Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/2145 E. 2021/1160 K. 12.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/2145
KARAR NO : 2021/1160
KARAR TARİHİ : 12/10/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :
NUMARASI :
DAVACI : …
VEKİLİ : Av…
DAVALI/(LAR) : …
VEKİLİ : Av…
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 13/10/2021
KARAR YAZIM TARİHİ :

Mersin 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ……. esas ……. karar sayılı kararına karşı istinaf başvurusu üzerine dosya Dairemize gönderilmiş olmakla, dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili, davacı şirket aleyhine Mersin 2. İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı icra dosyası ile takip yapıldığını ancak müvekkilinin davalı tarafa borçlu olmadığını, TK 35.maddesine göre takibin usulsüz şekilde kesinleştirildiğini, davacının banka hesaplarına yazılan haciz müzekkereleri ile takipten haberdar olduklarını, davaya konu fatura borçlusu tarafından … Bank Sılaski şubesindeki hesaptan dosya alacaklısının hesabına ….. nolu fatura karşılığı olarak …… tarihinde havale yolu ile ödeme yapıldığını, bu hali ile takibin ödenmiş faturaya istinaden yapılmış olduğunu, takibin açıkça kötüniyetli ve haksız olduğunu belirterek Mersin 2. İcra Müdürlüğü’nün ….. sayılı dosyası ile girişilen takipten dolayı müvekkilinin davalıya borcunun bulunmadığının tespiti ile İİK 72/3 madde gereğince icra kasasına yatan paranın alacaklıya ödenmemesi yönünden tedbir kararı verilmesini, davalı aleyhine alacağın % 20 sinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davalı vekili, müvekkili aleyhine Mersin 4. İcra Müdürlüğü’nün ….. sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre tebligat yapıldığını, icra dosyasından davacının haberinin olduğunu, davacının ödeme konusunda süre istediğini ancak ödeme beklenirken davacı tarafın dava açtığını belirterek, icra dosyası üzerindeki tedbirin kaldırılmasını, davanın redddine karar verilerek davacının % 20 den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Yerel mahkemece verilen karar ile; ” taraflar arasında var olan taşıma ilişkisi nedeni ile takip dayanağı faturanın düzenlendiği, iş bu faturanın tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olduğu ayrıca davalı şirketin ticari defterlerinde yapılan incelemede dava konusu faturanın dava dışı … firması adına……. tarih ve ….. yevmiye numarası ile işlendiği, bu fatura bedelinin adı geçen dava dışı firma tarafından ……. tarihinde … Bank Sılaski şubesi kanalı ile davalıya ödendiği ancak bu ödemenin defterlere kaydedilmediği, bu hali ile davalı şirketin takip dayanağı faturadan dolayı davacı şirketten herhangi bir alacağının bulunmadığı ayrıca takip dosyasına sunulan nakliye anlaşması incelendiğinde navlun bedelinin ithalatçı firma tarafından boşaltma tarihinden itibaren 15 gün içerisinde banka havalesi yolu ile ödeneceğinin kararlaştırıldığı, dolayısı ile taşıyıcı firma olan davacının navlun bedeli ile ilgili her hangi bir sorumluluğunun da bulunmadığı netice itibari ile açılan davanın haklı olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne” şeklinde karar verilmiştir.
DAVALI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili tarafından verilen istinaf dilekçesi ile; davacının taşımaların detayları hakkında bilgi sahibi olduğunu, … isimli firmaya davacının isteği ile ve kendisine 3 ayrı fatura kesilmiş olup bakiye alacak ile ilgili icra takibi açıldığını, davacın tarafın iş bu dava açılmadan önce müvekkilinden süre istediğini ancak müvekkilinin ödemeyi beklerken davanın açıldığını öğrendiğini, davacının müvekkiline 13.640,55.TL borcunun olduğunu, bu miktarın davacı tarafında kapanış kayıtlarında yer aldığını, dava açılmadan önce müvekkilinin alacağını almadığından davacı tarafa Mersin 4. İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davacı tarafın müvekkilini oyalaması neticesinde Mersin 2.İcra Müdürlüğü’nün dosyası açıldığını, davacı tarafın kötü niyetle hareket ettiğini, bilirkişi raporları arasındaki ciddi çelişkilerin giderilmeden hüküm kurulduğunu, müvekkilinin kötü niyeti ispatlanmadan kötü niyet tazminatına hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını beyan etmiştir.
DELİLLER :
Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri, bilirkişi raporu, Mersin 2.İcra Dairesi’nin ……. sayılı dosyası, Mersin 4.İcra Dairesi’nin …. sayılı dosyası ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, İİK.nun 72.maddesi gereğince açılmış ve faturaya dayalı olarak başlatılan icra takibinden dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.

Davacı tarafından, Mersin 2. İcra Müdürlüğü’ne ait ……. sayılı dosyada, davalı alacaklı tarafından icra takibi başlatıldığı, takibin dayanağı olan ……. seri nolu faturanın, yurt dışındaki alıcı adına düzenlenmiş taşıma bedeline ilişkin olup, bedelinin bu firma tarafından ……. tarihinde ödendiği iddia edilmiş, davalı ise, takibe konu olan fatura bedelinin ödenmediğini savunmuş, mahkemece yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Mersin 2. İcra Müdürlüğü’ne ait ….. sayılı dosyada, davalı alacaklı tarafından, davacı borçlu aleyhine, 15.715,00.TL asıl alacak ve 1.158,60.TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 16.873,60.TL’ nin ödenmesi için ilamsız icra takibine başlandığı, takibin dayanağının …… tarihli 3.500,00.TL değerinde Polonya boşaltma yeri olan taşıma olarak belirtildiği ve taraflar arasında yapılmış taşıma sözleşmesi ile dava dışı … adına düzenlenmiş bir adet navlun bedeline ilişkin …… seri nolu faturanın sunulduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, icra takibine konu olan taşıma işinden kaynaklanan faturadan dolayı davacının davalıya borcu olup olmadığı varsa miktarı noktasında toplanmaktadır.
Menfi tespit davasında, alacağın varlığını ve miktarını ispat yükü davalı alacaklıdadır. Taraflar arasında taşıma ilişkisi bulunduğu, davalının davacı taşıtana ait emtiayı kendisine ait araçlarla taşıdığı dosyaya sunulan taşıma senedi ve tüm dosya kapsamı ile sabit olup, davalının taşıma sebebiyle düzenlenen fatura nedeniyle alacaklı olduğunu ispat etmesi gerekmektedir.
Tüm dosya kapsamından, taraflar arasında imzalanmış nakliye anlaşması ile davacıya ait malların, davalıya ait araçlarla Polonya’ya taşınacağının ve navlun bedelinin ithalatçı firma tarafından boşaltma tarihinden itibaren 15 gün içerisinde banka havalesi yolu ile ödeneceğinin kararlaştırıldığı, bu taşıma ilişkisi nedeni ile takip dayanağı faturanın düzenlendiği, faturanın tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olduğu ayrıca davalı şirketin ticari defterlerinde yapılan incelemede, dava konusu faturanın dava dışı … firması adına …. tarih ve ….. yevmiye numarası işlendiği bu fatura bedelinin dava dışı firma tarafından …. tarihinde … Bank Sılaski şubesi kanalı ile davalıya 3.500,00 Euro olarak ödendiği, ödeme dekontunda, yapılan ödemenin hangi faturaya ilişkin olduğunun belirtildiği, taraflar arasındaki sözleşmede, navlun bedelinin dava dışı ithalatçı firma tarafından ödeneceğinin açıkça kararlaştırılmış olması ve fatura bedelinin yine bu firma tarafından ödenmesi nedeniyle, davalının, takibe dayanak teşkil eden faturadan dolayı davacı şirketten herhangi bir alacağının bulunmadığı, mahkemece davanın kabulüne ve bedeli ödenen faturaya dayanılarak davacı hakkında icra takibi başlatan davalının İİK.nun 72/5 maddesi gereğince kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmiş olmasının usul ve yasaya uygun olduğu, davalı vekilinin aksi yöndeki istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; ilk derece mahkemesince davanın kabulüne dair verilen kararın usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olduğu anlaşıldığından, 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve buna dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,

2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 1.152,63.TL nispi istinaf karar harcından peşin alınan 332,40.TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 820,23.TL nispi istinaf karar harcının davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince istinaf eden davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerine BIRAKILMASINA,
4-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
6-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle ilk derece mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle; 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince karar tarihindeki kabul edilen dava değerinin 78.630,00.TL’nin altında olması nedeniyle kesin olmak üzere karar verildi. 12/10/2021


Başkan

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır


Katip

¸e-imzalıdır