Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/11 E. 2022/201 K. 01.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/11
KARAR NO : 2022/201
KARAR TARİHİ : 01/03/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas, … Karar

DAVACI : …, …
VEKİLLERİ : Av..
Av…
DAVALI : …
VEKİLİ : Av…

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Cari Hesaptan Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 01/03/2022
YAZIM TARİHİ : 01/03/2022

Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas ve … karar sayılı kararına karşı istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, duruşmalı yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında uzun zamandır ticari ilişki olduğunu, davalının söz konusu hesaba ilişkin bir kısım borçlarını ödememesi üzerine takibe geçildiğini ancak davalının borçlu olmadığını beyan ederek takibe itiraz ettiğini ve takibin durdurulduğunu, tarafların söz konusu ticari ilişkideki her türlü alacak ve borçları gerek müvekkili şirketin defterlerine ve gerekse cari hesaba işlendiğini ödemelerinde banka kanalıyla yapıldığını, davalının takibe yönelik itirazlarının kötü niyetli olduğunu belirterek haksız itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinin usulüne uygun olmadığını, müvekkilinin davacıya bir borcu bulunmadığını savunarak açılan davanın reddine, %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ’NİN KARAR ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesi kararında özetle; davacı defterlerinin 6102 sayılı TTK ve 6100 sayılı HMK uyarınca lehine delil teşkil etmediği, davacının banka kanalı ile yapmış olduğu ödemenin borcun ifası anlamına geldiği dolayısıyla davasını ispatlayamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalıya gönderilen havale dekontunda “ön ödeme” ibaresinin bulunduğunu, müvekkiline ait ticari defterlerde de bu şekilde kaydın mevcut olduğunu, açıklama içeren banka dekontu ile örtüşen muhasebe kayıtları doğrultusunda müvekkilinin davalıdan alacaklı olduğuna dair iki farklı bilirkişiden alınan raporların bulunduğunu ancak, sırf defterlerin kapanış tasdiklerinin yaptırılmamış olduğu ve bu durumda defterlerin müvekkili lehine delil teşkil etmeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığını ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri, takip dosyası, dekont, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, cari hesap ilişkisinden kaynaklı olarak başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi’nce davanın reddine karar verildiği, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, HMK’nin 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Dosyanın incelenmesinde; davacı şirketin davalı hakkında Mersin 3. İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyasından cari hesap alacağı açıklaması ile 25.000,00.TL alacak için genel haciz yoluna dayalı takip başlattığı, davalı yanın süresi içerisinde sunduğu dilekçe ile borca ve ferilerine itirazı üzerine icra takibinin durduğu, davacı tarafından itirazın iptali istemi ile işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık ispat yükünün kimde olduğu, davacı tarafça cevaba cevap dilekçesi ile sunulan banka dekontunun geçerli bir delil olarak kabul edilip edilemeyeceği ve banka dekontundaki “ön ödeme” açıklamasının niteliğinin ne olduğu noktasında toplanmaktadır.
Fatura ve cari hesap ilişkisine dayalı itirazın iptali davasında ispat yükü, alacaklı olduğunu iddia eden davacıdadır. Davacı yan takipte cari hesap ilişkisi kapsamında davalıdan alacaklı olduğunu iddia etmiş ve delil olarak şirket defter ve kayıtlarına, banka kayıtlarına ve bilirkişi incelemesine dayanmış, cevaba cevap dilekçesi ekinde de 08/08/2011 tarihli dekontu dosyaya sunmuştur.
İtirazın iptali davası icra takibine sıkı sıkıya bağlıdır. Somut olayda davacı yan takipte fatura veya herhangi bir belge ile talebini sınırlandırmamış, cari hesap ilişkisi kapsamında davalıdan alacaklı olduğunu iddia etmiştir. Davacı yan takipte cari hesap ilişkisine dayandığından, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamındaki tüm kayıt ve belgelere delil olarak dayanma hakkına sahiptir. Davacı taraf dava dilekçesinde banka kayıtlarına delil olarak dayandığını belirtmiş, cevaba cevap dilekçesinde … Bank’a ait 08/08/2011 tarihli göndericisi davacı şirket, alıcısı davalı olan 25.000,00.TL tutarlı açıklama kısmında “ön ödeme” yazılı dekontu sunmuştur.
6100 sayılı HMK’nin 140/5 maddesine göre mahkeme taraflara ön inceleme duruşmasında dilekçelerinde gösterdikleri ancak henüz sunmadıkları belgeleri sunmaları için iki hafta kesin süre vermek ile yükümlü olup, davacının ön inceleme duruşmasından önce cevaba cevap dilekçesi ile bahse konu dekontu mahkemeye sunması karşısında davalı yanın, dekontun delil olarak kabul edilemeyeceği ve iddianın genişletildiği yönündeki itirazları HMK’nin 140/5 ve 141.madde hükümleri karşısında yerinde görülmemiştir.
Somut olayda, 08/08/2011 tarihli dekontun açıklama kısmında “ön ödeme” ibaresi yazılı olup, davacı yan havalenin taraflar arasındaki cari hesap ilişkisi kapsamında davalıya yapılan bir ön ödeme olduğunu iddia etmiş, davalı ise, davacının mevcut havale ile borcunu ödendiğini savunmuştur.

Havale bir borç ödeme vasıtasıdır. (TBK 555 m.;BK 457 m.) Havalenin mevcut bir borcun ödenmesi amacıyla yapıldığı yolunda yasal karine mevcuttur. Bu yasal karinenin tersini, yani havalenin borcun ödenmesinden başka bir amaçla yapıldığını ileri süren havale eden, bu iddiasını kanıtlamakla yükümlüdür. (HGK 09.06.2004 tarih, 2004/4–362 E.; 2004/347 K.)
Banka dekontunda paranın gönderiliş nedeni ile ilgili bir açıklamanın bulunmadığı hallerde, paranın mevcut bir borcun ödenmesi için gönderildiğinin kabulü gerekir. (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 23/06/2014 tarih 2014/10464 E., 2014/10036 K.sayılı ilamı)
Mahkemece, davacının dekont ile mevcut bir borcunu ödediği belirtilip davanın reddine karar verilmiş ise de, ilk derece mahkemesinin kabulünün aksine dekontta ödemenin ne için yapıldığına dair açıklama bulunduğu ve açıklama kısmında da açıkça ödemenin ön ödeme olduğunun yazılı olduğu ve yine davacı defterlerinde de dekontla yapılan ödemenin ön ödeme olarak yapıldığının kayıtlı olması karşısında ispat yükünün davalıya geçtiğinin kabulü gerekir. Zira dekontta ödemenin “ön ödeme” olarak yapıldığı belirtildiğinden ve davalı da bunun aksini iddia ettiğinden, davalı dekont ile kendisine yapılan yapılan ödemenin mevcut bir borcun tasfiyesi için yapıldığını yazılı delillerle ispat etmek durumundadır. Davalı yan dayandığı delillerle dekontla yapılan ödemenin mevcut bir borcun tasfiyesi için yapıldığını ispat edememiştir. Davalı cevap dilekçesinde açıkça yemin deliline de dayandığından, dairemizce davalı vekiline yemin deliline dayanıp dayanmayacağı hatırlatılmış, davalı vekili 30/01/2022 tarihli dilekçesi ile ispat yükünün taraflarında olmadığını belirterek yemin teklif etmeyeceğini beyan etmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle ispat yükü kendisine geçen davalı, davacıdan alacaklı olduğunu ve davacı tarafından dekont ile yapılan ödemenin mevcut bir borcun tasfiyesi için yapıldığını HMK’nin 200 vd.maddeleri gereği yazılı belge ile ispat edemediği gibi davacıya bu konuda yemin teklifinde de bulunmadığından, davacı yanın istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, alacak likit olduğundan kabul edilen alacağın %20’si oranında hesaplanan 5.000,00.TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1)-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2)-Mersin 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3)-Yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına
Davanın KABULÜ İLE,
a-Davalının Mersin 3. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 25.000,00.TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA,
b- Kabul edilen alacağın %20’si oranında hesaplanan 5.000,00.TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4)-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibarıyla alınması gereken 1.707,75.TL karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 301,94.TL harcın mahsubu ile bakiye 1.405,81.TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
5)-Davacı tarafından yatırılan 301,94.TL harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6)-Davacı tarafından yapılan 31,40.TL başvurma harcı, 350,00.TL bilirkişi gideri, 11,60.TL posta ücreti ve 101,40.TL tebligat gideri olmak üzere toplam 494,40.TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7)-6100 Sayılı HMK’nin 330. maddesi gereğince davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap olunan 5.100,00.TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
İstinaf incelemesi yönünden;
1)-Davacı tarafından yatırılan 44,40.TL istinaf karar harcının kararın kesinleşmesi ile talep halinde davacıya İADESİNE,
2)-6100 sayılı HMK’nin 326/1. maddesi gereğince davacı tarafından istinafta yapılan 121,30.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 42,40.TL posta gideri ve 92,25.TL tebligat gideri olmak üzere toplam 255,95.TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3)-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirildiğinden ve istinaf yargılaması duruşmalı yapıldığından, A.A.Ü.T İkinci Kısım İkinci Bölüm 17/b maddesi gereğince belirlenen 2.550,00.TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4)-6100 sayılı HMK’nin 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
5-)-Tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine GETİRİLMESİNE,
Dair, davacı vekili Av. …, davalı vekili Av. …’ın yüzlerine karşı, istinaf duruşması sonucunda oybirliğiyle; 6100 Sayılı HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince karar tarihindeki dava değerinin 107.090,00.TL’nin altında olması nedeniyle kesin olmak üzere verilen karar usulen okunup açıkça anlatıldı. 01/03/2022


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır