Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/2212 E. 2021/1190 K. 15.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/2212
KARAR NO : 2021/1190
KARAR TARİHİ : 15/10/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :
NUMARASI :
DAVACI : ….
VEKİLİ : Av…
DAVALI : ….
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 15/10/2021
YAZIM TARİHİ : 15/10/2021

Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …… tarih ve …. Esas, ….. Karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
İDDİALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile; sigortalı … Deniz Nakliyat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. tarafından Bulgaristan’da ki … adlı firmadan …… tarih ve …… nolu fatura ile toplam 6.880.952 kg sülfürik asit satın alındığını, nakliye gemisinin …. tarihinde Mersin limanına vardığını, taşımanın … firması tarafından yapıldığını, emtianın tahliyesi sonrası yapılan kontrollerde ….. nolu sahil tankında bulunan emtianın renginin siyaha dönük olduğu, sebebi olarak gemiden sahil tankına aktarımın yapıldığı boru hattının kirli olması olduğu, sigortalı firma tarafından …… tarihinde beyan ile hasar ihbarında bulunulduğu, tespit edilen 54.134,00.TL bedelin …… tarihinde sigorta şirketince ödendiğini ve müvekkili sigorta şirketinin halef olarak rücu hakkı kazandığını bu nedenlerle 54.134,00.TL rücuen tazminatın ödeme tarihi olan …. tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; dava konusu emtianın boşaltıldığı geminin gerekli ve zorunlu denetimler yapılmadan limandan ayrıldığını, söz konusu bozulmanın depolama esnasında veya boru hattı yüzünden değil de malın gemiden transferi sırasında kaynaklandığına açık bir delil olduğunu, müvekkili firmanın imzaladığı tank kirası sözleşmesinin 10. maddesinin a fıkrası ile hasarın davalının sorumluluğu dışında olacağının açıkça belirtildiğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …… tarih ve …. Esas, …. Karar sayılı kararı ile; tüm dosya kapsamı, delil olarak ibraz edilen belgeler, bilirkişi raporları ile toplanan delillerin incelenmesi sonucunda, dava dışı sigortalı firma … Deniz Nak. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin Bulgaristan’da yerleşik başka bir firmadan 6.880.952 kg sülfürik asit satın aldığı ve gemi ile Mersin limanına sevk edildiği, gemi tanklarının kontrollerinin yapıldığı ve boş olduklarının onaylandığı, gemide boşaltmanın yapıldığı tanklarda öncesinde de sülfürik asit taşındığını belirten belgeler olduğu, ve boşaltmaya tahliyeye önce T.. tankından başlanması ve renk değişikliğinin de bu tank da oluşması nedeniyle renk değişikliğinin önceki yüklemeler nedeniyle kıyı tankının kapalı devre boru hatlarının kirlenmesinden kaynaklandığının bilirkişi raporu ile anlaşılması nedeniyle ve davacının dava dışı sigortalısının haklarına halef olabileceği anlaşılmakla davanın kabulü ile 54.134,00.TL rücuen tazminatın ödeme tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVALI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf talebi ile; mahkemece verilen kararın usula ve yasaya aykırı olup kaldırılması gerektiğini şöyle ki; davanın …. tarihli ….. nolu celsesinde tutanağa geçen şekilde esasa ilişkin beyanda bulunulmak üzere kendilerine süre verilmesinin talep edildiğini, bu talep doğrultusunda aynı celsenin … nolu ara kararı gereğince kendilerine süre verildiğini bu gelişme karşısında sözlü yargılamaya geçilmediğini, … tarihli oturuma mazeret sunulduğunu, mazeret hakkında herhangi bir karar verilmeden yargılamaya son verilerek savunma haklarının kısıtlandığını, bunun yanı sıra mazeret bildirilen celsede sözlü yargılamaya geçilmesine karar verilmeden hüküm kurulduğunu, …. tarihli yazılı beyanların sunulduğu dilekçede mevcut bilirkişi raporundaki hata ve eksikler ayrıntılı olarak mahkemeye sunulduğunu, kıyı tankı ile gemideki tank arasındaki nakliyeyi sağlayan ve boşluğu dolduran boru hattının sadece Mersin serbest bölge içerisindeki demonte durumundaki borular olmadığını bu boruların yanısıra gemiye ait unsurların da olduğunu hal böyle olmasına rağmen gemideki unsurlar yok sayılarak kirliliğin kıyı tankı ile gemi arasındaki demonte durumundaki borularda olabileceği varsayımında bulunulmasının doğru olmadığını, bilirkişi raporunun varsayım üzerine oluşturulduğunu, geminin tank ve tanktan gemi içinde nakil sağlayan teçhizatını da gösterir şekilde projelerinin celp edilerek bilirkişiden ek rapor alınması gerekirken mahkemece bu husus gözetilmeden eksik inceleme ile karar verildiğini, emtia sahibi dava dışı …….Ltd. Şti. ile müvekkili şirket arasında imzalanan kira sözleşmesinin 10. Maddesine göre “kiracı dolum tesisine gemiden/vagonlardan tanka tahliye, tanktan kara tankerlerine yükleme ve tersi işlemlerde depoladığı emtianın miktarından kalitesinden zayi ve hasarından hiç bir şekilde ve surette depo sahibinin sorumlu olmayacağını kabul eder” hükmünün yer aldığını, buna göre davalı müvekkilinin bir sorumluluğu bulunmadığını, bunun yanısıra sözleşmenin 11. Maddesine göre kiracının emtiayı sigortalatarak buna ilişkin poliçenin bir suretini davalı müvekkiline verme yükümlülüğü olmasına rağmen bu yükümlülüğü yerine getirmediğini ve bu hususun da gözardı edildiğini, rücuen tazminat talep edilen alacağa ödeme tarihinden itibaren faiz işletilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, bütün bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu bu nedenlerle mahkemece verilen kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ….. Esas, …… Karar sayılı dosyası.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava hukuki niteliği itibarıyla “Tazminat (Rücuen Tazminat)” davasıdır
Davacı vekili dava dilekçesinde, dava dışı sigortalının Bulgaristan’dan sülfirik asit satın aldığını, gemiyle Mersin Limanı’na getirilen ürünün , davalıya ait tanklara boşaltıldığını ,tankların birinde yer alan üründe boru hattının kirli olması nedeniyle renk değişikliği olduğunu, meydana gelen zararın dava dışı sigortalıya ödendiğini, yapılan bu ödemenin davalıdan rücuen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince yapılan açık yargılama neticesinde davanın kabulüne karar verildiği ve iş bu karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin istinaf sebepleri bakımından çözümlenmesi gereken sorun, davalının savunma hakkının kısıtlanıp kısıtlanmadığı, meydana gelen zararın gemiden gelen nakliye hatlarından kaynaklanıp kaynaklanmadığı, sözleşmenin 10.ve 22.maddesi nazara alınarak davalıya sorumluluk yüklenmesinin mümkün olup olmadığına ilişkindir.
Dava tarihinin … olduğu,15.03.2018 tarihinde yürürlüğe giren TTK’nun 4/2 maddesi uyarınca ticari davalarda da deliller ile bunların sunulması 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine tabidir; miktar veya değeri yüz bin Türk lirasını geçmeyen ticari davalarda basit yargılama usulü uygulanır.
Dava değeri nazara alındığında davanın basit yargılama usulüne tabi olduğu, basit yargılama usulünde yazılı yargılama usulüne ilişkin sözlü yargılama usulü uygulanmamakta olup, basit yargılama usulü başlığı altında yer alan HMK’nun 321/1 maddesine göre ‘Tahkikatın tamamlanmasından sonra, mahkeme tarafların son beyanlarını alır ve yargılamanın sona erdiğini bildirerek kararını tefhim eder. Taraflara beyanda bulunmaları için ayrıca süre verilmez.’
Somut dosyamızda dava değeri nazara alındığında davanın basit yargılama usulüne tabi olduğu halde ilk derece mahkemesince …. tarihli duruşmada sözlü yargılama aşamasına geçildiğinin taraflara bildirildiği, davalı vekiline beyanda bulunmak üzere 2 haftalık süre verildiği, davalı vekilinin bu süre içinde yazılı beyanda bulunmadığı, davalı vekilinin bir sonraki celse mazeret dilekçesi bildirerek duruşmaya katılmadığı, ilk derece mahkemesince mazeret dilekçesinin kabul ya da reddi yönünde olumlu ya da olumsuz bir karar verilmeksizin dosyanın karara bağlandığı anlaşılmış ise de, ilk derece mahkemesince HMK’nun 321/1 maddesi uyarınca davalı vekiline yeninden süre verilmesinin doğru olmadığı, kaldı ki verilen süreye rağmen davalı vekilince esasa ilişkin yazılı beyanda bulunulmadığı gibi, davalı vekilince ibraz edilen mazeret dilekçesine mazeretini belgelendirir evrak eklemediği anlaşılarak, tüm bu nedenlerle davalı tarafın savunma hakkının kısıtlanmasından söz edilemeyeceğinden davalı vekilinin bu hususlara ilişkin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
İlk derece mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporundan anlaşılacağı üzere gemideki tüm tanklardan numune alındığı, numulerin görsel olarak iyi olduğunun belirtildiği anlaşılarak meydana gelen zararın davalı taraftan kaynaklandığı belirlenmiş olmakla davalı vekilinin zararın gemideki nakliye hatlarından kaynaklandığına ilişkin istinaf sebebinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Dava dışı sigortalı ve davalı arasındaki Likit Kimyasal Depolama Tankı Kira Sözleşmesi’nin 22.maddesine göre ‘İlk gemiden tanka dolumdan başlamak üzer kira süresi içinde tanktan veya depolama işçiliğinden oluşabilecek renk kaybı, konsantrasyon değişimi vb gibi kiracının bütün zararlarını depo sahibi karşılamakla yükümlüdür.’
Yukarıda belirtilen sözleşme maddesine nazaran davalı vekilinin sözleşmenin 10.maddesi uyarınca davalının bir sorumluluğunun bulunmadığına dair istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilerek hüküm fıkrasının aşağıdaki şekilde kurulması uygun görülmüştür.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1)-Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. tarih ve … Esas, …… Karar sayılı kararına karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2)-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 3.697,89.TL karar harcından peşin alınan 924,47.TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 2.773,42.TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3)-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davalı üzerine BIRAKILMASINA,
4)-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5)-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
6)-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle İlk Derece Mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle; 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince karar tarihindeki dava değerinin 78.630,00.TL’nin altında olması nedeniyle kesin olmak üzere 15/10/2021 tarihinde karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır