Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/1058 E. 2022/1730 K. 30.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/1058 – 2022/1730
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1058
KARAR NO : 2022/1730
KARAR TARİHİ : 30/12/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/06/2020
NUMARASI : 2019/… Esas, 2020/… Karar

DAVACI :
VEKİLİ : Av.
DAVALI :
VEKİLİ : Av.
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Kasko Sigorta Poliçesine ve Halefiyete Dayalı Rücu)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 30/12/2022
YAZIM TARİHİ :

Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/06/2020 tarih ve 2019/… Esas, 2020/… Karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, dosya üzerinde yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … plakalı AUDİ A6 marka otomobilin müvekkili şirkete … poliçe numaralı Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, sigortalı araçta meydana gelen hasarın giderilmesi için yetkili servis olan davalı şirkete teslim edildiğini, daha sonra teslim alınmak istendiğinde kimliği belirsiz kişiler tarafından çalındığının ortaya çıktığını, ekspertiz raporuna göre sigortalı aracın değerinin 178.000,00.TL olarak tespit edildiğini, davacı şirketin 12/11/2014 tarihinde sigortalısına 178.000,00.TL ödeme yaptığını, ödenen tazminatın davalı taraftan tahsili amacıyla Adana 8.İcra Müdürlüğü’nün 2016/… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borçlu tarafından alacağın zamanaşımına uğradığı belirtilerek itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu, davacı şirket sigortalısı ile davalı şirket arasında akdedilen sözleşmenin eser sözleşmesi olduğunu ve 5 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu, sigortalı aracın Kayseri’de bulunan … San. ve Tic. A.Ş.’ye ait servisten çalındığı, olaydan sonra … San. ve Tic. A.Ş.’nin tüm hak ve borçları ile birlikte davalı tarafından devralındığı belirtilerek Adana 8.İcra Müdürlüğü’nün 2016/… Esas sayılı icra dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, itiraz haksız olmakla alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacının alacağının zamanaşımına uğradığını, arada eser sözleşmesi olmadığını, davanın yetkili mahkeme ve icra müdürlüklerine açılmadığını, yetkili yerin Kayseri olduğunu, yetki ve husumet itirazında bulunulduğunu belirterek davacının davasının reddine karar verilmesi ve davacının %20’den aşağı olmamak üzere tazminat ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosyanın incelenmesinde, Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/11/2017 tarihinde 2017/… E., 2017/… K.sayılı kararı ile davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verildiği, kararın taraf vekilleri tarafından istinafı üzerine Dairemizin 07/03/2018 tarih ve 2018/… E., 2018/… K.sayılı kararı ile alacağın TBK’nin 147/6 maddesince 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğundan ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına ve esas hakkında karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verildiği, Dairemiz kaldırma kararına karşı davalı vekili tarafından temyiz kanun yoluna başvurulduğu, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 06/11/2018 tarih ve 2018/3860 E., 2018/10202 K.sayılı ilamı ile Dairemizin kaldırma kararının onanmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesi istinaf kaldırma ve Yargıtay onama kararı sonrası yaptığı yargılama sonucunda verdiği 18/06/2020 tarihli kararında özetle; müşteriye ait aracın davalı iş yerinden güvenlik zafiyeti sebebiyle çalındığı ve aracın çalınmasında davalı işyerinin kusurlu olduğunu, mahalli piyasada yapılan rayiç değer araştırmasına göre, dava konusu aracın olayın olduğu dönem şartlarındaki fiyatının ekspertiz bedeli ile uyumlu olduğunu bu çerçevede davacının sigortalı araç sahibi olan … firmasına yapmış olduğu 178.000,00.TL’lik ödemenin yerinde olduğunu, dava konusu sigortalı … plaka sayılı aracın, davalı işyerinden hırsızlanması nedeniyle, davacının araç bedeli olarak sigortalısına 12/11/2014 tarihinde ödemiş olduğu 178.000,00.TL bedelli TTK. 1472/1 madde hükmüne göre davalı şirketten hasar bedeli ödeme tarihi olan 12/11/2014 tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte talep edebileceğini, talep tarihi itibariyle icra takibinde 178.000,00.TL asıl alacak ve 38.547,97.TL faiz olmak üzere toplam 216.547,97.TL alacak üzerinden Adana 8. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… sayılı dosyadan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi gerektiği belirtildiği, mahkemece … plaka sayılı aracın çalınmasında davalı işyerinin kusuru olduğu, davacı sigorta şirketinin davalının kusuru nedeniyle yapılan ödemeden kaynaklı davalıya rücu hakkı bulunduğunu, davanın kısmen kabulü ile, davalının Adana 8. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… esas sayılı takip dosyasına itirazının kısmen iptali ile takibin 178.000,00.TL asıl alacak, 38.547,97.TL faiz olmak üzere toplam 216.547,97.TL üzerinden takip talebinde belirtilen şartlarda devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, alacak likid alacak niteliğinde olmadığından davacı vekilinin tazminat talebinin reddi ve red edilen kısım yönünden davacının kötü niyeti ispat edilemediğinden davalı vekilinin tazminat talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVALI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; alacağın zaman aşımına uğradığını, yetki ve husumet yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, temerrütün bulunmadığını, bu nedenle faiz talep edemeyeceğini, somut olayda hırsızlık suçunun olmayacağını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Tarafların beyan ve dilekçeleri, sigorta poliçesi, hasar dosyası, ödeme belgesi, takip dosyası, Kayseri 14. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2017/… esas sayılı dosyası, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, kasko sigorta sözleşmesine ve halefiyete dayanılarak başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi’nce davanın kısmen kabulüne karar verildiği, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, HMK’nin 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
İstinaf başvurusuna konu çekişme, takibe konu alacağın zamanaşımına uğrayıp uğramadığı, takipte ve davada yetkili yerin neresi olduğu, davalıya husumet yöneltilip yöneltilemeyeceği, olayın hırsızlık suçunu oluşturup oluşturmadığı ve buradan hareketle davalının tazminattan sorumlu olup olmadığı ve davalının takipte talep edilen faizden sorumlu olup olmayacağı noktasında toplanmaktadır.
Davacının haklarına halef olduğu dava dışı sigortalı ile davalı arasındaki ilişki eser sözleşmesi niteliğindeki araç tamirine ilişkin olduğundan ve zamanaşımı süresi de TBK’nin 147/6 maddesine göre 5 yıl olup, dava tarihi itibariyle bu süre de dolmadığından ve Dairemizin buna ilişkin ilk kararı da Yargıtay temyiz incelemesi sonucu onandığından davalı yanın alacağın zamanaşımına uğradığına yönelik istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.
Dosya içerisinde bulunan Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nin 04/05/2015 tarih ve 8812 sayılı ilanından, sigortalı aracın tamir için bırakıldığı … Ticaret ve Sanayi A.Ş.’nin birleşme suretiyle Aykan Motor Servis Limited Şirketine devrolduğu, yine Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nin 12/03/2016 tarih ve 9010 sayılı ilanından Aykan Motor Servis Limited Şirketinin unvan değişikliği yaparak Aykan Motor Servis Anonim Şirketi unvanını aldığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar davalı vekili bu davada müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini iddia etse de, davalı şirket aracın tamir için bırakıldığı ve hırsızlık olayının meydana geldiği Öz-Sa şirketini birleşme suretiyle devraldığından ve bu şirketin borçlarından da sorumlu olduğundan davalı yanın husumet itirazı da yerinde görülmemiştir.
Öte yandan davalı şirketin muamele merkezi Adana olup, İİK’nin 50.maddesi yollaması ile HMK’nin genel yetkiye ilişkin 6.maddesine göre davalı borçlunun yerleşim yeri icra dairesi ve mahkemeleri yetkili olduğundan davalı yanın yetkiye ilişkin istinaf sebepleri de yerinde görülmemiştir.
İddia, savunma, hasar dosyası, Kayseri 14. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2017/… esas sayılı dosyasındaki kayıt ve beyanlar ve tüm dosya kapsamından, sigortalı aracın tamir için bırakıldığı … San. ve Tic. A.Ş.’ye ait iş yerinde kimliği belirsiz kişiler tarafından çalındığı, aracın çalınmasının kasko sigorta poliçesi ile teminat altına alındığı, sigorta şirketinin gerçek zarar miktarı ile sınırlı olmak üzere sigortalısına yaptığı ödemeyi hırsızlık olayının meydana geldiği davalıdan talep hakkı bulunduğu anlaşıldığından ve aksi de davalı tarafça ispat edilemediğinden, davalı yanın olayın hırsızlık olmadığı ve davalının sorumlu olmadığı yönündeki istinaf sebebi de yerinde görülmemiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin takipten ve davadan önce ihtarname ile temerrüde düşürülmediğini bu nedenle müvekkilinin alacaktan ve faizden sorumlu tutulamayacağını iddia etse de, kasko poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan rücu alacaklısı davacı sigorta şirketinin, üçüncü kişiye ödeme yaptığı tarih itibariyle rücu borçlusu olan davalı temerrüde düşmüş olup faiz başlangıç tarihinin ödeme tarihi olarak kabul edilmesi gerekir. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 26/02/2019 tarih ve 2018/6099 E. 2019/2122 K.sayılı ilamı da bu yöndedir.) Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu açık, denetime elverişli ve dosya kapsamına uygun olup, hesaplanan asıl alacak ve işlemiş faiz yönünden herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığından davalı vekilinin asıl alacak ve faize ilişkin istinaf sebebi de yerinde görülmemiştir.
Yukarıda belirtilen sebeplerle, İlk Derece Mahkemesi’nce davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu, davalı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1)- Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/06/2020 tarih ve 2019/… Esas, 2020/… Karar sayılı kararına karşı davalı tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nin 353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2)-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 14.792,39.TL istinaf karar harcının peşin olarak alınan 3.700,00.TL karar harcından mahsubu ile bakiye 11.092,39‬.TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3)-6100 sayılı HMK’nin 326/1 maddesi gereğince davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
4)-6100 sayılı HMK’nin 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5)-6100 sayılı HMK’nin 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
6)-Kararın dairemizce taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 361/1 maddesi gereğince Dairemiz kararının tebliğinden itibaren İKİ HAFTALIK süre içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere 30/12/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır