Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/2223 E. 2021/1335 K. 18.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/2223
KARAR NO : 2021/1335
KARAR TARİHİ : 18/11/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :
NUMARASI :
DAVACI :…
DAVALILAR :1…
2-…
3-…
VEKİLLERİ : Av…
DAVA : Alacak

BİRLEŞEN .
VEKİLİ :Av…
DAVALI :…
VEKİLİ : Av…
DAVA : İtirazın İptali

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 18/11/2021
YAZIM TARİHİ :

Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… tarih ve… Esas… Karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
İDDİALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile;….. kooperatif bilançolarında … Cari hesabı oluşturulduğunu,…. tarihli bilanço iki ayrı şekilde düzenlenerek, diğer mali borçlar hesabından 3.282.921,814.TL ve banka hesabından 770.000.000,00.TL çıkış yapıldığını, 1991-1993 yıllarında oluşturulan haksız alacak bahanesiyle ortaklardan 1.000’er DM. Haksız toplandığını, … tarihinde yapılması kararlaştırılmasına rağmen …. tarihli kooperatif bilançosunda sanki ödeme yapılmış gibi fiktif kayıt oluşturulduğunu, bu uygulamanın hesap tetkik komisyon raporunda da izah edildiği gibi çeşitli bahanelerle yıllar itibarıyla … tarihine kadar 158.172.707,686.TL’ye yükseltildiğinin bilançolardan anlaşıldığını, kooperatifin nasıl borçlandırıldığını ekli bağımsız denetim raporunda açıklanmakla birlikte, 1991 yılındaki ilk borçlandırma ekli arsa satış vaadi sözleşmesinden de anlaşılacağını, ödemenin …. tarihinde yapılması kararlaştırılmasına rağmen …. tarihli kooperatif bilançosunda sanki ödeme yapılmış gibi fiktif kayıt oluşturulduğunu, bu uygulama hesap tetkik komisyon raporunda da izah edildiği gibi çeşitli bahanelerle yıllar itibarıyla … tarihine kadar 158.172.707,686.TL’ye yükseltildiğinin bilançolardan anlaşıldığını,…. tarihli bilançoya göre mali borçlar hesabı gösterildiği şekilde değiştiğini, 1998 yılında mali borçlar hesabından 101.017.529,799.TL tasfiye edilmiş gibi görünse de farkın başka hesaplara gelindiğinin defter kapanış ve açılış kayıtları ile sabit olduğunu ve başka hesaplara devredilerek hesap bakiyesinin 53.872.256,073.TL’ye düşürüldüğünün ortaya çıktığını, üye aidatının ödenme şekli değerlendirildiğinde, üye aidatının karşılıklı işlemlerle finansa edildiği işlemlerin sistematik ve aynı kişiler adına yapılmasının dikkat çekici olduğunu, 1999 yılında hesapta bulunan tutardan 47.770.417,135.TL tasfiye edildikten sonra, bakiye 6.101.838,938.TL’nin 2000 yılına devretmiş olduğunu, 2000 yılında da 6.070.904,738.TL’nin tasfiyesinden sonra hesapta 30.934.200,00.TL bakiye kaldığını, 1991-1997 yıllarında çeşitli hesaplar çalıştırılarak oluşturulan 158.172.707,686.TL mali borçların tasfiye edilmediğini başka hesaplara kaydırıldığının ortaya çıktığını, izah edilen tüm hesaplar arasındaki muhasebe oyunları ile kooperatif kaynakları iş avansı hesabından yapılan ödemelerle zimmete geçirildiğini, tespitlerin kooperatif kanuni defter kayıtları ile sabit olduğu gibi hesap tetkik komisyonu “Bağımsız Denetim Raporu”nun da usulsüzlükleri ortaya koyduğunu, … tarihleri arası mukayeseli bilanço pasif hesap bakiyeleri dikkate alındığında, ortaklara borçlar hesabından başka kayda değer bakiye arz eden başka hesap olmadığını, kooperatif bünyesinden oluşturulan fonlarla ortak üye aidatlarının karşılandığı ortaya çıktığını ve naylon üye varlığının da kesinlik kazandığını, bilançonun pasif kaynaklar bölümündeki gelişmeler karşısında aktif varlıklar bölümündeki gelişmeler de mali borçların fiktif oluğunu ortaya koyduğu belirterek, fazlaya ilişkin diğer hak ve alacakları saklı kalmak üzere, şimdilik açıklanan nedenlerle, kanuni defter kayıtları ile sabit olan kooperatif alacağının 100.000,00 TL’lik kısmının, zimmet tarihlerinden itibaren aylık %10 gecikme faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen … Esas sayılı dosyasına sunulan dava dilekçesi ile; davalı …’nun davacı kooperatifin başkanlığını yaptığı dönemde hesaplararası virman yapmış gibi göstererek … tarihinde 12.769,50.TL’yi haksız olarak kooperatif kasasından çekildiğini, ortaklara borçlar hesabının kooperatif üyelerinin yatırdığı aidatların toplandığı hesap olduğunu, davalının bu hesaptan para çekmesinin usulsüz olduğunu, bu çekilen para nedeniyle davalı … aleyhine Mersin 7. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası kapsamında icra takibi başlatıldığını, davalı … tarafından haksız ve hukuka aykırı bir şekilde bu icra takibine itiraz edildiğini, davalının itirazı üzerine icra takibinin durdurulduğunu belirterek, davanın kabulüne, davalının Mersin 7. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasındaki itirazın iptaline, takibin devamına, % 40 inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesi ile; kooperatif yöneticilerinin görevde bulundukları dönemle ilgili işlemleri nedeniyle sorumluluk sürelerinin yani aleyhlerine açılacak davalarında uygulanacak dava zamanaşımının yine kooperatifler kanunun 98. Maddesi yollamasıyla TTK’nın 309/son maddesinde düzenlenmiş olup, yasa maddesinde “Mesul olan kimselere karşı tazminat isteme hakkı davacının zararı ve mesul olan kimseyi öğrendiği tarihten itibaren iki yıl ve her halde zararı doğuran fiilin vuku tarihinden itibaren beş yıl geçmekle mürurzamana uğrar” denilmek suretiyle, kooperatif yöneticileri aleyhine açılacak sorumluluk davalarının, zararın ve sorumlunun öğrenildiği tarihten itibaren iki yıl, her halükarda zararın ortaya çıktığı tarihten itibaren beş yıl geçmekle zamanaşımına uğrayacağının açıkça belirtildiğini, söz konusu denetim raporunun kooperatif defter ve kayıtları hiç görülmeden bilanço rakamları üzerinde yorum ve faraziyelerde bulunmak suretiyle düzenlenmiş olup, hukuki değerden yoksun olduğunu, gerçek durumun mahallinde yapılacak keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda yapılan imalatlar için yapılacak harcamaların bilirkişi marifetiyle hesap olunması ile anlaşılacağını, yoksa kooperatif defter ve kayıtları için düzenlenmiş olan bir kısım bilirkişi raporlarına dayanılarak hazırlandığı açıkça belirtilen sözde bağımsız denetim raporu ile vekil eden aleyhine suçlamada bulunmak faraziyelerle zimmet ihdasına girişmekten başka birşey olmadığını, açılan davanın süresinde olmayıp zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, ayrıca kooperatif yönetiminin böyle bir dava açmaya yetkili olmadığı gibi dava açılması yönünde alınan kararı takip eden bir aylık sürede de açılmamış olup açılan davaya bu yönleriyle itiraz ettiklerini, davanın esas yönünden de hukuki dayanaktan yoksun olması nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen …. Esas sayılı dosyasına sunulan cevap dilekçesi ile; ortaklar cari hesabından dava konusu 12.769,50.TL’nin davalı …’na ödenmesinde herhangi bir usulsüzlük bulunmadığını, kooperatifin kuruluş aşamasında davalının davacı kooperatife birçok kere borç verdiğini, bu verilen borcun ayrı bir hesapta takip edilmesi gerekirken muhasebeleştirme hatası nedeniyle davalının üyesi olduğu kooperatife yaptığı aidat ödemelerinin takip edildiği hesaba kaydedildiğini, bu nedenle bu kooperatife verilen borçların geri tahsili aşamasında bu hesaptan çıkış yapılması gerektiğini, bu nedenle bu hesaptan çıkış yapıldığını, davalının ödediği aidatlarının takip edildiği hesaba 900,00.TL bir aidat ödemesi yapılması gerekirken bu hesaba belirtilen dönemde 13.669,50.TL giriş olduğunu, fazla girişin davalının davacı kooperatife verdiği borçlar olduğunu, davacı kooperatiften sadece bu borçların tahsil edildiğini, usulsüz çekilen bir paranın söz konusu olmadığını, ayrıca davacı kooperatif tarafından davalı … aleyhine kooperatif başkanı olarak görev yaptığı 1991 ila 2003 tarihleri arasındaki tüm işlemleri kapsayan yani bilanço toplamı üzerinden tazminat davası açıldığını, bu davanın Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyası üzerinde devam ettiğini, davalının kooperatif hesaplarının tamamı üzerinde kooperatife verdiği zarar ve ziyanın tazmini istemiyle tüm hesapları kapsayan bir tazminat davası açılmışken dava konusu edilmiş bütün içerisinden belirli parçaların alınarak bu suretle mükerrer olarak dava konusu edilmiş olmasının da doğru olmadığını belirterek davanın reddi karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararı ile; tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, … konut Yapı Kooperatifi (… Konut Yapı kooperatifi) yönetiminde görev alan dosyamız davacılarının fiktif kayıtlar düzenleyerek muhasebe hileleri ile kooperatif paralarını zimmetlerine geçirdiklerinden bahisle bu dava açılmış ise de; dava konusu kooperatifin projelerine göre yapılmış olan toplam inşaat miktarının 48.647,08 metrekare olduğu, kooperatif tarafından toplanan gelirle yapılabilecek yaklaşık inşaat alanın 45.998,62 metrekare olduğu, bu durumda 6.648,46 metrekare fazla inşaat yapıldığı, dolayısıyla davalıların uhdelerinde kalan para ve zimmet sayılabilecek eylemlerinin ve kooperatif zararının bulunmadığı, davacının davalıların fiktif kayıtlar düzenleyerek zimmetlerine para geçirdiği iddiasını ve alacaklı olduğu iddiasını ispat edilemediği, ceza mahkemesindeki nitelendirmenin eylemin suç olup olmadığı yönünden bağlayıcı olmamakla birlikte, olayların benimsemiş biçimi yönünden Hukuk Mahkemesine bağlayacağı ceza mahkemesindeki olayın nitelendirilme biçimi de nazara alındığında kooperatif zarının varlığının dosyamız açından da ispatlanamadığı kanaatine varılmakla ana dosyadaki davanın haksız olduğu ve reddinin gerektiği, yine birleşen dosyada alınan bilirkişi raporunda ifade edildiği üzere davalı …’nun ticari defterlere kayıt yapılması esnasında …. nolu hesabın ortaklara borçlarının izlendiği bir hesap olmasına rağmen Kooperatife borç olarak verdiği paralarında bu hesaba kaydedildiği, bununla birlikte muhasebe tekniği anlamında bu yanlışlığın hesabın ortaya çıkarılması yüzünden sonuca etkisinin olmadığı, davalının yapmış olduğu ödeme toplamının 15.368,95.TL olduğu, üyelik nedeniyle ödemesi gereken 2.748,76.TL düşüldüğünde, kalan rakamın 12.620,19.TL olduğu, 12.769,50.TL olarak çekilen paradan 12.620,19.TL düşüldüğünde davalının 149,31.TL fazla para çektiğinin gözüktüğü ancak … tarihi itibariyle 250,00.TL ödeme yaptığı göz önüne alındığında davalının kooperatife borcunun kalmadığı, birleşen dosyadaki raporların 149,31.TL borç yönünden örtüştüğü ancak son raporda …. tarihndeki 250,00.TL ödemenin dikkate alınmadığı için raporlar arasında rakamsal farklılık oluştuğunun belirlendiği, dolayısıyla bilirkişi raporundaki değerlendirmelerin yöntemine uygun olduğu, tüm dosya kapsamına göre alınan son heyet raporunda da davalıların (…’da dahil) üzerlerinde zimmet sayılabilecek bir borcun mevcut olmadığı tespit edilmekle birleşen dava yönünden … ve …’nun raporuna itibar edilmesi gerektiği kanaatine varılmakla; ana ve birleşen dosyadaki davaların reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf talebi ile; mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verildiğini, verilen bu kararın hatalı olup istinaf yoluna başvurmak gerektiğini şöyle ki; kesin delil niteliğindeki kooperatif kanuni defter ve bilançolarına dayalı, genel kurul kararları ile belirlenen ve ortaklardan toplanan ve kayıtlara intikal ettirilen kooperatif kaynaklarının, davalılar tarafından muhasebe oyunları ile kendilerini alacaklı konuma getirdiklerinin defter kayıtlarıyla sabit olduğunu, aleyhe olan bilirkişi raporlarına itiraz dilekçelerinde defter kayıtları tablo halinde belirtilmiş ve belge suretlerinin dava dosyasına sunulduğunu, lehe olan bilirkişi raporları dışındaki karara esas alınan bilirkişi raporlarında inşaat sınıfı ve birim fiyatlar yükseltilerek haksız hesaplamalar yapıldığını, inşaat sınıfı ve birim fiyatları yükseltildiği halde kooperatif lehine çıkacak sonuçların birim fiyatları içerisinde yer alan genel giderler, mükerrer düşülerek inşaata harcanabilir gelirler azaltılarak hesaplama yapıldığını, 13 yıl süren dava sürecinde kesin delil niteliğindeki yasal belgelere dayalı yazılı sözlü savunmalarına hiç itibar edilmediğini, özellikle imalata giren gelir farklılığının açıklanması ve düzeltilmesi esas olmakla birlikte, tüm dava dosyası raporlarında genel giderler gösterilmezken, ceza dosyası raporundaki birim fiyat içerisinde yer alan 70.255,58.TL genel giderin mükerrer olduğunun sabit olup proje dışı harcamalardaki ve genel giderlerdeki mükerrer dikkate almalar düzeltilse tüm bilirkişi raporlarının kooperatif lehine çıkacağını, karara esas alınan bilirkişi raporu ile mahkumiyete esas alınan bilirkişi raporu arasında 1.499.962,64.TL fark olup kooperatif gelirinin tüm raporlarda 1.531.504,26.TL ile 1.504.913,28.TL arasında olduğu dikkate alınırsa kooperatif gelirine yakın fahiş hesap hatasına itibar edilemeyeceğini, burada bilinmesi gereken hususun, mevcut yönetim hükmen göreve geldiğinde, davalıların kanuni takibe başlanmış veya başlanmamış kooperatifi borçlu bırakarak, kooperatifin kaosa sürüklenmiş olması ve davalıların bıraktığı borçların zamanla daha da yükselmiş olduğunu, davalılar döneminden bırakılan borçların mevcut yönetim döneminde genel kurul kararıyla 285 ortaktan 2.500,00.TL olmak üzere 712.500,00.TL aidat belirlenerek ve toplanarak ödendiğini, davalıların bu aidatı hala ödemediklerini ve muhasebe hileleri ile kendilerini alacaklı konuma getirdikleri değer ile kooperatifin mevcut yönetim döneminde ödemek zorunda kaldığı borç değerlerinin yaklaşık örtüşmesinin usulsüzlüğün önemli kanıtı olduğunu, kooperatife sağlanan kaynağın 3.029.985,20.TL olduğu varsayımından hareketle ve bu kaynağın inşaata harcanmadığı gerçeğine göre davalıların kooperatife borç vermediği, davalıların muhasebe hileleri ile kooperatifi, fiktif kendilerine borçlandırdıklarını ortaya koyduğunu tüm bu nedenlerle mahkemece verilen kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas, …. Karar sayılı dosyası.
Birleşen Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas, …. Karar sayılı dosyası.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava hukuki niteliği itibarıyla “Alacak ve İtirazın İptali” davasıdır.
Davacı vekili asıl dava dilekçesinde, davalıların davacı kooperatifin eski yöneticileri olduklarını, davacıların fazla para topladıklarını ve davalıların kooperatif hesaplarından yapılan harcamaları hesaplarına geçirdiklerinden bahisle sorumluluk davası açmıştır.
Birleşen dava dosyasında, davacı vekili davalının davacı kooperatifin eski ortağı olduğunu davalının davacı kooperatifin aidatlarının toplandığı hesaptan para çektiğini çekilen para nedeniyle icra takibi başlattıklarını, itiraz üzerine takibin durduğunu, itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen … Esas sayılı dosyada bilirkişiler … ve …’tan alınan rapor ile; davalının …. tarihinde davalı kooperatiften 12.769,50.TL alacaklı olduğu, 12/769,50.TL para çektiği, alacağından 149,31.TL fazla para çektiği ancak 250,00.TL ödediği ve kooperatife borcunun kalmadığı kanaatini bildirir rapor düzenlenmiştir.
Birleşen …. Esas sayılı dosyada bilirkişiler …,…. ve … tan alınan rapor ile; Kooperatif Başkanı davalının, kooperatife borç olarak verdiği paralarında ortaklara borçlar hesabına kaydedildiği, davalı tarafından çekilen hesabın mahsubu sonucu 149,31.TL borçlu olması gerektiği kanaatini bildirir rapor düzenlenmiştir.
Mahkemece Bilirkişiler …. , … ve …. ‘den alınan rapor ile; davacı kooperatifin davalılardan alacaklı olup olmadıklarının tespitinin mümkün olmadığı, sağlıklı rapor yazılabilmesi için mahallinde Mali Müşavir gözetiminde gerçek belgelere dayanılarak hazırlanacak 1991-2002 yılları arasındaki yevmiye defteri, mizan ve bilançoların yeniden incelenmesi gerektiği kanaatini bildirir rapor düzenlenmiştir.
Mahkemece bilirkişi …’dan alınan rapor ile; mahkeme kaleminde incelenen belgelerden 1991-2002 yılları arasındaki defter kayıtlarının 12 yıllık bir faaliyet dönemini kapsadığı, tek mali müşavir bilirkişi olarak ve mahkeme salonunda oluşturulmasının mümkün olmadığı, kendisinin tek başına rapor hazırlayamacağı, 1991-2002 yılları arasında Ticari defter ve belgerinin nizam ve blonçolarının hazırlanması halinde rapor düzenleyebileceği kanaatini bildirir rapor düzenlenmiştir.
Mahkemece Bilirkişi …. ile birlikte … ve …. ‘den alınan rapor ile; dosyadaki muhasebe kayıtları ve kayıtların dayanağını oluşturan belgelerin inşaat maliyetinin sağlıklı tespitine imkan vermediği, bu durumda inşaat maliyetinin inşaatın projesine göre yapıldığı yıllardaki Bayındırlık birim fiyatlarından piyasa koşullarına göre gerekli kırımlar yapıldıktan sonraki birim fiyatı ile imalat maliyatinin teknik bir bilirkişi kurulunca belirlenmesinden sonra davalının zimmetinin tespit edilebileceği kanaatini bildirir rapor düzenlenmiştir.
Mahkemece İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmak suretiyle Bilirkişiler …. , …. , ….. ‘dan alınan rapor ile; fark inşaatın 306.414,50.TL olduğu, bununla beraber Mimari Projlerin dosyaya sunulması halinde gerçekleşen inşaat toplam alanı konusunda doğru kanaate varılabileceği kanaatini bildirir rapor düzenlenmiştir.
Mahkemece İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmak suretiyle bilirkişiler …..,… ve … ‘den alınan rapor ile; kooperatif üyelerinden toplanan aidatlar ve yıllar itibariyle kullanılan krediler göz önüne alındığında proje harici imalatın yapıldığı yerin durumu, maliyetinin düşürmesi ve yıllara göre Bayındırlık ve İskan Bakanlığı asgari maliyet bedelleri ortalama üfe katsayaları ve emanet işleri katsayısı uyarlaması sonucu 1992-2000 yılları arasında yapılabilecek inşaat alanın 41.955,86 metrekare olduğu, gerçekleşen inşaat alanın 48.547,082 metrekare olduğu, gene davacı kooperatif lehine 6.691,22 metrekare inşaat alanı elde edildiği, dolayısıyla davalıların zarara uğrattığı iddiasının yerinde olmadığı kanaatini bildirir rapor düzenlenmiştir.
Mahkemece Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmak suretiyle bilirkişiler … ,…. , ….,…. ve … ‘dan alınan rapor ile; dava dosyasında mevcut bulunan tüm deliller ve değerlendirmeler sonucunda, kooperatif tarafından yapılan inşaatların özellikle 17 katlı ve 21,50 metreden yüksek olması dikkate alınarak, çevre ve şehircilik bakanlığınca belirlenen yapı sınıflandırılmasına göre, inşaatların IV. Sınıf A grubu yapı olduğu, kooperatifin 1991- 2000 dönemi arası gelirlerinin toplamının gecikme cezası ve köşe daire farkı nedeniyle tahsil edilen tutarlar dahil, demirbaşla harcanan tutarlar hariç 1.507.939.468.926.TL olduğu, genel giderler toplamının 70.255.575.614.TL olduğu, arsa alım için 3.026.188.000.TL ödeme yapıldığı, elde edilen bu gelirlerden proje dışı harcamalar tutarının tenzilinden sonra bakiye kalan tutarla yaklaşık 41.998,62m2 inşaatın yapılabileceğini, projelere göre yapılan inşaat alanının 48.647,08m2 olduğunu, kooperatif gelirleri ile yaklaşık 6.648,46m2 dolayında fazla inşaat yapıldığı, fazla yapılan inşaat bedelinin 2000 yılbaşı birim fiyatlarına göre değerinin yaklaşık 785.980,94.TL olabileceği hesabıyla kooperatifin bir zararının olmadığı, ceza mahkemesi tarafından sanıklar hakkında verilen beraat kararının bir yandan zamanaşımına, diğer yandan, suçun oluşmaması sebebine dayandığı kanaatini bildirir rapor düzenlenmiştir.
Mersin 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyasının UYAP üzerinden gönderilen belgeleri üzerinde yapılan inceleme ile; … hakkında görevi kötüye kullanma suçundan açılan davanın zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılmasına karar verildiği, …, … ve … hakkında zimmet suçundan açılan kamu davasında atılı suçu işledikleri sabit olmaması nedeniyle Beraet kararı verildiği, dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay’a gönderildiği, Yargıtay 5. Ceza Dairesi’nin … tarih ve …. Esas, … Karar sayılı ilamı ile Onanarak kararın … tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Mersin 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin …. EK sayılı dosyasının UYAP üzerinden gönderilen belgeleri üzerinde yapılan inceleme ile; sanıklar …, …, … ve … hakkında … Konut Yapı Kooperatifi’ni zarara uğrattıkları ve zimmet suçunu işledikleri iddiasıyla kamu davası açıldığı, sanıkların isnat edilen zimmet suçlarından beraatlerine karar verildiği, dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay’a gönderildiği, Yargıtay 5. Ceza Dairesi’nin ….
Davalıların davacı kooperatifin eski ortakları oldukları davacı kooperatifin … tarihli genel kurul toplantısında …’na borçlanma yetkisi verildiği, birleşen dava dosyasında alınan bilirkişi raporundan anlaşılacağı üzere davalı …’nun zaman zaman kooperatife borç para verdiği ve bu davalı tarafından çekilen paranın davacı kooperatife verdiği borç paralara ilişkin olduğu, davacı kooperatifin davalıdan bir alacağının olmadığı ilk derece mahkemesince birleşen itirazın iptali davası bakımından verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmıştır.
Davacı kooperatifin eski yöneticisi olan davalılara karşı yönetimde bulundukları süre içinde zimmet suçunu işlediklerine dair kamu davaları açıldığı, bu ceza davaları sırasında alınan bilirkişi raporlarına göre toplanan aidatlarla inşa edilecek alanın gerçekte inşa edilebilecek alandan büyük olduğu belirtilmiş olup bu raporlara itibar edilerek sanıkların zimmet suçunu işlemediklerinden bahisle beraetlerine karar verildiği, bu kararların kesinleştiği, ilk derece mahkemesince de alınan ve hükme esas alınan bilirkişi raporundan da anlaşılacağı üzere davalıların yönetimde bulundukları süre içinde toplanan aidatlarla inşa edilecek alanın gerçekte inşa edilebilecek alandan büyük olduğu, davalıların davacı kooperatifi zarara sokmadıkları ve istinaf dilekçesinde bahsi geçen ortaklığın giderilmesi dava dosyanın ilk derece mahkemesince bekletici mesele yapılmadığı gibi bekletici mesele yapılmasının da sonuca etkili olmadığı anlaşılarak ilk derece mahkemesince asıl dava dosyası bakımından da verilen davanın reddi kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek hüküm fıkrasının aşağıdaki şekilde oluşturulması uygun görülmüştür.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1)-Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve …. Esas, … Karar sayılı kararı sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2)-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibarıyla alınması gereken 118,60.TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 88,80.TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 29,80.TL’nin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3)-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerine BIRAKILMASINA,
4)-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5)-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
6)-6100 sayılı HMK’nın 359/3 maddesince karar tebliğ işlemlerinin Dairemizce YAPILMASINA,
Dair, dairemizce dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda oy birliğiyle, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b-1 bendi gereğince aynı kanunun 361/1 maddesi gereğince Dairemiz kararının tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere 18/11/2021 tarihinde karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır