Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/2015 E. 2021/1126 K. 01.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/2015
KARAR NO : 2021/1126
KARAR TARİHİ : 01/10/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : ….
NUMARASI : …..

DAVACI : … –
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 01/10/2021
YAZIM TARİHİ : 01/10/2021

Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. esas ve …. karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile anlaşma gereği davalı şirkete krom cevheri satışı konusunda anlaştıklarını, satılan malın bedeline karşılık müvekkili şirketin fatura düzenlediğini, davalı şirketin fatura bedelini ödemediğini, bu nedenle davalı hakkında icra takibi başlattığını, davalı şirketin borca ve ferilerine haksız yere itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; icra dosyasında ibraname ve devir belgesinin mevcut olduğunu, bunun aksinin senetle ispatının zorunlu olduğunu, davacı tarafın hata, hile, ikrar iddiasının bulunmadığını, devir belgesinde ibra yazmasının zorunlu olmadığını, davacının alacağının bulunmadığını savunarak ibra nedeni ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ’NİN KARAR ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesi kararında özetle; yargılamaya konu faturanın davacının ve davalının defterlerinde kayıtlı olduğu, davalının fatura bedelini ödemediği, tarafların defterleri usulüne uygun tutulduğundan leh ve aleyhe delil olabileceği, davalı davacı tarafından kendisine ibraname verildiğini savunmuş ancak yapılan araştırma ve bilirkişi raporuna göre bunun maden satışlarında madenin devredilebilmesi için olağan bir uygulama olduğu, davacının davalıyı ibra ettiği anlamına gelmediği, alınan bilirkişi raporuna göre davacının davalıdan 33.373,55.USD asıl alacak ve 224,01.USD faiz alacağının olduğu, bilirkişinin temerrüt tarihinde hataya düştüğü ve eksik faiz hesapladığı, davacının 43 gün faiz alacağının bulunduğu ve yıllık %6 faiz talep ettiği, davacının 33.373,55x43x6:36.500=235,90.USD faiz alacağının bulunduğu, sonuç olarak davacının 33.373,55.USD asıl alacak ve 235,90.USD faiz alacağının bulunduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, alacak likit olduğundan %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
DAVALI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ibranamenin mevcut olduğunu, matbu olmadığını, ibraname varken ticari defterlerin delil olamayacağını, dosyadaki ibranamenin nazara alınmadan rapor düzenlenmesinin eksiklik doğurduğunu ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER :
Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri, takip dosyası, …. tarihli “Maden Devir Beyanı” isimli belge, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, ticari nitelikteki satımdan kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi’nce davanın kabulüne karar verildiği, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Taraflar arasında krom cevheri alım satımı konusunda ticari ilişki bulunduğu, faturaya konu krom cevherinin davalıya teslimi konusunda bir ihtilaf bulunmayıp, uyuşmazlık davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, …. tarihli “Maden Devir Beyanı” isimli belgenin ibraname niteliğinde olup olmadığı ve buradan hareketle bu belge neticesinde davaya konu alacağın sona erip ermediği noktasında toplanmaktadır.
İbra, 6100 sayılı TBK’nın 132. maddesinde düzenlenmiş olup, taraflar şekle bağlı olmaksızın düzenleyecekleri bir ibra sözleşmesi ile borcu tamamen veya kısmen ortadan kaldırabilirler. Dosyada fotokopisi bulunan ve taraflarca da kabul edilen …. tarihli “Maden Devir Beyanı” isimli belge niteliği itibariyle bir ibraname değildir. Zira belgenin davacı tarafından krom cevherinin bulunduğu depoya hitaben düzenlendiği ve emtianın davalıya devrinin bildirimine ilişkin olduğu, belgede davacının davalıyı ibra edildiğine ilişkin herhangi bir kayıt ve düzenlemenin bulunmadığından ibraname olarak kabulünün mümkün olmadığı anlaşıldığından ilk derece mahkemesinin belgeyi ibraname olarak kabul etmemesi ve davanın kabulüne karar vermesi doğru olmuştur.
Yukarıda belirtilen sebeplerle İlk Derece Mahkemesi’nce davanın kabulüne dair verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu davalı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 8.335,12.TL istinaf karar harcından peşin alınan 1.692,71.TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 6.642,41.TL istinaf karar harcının davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerine BIRAKILMASINA,
4-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
6)-Kararın dairemizce taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 361/1 maddesi gereğince Dairemiz kararının tebliğinden itibaren İKİ HAFTALIK süre içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere 01/10/2021tarihinde oybirliği ile karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır