerçevesinde ispatlanmalıdır.
Somut olayda davacı, takibe konu bonoların gerçek bir borç ilişkisine dayanmadığını, tarafların evlenmek için aynı evde yaşadığı dönemde, davacının maaşında icra olduğu için davalının hem maaşına icra koyup hem de o kesilecek paranın kendisine vereceği sözü üzerine düzenlenen senetler olması nedeniyle bedelsiz olduğunu iddiasıyla işbu davayı açmış olup, davacı tarafça bonolardaki imzaların inkar edilmediği, senede karşı senetle ispat kuralı gereği davacının iddiasını yazılı delille ispatı gerektiği, davacı tarafça iddialarını ispata yarar yazılı delil ibraz edilmediği gibi bu iddialara ilişkin ceza mahkemesi kararı da bulunmadığı öte yandan davacı tarafça yemin deliline de dayanmadığı, bu nedenle, mahkemece davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu, davacı vekilinin aksi yöndeki istinaf sebeplerinin ise yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Açıklanan gerekçelerle, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1-6100 sayılı HMK’nin 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 179,90.TL maktu istinaf karar harcından peşin alınan 54,40.TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 125,50.TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-6100 sayılı HMK’nin 326/1 maddesi gereğince istinaf eden davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerine BIRAKILMASINA,
4-6100 sayılı HMK’nin 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5-6100 sayılı HMK’nin 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
6-6100 sayılı HMK’nin 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle ilk derece mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nin 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 Sayılı HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince karar tarihindeki kabul edilen dava değerinin 238.730,00.TL’nin altında olması nedeniyle kesin olmak üzere 16/05/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır