Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/2203 E. 2021/1600 K. 28.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/169
KARAR NO : 2021/1567
KARAR TARİHİ : 28/12/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …..
NUMARASI : …
DAVACI :…
VEKİLİ : Av…
DAVALI :…
VEKİLİ : Av…
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 28/12/2021
YAZIM TARİHİ : …

Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/11/2019 tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
İDDİALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili tarafından davalıya 05.04.2018 tarihli … seri numaralı ve 18.05.2018 tarihli … seri numaralı faturalarla toplam 82.215,00.TL değerinde gıda (tereyağı) alanında toptan satış yapıldığını, borçlunun borcunu ifa etmemesi üzerine Mersin 4. Noterliği’nin 22.06.2018 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ihtarat yapıldığını, ödeme yapılmaması sonucunda Mersin 5. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyası ile ilamsız takip yaptıklarını, davalı tarafın haksız itirazı ile takibin durduğunu belirterek davalı/borçlunun borca ferilerine ve faize ilişkin tüm itirazlarının iptaline, takibin devamına ve alacağın ticari faizi ile birlikte tahsiline, davalı borçlu aleyhine % 20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; müvekkili şirketin adresinin Bornava/İzmir olduğunu, davacı tarafça yetkisiz icra dairesinde takip açıldığını belirterek yetkiye ve borca itiraz ettiğini, Çine Noterliği’nin … yevmiye nolu 28.06.2018 tarihli ihtarnamesi ile 05.04.2018 tarihinde … nolu irsaliyeli fatura ile gönderilen fatura ve malların kabul edildiğinin ödeme tarihinin 05.04.2019 tarihi olduğunun davacı tarafa bildirilmiş olduğunu, buna rağmen davacı tarafça kötüniyetli olarak faturanın takibe konulduğunu, bu fatura alacağının henüz muaccel olmadığını, takibe konu diğer fatura olan … nolu fatura ile davalıya 1.312,5 kg tereyağının gönderildiğini, bu tereyağı üzerinde müvekkili tarafından 25.05.2018 tarihinde … … ….A.Ş.’ye yaptırılan analizde tereyağının içinde bitkisel yağ olduğunun tespit edildiğini, tereyağının ayıplı olduğunun 26.05.2018 tarihinde malları teslim eden …’a malları teslim alan … tarafından telefonla bildirildiğini, davacı tarafça mağduriyetin giderilmediğini belirterek … nolu irsaliyeli fatura yönünden alacak muaccel olmadığından davanın reddine, … nolu irsaliyeli fatura yönünden malların ayıplı olması nedeniyle davanın reddine, davacının icra inkar tazminatı taleplerinin reddine, davacı aleyhine %20 oranında kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/11/2019 tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararı ile; Davanın kabulü ile davalı-borçlunun Mersin 5. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, İİK’nun 67/2 maddesi uyarınca hükmolunan alacak üzerinden %20 oranında takdir edilen 16.613,28.TL icra inkar tazminatının davalı-borçludan tahsili ile davacı-alacaklıya verilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVALI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf talebi ile; mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olması sebebiyle kaldırılmasını, yetki itirazının kabulü ile İzmir İcra Daireleri’nin yetkili olduğuna karar verilmesini, esas yönünden ayıplı tereyağları üzerinde yeniden bilirkişi incelemesi yapılmasına ve fatura ile teslim edilen tereyağlarının ayıplı olması nedeniyle davanın reddine, icra takibine haklı olarak itiraz edilmesi nedeniyle davacının icra inkar tazminatlarının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı dosyası.
Mersin 5. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava hukuki niteliği itibarıyla “İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)” davasıdır.
Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının davalıya mal sattığını, satıma konu fatura bedellerinin ödenmediğini, icra takibi başlattıklarını, itiraz üzerine takibin durduğunu itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince yapılan açık yargılama neticesinde davanın kabulüne karar verildiği iş bu karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Dava konusu malların davalıya teslim edildiği ve dava konusu fatura bedellerinin ödenmediği hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmamakta olup, çözümlenmesi gereken sorun, takibin yetkili icra dairesinde yapılıp yapılmadığı, dava konusu … nolu fatura alacağının muaccel olup olmadığı ve dava konusu … nolu faturaya konu malların ayıplı olup olmadığı, ayıp ihbarının süresi içinde yapılıp yapılmadığına ilişkindir.
Dava konusu faturalara konu malların davacı tarafından davalıya teslim edildiği, satış bedelinin ödenmediği hususları her iki tarafın kabulünde olup, uyuşmazlığın para alacağından kaynaklandığı ve takibin yetkili icra dairesinde başlatıldığı anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTK.nun 23/1c maddesinde ayıp ihbar süreleri düzenlenmiştir. Buna göre tacir satın aldığı bir malda açık ayıp bulunduğunu gördüğü takdirde 2 gün içinde ayıp ihbarında bulunmak ve bunun dışındaki ayıplarla ilgili olarak 8 gün içinde malı muayene ettirip, ayıp tespit edildiği takdirde usulüne uygun biçimde ihbarda bulunmak zorundadır. Ayıp ihbar süreleri niteliği itibariyle hak düşürücü süre olup, re’sen gözetilecek hususlardandır. YARGITAY 19. Hukuk Dairesi ESAS NO: 2014/5348 KARAR NO: 2015/236 kararı bu yöndedir.
TTK m.18/3’deki tacirler arasındaki bildirim usulleri geçerlilik şartı değil ispat şartıdır. Kaldı ki ayıp ihbarı TTK 18. maddesinde sayılan işlemlerden değildir. Davalı tarafça 26.05.2018 tarihinde telefonda mesajla davacıya ayıp ihbarında bulunulduğu ileri sürülmüş olup mesajın davacı tarafın telefonuna ulaştığının davalı tarafından ispat edildiği takdirde telefonla yapılan ayıp bildirimi ile ayıp ihbarının yapıldığının kabulü gerekir. (YARGITAY 11.HD’sinin 2020/4077-2021/3351 EK sayılı kararı benzer mahiyettedir.)
Somut dosyamızda ilk derece mahkemesince talimat yoluyla alınan 08.08.2019 havale tarihli bilirkişi raporundan anlaşılacağı üzere, dava konusu … nolu faturaya konusu üründe davalının iddia ettiği şekilde ayıp bulunup bulunmadığı hususunda numune alınarak analiz yapılmadığı, mahkemece öncelikle dava konusu üründen numune alınarak analizi ile davacının iddia ettiği şekilde dava konusu üründe bitkisel yağ bulunup bulunmadığı, bunun bir ayıp olup olmadığı hususunda rapor alınarak, bu rapor sonucunda davalının iddia ettiği şekilde ürünün ayıplı olduğunun kabulü halinde (YARGITAY 19.HD’sinin 2015/13684-2016/5583-2 EK sayılı ilamı benzer mahiyettedir.), davalının mesajla ayıp ihbarıdna bulundukları şeklindeki iddiaları karşısında, davacıya usulüne uygun isticvap davetiyesi gönderilerek, mesajla ayıp ihbarının kendisine bildirilip bildirilmediği hususunda isticvap edilerek, davacı tarafından mesaj içeriğinin kabul edilmemesi halinde, mesajlaşmanın gerçekleştiği cep telefononu numaralarının ( …. -…. nolu telefonlar) kimlere ait olduğunun, ilgili operatörden sorularak, davalıdan ilgili cep telefonu istenip bilirkişiye teslimi ile mesaj içerikleri hakkında rapor tanzimi, sonucu dairesinde ayıp ihbarının süresi içinde yapılıp yapılmadığı değerlendirilmeden ve tüm bunlara rağmen mahkemece halen ayıp ihbarının süresi içinde yapılmadığı kanaati hasıl olur ise davalı vekilince cevap dilekçesinde yemin deliline dayanılması nedeniyle ( YARGITAY Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/19-1633 – 2017/1013 EK sayılı kararı benzer mahiyettedir) mahkemece davalıya ayıp ihbarın süresi içinde yapılıp yapılmadığının ispatı bakımından davacıya yemin teklif edip edip etmeyecekleri sorularak sonucu dairesinde karar verilmesi gerekirken işin esasına etkili tüm deliller toplanmadan karar verilmesi doğru olmadığından, bu aşamada davalı vekilinin … nolu fatura alacağının muaccel olmadığına dair istinaf sebepleri incelenmeksizin ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak dosyanın yeninden yargılama için mahkemesine gönderilmesine karar verilerek hüküm fıkrasının aşağıdaki gibi oluşturulması uygun görülmüştür.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1)-Davalı vekili tarafından Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/11/2019 tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunu KABULÜNE,
2)-Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/11/2019 tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararının HMK.’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3)-Dava dosyanın yeniden yargılama yapılmak üzere Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
4)-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin alınan 1.418,55.TL istinaf karar harcının kararın kesinleşmesi ile talep halinde davalıya İADESİNE,
5)-Davalı tarafından istinaf için yapılan yargılama giderinin esas hüküm ile birlikte İlk Derece Mahkemesince karara BAĞLANMASINA,
6)-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesi’ne İADESİNE,
7)-İnceleme dosya üzerinden yapıldığından lehe vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
8)-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle İlk Derece Mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a/6 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle kesin olmak üzere 28/12/2021 tarihinde karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır