Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2019/2066
KARAR NO : 2021/1438
KARAR TARİHİ : 06/12/2021
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : …
DAVACI :…
VEKİLİ : Av…
DAVALI :…
VEKİLİ : Av…
DAVA : İtirazın İptali
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 06/12/2021
YAZIM TARİHİ : …
Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ……. tarih ve ……. Esas, …… Karar sayılı kararına karşı istinaf başvurusu üzerine dosya Dairemize gönderilmiş olmakla, dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili, taraflar arasında gerçekleşen ticari satım neticesinde müvekkili şirketin …. ve …… seri numaralı faturaların dayanağı alacağını tahsil edemediğini, davalı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olan ve vergi beyanname ve bildirgelerinde beyan ettiği faturalara icra takibi açılana kadar itiraz edilmediğini, faturalarda yazılı 87.323,00.TL asıl alacak ve işlemiş faizin tahsili için Adana 5. İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu, davalı tarafça icra dosyasında yetkiye itiraz edilmiş ise de, davalının yetkiye ilişkin itirazının kabulünün mümkün olmadığını, ileri sürerek itirazın iptaline, takibin kaldığı yerden devamına ve % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davalı vekili, dava dilekçesindeki hususları kabul etmediklerini, Adana İcra Müdürlükleri ve Mahkemelerinin yapılan icra takibinde yetkili olmadığını, yetkili icra müdürlükleri ve mahkemelerin Ümraniye/İstanbul icra daireleri olduğunu, hem icra müdürlüğü dosyasında hemde mahkeme dosyasında yetki itirazında bulunduklarını, takibe dayanak olarak gösterilen faturalarla ilgili olarak müvekkilinin herhangi bir borcunun bulunmadığını savunarak davanın reddine, %20 oranında tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesi’nce verilen karar ile; tarafların ticari defterlerinin usul ve mevzuata ve muhasebe uygulamalarına uygun tutulduğu ve bu sebeple her iki tarafın ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, taraflar arasında uyuşmazlık konusu fatura alacağı dışında başka alım satımlara dayanan ticari ilişki bulunduğu, gerek uyuşmazlık konusu faturaların ve gerekse uyuşmazlık dışındaki ticari ilişkilerinden dolayı düzenlenen faturaların ve ödemelerin tarafların ticari defterlerinde karşılıklı olarak birbirini teyit ettiği, takip tarihi itibariyle 686.342,56.TL alacak ve davalı ödemesi kaydı bulunduğu ve buna göre davacı ve davalı defterlerinin birbirini teyit ettiği, davacı faturalarının davalı defterine ve davalı ödemelerinin de davacı defterine işlendiği, davacının kendi defterine ve davalı defterine göre takip tarihi itibariyle davalıdan alacağının olmadığı, davacı tarafın ticari defterinde dava tarihinden sonra 31/07/2018 tarihinde davalıdan 87.320,00.TL bedelli sehven senet kaydı yapılmak suretiyle alacaklı gösterildiği, davacı ve davalının defterlerinde ödemenin nakden yapıldığının kayıtlı olduğu, davalının ticari defterlerinde en son 18/09/2017 tarihinde 87.320,00.TL tutarında çekle ödeme kaydının bulunduğu, davacının ticari defterlerinde ise 20/09/2017 tarihinde 87.320,00.TL tutarında alınan senetler kaydının bulunduğu, söz konusu kayıtların da birbirini teyit ettiği, davacı tarafın dava dilekçesinde davalıdan aldıkları senetlerin (çeklerin) bedelini tahsil edemediklerine ilişkin bir iddiasının bulunmadığı ve 4721 sayılı TMK’nın 6.maddesi ve 6100 sayılı HMK’nın 190/1.maddesi hükümlerine göre davacının davalıdan aldığı hangi senetten ve ne tutarda alacağının tahsil edemediğinin ispat yükü altında bulunduğu hususlarının gözönüne alındığı, davacının davalıdan takip tarihi itibariyle alacağının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine, davacının takibinde haksız ve alacaklı olmadığı halde takibe girişmekte kötüniyetli olduğu, İİK’nın 67/2.maddesi uyarınca dava konusu 89.626,89.TL alacağın % 20’si oranına karşılık gelen 17.925,37.TL kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVACI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili tarafından verilen istinaf dilekçesi ile; salt çek verilmesinin borcun ödendiği anlamına gelmediğini, ispat külfetinin davalıda olduğunu, çeklerin verilip verilmediğinin ve ödenip ödenmediğinin araştırılmadığını, bilirkişi raporunun eksik ve hatalı olduğunu, bilirkişi raporuna karşı itirazlarının mahkemece dikkate alınmadığını istinaf sebepleri olarak belirtmiştir.
DELİLLER :
Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri, Adana 5. İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı dosyası, Taraflara ait Ticari Defter, Kayıt ve Belgeler, Bilirkişi Raporu ve tüm dosya kapsamı.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava “İtirazın İptali” talebine ilişkindir.
Davacı taraf, taraflar arasında gerçekleşen ticari satım neticesinde davacının …. ve …… seri numaralı faturaların dayanağı alacağını tahsil edemediği, Adana 5. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyası ile takip başlatıldığını, davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiş, davalı ise; takibe dayanak olarak gösterilen faturalarla ilgili olarak müvekkilinin herhangi bir borcunun bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuş, mahkemece yazılı gerekçe ile; davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
İlk derece mahkemesi kararına karşı davacı vekili tarafından İstinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355.maddesi gereğince davacı vekilinin istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılmıştır.
Adana 5. İcra Müdürlüğü’nün ……. Esas Sayılı Takip dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından, davalı takip borçlusu hakkında 87.323,00.TL asıl alacak, 2.303,89.TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 89.629,89.TL için genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, takip dayanağının …… ve …. numaralı faturaların gösterildiği, süresi içerisinde yapılan itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
İlk Derece Mahkemesince alınan bilirkişi raporunda; davacı ve davalının incelenen ticari defterlerinin genel kabul görmüş muhasebe usul ve esasları ile kanun ve mevzuata uygun tutulduğu, davacı ve davalı defterlerinde takip tarihi itibariyle 686.342,56.TL alacak ve davalı ödemesi kaydı bulunduğu ve buna göre davacı ve davalı defterlerinin birbirini teyit ettiği, davacı faturalarının davalı defterine ve davalı ödemelerinin de davacı defterine işlendiği, davacının kendi defterine ve davalı defterine göre takip tarihi itibariyle davalıdan alacağının olmadığı, davacı tarafın ticari defterinde dava tarihinden sonra 31/07/2018 tarihinde davalıdan 87.320,00.TL bedelli sehven senet kaydı yapılmak suretiyle alacaklı gösterildiğinin bildirildiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamından, davacının Adana 5 .İcra Müdürlüğü’nün ……. Esas sayılı takip dosyasında 2 adet faturaya dayandığı, tarafların ticari defterleri üzerinde yapılan incelemede, davacı defterine göre davacının takip tarihi itibari ile davalıdan alacağının bulunmadığı, davalı defterine göre de takip tarihi itibari ile davacının alacağının olmadığı, davacı ve davalı defterlerinin birbirini teyit ettiği, davanın niteliği gereğince ispat külfetinin davacıda olduğu, somut olayda davacı defterinin davacı aleyhine delil olacağı, davacının ticari defterleri ile davalıdan alacaklı olduğunu ispat edemediği, davacının yargılama sırasında süresi içerisinde ticari defter ve belgelerin aksini ispat eder yazılı başkaca delil sunmadığı, bilirkişi raporunun denetime elverişli olduğu bu yönden hükme esas alınmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı , verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı, bu nedenle davanın reddine ilişkin İlk Derece Mahkemesi kararının usul, yasa ve dosya kapsamı ile uyumlu olduğu anlaşıldığından 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve 6100 sayılı HMK’nın 22/07/2020 tarih ve 7251 sayılı yasanın 38. maddesi ile değişik 359/3 maddesi gereğince aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 59,30.TL maktu istinaf karar harcından peşin alınan 44,40.TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 14,90.TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince istinaf eden davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerine BIRAKILMASINA,
4-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
6-Kararın Dairemizce taraf veya vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 361/1 maddesi gereğince Dairemiz kararının tebliğinden itibaren İKİ HAFTALIK süre içinde YARGITAY NEZDİNDE TEMYİZ KANUN YOLU AÇIK OLMAK ÜZERE karar verildi.06/12/2021
…
Başkan
…
¸e-imzalıdır
…
Üye
…
¸e-imzalıdır
…
Üye
…
¸e-imzalıdır
…
Katip
…
¸e-imzalıdır