Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/2234 E. 2022/101 K. 08.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/2234
KARAR NO : 2022/101
KARAR TARİHİ : 08/02/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … ESAS … KARAR

DAVACI : …

VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av. ….
Av. ….
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Ticari İş Tellallığı Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 08/02/2022
YAZIM TARİHİ : …

Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
İDDİALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile: davacı müvekkilinin emlak komisyonculuğu yaptığını, davalının ise beton üretimi ve satışı yapan bir firma olduğunu, davaya konu borcun; müvekkili ile davalı arasında gerçekleşmiş olan bir ticari ilişkisinden kaynaklandığını, bu ilişkiden kaynaklı olarak davalı yanın şirket yetkilisi tarafından müvekkiline söz konusu bedelin ödeneceği sözü verildiğini, bu hususun davalı şirket yetkilisi olan … tarafından yazıya döküldüğünü, çekin bedelinin ödenmesi akabinde dava konusu bedelin ödenmesi hususunda şirket yetkileriyle yapılan şifahi görüşmelerde herhangi bir sonuç elde edilemediğini, bunun üzerine Mersin 5. İcra Müdürlüğü’nün … Esas numaralı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının borçlu olmadığını iddia ederek 08/12/2017 tarihinde itiraz edip takibi durdurduğunu, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hak ve davalar saklı olmak üzere yapılan itirazın iptaliyle davalının davacı müvekkiline 5.000TL’nin borçlu olduğuna ve davalıdan alınarak davacıya verilmesine, borçlunun haksız ve kötü niyetli olarak borca itiraz ederek, müvekkilin alacağına ulaşmasını keyfi olarak engellediği için davalı aleyhine %100 oranında icra inkar tazminatının hükmedilmesine, dava konusu miktar ve inkar tazminatına, icra takibinin başlangıç tarihi olan 04/12/2017 tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek olan ticari temerrüt faizinin işletilmesinin kabulüne, yapılacak yargılama giderleri ile vekalet ücretinin borçluya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; müvekkilinin merkez adresinin Adana olmasından dolayı müvekkili adına başlatılan icra takibinde Mersin İcra Müdürlüğü’nün yetkisiz olduğunu, yetkili icra dairesinin Adana olduğunu, yetkili yer mahkemesininde Adana olduğunu, müvekkili şirketine, alacağı karşılığında 30.10.2017 keşide tarihli 50.000,00.TL bedelli … seri nolu çekin karşılıksız çıkması neticesinde Mersin 2. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, yapılan kısmi tahsilatlar neticesinde dosyadan feragat edildiğini, çek aslını dosya borçlularından …’a teslim edildiğini, , müvekkil şirketin alacaklı olduğu icra takip dosyasında alacak miktarının üzerinde bir tahsilat yapmadığını, davacı tarafın iddia ettiği … isimli yetkilinin yazılı bir şekilde kendilerine vermiş olduğu beyanlar şirketin alacağından feragat ettiğini ve sulh olunması anlamına geldiğini, ancak bu beyanların müvekkili şirketi bağlayıcı nitelikte olmadığını, Adana Ticaret Odası ve bilumum özel ya da devlet kurum ve kuruluşlarının kaydından anlaşılacağı üzere müvekkil şirketin tek imza yetkilisi … olduğunu, …’ın şirket çalışanı olduğunu ancak şirket yetkilisi olmadığını, … dışında kimsenin yetkisi olmadığını, hiçbir borcu ya da herhangi bir parayı iade etme sözü, taahhüdü veya beyanı olmayan müvekkil hakkında başlatılan icra takibi ve akabinde açılan bu davada davacının kötü niyetli olduğunu, bu nedenlerle müvekkil şirketin merkez adresini ve yetkili yer mahkemelerinin Adana olması sebebiyle Mersin Mahkemelerinin yetkisine itiraz ettiğini, davanın reddini, %20’den aşağı olmamak üzere davacı taraf taraf aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin de karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … sayılı kararı ile; Davacının dava dışı …’ın, davalı şirketin yetkili temsilcisi olduğunu, çekin aslının …’ın bilgisi dahilinde … tarafından alındığını ve tahsil edildiğinde 5.000,00. TL ödeneceği yazılarak imza altına alındığını savunmuşsa da; …’ın davalı şirketin yetkili temsilci olmadığı, yetkili temsilcisinin … olduğunun tespit edildiği, davacı, …’ın davalı şirket yetkilisi …’ın bilgisi dahilinde çekin aslını devraldığını ve tahsil edildiğinde 5.000,00 TL ödeneceğini yazıp imzaladığını ispat edemediği, dolayısıyla da …’ın davalı şirket adına yaptığı borçlandırıcı işlemler davalı şirketi bağlamayacağı, davacı, davalıdan alacaklı olduğunu yasal delillerle ispatlayamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVACI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf talebi ile; ilk derce mahkemesinin kararının hem hukuka hem de hakkaniyete aykırı olduğunu, yapılan yargılama aşamasında alınan beyanlar ve bilirkişi raporunda da açıkça tespit edilip belirtildiği üzere dava konusu çek şirket hesaplarına girdiği ve böyle bir çekin şirket yetkilisinin haberi olmadan verilmesi ve defterlere işlenmesinin mümkün olmadığını, davalı şirketi temsil yetkisinin …’ın olduğu belirlense de davalı şirket personeli …’ın aldığının ve daha sonraki tarihlerde icrai takibata geçilmiş olduğunun anlaşıldığını, bu durumda yetkisi olmayan şirket personelinin yaptığı işlem ile ilgili çekin şirket bünyesine alındığını ve şirket tarafından ticari işleme tabi tutulduğunun değerlendirilmesi ile ilgili çek ve yapılan ticari işlemden şirket yönetiminin haberdar olmamasının hayatın olağan akışına ters düşeceğini, davacı …’ın alacağı 5.000,00 TL ‘nin hangi hukuki ve ticari ilişkiye dayandığı dosya kapsamından anlaşılamadığını ancak davalı şirket tarafından bu çekin ticari işleme tabi tutulduğu göz önüne alındığında davacının ilgili parayı isteyebileceği görüş ve sonucuna varılmak suretiyle müvekkilin hakkının olduğunu bilirkişilerce tespit edildiğini, ancak mahkemenin bilirkişi raporunu hiçbir şekilde dikkate almadığını, davalı şirket yetkilisini ve onun adına Mersin’de hareket ettiği ifade edilen …’ı dinlemediğini, yemin teklifi hususunda da herhangi bir değerlendirme de yapmayarak davacı müvekkilin hakkının zayi kalmasına sebep olduğunu, bu nedenlerle yerel mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenerek yanlış ve hukuka aykırı kararın kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … karar sayılı dosyası, Mersin 5. İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı takip dosyası, Mersin 2. İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı Takip dosyası ve tüm dosya kapsamı,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava ” İİK 67. Maddesinde düzenlenen İtirazın İptali” talebine ilişkindir.
Davacı taraf davada, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunu, davalının dava konu olmayan çekin bedelinin ödenmesi akabinde davacıya 5.000,00.TL nin ödeneceğinin belirtildiği, bu hususun şirket yetkili olan … tarafından yazıya döküldüğü, 5.000,00.TL nin ödenmediğini, başlatılan icra takibine davalı tarafından haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptalini istemiş, davalı taraf cevabında, …’ın şirket yetkilisi olmadığını, borcun olmadığını savunarak davanın reddini istemiş, İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, iş bu karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Mersin 5. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında; davacı takip alacaklısı … tarafından davalı takip borçlusu … Hazır Beton Sanayi Madencilik Nakliyat Taşımacılık Pazarlama Ticaret Limited Şirketi hakkında 5.000,00.TL asıl alacak için genel haciz yoluna dayalı takip başlatıldığı, davalı tarafından süresinde yapılan itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacının …’ın dinlenmediğine dair istinaf sebebine ilişkin olarak; davaya konu uyuşmazlığın değeri tanık ile ispat sınırı üzerinde olduğundan , miktarı itibari ile alacak iddiasının tanık beyanı ile ispatı mümkün olmadığı, HMK 200 maddesi gereğince kesin delil ile ispatlanması gerektiği, davacının tanığın dinlenmediğine yönelik istinaf sebebinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin çekin davalı şirket hesaplarına girdiği ve davalı şirket tarafından çekin ticari işleme tabi tutulduğunun tespit edilmesine rağmen bu hususun gözetilmediğine dair istinaf sebebinin incelenmesinde; dosya kapsamından 30.10.2017 keşide tarihli 50.000,00.TL bedelli çekin davalı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, 30.10.2017 keşide tarihli 50.000,00.TL bedelli çekin dava konu olmadığı, dava konunun belirtilen çek bedelinin ödenmesi sonucu doğan alacak olduğu, 30.10.2017 keşide tarihli 50.000,00.TL bedelli çekin davalı şirket kayıtlarında yer almasının alacağın varlığını ispat için yeterli olmadığı, davalını ticari defterlerine göre davacıya borcunun bulunduğuna dair kaydın bulunmadığı, anlaşılmakla davacı vekilinin bu yöndeki istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin yemin delilinin bulunduğuna dair istinaf sebebine ilişkin olarak; Dairemizce davacıya yemin deliline dayanıp dayanmayacağı hususunda beyanda bulunması, yemin deliline dayanması halinde yemin metnini sunması, kesin süre içerisinde beyanda bulunmadığı takdirde yemin deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağı ihtaratını içerir meşruhatlı çağrı kağıdı tebliğine karar verilmiş, davacıya usulüne uygun olarak meşruhatı içeren tebligatın tebliğ edildiği,davacı vekili yemin deliline dayanarak yemin metnini dosyaya sunmuş, davalı şirket yetkilisi, 5.000,00. TL verileceğinin doğru olmadığı, bu yönde bir anlaşmanın olmadığı hususunda yemin etmiştir.

Yukarıda belirtilen sebeplerle, davacının, davalıdan alacaklı olduğunu ispat edemediği, davacı tarafça teklif edilen yeminin davalı tarafça da eda edilmesi sebebiyle, ilk derece mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından, dairemizce istinaf incelemesinin duruşmalı olarak yapılması nedeniyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına davanın reddine, İİK’nın 67.maddesi gereğince alacaklının kötüniyet tazminatına mahkûm edilebilmesi için takibin haksız ve kötü niyetle yapılmış olması gerekli olup, davalı tarafından davacının kötüniyetli olarak takip başlattığı ispat edilemediğinden davalının tazminat talebinin şartları oluşmadığından reddine verilerek hüküm fıkrasının aşağıdaki şekilde kurulması uygun görülmüştür.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1)-Davacı vekilinin ilk derece mahkeme kararına yönelik istinaf başvurularının KABULÜNE,
2)-Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas, … Karar Sayılı Kararının KALDIRILMASINA;
3)-Yeniden esas hakkında hüküm KURULMASINA;
Davanın REDDİNE,
Davalının tazminat talebinin şartları oluşmadığından REDDİNE,
4)-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibarıyla alınması gereken 80,70.TL karar ve ilam harcının peşin alınan 85,39.TL harçtan mahsubu ile bakiye 4,69.TL’nin kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya İADESİNE,
5)-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
6)-Davalı kendisini vekil vasıtasıyla temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre reddedilen dava değeri üzerinden hesaplanan 5.000,00.TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
İstinaf Yargılaması Yönünden;
1)İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan 44,40.TL istinaf harcının kararın kesinleşmesi ile talep halinde davacıya İADESİNE,
2)-6100 sayılı HMK’nın 326/1. maddesi gereğince davacı tarafından istinafta yapılan 121,30.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 71,00.TL tebligat gideri, 78,90.TL posta gideri, olmak üzere toplam 271,20. TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,

3)-İstinaf yargılaması duruşmalı yapıldığından ve davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince dava değeri üzerinden belirlenen 5.000,00.TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4)-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi uyarınca peşin alınan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
5)-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle İlk Derece Mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, Davacı vekili Av. …, davalı vekili Av. … ile davalı şirket yetkilisi …’ın yüzlerine karşı, istinaf duruşması sonucunda oybirliğiyle; 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince karar tarihindeki dava değerinin 107.090,00.TL’nin altında olması nedeniyle kesin olmak üzere verilen karar usulen okunup açıkça anlatıldı.08/02/2022

Başkan

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır


Katip

¸e-imzalıdır