Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/1002
KARAR NO : 2022/1198
KARAR TARİHİ : 31/10/2022
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/06/2020
NUMARASI : 2019/… ESAS-2020/… KARAR
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 31/10/2022
YAZIM TARİHİ : …
Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/06/2020 tarih ve 2019/… Esas, 2020/… Karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
İDDİALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile; taraflar arasında 28/06/2019 tarihinde İstanbul’dan Bakü’ye yapılacak bir taşıma için 2100 USD karşılığında anlaşma sağlandığını, Azerbaycan gümrüğünde … isimli sürücünün … ile 2900 USD ile anlaştığından bahisle 2900 USD talep ettiğini, alıcı firmanın müzayaka halinde ödeme yapmak zorunda kaldığını, alıcının fazladan ödenen 800 USD ‘yi müvekkiline yansıttığını, müvekkilinin de 800 USD daha ödemek durumunda kaldığını, fazla ödemenin davalıdan istenmesine rağmen sonuç alınamadığını, bunun üzerine Adana 1. İcra Dairesi’nin 2019/… Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, itiraz üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, %20’den az olmamak üzere inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; arabuluculuk için müvekkiline herhangi bir çağrı yapılmadığını, bu nedenle dava şartının yerine getirilmediğini, 28/06/2019 tarihli taşıma sözleşmesi gereğince davacının fazla ödediği 800 USD’yi müvekkilinden isteme hakkının olmadığını, keza sözleşmede bu yönde bir hüküm bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/06/2020 tarih ve 2019/… Esas, 2020/… Karar sayılı kararı ile; şoföre alıcı tarafından fazladan 800 USD ödendiği, alıcının yaptığı bu ödemeyi bilahare davacıdan aldığının yazdığı ancak bu ödemenin neden yapıldığı, navlun ücretini, dozvola veya demuraj ücretimi, kimin sorumluluğunda kalan bir ödeme olduğunun belli olmadığını, keza dava dilekçesinin ekinde bulunan elektronik yazışmalarda davalının eşi …, taşıma için 100 USD komisyon alacağı karşılığında kendisine ait olmayan bir aracı tahsis ettiğini, komisyon alacağının halen ödenmediğini, tahsis ettiği araca veya sahibine sözleşme dışı olarak ve bilgisi alınmadan yapılan ödemelerin kendisini bağlamadığını, sürücüden aldığı bilgiye göre, 2900 USD ‘nin 2000 USD’sinin navlun bedeli, 300 USD’sinin dozvola ücreti, 600 USD’sinin de demuraj bedeli olduğunu belirttiği gerek TTK’nın gerekse CMR’nin yukarıya alınan hükümleri gereğince asıl taşıyıcı yararlandığı yardımcı kişilerin veya fiili taşıyıcının ihmal ve hareketlerinden sorumlu ise de fazladan ödendiği ileri sürülen 900 USD’nin alıcıdan niçin alındığı, şoförün aldığı bu paranın davacının şubesi tarafından hangi sebeple alıcıya iade edildiği, ödenmesi gereken bir para olup olmadığı, ödenmesi gerekiyor ise kimin sorumluluğunda olduğunun belli olmadığı bu konuda herhangi bir belge ve delil ibraz edilmediği davacı ve davalının anlaşması 2100 USD olup davalının alt taşıyıcı ile yapmış olduğu sözleşmenin ibraz edilmediği fiili taşıyıcı ile davalının gerçekten 2900 USD’ye anlaştıklarının da sabit olmadığı diğer taraftan fiili taşıyıcı yasada ve konvansiyonda belirtilen durumlarda asıl taşıyıcı ile birlikte sorumlu ise de bu haller dışında sözleşmenin nispiliği ilkesinin geçerli olduğu açıklanan tüm bu nedenlerle ispatlanamayan davanın reddine karar verildiği, icra takibinin kötü niyetli olarak başlatıldığı belirlenemediğinden ve davalı bu yönde bir delil göstermediğinden kötü niyet tazminatı talebinin yerinde görülmediğine karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf talebi ile; alacaklı müvekkil şirket ile borçlu … arasında 28.06.2019 tarihli sözleşme gereği ticari bir ilişki söz konusu olduğu müvekkili şirketin, borçlu ile aralarında gerçekleşen sözleşme gereği; yükleme yerinin Tuzla/İSTANBUL, boşaltım yerinin Bakü/AZERBAYCAN olan ve sözleşme gereği navlunu ürün tesliminde peşin 2.100-USD olarak ödenmesi gereken bir adet araç taşıma hizmeti satın alındığını, Bakü/Azerbaycan gümrüğünde sürücü … kendisinin aracı tarafımıza temin eden komisyoncu … ile 2.900-USD olarak anlaştığı iddiasıyla yükü indirmemiş ve CMR amir hükmü gereği hapis hakkı olduğundan alıcı firma tarafından müzayaka halinde 2.900-USD ödenerek müvekkille alıcının anlaşması dışında kalan 800-USD yi yansıttığını, fazladan ödenen ve alıcı tarafından müvekkiline yansıtılan 800 USD için davalı ile mail yazışmaları yapılmışsa da davalı adına yazılar yazan … isimli kişi hayali 2.000-USD makbuz yollamış ve hala 100-USD alacaklı olduğu iddiasını ileri sürdüğünü, müvekkili ile davalı anlaşması kapıda teslim şartlı olup kapılarda dozvola veya demuraj gibi istisnalar barındırmadığını ki davalının bu yönde sunduğu kanıtta olmadığını, müvekkili şirket tarafından fazladan ödenen kısım için fatura kesilip gönderilmişse de borçlu adreste olmadığından teslim edilememiş Adana 1. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas ile takibe geçilmişse de borçlunun aynı gün muhtemelen UYAP 4060 hizmetinden takibin varlığına muttali olup 30.07.2019 günü Bursa 7. İcra Müdürlüğü’nden borca itiraz dilekçesi gönderdiğini, zorunlu arabuluculuk başvurusu yapılmışsa da arabulucu tarafından borçlunun itiraz dilekçesinde bildirdiği ve mernis adresi olduğunu öğrendiğimiz adresine arabuluculuk çağrı evrakının tebliğ edilmediğini, itirazın haksız ve yersiz olduğunu, mahkemece alınan bilirkişi raporunda bilirkişinin davalıya müvekkilince fazla ödeme yapılmadığı değerlendirmesinin hatalı olduğunu, Azerbaycan şubemiz İkra MMC (Mahdut masuliyetli Corparasyon) ödeme belgesinin dilekçe ekinde olmakla bu ödeme sonradan davalıya faturalandırılmış olup onun da dosya arasında olduğunu, mahkemece davanın reddine gerekçe olarak 800 USD ödemenin neden yapıldığının belli olmaması fiili taşıyıcı ile davalı arasındaki sözleşmenin ibraz edilmemesi gerekçelerine dayandığını, mahkemenin gerekçeleri yersiz ve mesnetsiz eksik incelemeye ve yetersiz bilirkişi raporuna dayalı olmakla 2.100 USD olduğu sabit olan anlaşmadan sonra fazla alınan ödemenin gerekçelerini davalının açıklaması gerektiğini, davalının dozvola veya demuraj iddiasına delil sunduğu görülmemekle bu durumda dosyanın son sunulan tahsilat belgeleri ile yeniden bilirkişi incelemesine sunulması gerekirken yapılmamasının yasaya aykırı olduğunu ayrıca avukatlık ücreti avukatın emek ve mesaisine göre değerlendirilmesi gerektiğini davaya katılmayan vekile sadece dilekçe yazım ücreti takdir edilmeliyken tam ücret takdirinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenlerle mahkemece verilen kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/… Esas, 2020/… Karar sayılı dosyası.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava hukuki niteliği itibarıyla “İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesinden Kaynaklanan)” talebine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesinde, davacı ve davalı arasında imzalanan 28.06.2019 tarihli sözleşme ile Tuzla/İSTANBUL, Bakü/AZERBEYCAN arasında gerçekleşen 1 adet araç taşıma sözleşmesi satın aldıklarını, taşıma bedelinin 2.100 USD olduğunu, sürücünün aracı temin eden … ile 2900 USD üzerinden anlaştığını iddia ederek yükü indirmediğini bu nedenlerle 800 USD fazladan ödeme yaptıklarını, fazladan ödenen bu miktarın tahsili için icra takibi başlattıklarını itiraz üzerine takibin durduğunu itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince yapılan açık yargılama neticesinde davanın reddine karar verildiği iş bu karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
28.06.2019 tarihli sözleşmenin incelenmesinden sözleşmenin taraflarının davacı ve davalı oldukları, navlun tutarının 2100 USD olarak kararlaştırıldığı anlaşılmıştır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 78’nci maddesi uyarınca, borçlanmadığı edimi kendi isteği ile yerine getiren kimse bunu ancak kendisini borçlu sanarak yerine getirdiğini ispat ederse geri isteyebilir. Somut olayımızda davacının kendi iradesi ile herhangi bir haciz tehdidi olmadan ve ihtirazi kayıt ileri sürmeksizin ödeme yapması nedeniyle, ödediği miktarın iadesini talep etmesi mümkün değildir
Yukarıda açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından, davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun reddine karar verilerek hüküm fıkrasının aşağıdaki şekilde kurulması uygun görülmüştür.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1)-Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/06/2020 tarih ve 2019/… Esas, 2020/… Karar sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2)-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70.TL karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40.TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 26,30.TL harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3)-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4)-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5)-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
6)-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle İlk Derece Mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle; 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince karar tarihindeki dava değerinin 107.090,00.TL’nin altında olması nedeniyle kesin olmak üzere 31/10/2022 tarihinde karar verildi.
…
Başkan
…
¸e-imzalıdır
…
Üye
…
¸e-imzalıdır
…
Üye
…
¸e-imzalıdır
…
Katip
…
¸e-imzalıdır