Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/2012 E. 2021/1102 K. 27.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …
KARAR TARİHİ : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas, … Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : …
YAZIM TARİHİ : …

Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas ve … karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının Mersin … … Şubesi tarafından borçlu davalıya borcun ödenmemesi nedeniyle kredi hesabının kat edilerek ihtarname gönderildiğini, borcun ödenmemesi üzerine davalı borçlular hakkında takip tarihi itibari ile Mersin … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi yapıldığını ancak borçluların kendilerine tebliğ edilen ödeme emrinde belirtilen borca ve ferilerine itiraz ettiklerini ve takibin durduğunu, davalının itirazının takibini sürüncemede bırakmak niyetinde olduğunu, davalının itirazında haksız olup itirazın kaldırılması gerektiğini belirterek davalının itirazının kaldırılmasına, takibin devamına ve davalının icra inkar tazminatı ile tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafça davaya cevap verilmemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ’NİN KARAR ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesi kararında özetle; davacı ….’nin davalı …’e kullandırmış olduğu kredili mevduat hesabına ait kredi borcunun sözleşmede belirlenen süre ve şartlar çerçevesinde ödenmediği göz önüne alınarak davacı bankanın Mersin …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasından … takip tarihi itibarı ile; 14.670,37.TL’si hesap kat tarihi itibariyle asıl banka alacağı, 53,99.TL’si akdi faiz, 827,08.TL’si temerrüt faizi, 41,36.TL’si BSMV olmak üzere icra takip tarihi itibarı ile toplam banka alacağının 15.595,50.TL’den ibaret olduğunu, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli bulunarak ve davacı tarafın takip tarihindeki talepleri ile bağlı kalınmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
DAVALI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinin ve duruşma gününün asile tebliğ edilmesinin usulsüz olduğunu, vekile yapılmasının zorunlu olduğunu, taleple birlikte vekalet sunduklarını ve ibraz ettiklerini, taraf teşkilinin sağlanmadığını, usule aykırı olduğunu, arabuluculuğa başvurmayarak doğrudan yargılama yapılmasının da usul ve yasaya aykırı olduğunu, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Tarafların beyan ve dilekçeleri, takip dosyası, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, kredi sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi’nce davanın kısmen kabulüne karar verildiği, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Davalı vekilinin istinaf sebepleri bakımından çözümlenmesi gereken sorun, davacı vekilince açılan itirazın iptali dava dilekçesinin vekil vasıtasıyla takibe itiraz eden davalı borçlu vekiline tebliğinin zorunlu bulunup bulunmadığı ve davanın zorunlu arabuluculuğa tabi olup olmadığına ilişkindir.
İcra takibine maruz kalan borçlu vekil aracılığı ile icra takibine itiraz etmiş olsa dahi itiraz üzerine duran icra takibine devam etmek için alacaklı tarafından açılan itirazın iptali davası bakımından borçlunun itiraz aşamasında tayin ettiği avukatın itirazın iptali davası içinde yetkili olup olmadığı davanın açıldığı sırada belli olmadığından itirazın iptali davasına ilişkin dava dilekçesinin vekile değil usulüne uygun biçimde asile tebliği zorunludur. (Yargıtay 11.HD’sinin 2010/3509-2010/4053 EK sayılı kararı, Yargıtay 19.HD’sinin 2012/17546-2013/4895 EK sayılı kararı, Yargıtay 22. HD’sinin 2016/27283-2017/28403 EK sayılı kararları bu yöndedir)
İş bu itirazın iptali davasında davalı asile dava dilekçesinin tebliğinde bir usulsüzlük olmadığı bu nedenlerle davalı vekilinin bu hususa ilişkin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Kanun’un 5/A. maddesinde “dava şartı olarak arabuluculuk” başlığı ile; “Bu Kanun’un 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Somut dosyamızda dava tarihinin … olduğu, dava tarihi itibariyle davanın zorunlu arabulucuya tabi olmadığı ve davalı vekilinin bu hususa ilişkin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Yukarıda belirtilen sebeplerle İlk Derece Mahkemesi’nce davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu davalı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 1.052,04.TL istinaf karar harcından peşin alınan 263,01.TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 789,03.TL istinaf karar harcının davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerine BIRAKILMASINA,
4-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
6-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle ilk derece mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 352/1-b maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 78.630,00.TL’nin altında kalması nedeniyle … tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır