Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/2065 E. 2021/1436 K. 06.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/2065
KARAR NO : 2021/1436
KARAR TARİHİ : 06/12/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI :…
DAVACI : …
VEKİLİ : Av…
DAVALI : …
VEKİLİ : Av…
DAVANIN KONUSU : İstirdat

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 06/12/2021
YAZIM TARİHİ : …

Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararına karşı istinaf başvurusu üzerine dosya Dairemize gönderilmiş olmakla, dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili, müvekkilinin murisi … tarafından davalı … Şubesi’nden 3 adet bireysel kredi sözleşmesi ile kredi kullandığını, müvekkilinin babasının 09/03/2013 tarihinde vefat ettiğini, davalı bankanın müvekkilininin babası vefat ettikten sonra bakiye borç için müvekkilinden tahsilat yolunu tercih ettiğini, kullanılan kredilerin 21.05.2012 Tarih 25.000,00.TL miktarlı … kredi numaralı, 17.10.2012 Tarih 5.000,00.TL Kredi Miktarlı …. Kredi Numaralı, 23.02.2013 Tarihli 6.000,00.TL bedelli …. Kredi Numaralı krediler olduğunu, kredi sözleşmesi kapsamında müvekkilinden murisin vefatından itibaren tespit edilebildiği kadarıyla 17.797,55.TL tahsilat yapıldığını, müvekkili murisi ile imzalanan sözleşmenin bireysel kredi sözleşmesi olduğunu ve bireysel kredilerde hayat sigortası düzenlemesinin yasal zorunluluk olduğunu, davalı bankanın hayat sigortası yapma yükümlülüğünün bulunduğunu ve bankanın kendi kusurundan kaynaklı zararını müvekkilince ödenmesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, bu nedenle murisin vefatından sonra yapılan tüm ödemelerin iadesi gerektiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 17.797,55.TL’nin davalıdan alınarak müvekkiline iadesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin de davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Adana 2. Tüketici Mahkemesi’nin …. tarih ve …. Esas, … Karar sayılı ilamıyla görevsizlik kararı verildiği ve Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne tevzi edildiği, …. esas sırasına kaydının yapıldığı anlaşılmıştır.
DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davalı vekili, müvekkili ile müteveffa … arasında imzalanan sözleşmenin Genel Kredi Ve Teminat Sözleşmesi olduğunu, kullanılan kredilerin ticari kredi olduğunu, bu nedenle eldeki davanın Tüketici Mahkemesi’nde görülmesinin mümkün olmadığını, ticari kredilere ilişkin davalara Ticaret Mahkemeleri’nde bakılması gerektiğini ve açılan davanın görevsiz mahkemede açılması nedeniyle davanın reddine, dosyanın görevli Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmesini, ayrıca bankaların kredi kullandırımında tavsiye ettikleri hayat sigortasının yasal bir dayanağının bulunmadığını, ancak ticari kredi kullandırımlarında farklı teminatlar alındığı için hayat sigortası yapılmasının ve tavsiye edilmesinin zorunlu olmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte bankanın böyle bir sorumluluğunun olduğunun varsayılması halinde bile hayat sigortası yapılıp yapılmamasının tamamen müşterinin iradesinde olduğunu, taraflar arasındaki ilişkinin ticari bir ilişki olmasına ve herhangi bir zorunluluk bulunmamasına rağmen kredi müşterisi lehine 24.05.2012 başlangıç tarihli … Kaza Poliçesi düzenlendiğin ve poliçede belirtilen riskler yönünden güvence tesis edildiğini, davacı tarafın vefat etmesi nedeninin de bu … kaza sigorta poliçesindeki risklerden kaynaklı olmadığını, dolayısıyla sigorta şirketinden borçların ödenmesi yönünde herhangi bir talepte bulunulamadığını, bunun dışında da herhangi bir sigorta poliçesi düzenlenmesi gibi bir durum ve zorunluluk söz konusu olmadığından müvekkili bankanın sorumluluğunun ve kusurunun bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesi’nce verilen karar ile; davalı bankayla davacının babası ve murisi olan müteveffa … arasında 21/05/2012 tarihli ve 200.000,00.TL bedelli ve yine 17/10/2012 tarihli ve 100.000,00.TL bedelli 2 adet Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi imzalandığı, anılan kredi sözleşmelerine dayanılarak davalı banka tarafından davacının murisi müteveffa …’a …., …. ve … numaralı kredilerin kullandırıldığı, bu kredilerden …. ve … numaralı kredilerin esnaf destek kredisi olduğu, … numaralı kredinin ise taksitli ticari kredi niteliğinde olduğu, davacının murisi müteveffa …’ın vefat ettiği 09/03/2013 tarihinden sonra kredi borcu için yapılan ödemelerin banka dekontlarından toplamda 16.987,64.TL olarak tespit edildiği, zorunlu sigortanın, ilgili kanunlar veya Bakanlar Kurulu kararları ile ihdas edilen sigortalar olduğunu, Kredi Sigortası Genel Şartlarında ve yürürlükteki mevzuatta kredi hayat sigortası yapılmasını zorunlu kılan bir düzenlemeye rastlanılmadığından davacının mirasçı olarak murisi …’ın kredi borcuna karşılık davalı bankaya ödediği tutarın iadesini talep hakkının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVACI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili tarafından verilen istinaf dilekçesi ile; müvekkillerin murisi ile banka arasında imzalanan sözleşmenin niteliğinin bireysel kredi sözleşmesi olduğunu, bireysel kredi sözleşmelerinde bankaların müşterisine hayat sigortası düzenlemesinin yasal zorunluluk olduğunu, ancak dava konusu olayda hiçbir sigorta yapılmadığını, bankanın hayat sigortası konusunda bilgilendirme yükümlülüğünün olduğunu, bankanın hayat sigortası konusunda bilgilendirme yaptığına dair yazılı bir beyanı karşı taraftan almamış ise bilgilendirme yükümlülüğünü yerine getirmemesi nedeniyle kusurlu sayılması gerektiğini, Merzifon Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasına sunulan bilirkişi raporunda da; davalı bankanın hayat sigortası yapmaması neticesinde ağır kusurlu davranışı ile müvekkilini zarara uğrattığı iddiasını yönetmelik hükmü gereğince ve diğer delillerle açıklığa kavuşturduğunun tespit edildiğini, mahkemece verilen kararın hukuka ve yasaya aykırı olması nedeniyle yapılacak istinaf incelemesi neticesinde bozulmasını ve yeniden hüküm kurulmasını istinaf sebepleri olarak belirtmiştir.
DELİLLER :
Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri, Merzifon Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyası, Genel Kredi ve Teminat Sözleşmeleri, Adana 2. Tüketici Mahkemesi’nin …. tarih ve ….. Esas, ….Karar sayılı dosyası, Bilirkişi Raporu ve tüm dosya kapsamı.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava davacının murisi tarafından kullanılan krediler nedeniyle sigorta poliçesi yapma yükümlülüğünün yerine getirilmediği iddiasına dayalı tazminata ilişkindir.
Davacı taraf, davacının murisinin davalı banka şubesinden üç ayrı kredi kullandığını, banka tarafından hayat sigortası yaptırılmasının zorunluluk olmasına rağmen sigorta yapılmadığını, murisin vefat tarihinden sonra kredi borcunun davacıdan tahsil edildiği belirtilerek, tahsil edilen 17.797,55. TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, davalı ise; murise kullandırılan kredilerin ticari kredi olduğunu, ticari kredi kullandırmalarında sigorta yaptırılması ve tavsiye edilmesi zorunluluğunun bulunmadığı, bankanın sorumluluğundan ve kusurundan bahsedilemeyeceği nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuş, mahkemece yazılı gerekçe ile; davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
İlk derece mahkemesi kararına karşı davacı vekili tarafından İstinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355.maddesi gereğince davacı vekilinin istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılmıştır.
İlk Derece Mahkemesince alınan bilirkişi raporunda; davacının murisi müteveffa … tarafından kullanılan ….,….. numaralı kredilerin esnaf destek kredisi olduğu, …. numaralı kredinin ise taksitli ticari kredi niteliğinde olduğunun tespit edildiği, davacının murisi müteveffa …’ın vefat ettiği 09/03/2013 tarihinden sonra kredi borcu için yapılan ödemelerin banka dekontlarından toplamda 16.987,64.TL olarak tespit edildiği, zorunlu sigorta, ilgili kanunlar veya Bakanlar Kurulu kararları ile ihdas edilen sigortalar olduğu, Kredi Sigortası Genel Şartlarında ve yürürlükteki mevzuatta kredi hayat sigortası yapılmasını zorunlu kılan bir düzenlemeye rastlanılmadığı, aksine 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunda tüketici kredilerinde kredi ile ilgili sigorta yapılması zorunluluğunun bulunmadığı gibi yapılabilmesi için mutlaka tüketicinin açık talebinin bulunmasının gerektiğinin öngörüldüğü, davacının kredi hayat sigortası yapmadığı için davalı bankanın kusurlu olduğu yönündeki iddiasına dayanak olacak bir düzenlenenin tespit edilemediği, dolayısıyla davacının mirasçı olarak murisi …’ın borcu için ödediği tutarın iadesini haklı kılacak bir mevzuat hükmüne rastlanılmadığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamından; davacıların murisi …’ın vefat etmeden önce davalı bankadan …. kredi nolu 25.000,00.TL bedelli esnaf destek kredisi, ….. kredi numaralı 5.000,00.TL bedelli esnaf destek kredisi ve … numaralı 6.000,00.TL bedelli taksitli ticari kredi olmak üzere üç ayrı kredi kullandığı, davacının murisi ile banka arasında imzalan ve kullanılan kredilerin ticari kredi sözleşmesi mahiyetinde olduğu, bankaların ticari kredi kullandırırken kredi kullanıcılarına hayat sigortası poliçesi yaptırmasının zorunlu olduğu yönünden yasal düzenleme bulunmadığı, davacıların murisine kullandırılan kredilerin bireysel kredi olmadığı, Bireysel Kredilerle Bağlantılı Sigortalar Uygulama Esasları Yönetmeliğinin ticari krediler yönünden uygulanmasının söz konusu olmadığı, bankanın ticari nitelikte kredi kullandırırken hayat sigorta poliçesi düzenleme zorunluluğu bulunmadığı, davacı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı, bu nedenle davanın reddine ilişkin İlk Derece Mahkemesi kararının usul, yasa ve dosya kapsamı ile uyumlu olduğu anlaşıldığından 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve 6100 sayılı HMK’nın 22/07/2020 tarih ve 7251 sayılı yasanın 38. maddesi ile değişik 359/3 maddesi gereğince aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE, 2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 59,30.TL maktu istinaf karar harcından peşin alınan 44,40.TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 14,90.TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince istinaf eden davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerine BIRAKILMASINA,
4-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
6-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/4 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle İlk Derece Mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle; 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere karar verildi.
06/12/2021


Başkan


Üye


Üye


Katip