Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/2229 E. 2021/1145 K. 12.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/2229
KARAR NO : 2021/1145
KARAR TARİHİ : 12/10/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :
NUMARASI :

DAVACI : …
VEKİLİ : Av…
DAVALI : …
VEKİLİ : Av…
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 12/10/2021
YAZIM TARİHİ :

Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ….. esas ve …… karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin ticari faaliyeti kapsamında bir kısım eurodizel veya dizel petrol ürünü satışını gerçekleştirdiğini, satış nedeni ile oluşan alacağı fatura ile belgelendirdiğini, akaryakıt bedelinin ödenmediğini, bunun üzerine müvekkilinin alacağın tahsili amacıyla takip başlattığını, davalının haksız ve yersiz olarak takibi durdurmak ve sürüncemede bırakmak amacıyla takibe itiraz ettiğini ileri sürerek takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; zaman zaman petrol ürünü aldıklarını, ancak fatura karşılığını ödediklerini, veresiye fişleri ile iddia edilen ürünleri almadıklarını, plakaların çoğunun kendilerine ait olmadığını, imzası bulunan kişilerin de bir çoğunun şirketlerinde çalışmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ’NİN KARAR ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesi kararında özetle; davalıdan alacaklı olduğunu iddia eden davacının bu iddiasını ispatlaması gerektiği, veresiye fişlerinde isim ve imzası bulunan kişilerin davalı şirketin çalışanları olduğunun ispat edilemediği, davacı defterindeki kaydın tek başına iddiayı ispatlar nitelikte olmadığı, davacının alacaklı olduğuna dair başkaca delil de sunulmadığı gerekçesi ile davanın reddine, davacının takip yapmada kötü niyetli olduğu ispat edilemediğinden davalının tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; veresiye fişleri ve usulüne uygun ticari defterlerle alacağı ispatladıklarını, davalının ödeme savunmasında bulunduğunu ancak belgeleyemediğini, satışın veresiye fişleri ile belgelendiğini, müvekkilinin defterlerin de rapora göre usulüne uygun olduğunu, lehe delil niteliği taşıdığını, deftere göre müvekkilinin 19.963,98.TL alacaklı olduğunu, davalı vekilinin …… tarihli cevabi beyanında müvekkilinin petrol aldığını, bedelini ödediğini şeklinde beyanda bulunduğunu, davalının ödemeyi ispat etmediği gibi defterlerin de aleyhe kayıt içerdiğinden dosyaya sunmaktan kaçındığını, Yargıtay içtihatlarını göre davalının defterlerini ibrazdan kaçınması durumunda davacının usulüne uygun tutulan defter kayıtlarının sahibi lehine delil oluşturduğunu, veresiye fişlerindeki kişilerin davalının SGK’lı çalışanı olmamasının alacaklı olmadığı anlamına gelmeyeceğini ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri, takip dosyası, veresiye fişlerinin fotokopisi, taraflara ait BA-BS formları, SGK yazı cevabı, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, cari hesap ilişkisinden kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi’nce davanın reddine karar verildiği, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Cari hesap ilişkisinden kaynaklanan itirazın iptali davasında alacaklı olduğunu ispat yükü davacı taraftadır. Davacı delil olarak veresiye fişlerine, kendisi tarafından düzenlenen cari hesap belgesine, ticari defterlere, tanık ve bilirkişi deliline dayanmıştır.
Davacı yan, davalı vekilinin ……. tarihli duruşmada, davalının davacıdan akaryakıt aldığını ve bedelini de ödediğini beyan ettiğini, bu nedenle ödemeyi ispat yükünün davalıda olduğunu iddia etse de, davalı vekilinin gerek ….. tarihli beyan dilekçesinde gerekse aynı tarihli celsede, davacının dayandığı veresiye fişlerini kabul etmediği, bu fişlerle iddia edilen petrol ürünlerinin alınmadığını açıkça beyan etmesi karşısında, davacı yanın ispat yükünün davalıya geçtiğine yönelik istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.
Davalı yan, davacının dayandığı veresiye fişlerini kabul etmeyip veresiye fişlerinde teslim alan bölümünde isimleri bulunan kişilerin davalı çalışanı olmadığını iddia ettiğinden ve SGK’dan gelen yazı cevabına göre de veresiye fişlerinde adı geçen kişilerin davalı çalışanı olmadıkları anlaşıldığından ve bunun aksi de yani akaryakıtın teslim edildiği kişilerin davalı çalışanı olduğu davacı tarafça ispat edilemediğinden davacı veresiye fişleri ile de teslim olgusunu ispat edememiştir.
6100 sayılı HMK’nın 222.maddesinde ticari defterlerin ibrazı ve delil olması düzenlenmiş olup, aynı maddenin son fıkrasında düzenlenen, karşı taraf defterlerine münhasıran dayanılması durumu haricinde tek başına taraf defterlerindeki kayıtlar sahibi lehine delil teşkil etmemektedir. Davalı taraf ticari defterlerini ibraz etmediğinden ve davacı tarafça da münhasıran davalı defterlerine dayanılmadığından, davacı defter kayıtlarının sahibi lehine delil teşkil etmesi ve davacı defter kayıtlarına göre karar verilmesi mümkün değildir. Bu nedenle davacı vekilinin, davacı şirkete ait defter kayıtları ve cari hesap belgesine göre karar verilmesi gerektiği yönündeki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.
Yukarıda belirtilen sebeplerle İlk Derece Mahkemesi’nce davanın reddine dair verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu davacı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1-Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ….. esas ve …. karar sayılı kararına karşı davacı tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2)-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibarıyla alınması gereken 59,30.TL karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 44,40.TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 14,90.TL’nin davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3)-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4)-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5)-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
6)-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 352/1-b maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 78.630,00.TL’nin altında kalması nedeniyle 12/10/2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır