Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/113 E. 2021/1657 K. 30.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/113
KARAR NO : 2021/1657
KARAR TARİHİ : 30/12/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas, … Karar

DAVACI : …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Kooperatif Üyeliğinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 30/12/2021
YAZIM TARİHİ : …

Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas ve … karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı kooperatifin üyesi olduğunu, … tarihinde …numaralı karar ile daireyi peşin olarak satın aldığını ve yönetim kurulu tarafından borcunun bulunmadığının açıklandığını, buna rağmen kendisinden zorla üyelik aidatı istendiğini, 7.200.USD daha ödeme yapmak zorunda kaldığını, davalı kooperatifin haksız olarak üyeliğine son verdiğini, kooperatif yönetimi ile yaptığı görüşmelerde arsa sahibi ile anlaşamadıklarını, mahkemelik olduklarını, sorunun çözülmesi durumunda kendisine bağımsız bölümünün tapusunu vereceklerini, anlaşamamaları halinde arsa sahibi aleyhine tazminat davası açtığını, kendi ödediklerinin tamamının faizi ile birlikte ödeyeceğini beyan ettiğini ancak bugüne kadar olumlu bir gelişme kaydedilmediğini, kooperatif dairelerini de her dairenin birden fazla kişiye satıldığının ortaya çıktığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 60.000,00.TL daire bedelinin yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili süresinde cevap dilekçesi sunmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ’NİN KARAR ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesi kararında özetle; davacının üyelikten ihraç edildiği, ihracın kesinleştiği, bu durumda kooperatifler kanununun 17. maddesi gereğince davacının ödediği aidatlardan ihracın kesinleştiği yılın bilançosuna göre hesaplanacak olan masraf hissesi düşüldükten sonra bakiyesinin istenebileceği, ancak davalı tarafından bilançonun ve söz konusu yıla ait masraf hissesine ilişkin herhangi bir belgenin ibraz edilmediği, denkleştirme, yeniden değerleme, sepet hesabı, eskalasyon vs. yöntemler kullanılarak çıkma payının dava tarihine güncellenemeyeceği, davalı kooperatif kayıtlarına göre tespit edilen 1.588,00.TL üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı istinaf dilekçesinde özetle; kararın ve usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkemece 1.588,00.TL’nin nasıl bulunduğunun belirtilmediğini, raporda ödemelerin güncel değerinin 122.437,17.TL olduğunu, başkaca borcunun olmadığının kararda belirtildiğini, davalı kooperatife 7200.USD ödendiğini, davalı kooperatifin sadece dolar bazında 21.052,80.TL ödeme yapıldığını, daire satışının kendisine yapıldığını, bedelinin peşin alındığını, mahkemece keşif yapılarak daire bedelinin saptanması ile bedelinin tazminat olarak tarafına hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Tarafların beyan ve dilekçeleri, davalı kooperatife ait sicil dosyası, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, kooperatif üyeliğinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi’nce davanın kısmen kabulüne karar verildiği, karara karşı davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Somut olayda davacının davalı kooperatifin üyesi iken kooperatif tarafından ihraç edildiği ve ihraç kararının kesinleştiği anlaşılmaktadır.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 17/1 ve anasözleşmenin 15/1. maddeleri hükümlerinde devir dışında bir nedenle ortaklığı sona erenlerin sermaye ve diğer alacaklarının, o yılın bilançosunun genel kurulca kabulünden bir ay sonra muaccel olacağı öngörülmüştür. Davacıya iadesi gereken meblağ, ödediği aidatların toplamı kadar olmayıp, yapılan toplam ödemeden ayrıldığı yıl sonu bilançosunda yer alan genel giderlerden davacıya isabet eden kısımların düşülmesinden sonra bakiyesidir. Bu yasal düzenlemeye uyulmaması diğer ortaklar aleyhine sonuç doğurduğu gibi, çıkma payı hesaplanmasında genel giderlerin dikkate alınmamasının davacı açısından nedensiz zenginleşmeye yol açacağı kuşkusuzdur. Yatırılan aidatlardan genel gider payının düşülmesi yasa hükmü gereği olup, bundan vazgeçilmesi ancak genel kurul tarafından aksinin karar altına alınması ya da kooperatifin ortaklığı sona erenlerden genel gider payı alınmaması yönünde bir uygulamasının daha önce oluşmuş olması şartına bağlıdır. (Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 2013/6753 E., 2014/1952 Karar sayılı ilamı)
Mahkemece alınan bilirkişi raporu ve davalı kooperatif kayıtlarına göre davacı tarafından davalı kooperatife yapılan ödemelerin toplam tutarı 1.588,00.TL olup, Kooperatifler Kanunu’nun 17/1 ve anasözleşmenin 15/1. maddeleri hükümlerine göre davacıya iadesine karar verilebilecek tutarın 1.588,00.TL’den genel giderlerden davacının payına isabet eden kısmın düşülmesi suretiyle hesaplanması gerektiği ancak buna ilişkin olarak davalı tarafça istinafa gelinmediği, davacı yanın istinaf dilekçesinde belirtildiği gibi, taşınmazın değerinin veya ödenen aidatların güncel değerinin denkleştirme, yeniden değerlendirme, sepet hesabı, eksalasyon vb. yöntemler kullanılmak suretiyle güncellenerek iadesinin mümkün olmadığı ve ilk derece mahkemesinin davanın kısmen kabulüne dair kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmıştır.
Yukarıda belirtilen sebeplerle İlk Derece Mahkemesi’nce davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu davacının istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1-Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas ve … karar sayılı kararına karşı davacı tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2)-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibarıyla alınması gereken 59,30.TL karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 44,40.TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 14,90.TL’nin davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3)-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4)-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5)-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
6)-Kararın dairemizce taraflara TEBLİĞİNE,

Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 361/1 maddesi gereğince Dairemiz kararının tebliğinden itibaren İKİ HAFTALIK süre içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere 30/12/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır