Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/2007 E. 2022/1122 K. 27.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/2007
KARAR NO : 2022/1122
KARAR TARİHİ : 27/09/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/06/2019
NUMARASI : 2019/… ESAS-2019/… KARAR
DAVACI : …-T.C:…-
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – T.C:…-
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senedinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 27/09/2022
YAZIM TARİHİ :

Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24/09/2019 tarih ve 2018/… Esas, 2019/… Karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
İDDİALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile; davacı müvekkilinin, … unvanlı … işyeri no’lu işyerinde … meslek kodu ile şoför-yük taşıma işinde 27.02.2016 ve 31.10.2016 tarihleri arasında çalıştığı, sonrasında … unvanlı … no’lu işyerinde yine aynı meslek kodu ile aynı işte 01.11.2016 ve 10.01.2017 tarihleri arasında çalıştığını, davalı tarafından müvekkil aleyhine aşağıda tanzim tarihi, vade tarihi ve bedelleri belirtilen senetlere ilişkin olarak toplam 14.751,00.TL asıl alacak ve 406,67.TL faiz ve ferileri için Adana 14. İcra Müdürlüğü’nün 2017/… Esas sayılı takip dosyasından icra takibi başlatıldığını, başlatılan işbu takip haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olup, müvekkil davacının Adana 14. İcra Müdürlüğü’nün 2017/… Esas sayılı dosyasından dolayı davalıya hiçbir borcu bulunmadığını, davalı … ile müvekkilin çalıştığı şirket arasındaki anlaşmaya binaen müvekkil Davalı …’a ait … Petrol’den 15.11.2016 tediye tarihli 2,072.00.TL, 18.11.2016 tediye tarihli 2,645.00.TL, 14.11.2016 tediye tarihli 1,785.00.TL, 09.11.2016 tediye tarihli 3.969,00.TL, 28.10.2016 tediye tarihli 930,00.TL, 29.10.2016 tediye tarihli 3.350,00.TL tutarında … plakalı işyerine ait araçta kullanılmak üzere akaryakıt aldığını yine mazot alımına ilişkin tediye fişlerinde ödeyecek kişi olarak müvekkilinin işvereni …’nın belirtildiğini, müvekkili akaryakıt alımı yapmadan önce her defasında davalının müvekkilinin çalıştığı işyerinin sahibi olan … veya …’dan herhangi birisini arayarak onay aldığı ve bu onayı aldıktan sonra akaryakıt dolumu yaptığını, anlaşılacağı üzere takip konusu borcun müvekkiline ait olmayıp müvekkilinin işverenine ait olduğunu, icra takibine dayanak borcun her ne kadar müvekkiline ait olmasa da zaten; söz konusu müvekkil hakkında başlatılan icra takibine dayanak yapılan belgelerin İİK.nun 68/1 maddesindeki belgelerden olmayıp kayıtsız şartsız borç ikrarını da içermediğini, şöyle ki; senet üzerindeki keşide tarihi, adres, lehtar ve el yazısı ile yazılan bedelin davalı-alacaklı tarafından sonradan yazıldığını, her ne kadar senet altındaki imza davacı müvekkiline ait olsa da senedin zorunlu unsurlarından olan tanzim tarihinin davacı müvekkilinin haberi olmadan sonradan davalı tarafından yazıldığı, senedin zorunlu unsurlarının eksik olduğu ekte sunduğumuz senetlerden anlaşılacağını, kambiyo senetleri şekil şartlarına sıkı sıkıya bağlı olduğundan zorunlu unsurlardaki eksiklik senedin kambiyo vasfını yitirmesine sebep olacağını, işbu dava kesinleşinceye kadar teminat alınmaksızın ihtiyati tedbir kararı verilerek icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, müvekkilini menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olması sebebiyle müvekkili borçlunun zararından aşağı olmamak kaydıyla ve takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak kaydıyla davalının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesi ile; yetkili ve görevli mahkemenin Niğde Ulukışla Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu yetki ve görev itirazında bulunduğunu tarafına açılan iş bu haksız ve dayanaksız davanın reddine davacı hakkında en az %20 oranında haksız icra inkar tazminatına hükmedilmesine tüm yargılama masraflarının karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24/09/2019 tarih ve 2018/… Esas, 2019/… Karar sayılı kararı ile; davanın menfi tespite ilişkin olup taraflarca sunulan deliller, Adana 14. İcra Müdürlüğü’nün 2017/… Esas sayılı dosyası bilirkişinin 26/01/2018 tarihli raporu ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki ihtilafın davacı tarafından davalıdan aldığı anlaşılan mazot alımına ilişkin olarak davacının keşide ederek davalıya vermiş olduğu senetlerden dolayı davacının davalıya borcu olup olmadığının tespiti talep edoilmiş Adana 14. İcra Müdürlüğü’nün 2017/… Esas sayılı İcra dosyasındaki alacağa sebep olarak gösterilen senetlerin davacının 27/02/2016-31/10/2016 tarihleri arasında …, 01/11/2016-10/01/2017 tarihleri arasında ise Necmeddin Özkaya isimli işverenlerin yanında çalışmış olduğu dava konusu edilen senetlerin üzerlerinde davacı tarafından mazot alımı ile ilgili kaç litre mazot alındıı ve mazotun birim fiyatını gösterir ibarelerin bulunduğu davacı tarafca ilgili senet bedellerinin ödendiğine dair herhangi bir bilgi ve belgenin mevcut olmadığı, davacının davalıya senetlerden dolayı 14.751,00.TL borcunun olduğu menfi tespit talep etme koşulları davacı lehine gerçekleşmediği tespit ve kanaatine ulaşılmış davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf talebi ile; mahkemece verilen kararın kaldırılarak dosya hakkında yeniden karar verilerek davanın kabul edilmesini, müvekkili aleyhine açılan icra takibinin haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olup, müvekkili davacının icra dosyasından dolayı davalıya hiçbir borcu bulunmadığını, müvekkilinin … plakalı araçta şoför olarak çalıştığını, davalıya ait petrol ile işverenlerinin anlaşmaya binaen iş yerine ait araçta kullanılmak üzere akaryakıt almakta olduğunu, mazot alımına ilişkin tediye fişlerine ödeyecek kişi olarak müvekkilinin işvereni …’nın belirtildiğini, müvekkilinin akaryakıt alımı yapmadan önce her defasında davalının müvekkilinin çalıştığı işyerinin sahibi olan … veya …’dan herhangi birini arayarak onay almakta ve bu onayı aldıktan sonra akaryakıt dolumu yaptığını, anlaşılacağı üzere takip konusu borcun müvekkilinin işverenine ait olduğunu, takip dosyasından ödeme emrinin müvekkiline tebliğ edildiği, müvekkilinin bu hususu dava dışı çalıştığı şirketin sahibi olan işverenlerine gecikmeksizin bildirdiğini bunun üzerine dava dışı şahısların borcu kendileri tarafından ödeneceğini davacı müvekkiline söylemiş olup takibin kesinleştiğini, her ne kadar senet altındaki imzanın davacı müvekkiline ait olsa da senedin zorunlu unsurlarından olan tanzim tarihinin davacı müvekkilinin haberi olmadan sonradan davalı tarafından yazıldığı, senedin zorunlu unsurlarının eksik olduğunun sunulan senetlerden anlaşılacağını, kambiyo senetlerinin şekil şartlarına sıkı sıkıya bağlı olduğundan zorunlu unsurlardaki eksiklik senedin kambiyo vasfını yitirmesine sebep olacağını, mahkemenin davalının ticari defterlerini incelemeden eksik incelemeye dayalı bu kararının hukuka aykırı olduğunu, bilirkişi raporunda eksik ve hatalı inceleme yapıldığını, bilirkişinin tarafların ticari defter/kayıtlarını incelemeksizin müvekkilinin borçlu olduğu kanaatine varması yine bilirkişinin, davalıya ait ticari defterlerinde, tediye fişlerinden kaynaklı alışverişe ilişkin kayıtlarda müvekkilinin mi yoksa müvekkili işverenin mi borçlu olduğunu tespit etmeksizin hazırladığı işbu raporun eksik incelemeye dayalı olup usul ve yasaya aykırı olduğunu, icra takibine ilişkin ödem emrine dayanak yapılan tediye fişlerindeki miktar ve tarihler ile ödeme emrinde yazılı olan miktar ve tarihlerin birbirini tutmadığı gibi, tediye fişlerinde oynama yapılarak tanzim tarihlerinin sonradan yazıldığını, davalı hakkında Adana 10. Ağır Ceza Mahkemesinde müvekkilinin çalıştığı firmada çalışan, müvekkili ile aynı şekilde mağdur olan bir kişi tarafından da yapılan şikayete binaen sahtecilikten dosya açıldığı fakat bu dosyanın henüz kesinleşmediğini, eksik ve yanlış bilirkişi raporuna dayanılarak usul ve yasaya aykırı şekilde bir karar verildiğini bu kararın istinaf incelemesi ile kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/… Esas, 2019/… Karar sayılı dosyası.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava hukuki niteliği itibarıyla “Menfi Tespit (Kambiyo Senedinden Kaynaklanan)” davasıdır.
Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının dava dışı … ve …’nın yanında şöför olarak çalıştığı dönemde şoförlüğünü yaptığı … Plakalı araç için dava dışı işverenler ve davalı arasındaki anlaşma uyarınca davalı şirketten akaryakıt aldığını, akaryakıt bedellerinin davalıya ödendiğini, Adana 14.İcra Müdürlüğü’nün 2017/… Esas sayılı dosyasında takibe konu senetlerde yer alan imza davacıya ait olsa bile söz konusu yakıtın işveren adın alındığını ve borcun ödendiğini, davacının dava konusu icra takip dosyasından dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince yapılan açık yargılama neticesinde davanın reddine karar verildiği iş bu karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Dairemizce dava konusu senetlerin davalı defterlerinde işlenip işlenmediği bu senet bedellerine ilişkin davalı defterlerinde açık bir ödeme olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yapılmak üzere incelemenin duruşmalı olarak yapılmasına karar verilerek 06/09/2022 tarihli bilirkişi raporu ile; dosya münderecatında, davalı yanın ticari defterlerinin bulunduğu Konya Vergi Denetim Daire Başkanlığı’na gidildiğinde, davalı yanın 2017 yılı ve sonrasına ait defterlerinin incelemede olduğu, dava konusu olayın geçtiği yıl olan 2016 yılı defterlerinin olmadığı; 2017 yılı ticari defterlerinden 2016 yılından devreden ödenmeyen senet kaydının olup olmadığı ve davacı yan ve dava dışı …, … ile cari hesap ilişkisinin 2017 yılı açılış fişinde olup olmadığı hususlarının incelenebildiği ve incelemem sonucunda; 2017 yılı açılış fişinde, 2016 yılından devreden ödenmeyen senet kaydı bulunmadığı; 2017 yılı açılış fişinde, davacı yana ait devreden bakiye ya da cari hesap bulunmadığı ve yine dava dışı … ve …’ya ait devreden bakiye ya da cari hesap bulunmadığı; icra takibine konu senetlere ilişkin fatura düzenlenip düzenlenmediği hususunda, 2016 yılı ticari defterlerinin incelenemediğinden tespit yapılamadığı kanaatini bildirir rapor düzenlenmiştir.
Bononun geçerliliği için ticari defterlere kayıt zorunlulunun bulunmadığı, her ne kadar davacı dava konusu bono bedellerinin ödendiğini iddia etmiş ise de davalı defterlerinde dava konusu bono bedellerinin tahsil edildiğine dair bir kayıt bulunmadığı, davacının dava konusu bonolardaki imzaya bir itirazının olmadığı ve bono bedellerinin ödendiğinin yazılı belge ile ispat edilmediği anlaşılarak ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilerek hüküm fıkrasının aşağıdaki şekilde oluşturulması uygun görülmüştür.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1)-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2)-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibarıyla alınması gereken 80,70.TL karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 44,40.TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 36,30.TL’nin davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3)-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4)-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden ve istinaf yargılaması duruşmalı yapıldığından, A.A.Ü.T İkinci Kısım İkinci Bölüm 17/c maddesi gereğince belirlenen 11.000,00.TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5)-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
6)-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle ilk derece mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, davacı vekili Av. … ve davalı vekili Av. …’ün yüzlerine karşı, istinaf duruşması sonucunda oybirliğiyle; 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince karar tarihindeki dava değerinin 107.090,00.TL’nin altında olması nedeniyle kesin olmak üzere verilen karar usulen okunup açıkça anlatıldı.27/09/2022


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır