Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/1013
KARAR NO : 2022/1364
KARAR TARİHİ : 30/11/2022
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSKENDERUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/12/2019
NUMARASI : 2015/… ESAS 2019/… KARAR
DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. …-
Av. …
DAVALI :… …
VEKİLLERİ : Av. …-
Av. …-
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 30/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : …
İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/… esas 2019/… karar sayılı kararına karşı istinaf başvurusu üzerine dosya Dairemize gönderilmiş olmakla, dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında bir çok sözleşmelerin düzenlendiğini, … nolu sözleşme kapsamında 20.000,00 USD, … sayılı sözleşme kapsamında 160.000,00 USD, … sayılı sözleşme kapsamında 144.000,00 USD ve … sayılı sözleşme kapsamında 240.000,00 USD tutarlı teminatların 15/02/2006 tarihinde ödenmesi gerektiği halde ödenmediğini, … ve … nolu sözleşmelere aykırı olarak 434.910,00 USD sigorta bedeli adı altında kesinti yapıldığını, … sayılı sözleşme kapsamında bazı alacak kalemlerinin ödenmemesi nedeni ile 118.183,00 USD alacaklı olduklarını, mal bedeli ödendiği halde teslim edilmeyen mallar nedeni ile 147.724,00 USD alacaklı olduklarını, 29/08/2013 tarihli yazıda 286.010,85 USD ödemenin yapılacağının kabul edildiği halde ödemenin yapılmadığını, yazışmalara rağmen alacak tutarının ödenmediğini, bu sebeple işlemiş faiz dahil 1.994.783,78 USD tutarlı icra takibi başlatılığını, davalı tarafından takibe itiraz edilerek İcra Müdürlüğü tarafından takibin durdurulduğunu, davalının itirazının haksız ve kötü niyetle yapıldığını, davalının itirazının iptali ile İskenderun 3. İcra Müdürlüğün’ün 2009/… esas sayılı icra takibine yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, alacak miktarının %40 dan aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Yerel mahkemece verilen karar ile; “HMK 222. maddesi uyarınca davacı tarafın usule uygun tutulmuş defterlerinin davacı taraf lehine delil kuvveti bulunduğu ve davacının ispat külfetini yerine getirdiği kabul edilmiş ve davanın kısmen kabulü ile İskenderun 3. İcra Müdürlüğü’nün 2009/… esas sayılı icra takibine yaptığı itirazın 1.457.367,60 USD doları asıl alacak için iptaline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir. Zira davacı taraf davalıyı takip öncesi temerrüde düşürdüğünü ispat edememiş bu nedenle takip öncesi işlemiş faiz talebi uygun görülmemiştir. Takibe konu edilen asıl alacağın likit ve belirlenebilir olması nedeni ile davacı tarafın icra inkar tazminat talebi de yerinde görülerek, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, davalının İskenderun 3.İcra Müdürlüğü’nün 2009/… esas sayılı icra takibine yaptığı itirazın 1.457.367,60 USD doları asıl alacak için iptaline,” şeklinde karar verilmiştir.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili tarafından verilen istinaf dilekçesi ile; takip tarihinin 27/07/2009 olduğunu, bu tarihten önce müvekkili şirket ile davalı … resmi kurumu … temsilcileri devlet kurumlarımız nezdinde defalarca bir araya geldiklerini, alacaklarının ödenmesini talep ettiklerini, dosya içerisinde bulunan 16/07/2008 tarihli belgeden de anlaşılacağı üzere davalı şirket adına …, …, … ve …’in imzasına matuf belge içeriğinden takibe konu edilen alacakların ödenmesi şirket yetkilisi … tarafından davalı şirkete iletildiği ve davalı şirketin temerrüde düştüğünü, taraflar arasında gerçekleşen ticari işlem ile alacağın muaccel hale geldiğini, bu kayıtlar ticari, mali defterlerden mevcut olduğunu, Gümrük işlemleri sebebiyle evraklar … Gümrük kapısında mevcut olduğunu, davalının takip öncesinde temerrüde düşülmediği yönündeki değerlendirmenin yerinde olmadığını belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını beyan etmiştir.
DAVALI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili tarafından verilen istinaf dilekçesi ile; dava dilekçesinde icra takibindeki kalemlerden farklı olarak teminat bedeli talep edildiğini, takip talebinde başka, dava dilekçesinde başka gerekçe ortaya konulduğunu, bilirkişi raporunda sigorta bedeli kesintisi teminat veya malın teslim edilip edilmediğine ilişkin bir tespit olmadığını, bilirkişinin davacının ticari defterlerine işlediği alacak kalemlerini alt alta toplayarak raporunu mahkemeye sunduğunu, takip talebinde alacak miktarlarının yazıldığını, takip talebi ekinde İngilizce ve Arapça belgelerle alacaklı oldukları iddia edildiğini, belgelerin davacı tarafça tercümesi ne icra dosyasına ne de mahkeme dosyasına sunulduğunu, 13/10/2017 tarihli duruşmada taraflarca delilleri sunmak üzere süre verildiğini ve aynı tarihte dosyanın bilirkişiye tevdi edildiğini, dava dilekçesinin dayanağı olan belgelerin İngilizce ve Arapça olduğundan hem yerel mahkeme hem de bilirkişi tarafından incelenmediğini, 23/12/2019 tarihli dilekçede, dosyadaki yabancı dildeki belgelerin Türkçe’ye çevrilmesi , dava dilekçesi ile takip talebindeki alacak kalemleri ile ilgili çelişkinin giderilmesini, dosyanın heyet bilirkişiye gönderilmesi talebinde bulunduklarını ancak ilk derece mahkemesi tarafından taleplerinin değerlendirilmediğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER :
Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri, bilirkişi raporu, İskenderun/Hatay icra dairesi’nin 2020/… esas sayılı dosyası, ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, itirazın iptali davasıdır.
Davacı tarafından, taaflar arasında bir çok sözleşme düzenlendiği, … nolu sözleşme kapsamında 20.000,00 USD, … sayılı sözleşme kapsamında 160.000,00 USD, … sayılı sözleşme kapsamında 144.000,00 USD ve … sayılı sözleşme kapsamında 240.000,00 USD tutarlı teminatların 15/02/2006 tarihinde ödenmesi gerektiği halde ödenmediği, … ve … nolu sözleşmelere aykırı olarak 434.910,00 USD sigorta bedeli adı altında kesinti yapıldığı, … sayılı sözleşme kapsamında bazı alacak kalemlerinin ödenmemesi nedeni ile 118.183,00 USD alacaklı oldukları, mal bedeli ödendiği halde teslim edilmeyen mallar nedeni ile 147.724,00 USD alacaklı oldukları, 29/08/2013 tarihli yazıda 286.010,85 USD ödemenin yapılacağının kabul edildiği halde ödemenin yapılmadığı, bu nedenle davalı hakkında 1.994.783,78 USD alacağın ödenmesi talebiyle icra takibi başlatılığı, davalı tarafından takibe yapılan itirazın haksız olduğu iddia edilerek, itirazın iptaline karar verilmesi talep edilmiş, davalı ise, cevap dilekçesi sunmamış, mahkemece yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf incelemesi, HMK’nin 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
İskenderun 3.İcra Müdürlüğü’ne ait 2009/… sayılı dosya ile davacı alacaklı tarafından, davalı borçlu aleyhine, 1.464.817,00 USD asıl alacak, 529.966,87 USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.994.783,87 USD alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, takibin dayanağının ise, muhtelif tarihli sözleşmelere aykırı olarak yapılna kesintiler, CMR’lere bağlı ödenmeyen alacaklar ve teslim edilmeyen fuel oil bedeli olarak gösterildiği, borçlu tarafından borca ve takibe itiraz edilmesi sonucu, takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne yönelik verilen karar, davacı vekili tarafından, reddedilen işlemiş faiz talebi yönünden, davalı vekili tarafından ise, tahkikat duruşmasında, taraflara delillerini sunmak üzere verilen kesin süre beklenmeden, dosyanın aynı tarihte bilirkişiye tevdii edilmiş olması, bilirkişi raporuna mücbir sebep nedeniyle itiraz edilememiş olmasının mahkemeye bildirilmesine rağmen ek süre verilmemesi, takibin dayanağı olan belgelerin tercümesinin yaptırılmamış olması ve takip talebinde talep edilmeyen alacak kalemlerinin itirazın iptali davasına konu edilmiş olması nedenlerine dayalı olarak istinaf edilmiştir.
6100 sayılı HMK ile yazılı yargılama usulünde ilk derece yargılaması beş aşamadan oluşmaktadır. Bunlar, davanın açılması ve karşılıklı dilekçelerin verilmesi, ön inceleme, tahkikat, tahkikatın sona ermesi ve sözlü yargılama ile hükümdür.
Davanın açılması üzerine dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra ön inceleme yapılır. Ön incelemede öncelikle dava şartları (HMK md.114-115) ve ilk itirazlar incelenir. (HMK.md.116-117) Dava şartları mevcutsa ve ilk itirazlar yerinde değilse iddia ve savunma içinden tarafların uyuşmazlık noktalarının neler olduğu belirlenir. Hazırlık işlemleri ile tarafların delillerini sunmaları ve delillerin toplanması için gereken işlemler yapılır. Mahkeme, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği davalarda onları sulhe veya arabuluculuğa teşvik eder ve bu hususları tutanağa geçirir. (HMK. md. 137/1)
Mahkeme, öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir; gerektiği takdirde kararını vermeden önce, bu konuda tarafları ön inceleme duruşmasında dinleyebilir. (HMK.md.138)
Mahkeme HMK’nun 139. maddesi uyarınca tarafları ön inceleme duruşmasına davet eder. Hakim, ön inceleme duruşmasında, dava şartları ve ilk itirazları hakkında karar verebilmek için gerekli görürse tarafları dinler; daha sonra tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları tek tek tespit eder. (HMK.140/1.)
Uyuşmazlık konularının tespitinden sonra hakim, tarafları sulhe veya arabuluculuğa teşvik eder; bu konuda sonuç alamayacağı kanaatine varırsa, bir defaya mahsus olmak üzere yeni bir duruşma günü tayin eder. (HMK.md.140/2.)
Ön inceleme duruşmasının sonunda, tarafların sulh veya arabuluculuk faaliyetinden bir sonuç alıp almadıkları, sonuç almadıkları takdirde anlaşamadıkları hususların nelerden ibaret olduğu tutanakla tespit edilir. Tahkikat bu tutanak esas alınmak suretiyle yürütülür. (HMK.md.140/3)
Ön inceleme duruşmasından sonra mahkemece hak düşürücü süreler ve zamanaşımı hakkında itiraz ve def’iler incelenerek karara bağlanır. (HMK.md.142)
Mahkeme ön inceleme aşamasından sonra tahkikat işlemine gerek olmaması halinde nihai bir karar verebilir. (HMK.md.138-142) Ancak mahkemenin ön inceleme aşamasında nihai karar verebilmesi için dava şartlarından birinin bulunmaması, ilk itirazların yerinde olması, hak düşürücü sürenin geçmiş olması veya zamanaşımı def’inin dinlenebilir olması gerekir. Mahkemece bu nedenler dışında işin esasına girilerek delillerin değerlendirilmesi sonucu bir karar verilecekse, HMK.nun 143. ve devamı maddeleri uyarınca tahkikat aşamasına geçilmeli ve özellikle HMK.nun 147. maddesi uyarınca taraflar tahkikat için duruşmaya davet edilmeli, tarafların tahkikatın tümü hakkındaki açıklamalarından sonra, tahkikatı gerektiren bir husus kalmadığı durumda, tahkikatın bittiği taraflara tefhim edilmelidir. (HMK md.184) Mahkemece, tahkikatın bittiğinin tefhim edildiği duruşmada, taraflardan bir kısmının hazır olmaması veya hazır olan taraflardan biri ya da tamamının, mahkemeden sözlü yargılama için duruşma günü tayin edilmesini istemeleri halinde, sözlü yargılama için HMK’nın 186. maddesine uygun olarak duruşma günü belirlenerek bu durumun duruşmada olmayan taraflara meşruhatlı davetiye ile tebliğ edilerek belirlenen gün ve saatte mahkemede hazır bulunmadıkları takdirde yokluklarında hüküm verileceği hususu bildirilmelidir. Tahkikatın bittiğinin tefhim edildiği duruşmada, tarafların tamamının hazır ve sözlü yargılama için yeni duruşma günü verilmesini istemediklerini beyan etmeleri halinde, bu husus duruşma tutanağına yazıldıktan sonra, sözlü yargılamaya geçilerek sözlü yargılamada taraflara son sözleri sorulup, hüküm verilmelidir. (HMK.md.186) 6100 sayılı HMK. ile öngörülen yargılama kesitlerine kanunda belirtilen sebepler dışında uyulmadan karar verilemez.
Somut olayda, mahkemece yapılan 13/10/2017 tarihli ön inceleme duruşmasında davalı tarafın hazır olmadığı, mahkemece, ön inceleme aşaması tamamlandığından tahkikat aşamasına geçildiği ve … nolu ara kararı ile tahkikat duruşma gününün hazır olmayan tarafa meşruhatlı davetiye ile tebliğ edilmesine karar verildiği, … nolu ara kararında ise, taraflara henüz sunmadıkları belgeleri mahkemeye sunmak üzere 2 haftalık kesin süre verildiği, … nolu ara kararında, deliller bildirilmiş ise toplanmasına, … nolu ara kararında ise, İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak, davacının ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verildiği, ancak, mahkemece, tahkikat aşamasına geçildiğini belirten ön inceleme duruşma tutanağının, duruşmada hazır bulunmayan davalıya tebliğ edilmediği, davalıya duruşma gününün ve delillerin ibrazı ile bilirkişi incelemesi yaptırılmasına yönelik ara kararların bildirilmediği, oysa ki, cevap dilekçesi sunmayan davalının, tahkikat aşamasında davayı inkar çerçevesinde savunma yapabileceği, bu yönde ispat faaliyetinde bulunarak karşı delil gösterebileceği, bu nedenle, mahkemece, davalıya tahkikata geçildiğini bildiren davetiye çıkarılmadan ve davetiyenin tebliğ edilmesi beklenmeden, tahkikat işlemi olan bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmesi ve yargılamaya devam olunarak hüküm kurulmuş olması, savunma hakkının kısıtlanması niteliğinde olup, bu hususun adil yargılanma hakkı ile hukuki dinlenilme hakkına aykırılık teşkil ettiği anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, mahkemece ön inceleme duruşma tutanağının davalıya tebliğ edilerek ve yukarıda belirtilen yargılama kesitlerine uyulmak suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olmasının yerinde olmadığı anlaşıldığından, HMK 353/1-a/6 maddesi uyarınca davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi tarafından verilen kararın kaldırılarak, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, kaldırma sebebine göre taraf vekillerinin sair istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve buna dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1-Davacı vekili ve davalı vekilinin İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/… esas ve 2019/… karar sayılı kararına karşı istinaf başvurularının KABULÜNE,
2- İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/… esas ve 2019/… karar sayılı kararının HMK.’nun 353/1-a-3 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-Dava ile ilgili deliller toplanıp değerlendirilmeden ilk derece mahkemesince karar verildiği anlaşıldığından 6100 sayılı HMK.nun 353/1-a-3 maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-Taraf vekillerinin sair istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine YER OLMADIĞINA,
6-a)-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince davacı tarafından peşin alınan 54,40.TL istinaf karar harcının istinaf eden davacıya talep halinde İADESİNE,
b)-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince davalı tarafından peşin alınan 148.333,65.TL istinaf karar harcının istinaf eden davalıya talep halinde İADESİNE,
7-Davacı tarafından istinaf için yapılan yargılama giderinin esas hüküm ile birlikte ilk derece mahkemesince karara BAĞLANMASINA,
8-Davalı tarafından istinaf için yapılan yargılama giderinin esas hüküm ile birlikte ilk derece mahkemesince karara BAĞLANMASINA,
9-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
10-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesi’ne İADESİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a/3 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle KESİN olmak üzere 30/11/2022
tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
…
Başkan
…
¸e-imzalıdır
…
Üye
…
¸e-imzalıdır
…
Üye
…
¸e-imzalıdır
…
Katip
…
¸e-imzalıdır