Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2019/2149
KARAR NO : 2021/1433
KARAR TARİHİ : 06/12/2021
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :
NUMARASI :
DAVACI : …
VEKİLİ : Av…
DAVALI : …
VEKİLİ : Av…
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 06/12/2021
YAZIM TARİHİ : …
Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …… tarih ve ……. Esas, …… Karar sayılı kararına karşı istinaf başvurusu üzerine dosya Dairemize gönderilmiş olmakla, dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili, davacının Adana 6. İcra Dairesi’nin …. Esas sayılı takip dosyasından dolayı davalı alacaklı taraf ile uzlaşması neticesinde Av. …’nün hesabına; 04.09.2015 tarihinde 4.500,00.TL, 17.08.2015 tarihinde 1.950,00.TL, 12.11.2015 tarihinde 9.000,00.TL, 17.08.2015 tarihinde 550,00.TL, 18.09.2015 tarihinde 1.485,00.TL, 13.11.2015 tarihinde 1.000,00.TL olmak üzere toplamda 18.485,00.TL haricen ödeme yapıldığını, yine 07.08.2015 tarihinde icra dosyasına 2.500,00.TL ödeme yapıldığını, ancak icra dosyasında haricen yapılan ödemelerin gözükmediğini, alacaklı tarafından haricen yapılan ödemelerin icra dosyasına bildirilmediğini bu nedenle her geçen gün daha fazla faiz işlediğini, davacı borçlunun taşınmazının tüm dosya borcu üzerinden satışa çıkarıldığını ileri sürerek davalı vekiline haricen yapılan ödemelerin yapılmış olduğu tarihler itibariyle icra dosyasına ilişkin olarak ödendiğinin tespitine, ödeme tarihlerine göre faiz miktarının yeniden hesaplanmasına, ödenen miktarlar yönünden takibin kısmen durdurulmasına, davalının kötüniyetli olarak hareket etmesi sebebiyle % 20 kötüniyet tazminatına ve alacağın % 10’u oranında para cezasına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davalı vekili, öncelikle davada dava şartının bulunmadığını, böyle bir davanın açılamayacağını, bunun hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu, ortada ödenen bir miktarın inkarının söz konusu olmadığını, davacının yatırmış olduğu kısmi bedel nedeniyle icra dosyasındaki satışın durdurulamayacağını, borçlunun harici ödemeleri olduğuna dair 31.05.2016 tarihli icra dosyasına el yazısı ile verdiği dilekçeyi görür görmez derhal 06.06.2016 tarihinde Adana 6. İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı dosyasına bu ödemelerin satıştan sonra infaz sırasında dosya alacağından tenkis edileceği hususunu derhal beyan ettiğini, davacının 80.000,00.TL civarındaki bir borcuna mahsuben 6 parça halinde farklı tarihlerde ve farklı kurumlardan yatırılan 18.485,00.TL’nin her biri için banka hesaplarından araştırma yapılarak her birine ayrı ayrı harici tahsil beyanında bulunulmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu savunarak kötüniyetli açılan davanın reddine ve davacı aleyhine % 20 oranında tazminata hükmolunmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesi’nce verilen karar ile; Adana 6. İcra Dairesi’nin …. Esas sayılı dosyada takibin açılmasından sonra ve eldeki davadan önce davacı borçlu tarafından davalı alacaklıya haricen 18.485,00.TL ödeme yapıldığı, davalı alacaklı tarafından yapılan bu harici ödemelerin icra dosyasına bildirilmemesi nedeniyle davacının eldeki davayı açmakta hukuki yararının bulunduğu, dava tarihi itibariyle davacı aleyhinde başlatılmış bulunan icra takibindeki borçluluk durumunun tespitinin gerektiği, alınan bilirkişi raporu dikkate alınarak anılan takip dosyasında davacının davalıya olan borcunun dava tarihi itibariyle 36.799,71.TL asıl alacak, 3.620,49.TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 40.420,20.TL olduğu, İİK’nun 72/5 maddesi gereğince davacı borçlunun kötüniyet tazminatına yönelik talebinin kabul edilebilmesi için, alacaklının kötüniyetli olarak icra takibini başlatmış olması gerektiği ancak davaya konu olan ödemenin takibin başlatılmasının ardından davalı alacaklıya yapıldığı bu nedenle kötüniyetli olarak icra takibi başlattığının kabul edilemeyeceği, şartların oluşmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, Adana 6. İcra Müdürlüğü’nün ……. Esas sayılı takip dosyasında davacının davalıya olan borcunun dava tarihi itibariyle 36.799,71.TL asıl alacak, 3.620,49.TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 40.420,20.TL olduğunun tespitiyle, Adana 6. İcra Müdürlüğü’nün …… sayılı takip dosyasında toplam 18.485,00.TL borcun takipten sonra davadan önce ödenmiş olması nedeniyle davacının dava tarihi itibariyle 18.200,29.TL asıl alacak miktarında davalıya borçlu olmadığının tespitine, kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVALI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili tarafından verilen istinaf dilekçesi ile; mahkemece talep dışı karar verildiğini, oysa ki borca mahsuben ödendiğinin tespitinin talep edildiğini, mahkemenin vermiş olduğu karar ile yeni bir muaraza yarattığını ve tekrar icraya konulabileceğini, dava dilekçesinde istenilen talepte İİK’nın 72/1 maddesindeki Menfi Tespit davası şartlarının mevcut olmadığını, davacının icra dosyasına fazladan ödemiş olduğu bir paranın bulunmadığını, davacının da böyle bir talebinin bulunmadığını, bu nedenle mahkemece verilen karar ile İİK.’nın 72/7 (İstirdat) hükmünü düzenleyen maddesine aykırılık teşkil ettiğini, mahkemece bilirkişi raporunun aksine karar verildiğini, bilirkişi tarafından dosya masrafının eksik hesaplandığını istinaf sebepleri olarak belirtmiştir.
DELİLLER :
Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri, Adana 6. İcra Dairesi’nin …. Esas sayılı dosyası, Bilirkişi Raporu ve tüm dosya kapsamı.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava takipten sonra yapılan harici ödeme sebebine dayalı menfi tespit talebine ilişkindir.
Davacı taraf, davalı tarafından davacı aleyhine Adana 6. İcra Müdürlüğü’nün …… Esas Sayılı Takip dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takip nedeniyle davalı tarafa haricen 18.485,00.TL ödeme yapıldığını, yapılan bu harici ödemelerin icra dosyasına bildirilmediğini belirterek ödenen miktarların tespitine karar verilmesini talep etmiş, davalı taraf yapılan ödemelerin inkar edilmediğini, davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığını, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuş, mahkemece yazılı gerekçe ile; davanın kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
İlk derece mahkemesi kararına karşı davalı vekili tarafından İstinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355.maddesi gereğince davalı vekilinin istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılmıştır.
Adana 6.İcra Müdürlüğü’nün …… Esas sayılı takip dosyasında davalı takip alacaklısı tarafından davacı takip borçlusu hakkında 50.000,00.TL asıl alacak, 144,86.TL işlemiş faiz, 5.000,00.TL karşılıksız çek tazminatı olmak üzere toplam 55.146,86.TL için kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, 07.08.2015 tarihinde davacı tarafından icra dosyasına ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.
İlk Derece Mahkemesince alınan bilirkişi raporuna göre, davacı tarafından icra takibinden sonra davalıya 07.08.2015 tarihinde 2.500,00.TL, 17.08.2015 tarihinde 1.950,00.TL, 17.08.2015 tarihinde 550,00.TL, 04.09.2015 tarihinde 4.500,00.TL, 18.09.2015 tarihinde 1.485,00.TL, 12.11.2015 tarihinde 9.000,00.TL, 13.11.2015 tarihinde 1.000,00.TL olmak üzere toplamda 20.985,00.TL ödeme yapıldığı, bunun sadece 2.500,00.TL’lik kısmının takip dosyasına yatırıldığı, dava tarihi itibariyle davacının asıl borçtan 36.799,71.TL, faizden ise bakiye 3.620,49.TL borcu olduğu, davacının dava tarihi itibariyle kapak hesabı yapıldığında bakiye borcunun 46.940,96.TL olduğu belirtilmiştir.
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 11.04.2018 tarih …… Esas …… Karar Sayılı ilamında ” davalı, davacının yaptığı harici ödemeleri dava sırasında kabul etmek ile birlikte bunları davadan önce harici tahsil olarak icra müdürlüğüne bildirmediği, bu durumda mahkemece yapılacak iş dava tarihi itibari ile davacının icra takibi ile kendisinden istenen alacağın ne kadarlık kısmından borçlu olmadığının tespitinden ibarettir. Bir bilirkişiye takip tarihinden ilk ödeme tarihine kadar işleyecek faiz hesaplattırılıp davacının ilk ödemesinin önce faizden sonra ana paradan düşülerek geriye kalan ana paraya bu kere ikinci ödemeye kadar faiz işletilip davacının ikinci ödemesinin aynı şekilde mahsubu yapılıp böylece davacının parça parça yaptığı ödeme bitinceye kadar hesaplama sürdürülüp davacının dava tarihindeki bakiye borcunu tespit ettirmek ve ayrıca takip dosyasında takip tarihinden dava tarihine kadar gerçekleşen borç ana para ve faiziyle hesaplatılıp her iki hesabın arasındaki fark kadar davacının davalıya borçlu olmadığına karar vermekten ibarettir” belirtildiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamında; davacı hakkında 50.000,00.TL asıl alacak, 144,86.TL işlemiş faiz, 5.000,00.TL karşılıksız çek tazminatı olmak üzere toplam 55.144,86.TL için icra takibi başlatıldığı, davacı tarafından 2.500,00.TL takip dosyasına, 18.485,00.TL davalı vekilinin hesabına yatırmak suretiyle ödeme yaptığı, ilk derece mahkemesince alınan ve hükme esas bilirkişi raporunun denetime elverişli olduğu gibi Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 11.04.2018 tarih ….. Esas ……. Karar Sayılı ilamında da belirtilen ilk ödeme tarihine kadar işleyecek faiz hesaplattırılıp ilk ödemenin önce faizden sonra ana paradan düşülerek geriye kalan ana paraya bu kere ikinci ödemeye kadar faiz işletilip ikinci ödemenin aynı şekilde mahsubu yapılıp böylece parça parça yapılan tüm ödemeler bitinceye kadar hesaplamanın sürüdürülmesi şeklinde yapıldığı bu yönden hükme esas alınmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, mahkemece dava tarihi itibari ile 18.200,29.TL asıl alacak miktarında davalıya borçlu olmadığının tespitine şeklinde verilen kararın davanın niteliği gereği usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı, bu nedenle davanın kısmen kabulüne ilişkin İlk Derece Mahkemesi kararının usul, yasa ve dosya kapsamı ile uyumlu olduğu anlaşıldığından 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve 6100 sayılı HMK’nın 22/07/2020 tarih ve 7251 sayılı yasanın 38. maddesi ile değişik 359/3 maddesi gereğince aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 1.243,26.TL nispi istinaf karar harcından peşin alınan 311,00.TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 932,26.TL nispi istinaf karar harcının davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince istinaf eden davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerine BIRAKILMASINA,
4-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
6-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/4 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle İlk Derece Mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince karar tarihindeki dava değerinin 78.630,00.TL’nin altında olması nedeniyle kesin olmak üzere 06/12/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
…
Başkan
…
¸e-imzalıdır
…
Üye
…
¸e-imzalıdır
…
Üye
…
¸e-imzalıdır
…
Katip
…
¸e-imzalıdır