Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/2046 E. 2021/1108 K. 27.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/2046
KARAR NO : 2021/1108
KARAR TARİHİ : 27/09/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas, … Karar

DAVACI : …

VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 27/09/2021
YAZIM TARİHİ : 27/09/2021

Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… esas ve … karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Tarafların … tarihinde yaklaşık 8 ton 740 kilo ağırlığındaki emtianın 4000 Euro bedel karşılığında taşınması hususunda anlaştıklarını, anlaşmaya göre … plakalı araçla … Depo yüklemeli Halkalı Gümrük Müdürlüğü çıkışlı yükün kısım kısım üç farklı adreste boşaltılacağını, anlaşma ile belirlenen adreslerde boşaltma yapılmaması sonucu müvekkilinin büyük zarara uğradığını, müvekkilinin davacı şirket ile malı yabancı plakalı araç ile kiralayıp ara nakliye yaparak bu adresten tekrar yükleyip doğru adreslere boşaltabilmek için… taşıma şirketiyle 2550 GBP (10.960,00.TL) ücret karşılığında anlaştığını, müvekkilinin yükün anlaşmada belirtilen doğru adrese boşaltılmaması nedeniyle toplam 580 km ilave yol yapmak zorunda kaldığını, hem ücret hem de vakit bakımından zarara uğradığını, davalı borçlunun icra takibine itirazlarının haksız, yersiz ve dayanaksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile alacağın %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; sözleşmeyi ihlal edenin davacı taraf olduğunu, ilk adrese gidildiğini, ancak teslim almadıklarını, ikinci adrese gidildiğini bu adreste de emtiaları teslim almadıklarını, aracılık yapan … ile görüşüldüğünü, yükün … deposuna indirildiğini, davacının kendi aracı ile dağıtması halinde 340 GBP depo gideri ve en fazla 250 litre yakıt giderinin oluşacağını, bu şekilde davranmayarak İngiltere’de araç kiraladığını, olayın sebebininin yüklerin ithalatçıların istediği tarihte ulaştırmak yerine davacının kendi menfaatlerine uygun olacağı hesabı ile öngörüsüz hareket etmesi olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ’NİN KARAR ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesi kararında özetle; davalı taşıyıcı, davacı ile aralarındaki sözleşmeye uygun davranmayarak teslim aldığı yükü öncelikle sırasına göre indirmek istemediği, alıcı tarafından ürün kabul edilmeyince de yükü sırasıyla alıcılara teslim etmeyip bir depoya indirdiği, davacının başka bir araç kiralayarak yükü alıcılara kendisi teslim ettiği ve teslim için fazladan masraf yaptığı, bilirkişi raporunda davacının 10.960,00.TL masraf yaparak yükü alıcılara teslim ettiğinin tespit edildiği, davalı yükümlülüğünü ihlal ettiğinden meydana gelen zarardan da sorumlu olduğu, davacı icra takibinden önce davalıyı temerrüte düşürmediğinden takip öncesi faiz talep edemeyeceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile alacak likit olduğundan %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
DAVALI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı şirketin aracının, … tarihinde birinci adreste yükü boşaltmaya gittiğini ancak 5 gün önce gelindiği söylenerek reddedildiğini, ikinci adrese gidilmesine rağmen yükün ikinci adresteki şirket tarafından da kabul edilmediğini, bu durumun dosyadaki yazışmalardan açıkça görüldüğünü, davacının boşaltma gününden önce araçları bu adreslere göndermeye çalıştığını, müvekkilinin serbest boşaltma süresi olan 72 saati beklese de ilk boşaltmanın dahi en erken 5. gün boşaltılacağını, sektörü bilen lojistikçi bir bilirkişi olmaksızın yetersiz bir raporla davalı aleyhine karar verildiğini ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri, takip dosyası, takibe dayanak fatura, taşıma sözleşmesi, yüklerin boşaltılacağı yeri gösterir liste, bilirkişi raporu, taraflar arasındaki yazışmalar, davalı ile dava dışı … arasındaki yazışmalar ve tüm dosya kapsamı
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, taşıma sözleşmesinin davalı taşıyıcı tarafından ihlali sorucu doğan zararın tazmini için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi’nce davanın kısmen kabulüne karar verildiği, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Taraflar arasında Türkiye’den İngiltere’ye yük taşınması konusunda anlaşma yapıldığı, davalı taşıyıcının yükleri üç farklı adresteki alıcılara teslimi edimini yüklendiği, yüklerin alıcıların adreslerine teslim edilmeyip başka bir yerdeki depoya indirildiği, davacının da araç kiralamak suretiyle yükleri alıcısına teslim ettiği hususları taraflar arasındaki sözleşme, yazışmalar ve tüm dosya kapsamı ile sabittir. İhtilaf yüklerin alıcı adreslerine teslim edilmemesinin kimin kusurundan kaynaklandığı, davalının davacının yükleri alıcılara teslim etmek için yaptığı araç kiralama ve diğer masraflardan sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Taşıma sözleşmesi, yüklerin boşaltılacağı yeri gösterir liste, yazışmalar ve ilk derece mahkemesince alınan bilirkişi raporundan; davalının Türkiye’den taşıdığı yükleri İngiltere’deki üç farklı adrese boşatması gerektiği, davalının taşımayı yapan aracına tekrar yük alacağından yükün boşaltılacağı adreslerin sıralamasını değiştirmek istediği, bu değişikliğin davacı tarafından kabul edilmemesi üzerine davalı tarafından yüklerin alıcılara teslim edilmeyip depoya bırakıldığı, bu nedenle davalının sözleşmeye aykırı davrandığı, davacının depodaki yükleri alıcılara teslim etmek için 10.960,41.TL ödeme yapmak zorunda kaldığı, bu ödemeden sözleşmeye aykırı davranan davalının sorumlu olduğu, mahkemece alınan bilirkişi raporunun açık, denetime elverişli ve dosya kapsamına uygun olduğu anlaşıldığından ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön görülmemiştir.
Yukarıda belirtilen sebeplerle İlk Derece Mahkemesi’nce davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu davalı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 748,67.TL istinaf karar harcından peşin alınan 187,16.TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 561,51.TL istinaf karar harcının davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerine BIRAKILMASINA,
4-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
6-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle ilk derece mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nın 352/1-b maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 78.630,00.TL’nin altında kalması nedeniyle 27/09/2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır