Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/2079 E. 2021/1137 K. 07.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/2079
KARAR NO : 2021/1137
KARAR TARİHİ : 07/10/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas, … Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 1-…
VEKİLLERİ : Av. …
Av. ….
DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av. ….
Av. …
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 07/10/2021
YAZIM TARİHİ :

Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas ve … karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ilamsız takibe konu belgelerde zamanaşımının 10 yıl olduğunu, imzaya da itirazının bulunmadığını, davalının ödeme yaptığını ispatlaması gerektiğini, senedin davacıda olduğunu, bu durumun borcun ödenmediğinin delili olduğunu, diğer davalının takibe konu belgede avalist konumunda olduğunu, ciranta konumunda olmadığını, dolayısıyla …’ün asıl borçlu konumunda olduğunu, davalı-borçluların takibe konu belge ile ilgili olarak borçlarının olmadığına dair herhangi bir belge sunmadıklarını ileri sürerek davalılar tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, %20’si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesi ile bononun ödünç verilen para karşılığı verildiğini, davacı ile davalı … arasında ödünç para ilişkisinin bulunduğunu bildirmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; zaman aşım süresinin 3 yıl olduğunu, zamanaşımı dolmuş bononun ilamsız takip konusu yapıldığını, borçlu olmadıklarını, takibin haksız ve kötüniyetli olduğunu savunarak davanın reddine, %20 oranında kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ’NİN KARAR ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesi kararında özetle; taraflar arasında ödünç para verme ilişkisinin mevcudiyetine yönelik temel ilişki iddiasını ispat edemediği gerekçesi ile davacının davasının reddine karar verilmiştir.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bonodan dolayı alacak verecek olayının sabit olduğunu, davalıların ödeme yönünde beyanda bulunmadığını, elden para verildiğinden bonoda nakden ibaresinin bulunduğunu, tanığın para alımını görmediği yönündeki beyanının karara gerekçe yapıldığını, ancak tanığın beyanının tamamı dikkate alındığında taraflar arasında bir para alış verişinin gerçekleştiğinin açık olduğunu ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri, takip dosyası, alacağa dayanak senet fotokopisi, tanık beyanı ve tüm dosya kapsamı
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, zamanaşımına uğramış bonoya dayalı olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi’nce davanın reddine karar verildiği, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Davacı yan davada, bononun davalıya ödünç olarak verilen para karşılığında düzenlendiğini iddia etmiş olup, davacı yazılı delil başlangıcı niteliğinde olan zamanaşımına uğramış bono nedeniyle temel ilişkiyi ve alacağını tanık dahil her türlü delil ile ispatlayabilir. Somut olayda mahkemece davacı tanığının dinlendiği, tanığın beyanında açıkça taraflar arasında para alışverişini görmediğini beyan ettiği, davacı tarafça bononun ödünç olarak verilen para karşılığı verildiğine dair başka bir delil sunulmadığı gibi yemin deliline de dayanılmadığından ispatlanamayan davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön görülmemiştir.
Yukarıda belirtilen sebeplerle İlk Derece Mahkemesi’nce davanın reddine dair verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu davacı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1-Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas ve … karar sayılı kararına karşı davacı tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2)-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibarıyla alınması gereken 59,30.TL karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 44,40.TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 14,90.TL’nin davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3)-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4)-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5)-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
6)-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 352/1-b maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 78.630,00.TL’nin altında kalması nedeniyle 07/10/2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır