Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/1158 E. 2021/1576 K. 28.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1158
KARAR NO : 2021/1576
KARAR TARİHİ : 28/12/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :…
NUMARASI : … ESAS-… KARAR
DAVACI : …
VEKİLİ : Av…
DAVALI : …
VEKİLİ : Av….
DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 28/12/2021
YAZIM TARİHİ : …

Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/05/2019 tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
İDDİALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalı borçlunun müvekkiline olan borcundan dolayı aleyhine Mersin 7. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından alacağın tahsili için icra takibi başlatıldığını, davalı alacağın tamamına ve yetkiye itiraz etmesi nedeniyle icra takibinin durdurulduğunu, davalı ile davacı arasında 09/09/2018 tarihinde yapılan taşıma sözleşmesi gereği ihtilaf halinde Mersin İcra ve Mahkemeleri’nin yetkili olduğunun açıkça düzenlendiğini, bu nedenle davalı tarafın yetki itirazlarının yerinde olmayıp kabul edilmemesi gerektiğini, müvekkilinin davalıya faturalarda detayları belirtilen taşıma işlerini yapmış olup iş bu taşımalar karşılığı olan ödemelerini alamadığını, müvekkilinin davalı borçlunun taşıma işlerini yaptığına ilişkin faturaların mevcut olmasına rağmen davalı borçlunun hiçbir belge ve delil göstermeksizin icra dosyasına itiraz ettiğini, bu nedenlerle davalı borçlunun alacağın tamamı ve tüm ferilerine ilişkin itirazının iptaline karar verilmesi ile 12.300,00 EURO alacağın tüm ferileriyle birlikte davalıdan tahsilini, davalının haksız itirazı nedeniyle alacağın %20’sinden az olmamak üzere inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; icra takibinin dayanağı davacının daha öncesinde tanzim ettiği taşıma sözleşmesi olduğunu, iş bu takibe konu sözleşme cari hesaba ilişkin bir sözleşme ya da mutabakat belgesi olmadığını, davacının sözleşmedeki edinimlerini yerine getirmediğini, davacının kötü niyetli olarak sözleşme ilişkisini ispatlamak için ticari defterlerinde kaydı bulunmayan fatura tanzim ederek icra dosyasına sunduğunu, davacının sunduğu faturaların hangi tarihte kime teslim ediliği ile ilgili hususu ispata muhtaç olduğunu, davalıya gönderildiği ispat edilemediğini,davacının itirazının iptalinin reddini, takibin durdurulması ve iptalini, asıl alacak üzerinden davalının %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/05/2019 tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararı ile; davanın kısmen kabulü ile, Mersin 7. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasına davalı tarafın itirazının iptali ile, takibin 12.106,95 EURO üzerinden devamına, 75.184,17.TL’nin %20’si oranıda davalı tarafın icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVALI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf talebi ile; dava konusu icra dosyasından gönderilen icra emrinin ekinde gerekçeli karar da tebliğ edilmekle gerekçeli karardan haberdar olunduğunu, mahkemece verilen kararın eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile verildiğinden kaldırılması gerektiği şöyle ki; sözlü yargılama için gün verilmeden ve mazeret talepleri haklı bir gerekçe olmaksızın reddedilerek yokluklarında hüküm verilmek suretiyle savunma haklarının kısıtlandığını, mahkemece ikinci celsede talimatın defterlerin sunulmaması sebebiyle rapor düzenlenmeden iade edildiği ifade edilerek dosyanın geldiği aşamada gerekçe gösterilerek mazeret reddolduğu ve yokluklarında karar verildiğini, gelen talimat cevabına beyanda bulunma ve talimat duruşmasında defter ve belgelerin sunulmamasıyla ilgili bir mazeretlerinin olup olmayacağı hususunun değerlendirilmediğini, ticari defterlerin delil olması için her iki tarafın ticari defterlerinin de incelenmesi gerektiği ancak bilirkişi raporundan da anlaşılacağı üzere sadece davacı tarafın ticari defterlerinin incelenmiş olduğunu, bu şekilde hüküm kurulduğunu, akdi ilişkinin taraflar arasında düzenlenen bir sözleşme ile faturaya konu malların teslim edildiğine dair irsaliye, teslim fişi ve teslim alındığına dair yazılı bir belge ile ispat edilebileceğini ve davacının akdi ilişkiyi ve bu akdi ilişkide kararlaştırılan edimlerine yerine getirdiğini ispat etmek zorunda olduğunu, davacı tarafın sözleşmede belirtilen edimlerini yerine getirmediğini davacının ticari defterlerinde faturanın kayıtlı olmasının alacağın varlığını kabul için yeterli olmadığını, davacının sözleşmeden kaynaklanan edimlerini de yerine getirmiş olması gerektiğini anlatılan nedenlerle mahkemece usul ve yasaya aykırı verile kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı dosyası.
Mersin 7. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava hukuki niteliği itibarıyla “İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)” talebine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının davalıya taşıma hizmeti verdiğini, hizmet bedeli ödenmediğini ve bu nedenlerle icra takibi başlattıklarını, itiraz üzerine takibin durduğunu, itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili savunmasında davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemece yapılan açık yargılama neticesinde davanın kabulüne karar verildiği ve iş bu karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin istinaf sebepleri bakımından çözümlenmesi gereken sorun sözlü yargılama için süre verilmesi gerekip gerekmediği, mazeretin kabul edilmemesinin doğru olup olmadığı ve davanın kabulü kararının yerinde olup olmadığına ilişkindir.
Dava tarihinin 29.11.2018 olduğu,15.03.2018 tarihinde yürürlüğe giren TTK’nun 4/2 maddesi uyarınca ticari davalarda da deliller ile bunların sunulması 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine tabidir; miktar veya değeri yüz bin Türk lirasını geçmeyen ticari davalarda basit yargılama usulü uygulanır.
Dava değeri nazara alındığında davanın basit yargılama usulüne tabi olduğu, basit yargılama usulünde yazılı yargılama usulüne ilişkin sözlü yargılama usulü uygulanmamakta olup, basit yargılama usulü başlığı altında yer alan HMK’nun 321/1 maddesine göre ‘Tahkikatın tamamlanmasından sonra, mahkeme tarafların son beyanlarını alır ve yargılamanın sona erdiğini bildirerek kararını tefhim eder. Taraflara beyanda bulunmaları için ayrıca süre verilmez.’
Davalı vekilince sunulan mazeret dilekçesinde mazeretin belgelendirilmediği bu nedenlerle ilk derece mahkemesince mazeretin reddi kararının doğru olduğu gibi, davanın basit yargılama usulüne tabi olduğu sözlü yargılama safahatının bulunmadığı, sözlü yargılama için duruşma günü verilmesini gerektiren yasal bir zorunluluk bulunmadığı, davalının savunma hakkının kısıtlanmadığı ve davalı vekilinin bu hususlara ilişkin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Davalının ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi için talimat yazıldığı ve davalının ticari defterlerinin hazır etmediği anlaşılmıştır.
İlk derece mahkemesince davacı defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde davacının defterlerine göre davalıdan 76.144.41 TL (12.300 EURO) alacaklı olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
İspat yükü davacıda olup, ilk derece mahkemesince davacı tarafın ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu alınan bilirkişi raporuna göre davacının davalıdan alacaklı olduğu tespit edilmiş ise de davacı tarafın ticari defterlerinin tek başına alacağın varlığının ispatı bakımından yeterli olmadığı ancak tarafların BA-BS fomlarının incelenmesinden, davalının davacıdan almış olduğu mal ve hizmet karşılığı … dönemine ilişkin 75.658,00 TL,2018/11 dönemine ilişkin 41.037,00 TL fatura bildiriminde bulunduğu, davalının bu bildirimi karşısında davacıdan hizmet almadığı şeklindeki savunmasının yerinde olmadığı, davalının BA-BS formlarındaki bildirimi karşısında davacının davalıya hizmet verdiği ve fatura bedellerinin ödenmediği, alacağın likit olduğu ve icra inkar tazminatı şartlarının oluştuğu anlaşılarak ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilerek hüküm fıkrasının aşağıdaki şekilde kurulması uygun görülmüştür.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1)-Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/05/2019 tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararına karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2)-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 5.135,68.TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.283,92.TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 3.851,76.TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3)-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
4)-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5)-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
6)-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle İlk Derece Mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle; 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince karar tarihindeki dava değerinin 78.630,00.TL’nin altında olması nedeniyle kesin olmak üzere 28/12/2021 tarihinde karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır