Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/2264 E. 2021/1134 K. 05.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2019/2264 – 2021/1134
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/2264
KARAR NO : 2021/1134
KARAR TARİHİ : 05/10/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSKENDERUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : …
DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av…
Av…
DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av…
Av…
DAVANIN KONUSU : Tazminat ( Taşıma Sözleşmesinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 05/10/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 05/10/2021

İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ….. esas …. karar sayılı kararına karşı istinaf başvurusu üzerine dosya Dairemize gönderilmiş olmakla, dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili, müvekkili şirketin …. tarihinde … Servis Merkezine gönderilmek üzere 8 adet ürünü (cep telefonu) davalı kargo şirketinin İskenderun Şubesine teslim ettiğini, ancak ürünler alıcı adresine ulaşmadan kargoda kaybolduğunu, müvekkili şirketin mağaza müdürünün kayıp ürünlerin bedelinin iadesi için ……… tarihinde kargo şirketine müracaat ettiğini, davalı kargo şirketinin postada kayıp kargo için 4.711.02.TL+KDV ödeneceğinin bildirildiğini, müvekkili şirketin zararının 8.832,00.TL olduğunu, buna ilişkin belgelerin davalı şirkete gönderildiğini, ancak davalı şirket tarafından zararın giderilmediğini belirterek, müvekkilinin uğramış olduğu toplam zarar olan 8.832,00.TL’nin eşyaların kargoya verildiği tarih olan ……. tarihinden itibaren işletilecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkili davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davalı vekili, 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun md.6 hükmüne göre huzurdaki davada davalının yerleşim yeri mahkemesi İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri yetkili olduğunu, davacı tarafından … Servisine gönderilmek üzere müvekkil şirkete ……. tarihinde teslim edilen kargonun taşıma esnasında kayıp duruma düştüğü ve alıcısına teslim edilemediğinin tespit edildiğini, davacının ürünlerin kullanılmamış/sıfır değerini tazminat oarak talep ettiğini, ürünlerin yeni ürün olmadığını, arızalı olduğunu, değer kaybının da dikkate alınması gerektiğini belirterek, açılan davayı kabul etmediklerini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Yerel mahkemece verilen karar ile; “TBK’nun 50. maddesine göre “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.Uğranılan zarar miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hakim, olayın akışına ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önüne alınarak zarar miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler” şeklindedir. Dava konusu telefonların arızasız 2.el değeri , davalı taşıyıcının kusuru , davacının kaybolmada bir kusuru olmaması, düzenlenen bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı göz önüne alınarak TBK 50/2 maddesi gereği mahkememizce uygun bir tazminata karar verilerek davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, 6.000,00.TL tazminatın …….. tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.Davalının taşımada ağır kusurlu bulunması sebebi ile davalı taşıyanın TTK’nun 886.maddesindeki sınırlı sorumluluk hakkından yararlanamayacağına” şeklinde karar verilmiştir.
DAVALI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili tarafından verilen istinaf dilekçesi ile; TTK. 880. maddesinde tazminatın nasıl tayin edileceğinin belirtildiğini, buna göre,p ürünün teslim alındığı zamandaki hasarsız değeri ile hasarlı değeri arasındaki fark tazmin edileceğini, zarar miktarının fazla hesaplandığını, müvekkil firmanın sorumluluğunun ne kadar olabileceğinin azami miktar olarak tespiti bakımından eşyanın kg cinsinden ağırlığının da tespiti gerektiğini, müvekkilinin taşımadan kaynaklı hasarlarda sorumluluğu eşyanın kğ cinsinden ağırlığına göre her bir kilo için en çok 8,33.TL olabileceğinden hükmün hatalı olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını beyan etmiştir.
DELİLLER :
Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri, bilirkişi raporu, ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan zararın tazmini istemine ilişkindir.
Davacı tarafından, …. tarihinde alıcı … Servis Merkezine gönderilmek üzere 8 adet cep telefonunun davalı kargo şirketine teslim ettiği, ancak ürünlerin alıcı adresine ulaşmadan kargoda kaybolduğu, kayıp ürünlerin bedelinin iadesi için …. tarihinde kayıp kargonun irsaliye faturalarını da ibraz ederek kargo şirketine müracaat edildiği, davalı kargo şirketi tarafından kayıp kargo için 4.711.02.TL +KDV ödeneceğinin bildirildiği, ancak zararının 8.832,00.TL olduğu belirtilerek, davalıdan tahsili talep edilmiş, davalı ise, davacı tarafından kendilerine …. tarihinde teslim edilen kargonun, taşıma esnasında kaybolduğu ve alıcısına teslim edilmediğini, davacının ürünlerin kullanılmamış değerini tazminat oarak talep ettiğini, ürünlerin yeni ürün olmadığını, arızalı olduğunu, değer kaybının dikkate alınması gerektiğini savunmuş, mahkemece yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Davacı tarafından, …. tarihinde … Servis Merkezine gönderilmek üzere 8 adet cep telefonunun davalı kargo şirketinin İskenderun Şubesine teslim edildiği, ancak ürünlerin alıcı adresine ulaşmadan kargoda kaybolduğu, bu durumun davalı tarafından da kabul edildiği, dava konusu sekiz adet cep telefonunun, kullanılmamış (sıfır) cihazlar olmayıp, arızalı oldukları, bu hususta da taraflar arasında uyuşmazlık bulunmayıp, uyuşmazlığın, tazminata esas alınacak değerin nasıl tayin edileceği hususundan kaynaklandığı anlaşılmıştır.
TTK.nun 875. maddesi uyarınca taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın ziyaından veya hasarından doğan zararlardan sorumludur. Taşıyıcı aynı zamanda adamlarının görevlerini yerine getirmeleri sırasındaki fiil ve ihmallerinden de kendi fiil ve ihmali gibi sorumludur (TTK m.879). Somut olayda, ziyaın taşıma sırasında meydana geldiği açık bulunduğundan davalının TTK.nun 875. maddesi gereğince somut olayda meydana gelen zarardan sorumlu bulunduğu anlaşılmıştır.
TTK’nun 880/1 maddesinde “Taşıyıcı , eşyanın tamamen veya kısmen zıyaından dolayı tazminat ödemekle sorumlu tutulduğunda , bu tazminat, eşyanın taşınmak üzere teslim alındığı yer ve zamanki değerine göre hesaplanır.” şeklinde hüküm bulunmaktadır.
Davalının meydana gelen zarar nedeniyle sorumluluğunun belirlenmesi amacıyla tazminata esas alınacak değer de TTK’nın 880. maddesinde belirlenmiş olup, taşıyıcının sorumluluğu kural olarak, eşyanın tamamı değerini kaybetmişse tamamının, eşyanın bir kısmı değerini kaybetmişse, değerini kaybeden kısmının, net olmayan ağırlığının her bir kilogramı için 8,33 Özel Çekme Hakkını karşılayan tutar ile sınırlıdır (TTK m. 882/2).
Ancak, zarara, kasten veya pervasızca bir davranışla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiilinin veya ihmalinin sebebiyet verdiği ispat edilen taşıyıcı yasada öngörülen sorumluluktan kurtulma hâllerinden ve sorumluluk sınırlamalarından yararlanamaz (TTK m. 886). Davalı tarafından teslim alındığı sabit bulunan eşyanın, davacıya teslim edilmemesinin makul kabul edilmesinde olanak bulunmaması, dolayısıyla TTK’nun 886. maddesi gereğince, davalı şirketin TTK’nun 882. maddesindeki sorumluluk sınırlamasından faydalanamayacağı ve davalının, davacı tarafından ispatlanması gereken gerçek zarar ile sorumlu tutulması gerekmektedir.
Davacı tarafından davalı kargo şirketine teslim edilen cep telefonlarının irsaliye faturalarında, arıza detayları yazılı değildir. Bu nedenle, mahkemece, telefonlardaki arızalarının net olarak tespiti mümkün olmadığından, telefonların kaybolduğu tarihteki arızalı değeri tam olarak hesaplanamayıp, cihazların kaybolduğu tarihteki 2.el piyasa değerinin bilirkişilerce hesaplanması yoluna gidilmiştir. Mahkemece alınan …….. tarihli bilirkişi raporunda, kaybolan cihazların 2.el piyasa değeri 5.880,00.TL olarak tespit edilirken, …… tarihli bilirkişi raporunda ise, davalıya teslim edilen cep telefonlarının arızalarının ne olduğunun tam olarak tespit edilememesi nedeniyle değerlerinin mahkemece takdiren belirlenmesi gerektiğine vurgu yapılmış, davalı tarafından, davanın açılmasından önce düzenlenen …….. tarihli ibranamede davacıya 4.711,02.TL ödemeyi teklif ettiği anlaşılmıştır.
TBK’nun 50. maddesine göre “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.Uğranılan zarar miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hakim, olayın akışına ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önüne alınarak zarar miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler” şeklindedir.
İlk Derece Mahkemesi’nce, dava konusu telefonların arızasız 2.el değeri, davalı taşıyıcının kusuru, davacının ürünlerin kaybolmasında bir kusuru olmaması, düzenlenen bilirkişi raporlarında tespit edilen zarar miktarı gibi kıstaslar ile tüm dosya kapsamı göz önüne alınarak TBK 50/2 maddesi gereğince takdiren 6.000,00.TL tazminata karar verilmiş olması, usul, yasa ve hakkaniyete uygun olup, davalı vekilinin aksi yöndeki istinaf sebepleri yerinde değildir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin, ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve buna dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 409,86.TL nispi istinaf karar harcından peşin alınan 102,47.TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 307,39.TL nispi istinaf karar harcının davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince istinaf eden davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerine BIRAKILMASINA,
4-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
6-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle ilk derece mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle; 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince karar tarihindeki kabul edilen dava değerinin 78.630,00.TL’nin altında olması nedeniyle kesin olmak üzere karar verildi. 05/10/2021

Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye
¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır