Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/2055 E. 2021/1132 K. 05.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/2055
KARAR NO : 2021/1132
KARAR TARİHİ : 05/10/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas, … Karar

DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 05/10/2021
YAZIM TARİHİ : 05/10/2021

Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas ve … karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu anlaşıldığından dosya üzerinde yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı banka ile davalı şirket arasında Genel Kredi Sözleşmesi düzenlendiğini, sözleşmeden kaynaklanan borcun ödenmemesi üzerine Şanlıurfa 1. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile nakdi ve gayri nakdi alacaklar için icra takibi başlatıldığını, davalının haksız olarak icra takibine itiraz ettiğini, takipten sonra toplam 5.920,00.TL’ tahsilat yapıldığını, takip talebinde depo istemine dayanak olan iade edilmeyen çek yapraklarından 17 adedi takipten sonra tazmin edildiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına ve %20 icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin Şanlıurfa Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, davanın, İİK 67. maddesindeki 1 yıllık süre içerisinde açılmadığını, davacı tarafın faiz hesabının hatalı olduğunu belirtilerek davanın reddine ve %20 tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ’NİN KARAR ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesi kararında özetle; Bilirkişi tarafından yapılan hesaplamaya göre bankanın takip tarihinde talep edebileceği asıl alacak hesabı takip talebinde istenenin altında olduğu, buna karşılık işlemiş faiz tutarı daha yüksek hesaplanmış olmakla birlikte işlemiş faiz yönünden istemle bağlı kalındığı, davacı tarafın takip talebinde; iade edilmeyen 46 çek yaprağı için 55.200,00.TL’nin depo edilmesi isteminde bulunduğu, bilirkişi raporunda belirtildiği gibi taraflar arasındaki sözleşmenin 9.21 maddesinde bankaya, iade edilmeyen çek yaprakları için garanti tutarının depo edilmesini talep etme hakkı tanındığı, kat tarihinden sonra 13, takipten sonra 17 adet çek yaprağı nakde dönüştüğünden bunlar için toplam 35.370,00.TL için tazmin kararı verildiği, bu çekler için davadan önce temerrüt durumu söz konusu olmadığından faize hükmedilmediği, kalan 16 çek yaprağı için belge sunulmadığından depo isteminin reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunda hesaplanan asıl alacağın hatalı olduğunu, raporda temerrüt tarihi ve takip tarihi itibariyle asıl alacağın hesaplandığını, 13 adet çekin kattan sonra takipten önce nakit alacağa dönüştüğünü, bu alacağın yıllık %36,36 oranında faizi ile birlikte tahsilinin gerektiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri ve tüm dosya kapsamı
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, bankacılık işlemlerinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi’nce davanın kısmen kabulüne karar verildiği, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Davacı tarafça istinaf konu edilen ihtilaf, itirazın iptaline karar verilen asıl alacak tutarının eksik hesaplanıp hesaplanmadığı ile takipten önce nakde dönüşen çek yapraklarına ödeme tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekip noktasında toplanmaktadır.
İlk Derece Mahkemesince bankacı bilirkişiden rapor ve ek raporlar alındığı ve bilirkişi raporları doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece hükme esas alınan … tarihli bilirkişi ek raporunda, davacı bankanın hesap kat ihtarı ve müşteri hesap özetinde belirttiği asıl alacak miktarlarına, hesap kat tarihi (…) ile temerrüt tarihi (…) arasındaki dönem için bankaca uygulanan akdi faiz oranını uygulayıp, hesaplanan faiz alacağı da asıl alacağa eklemek suretiyle asıl alacak miktarına ulaşıldığından ve yapılan bu hesaplama da kredi sözleşmesi ve yerleşik Yargıtay içtihatlarına uygun olduğundan davacı vekilinin asıl alacağın eksik hesaplandığına yönelik istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.
Davacı banka icra takibinde nakdi alacak yanında 46 çek yaprağı için 55.200,00.TL gayrinakdi alacağın depo edilmesi talebinde bulunup, takip sırasında gayrinakdi alacağın nakde dönüşmesi halinde, nakde dönüşen tutarın temerrüt faizi ile tahsilini talep etmiş, dava dilekçesinde, depo talebinde bulunulan çeklerden 17 adedinin takipten sonra nakde dönüştüğünü bu miktarın nakden ödenmesi kalan kısmın depo edilmesini talep etmiş, istinaf dilekçesinde ise bu kez 13 adet çekin hesap katından sonra ancak icra takibinden önce nakde dönüştüğünü belirtip tanzim tarihinden itibaren faizi ile tahsili gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmiştir. İtirazın iptali davası icra takibine sıkı sıkıya bağlıdır. Davacı takipte çekler yönünden riskin devam ettiğini belirtip depo talep ettiği halde istinaf dilekçesinde 13 adet çekin takipten önce tanzim edildiğini belirtip tanzim tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerektiği ileri sürse de, icra takibinde talep edilmeyen bir hususun itirazın iptali davasında istenemeyeceği, davanın da alacak değil itirazın iptali davası olması karşısında, davacının 13 adet çeke ilişkin tanzim tarihinden itibaren faiz talebi yerinde görülmemiştir.
Yukarıda belirtilen sebeplerle İlk Derece Mahkemesi’nce davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu davacı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas ve … karar sayılı kararına karşı davacı tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2)-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibarıyla alınması gereken 59,30.TL karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 44,40.TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 14,90.TL’nin davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3)-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4)-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5)-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
6)-Kararın dairemizce taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 361/1 maddesi gereğince Dairemiz kararının tebliğinden itibaren İKİ HAFTALIK süre içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere 05/10/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır