Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/1072 – 2022/1372
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/1072
KARAR NO : 2022/1372
KARAR TARİHİ : 02/12/2022
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/12/2019
NUMARASI : 2018/… ESAS 2019/… KARAR
DAVACI : … TARIM İNŞAAT MALZEMELERİ GIDA HAYVANCILIK OTOMOTİV SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … BANKASI A.Ş
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 02/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : …
Adana 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/… esas 2019/… karar sayılı kararına karşı istinaf başvurusu üzerine dosya Dairemize gönderilmiş olmakla, dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili, müvekkilinin borçlusu olduğu 05/11/2017 tarihli ve 8.500,00.TL tutarındaki alacaklısı … Pet.Nak.İnş.San. Tic.Ld.Şti. olan ve 05/11/2017 vade tarihli bononun borçlusu müvekkili olduğunu, bahse konu ilgili senedin borçlusu olan … Tarım tarafından senet bedeli alacaklı firmanın işyerinde vadesinden önce elden ödenmiş bu durum alacaklı firma tarafından davalıya bankaya beyan edimiş ve dilekçe ile senedin iadesinin talep edildiğini, ancak bahse konu senedin, davalı banka tarafından alacaklı firmaca sedein iadesi istenmesine rağmen bu durumun kasten göz ardı edilerek üstelik senet borçlusu şirkete ibraz yaılmadan ve herhangi bir bildirimde bulunmadan 08/11/2017 tarihnide direkt olarak protesto edildiğini, davalı bankanın alacaklı tarafından senedin iadesinin istenmesine rağmen kasten iade yapmaması üstelik ibraz yapılmaksızın protesto çekmesi işleminin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davalı bankanın ibraz olmadan protesto işlemini yapması, Türk Ticaret Kanunu hükümleri açıkça aykırı olduğunu, senet kendisine ibraz edilmeyen bir kimsenin, kanunun açıkça öngördüğü ve kendisine yüklemiş olduğu bir zorunluluk olan ibraz işlemini gerçekleştirmeden protesto işlemini yapması, borçlunun itibarının zedelenmesine, kredilerinin kesilmesine yol açmasından bahisle, objektif iyi niyet kurallarına ve ticari ahlakın gereklerine uygun düşmediğini, borçlu müvekkili tarafından senet bedelinin ödenmesine ve bu durumun bankaya bildirilmesine rağmen, bankanın kasti hareketleri sonucu ve ticaret ahlakına uymayacak şekilde protesto yapılması, müvekkilinin ticari itibarını ağır şekilde zedelediğini, müvekkilinin kredi bilitesinin düştüğünü, itibarı sarsılmış bunun sonucu iş potansileyi hayli azaldığını, banka tarafından ksurlu ve bojektif yönden iyiniyetli olmayan bu protesto sonucu müvekkilinin kredi çekemediğini, diğer firmalar nezdinde senetleri kabul edilmediğini, dolayısıyla mal satın alamadığını, tüm bu yaşananlardan müvekkilinin maddi-manevi açıdan zarara uğratdığını, çok zor ve sancılı günler geçirmesine sebep olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000,00.TL maddi ve 20.000,00.TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davalı vekili, müvekkili bankanın davacıya karşı herhangi bir zararlandırma kastının bulunmadığını, … Petrol Nak. İnş. San. Tic. Ltd. Şti. Tarafından her ikisinin bedeli 8.500,00.TL’sı iki senedi tahsil cirosu için müvekkili bankaya teslim ettiğini, … Petrol Nak. İnş. San. Tic. Ltd. Şti.’nin 03/11/2017 tarihinde senetlerin iadesini talep ettiğini, müvekkili bankanın senetlerden birini iade ettiğini, 05/11/2017 tarihli senedin ise sehven protesto edildiğini, protesto için masrafı olan 128.15.TL sı ile protestonun kaldırılması masrafı olan 50,00.TL’sının banka tarafından ödendiğini, bu masrafların davacı ya da senet alacaklısından talep edilmediğini, hiçbir maddi zararın oluşmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Yerel mahkemece verilen karar ile; ” davalı … Bankası’nın davacının 05/11/2017 tarihli … nolu senedine sehven protesto işlemi yaptığını, sonrasında senedin Risk Merkezi Kayıtlarından protesto bildiriminin iptal edildiğini, bu senet ile ilgili davacının olumsuz bir sicil kaydı bulunmadığı hususunda yazı düzenlendiği, bu şekilde banka tarafından protesto bildiriminin iptal edildiğinin tespit edildiğini, sehven protesto işleminde, protesto masrafı olan 128,15.TL ile protestonun kaldırılması masrafı olan 50,00.TL’sinin banka tarafından üstlenildiğini, sehven yapıldığı düşünülen bu durumun Merkez Bankası kayıtlarında görünmeyeceğinden davacı firma hakkında bankalar nezdinde bir olumsuzluk teşkil etmeyeceğini, davacının maddi zarara uğradığı hususunda bilgi ve belge olmadığını anlaşılmakla; açılan davanın reddine” şeklinde karar verilmiştir.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı tarafından verilen istinaf dilekçesi ile; senet protestosundan dolayı çok mağdur olduğunu, maddi ve manevi zararının olduğunu, senedin protesto olduğunun Merkez Bankası ve Bankalar Risk merkezinin tutanaklarında görüldüğünü, bu hususun ilk derece mahkemesi tarafından araştırılmadığını belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER :
Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, haksız protesto nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Davacı tarafından, borçlusu olduğu, 05/11/2017 vade tarihli, 8.500,00.TL bedelli bononun, davalı banka tarafından herhangi bir bildirimde bulumaksızın, 08/11/2017 tarihinde protesto edildiği, oysa ki, bono bedelinin vadesinden önce ödendiği ve alacaklı tarafından bu hususun bankaya bildirilerek, bononun iadesinin istendiği, davalı tarafından, haksız olarak gerçekleştirilen bu protesto işleminden dolayı ticari itibarının zedelendiği, kredibilitesinin düştüğü ve iş potansiyelinin azaldığı, bu nedenle maddi ve manevi zarara uğradığı iddia edilerek, 1.000,00.TL maddi ve 20.000,00.TL manevi tazminatın davalıdan tahsili talep edilmiş, davalı ise, protesto işleminin sehven yapıldığını ve bu hususun Risk Merkezine bildirilerek, davacı hakkında olumsuz sicil oluşmaması için protesto bildiriminin iptal edildiğini, davacının maddi ve manevi zararının oluşmadığını, protesto giderlerinin kendileri tarafından ödendiğini, bu nedenle davanın reddi gerektiğini savunmuş, mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı tarafından İstinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, HMK’nun 355.maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılmıştır.
Bono, devredilebilir bir hakkı içeren, tedavül yeteneği bulunan kıymetli evrak olduğundan ve borçlu, tedavül nedeniyle senedin kimin elinde olduğunu bilemeyeceğinden, hâmil, ödeme gününde veya onu izleyen iki iş günü içinde borçluya giderek, bonoyu ödemesi için ibraz etmelidir. Bu husus 6102 sayılı TTK’nun 708/1 maddesinde; “Belirli bir günde veya düzenlenme gününden ya da görüldükten belirli bir süre sonra ödenecek bir poliçenin hâmili, poliçeyi ödeme gününde veya onu izleyen iki iş günü içinde ödenmek üzere ibraz etmelidir.” şeklinde düzenlenmiştir. Dolayısıyla bir para borcunu içeren bono, tedavül etsin veya etmesin, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 89/1 maddesinde düzenlenen genel kuralın aksine, kanunen aranılacak bir borcu içerir. Bu sebeple bononun, hâmili tarafından asıl borçluya ödemesi için yerleşim yerinde ibrazı, ödeme ile ilgili sürecin ilk ve zorunlu basamağını oluşturur. Kambiyo senetlerinin protestosu ise, 6102 sayılı TTK’nun 714 ve 722. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Bu hükümler TTK’nun 778/1-d maddesi gereğince bononun niteliğine aykırı düşmemesi kaydıyla, bono hakkında da uygulanacaktır. Kambiyo senetlerinde ödememe hâline özel bazı sonuçlar bağlandığından, bu senetlerin süresinde ibraz edilmiş olmalarına rağmen ödenmediğinin noter tarafından düzenlenecek protesto ile tespit ve tevsik edilmesi gerekmektedir. Bono nedeniyle ödememe protestosu çekilebilmesi için, ödeme günü geldiğinde, hâmilin senedi düzenleyene ibraz etmesi ve ödeme talebinde bulunması gerekmektedir. Bononun ödenmemesi üzerine hamil, bonoyu notere götürerek noterden ödememe protestosu çekmesini isteyebilecektir.
Hâmil tarafından bono ibraz edilmemesine rağmen, bononun ibraz edildiği beyanına dayalı olarak, bu beyanın doğruluğu incelenmeden noter tarafından protesto çekilmesi ve bunun sonucunda da, borçlu veya bonoyla ilgisi bulunmayan kişilerin zarara uğraması hâlinde ise bu protesto “haksız protesto” niteliğindedir.
6102 sayılı TTK’nun 708/1 maddesindeki yükümlülüğünü yerine getirip, bonoyu ibraz etmeyen ve üstelik notere yanlış beyanda bulunan hâmil, gereksiz yere protesto çektirmiş olduğundan, genel hükümler çerçevesinde, bu haksız fiilinin sonuçlarına katlanmak durumundadır.
Somut olayda, davacının keşideci, davalı bankanın ise yetkili hamili olduğu, 31/05/2017 düzenleme, 05/11/2017 vade tarihli, 8.500,00.TL bedelli bononun, davalı banka tarafından, borçluya ibraz yükümlülüğü yerine getirilmeksizin, 08/11/2017 tarihinde protesto edildiği, ancak, dava dışı alacaklı tarafından, bononun protesto edilmesinden önce, davalı bankaya 03/11/2017 tarihinde sunulan dilekçe ile bono bedelinin vadesinden önce ödendiği belirtilerek, bononun iadesinin talep edildiği, davalı banka tarafından, alacaklının bu beyanı dikkate alınmaksızın ve ibraz zorunluluğunu yerine getirmeksizin, ödememe protestosunu çektirmesinin “haksız protesto” niteliğinde olduğu, davalı tarafından düzenlenen protestonun, ayrıca Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi’ne bildirilerek alenileştirildiği, davalı banka tarafından protesto bildiriminin iptali için Risk Merkezine bildirimde bulunulmuş ise de, dava konusu bonoya ait protesto bilgisinin Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezine ait kayıtlarda görünmeye devam ettiği, bu nedenle bononun ödenmesinden sorumlu olan davacının, ticari itibarının zedelendiğinin ve ticari çevresinden gördüğü itibarının ve bankalar ile üçüncü kişiler nezdindeki kredisinin azaldığının kabulü gerektiği, bu itibarla, 6102 sayılı TTK’nun 708/1 maddesindeki yükümlülüğünü yerine getirip, bonoyu ibraz etmeyen ve üstelik notere yanlış beyanda bulunan davalı bankanın, gereksiz yere protesto çektirmiş olduğundan, bu haksız fiilinin yol açtığı maddi ve manevi zararları karşılamak zorunda olduğu, davacının maddi ve manevi tazminat talebinin ispatı açısından ise, ticari defter ve belgelerine dayandığı, ancak mahkemece, davacıya bu delillerini sunmak üzere süre verilmeksizin, davacının ticari defterleri incelenmeksizin, bankacı bilirkişiden dosya kapsamı üzerinden alınan rapor doğrultusunda davanın reddine karar verildiği, bu nedenle, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olup, davacının istinaf sebebinde haklı olduğu anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a.6 maddesi uyarınca, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, tüm deliller toplanarak sonucuna göre karar verilmesi için, dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş, buna dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere: :
1)-Davacı tarafından Adana 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/12/2019 tarih ve 2018/… Esas, 2019/… Karar sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2)- Adana 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/12/2019 tarih ve 2018/… Esas, 2019/… kararının HMK.’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3)-Dava dosyanın yeniden yargılama için Adana 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
4)-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin alınan 54,40.TL istinaf karar harcının kararın kesinleşmesi ile talep halinde davacıya İADESİNE,
5)-Davacı tarafından istinaf için yapılan yargılama giderinin esas hüküm ile birlikte ilk derece mahkemesince karara BAĞLANMASINA,
6)-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesine İADESİNE,
7)-İnceleme dosya üzerinden yapıldığından lehe vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
8)-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle ilk derece mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a/6 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle kesin olmak üzere 02/12/2022 tarihinde karar verildi.
Başkan
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Katip
¸e-imzalıdır