Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/1166 E. 2022/1734 K. 30.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1166
KARAR NO : 2022/1734
KARAR TARİHİ : 30/12/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/06/2020
NUMARASI : 2019/… Esas, 2020/… Karar

DAVACI : … -TCNO:…
VEKİLİ : Av. …,
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 30/12/2022
YAZIM TARİHİ : …

Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/… esas ve 2020/… karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, dosya üzerinde yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından davacı aleyhine Adana 1. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, icra takibinin davalı tarafından davacıya EFT yoluyla gönderilen iki ödemeye dayandığını, davacı ile davalı şirket arasında hukuki bir ilişkinin bulunmadığını, dava dışı … İnş. Tekn. Müşavirlik Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti. ile … arasında … … Kapalı Spor Salonu inşaatı konusunda sözleşme düzenlendiğini, davacının … İnş. Ltd. Şti.’ne bu inşaatta kullanılmak üzere hazır beton sattığını, davacının … İnş. Ltd. Şti.’ne sattığı betonu … Beton’dan satın aldığını, … İnş. Ltd. Şti.’nin aldığı işi tamamlayamayınca işi davalı … Alimünyum İnş. Ltd. Şti.’ne devrettiğini, davacının … İnş. Ltd. Şti.’ne sattığı hazır betonun bedelinin … Alimünyum İnş. Ltd. Şti. tarafından icra takibine konu edilen banka EFT’leri ile ödendiğini, davacının davalıya borçlu olmadığını ileri sürülerek takip nedeniyle davacının davalı şirkete borçlu olmadığının tespitine ve % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın iddilarının aksine davalı … İnş. Ltd. Şti. ile … İnş Ltd. Şti. arasında hukuki bir ilişkinin bulunmadığını, … tarafından 17.05.2016 tarihli sözleşme ile … Spor Salonu yapım işinin dava dışı … Yapı Tic. A.Ş.’ne verildiğini, müvekkili şirketin … Yapı Tic. A.Ş. ile yaptığı sözleşme ile işi taşeron olarak üstlendiğini, davacı …’nün davalı şirkete ucuz beton temin edeceğini söylemesi üzerine taraflar arasında mutabakat sağlandığını ve davalı şirket tarafından davacıya EFT yoluyla 10.01.2017 tarihinde 240.000,00.TL, 19.04.2017 tarihinde 200.000,00.TL para gönderildiğini, davacının davalıya beton teslim etme borcunu yerine getirmemesi ve ödenen tutarı iade etmemesi üzerine icra takibinin başlatıldığını belirtilerek davanın reddine ve %20 tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ’NİN KARAR ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesi kararında özetle; Menfi tespit davalarında ispat yükümlülüğünün kural olarak davalı tarafa düştüğü, davalı şirket tarafından iki adet EFT ile davacıya toplam 440.000,00.TL para gönderildiği, davacı tarafın, davalı ile aralarında doğrudan bir hukuki ilişki bulunmadığını, bu kapsamda hazır beton teslimatını dava dışı … İnş. Ltd. Şti.’ne yaptıklarını faturaların da bu şirket adına düzenlendiğini beyan ettiği, davalı tarafın … İnş. Ltd. Şti. ile aralarında hiçbir ilişki bulunmadığını, bunun ispatı açısından ticari defterlerinin incelenebileceğini savunduğu, davalı vekilinin bunun dışındaki tüm delillerinin dosyaya ibraz edildiğini beyan ettiği, … İnş. Ltd. Şti. ile davalı şirket arasında ticari ilişkinin olup olmamasını somut davanın sonucunu etkilemeyeceğinden bu durumun varlığı/yokluğu için bilirkişi incelemesine gerek görülmediği, 10.01.2017 tarih 240.000,00.TL tutarlı EFT açıklmasında gönderilen paranın ‘Dökülen beton bedeli’ olduğu açık bir şekilde ifade edildiği, bu ifadeden gönderilen tutarın TBK 102. maddesi uyarınca mevcut bir borç için yapıldığının anlaşıldığı, davalı taraf EFT açıklamasının aksini gösteren bir delil sunmadığı, bu nedenle bu EFT işlemine dayalı menfi tespit isteminin kabulü gerektiği, 19.04.2017 tarihli EFT açıklamasında ise gönderilen paranın yine çok açık bir şekilde ‘Hazır beton avansı’ olarak gönderildiği ifade edildiği, bu ifadeden ikinci EFT’nin mevcut bir borç için değil, gönderilecek mal için (avans) yapıldığı, bu durumda ispat yükünün yer değiştirdiği ve davacının bu EFT işlemi karşılığında hazır beton teslimatı yaptığını ispatlaması gerektiği, ilk EFT’deki ‘… İnşaat Dökülen Beton Bedeli’ ibaresinin sadece o para karşılığı edimin ifa edildiği sonucunu doğurduğu, netice itibariyle davacı taraf avans olarak gönderilen 200.000,00.TL karşılığında davalıya teslimat yaptığını ispatlayamadığından bu EFT işlemine dayalı menfi tespit isteminin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının dava dışı …’a hazır beton sattığını, faturaları, nakliye irsaliyelerinin sorulduğunu, bu şirketin işi yapamadığını, ihlayi tamamlayamadığını, bu işi kendi aralarında yaptığı anlaşma ile davalı …’a devrettiğini, davalının da …’un borcunu dekontla ödediğini, bu durumun dekontlardaki açıklamalardan ve davalının cevap dilekçesinin 2. Bölümünün son kısmındaki ikrar ile ortada olduğunu, kabul edilen kısım için tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğunu, reddedilen için tazminat varsa kabul için de olması gerektiğini, müvekkilinin alacağını tahsil ettiğini, davalının alacağı varsa … şirketinden istemesi gerektiğini, belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının takibe itiraz etmediğini, bu nedenle borçlu olmadığını ispatlaması gerektiğini, ispat yükünün davacıda olduğunu ancak ispat edemediğini, mahkemece yapılan nitelemenin hatalı olduğunu, takibe itiraz ile takibin durduğunu belirterek nitelemede ve delillerin takdirinde hata yapıldığını, davacı tarafından sunulan faturaların hiçbirinin müvekkiline beton teslim edildiğini göstermediğini, davacının iddialarını yazılı delille ispatlaması gerektiğini, dosyada bilirkişi incelemesi yapılmadığını, defter ve kayıtların incelenmediğini, belediye başkanının kardeşi olan davacının müvekkiline ulaştığını, … Beton’dan alacağı olduğunu, kendisinden beton alınması halinde hakediş ödemelerinin kolaylaşacağını söylediğini, müvekkilinin de betona ihtiyacı olduğununu, davacının parayı peşin istediğini, bunun üzerine 10/01/2017 tarihinde 240.000,00.TL, 19/04/2017 tarihinde 200.000,00.TL havale edildiğini, ancak betonun teslim edilmediğini, teslime dair evrakın bulunmadığını, … şirketinin hiçbir işi alacağı veya borcunun müvekkiline yükümlülük yüklenemeyeceğini, çünkü o şirketle bir anlaşmasının bulunmadığını, dekontlardaki açıklamaların da davacının talebi üzerine yazıldığını, her iki ödemenin de avans ödemesi olduğunu, mahkemece 2. havaledeki açıklama kabul edildiği halde açıklama içeriğinde 240.000,00.TL’nin devamı olduğu yönündeki kısım kabul edilmemesinin geçerli olmadığını, müvekkilinin davacı ile hiçbir hukuki ilişkisinin olmadığını, bu durumun davalının dava dışı şirketin borcunu ödemesi sonucu doğacağını, bu durumda mahkemece müvekkili şirketin ve davacı ve dava dışı şirketin arasındaki kayıtların incelenmeden karar verilmesinin hatalı olduğunu, ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri, ödeme belgeleri, takip dosyası fotokopisi ve tüm dosya kapsamı
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, icra takibinden dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi’nce davanın kısmen kabulüne karar verildiği, karara karşı taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, HMK’nin 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Genel haciz yoluna dayalı olarak başlatılan icra takibinden dolayı açılan menfi tespit davasında ispat yükü, alacaklı olduğunu iddia eden davalıdadır. Davalı alacaklı takipte iki adet banka havale belgesine dayanmıştır.

Havale bir borç ödeme vasıtasıdır. (TBK 555 m.;BK 457 m.) Havalenin mevcut bir borcun ödenmesi amacıyla yapıldığı yolunda yasal karine mevcuttur. Bu yasal karinenin tersini, yani havalenin borcun ödenmesinden başka bir amaçla yapıldığını ileri süren havale eden, bu iddiasını kanıtlamakla yükümlüdür. (HGK 09.06.2004 tarih, 2004/4–362 E.; 2004/347 K.)
Davaya konu olayda davalı alacaklı, takibe konu EFT’lerin taraflarınca mevcut bir borcun ödenmesi için değil, avans ödemesi olarak gönderildiğini ancak, davacı tarafın edimi olan hazır betonu teslim edilmediğini, bu nedenle davacı borçlunun gönderilen parayı iade etmesi gerektiğini iddia etmektedir.
Davalı tarafından davacıya 10/01/2017 tarihinde gönderilen havalenin açıklama kısmında, “… İnşaat Dökülen Beton Bedeli” açıklamasının yazılı olduğu anlaşılmaktadır. Karine, havalenin mevcut bir borcun ödenmesi için yapıldığı olup, davalı da bizzat kendisi tarafından yapılan havalenin açıklama kısmına paranın, … İnşaata dökülen betonun bedeli olduğunu yazdığından ve davacı tarafça da bu iddia edildiğinden, artık davalının yaptığı bu ödemenin avans olarak yapıldığını ispat etmesi gerekir. Davalı yan buna ilişkin yani, paranın davacının göndereceği mala karşılık avans olarak gönderildiğine dair yazılı bir anlaşma sunmadığı gibi, iddiasını ispatlayacak delil de bildirmemiştir. Davalı tarafın iddiası yönünden taraf defterlerinin incelenmesinin ve bilirkişi raporu alınmasının da sonuca bir etkisi bulunmamaktadır.
Öte yandan davalı tarafından davacıya ikinci gönderilen 19/04/2017 tarihli 200.000,00.TL’lik EFT belgesindeki “Hazır beton avansı 240.000,00.TL önceden gönderilene ek olarak gönderilen 200.000,00.TL hazır betan avansı için ödenmiştir.” açıklaması, 10/01/2017 tarihli havalede açıkça belirtilen “… İnşaat Dökülen Beton Bedeli” açıklamasının yok sayılması sonucunu doğurmamaktadır. Zira ilk yapılan havalenin açıklama kısmında ödemenin … İnşaata Dökülen Betonun Bedeli olduğu açıkça yazıldığından, davacı da bunu iddia ettiğinden ve aksi de davalı tarafça ispat edilemediğinden davalı yanın tüm istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
19/04/2017 tarihli dekontun açıklama kısmında ödemenin hazır beton avansı için yapıldığı belirtildiğinden artık bu ödemenin avans için değil mevcut bir borcun ödemesi için yapıldığının davacı alacaklı tarafından ispatlanması gerekmektedir. Davacının davalıya mal teslim ettiği yönünde bir iddiası bulunmayıp, aksine dava dışı … şirketine hazır beton teslim ettiğini, ihaleyi bu şirketten devralan davalının bu borçtan sorumlu olduğunu savunmaktadır. Davacı yan dayandığı delillerle kendisine avans açıklaması ile yapılan ödemenin mevcut bir borç için yapıldığını yazılı belgelerle ispat edemediğinden ilk derece mahkemesince bu miktar yönünden davanın reddine karar verilmesi de doğru olduğu gibi, alacağın likit olması nedeniyle davalı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesinde de usul ve yasaya aykırı bir durumda bulunmamaktadır. Yine her ne kadar davacı tarafça davanın reddedilen kısmı için davacı lehine kötüniyet tazminatına karar verilmesi istenmiş ise de, davacı yan, davalının reddine karar verilen bu miktar yönünden takibinin kötüniyetli olduğunu ispat edemediğinden davacı lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmemesi de doğru olmuştur.
Yukarıda belirtilen sebeplerle İlk Derece Mahkemesi’nce davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu, taraf vekillerinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından, taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1- 6100 sayılı HMK’nin 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı ve davacı vekillerinin ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurularının AYRI AYRI ESASTAN REDDİNE,
2-a)-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 16.394,40.TL nispi istinaf karar harcından peşin alınan 4.045,00.TL’nin mahsubu ile bakiye 12.349,40.TL nispi istinaf karar harcının davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
b)-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70.TL nispi istinaf karar harcından peşin alınan 54,40.TL’ nin, peşin harcın mahsubu ile bakiye 26,30.TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-6100 sayılı HMK’nin 326/1 maddesi gereğince istinaf edenler tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde BIRAKILMASINA,
4-6100 sayılı HMK’nin 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
6-HMK’nın 359/3 maddesince karar tebliğ işlemlerinin Dairemiz tarafından YAPILMASINA,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 7036 sayılı Kanunun 7’nci maddesi yollamasıyla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 361’inci maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere 30/12/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır