Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/1919 E. 2021/1072 K. 20.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …/…
KARAR NO : …/…
KARAR TARİHİ : …/…/…

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …/…/…
NUMARASI : …/… ESAS …/… KARAR
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … …
VEKİLLERİ : Av. …-
Av. …-
DAVANIN KONUSU : Ticaret Sicil Memurunun Kararına İtiraz

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : …/…/…
KARAR YAZIM TARİHİ : …/…/…

Adana 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …/… esas …/… karar sayılı kararına karşı istinaf başvurusu üzerine dosya Dairemize gönderilmiş olmakla, dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili, müvekkili şirketin hissedarlarından …’ın …/../… tarihinde vefat ettiğini, vefat nedeniyle şirketin Adana Noterliği … yevmiye ile onaylı, şirket yönetim kurulu … tarih ve 1 nolu karar ile; vefat eden hissedarın payının, eşi … ile çocukları …, … ve …’a miras yolu ile intikaline, miras yolu ile intikalle hissedar olan …’ın hissesinin …. Noterliği …. tarih ve … yevmiye nolu hisse devir senedine istinaden …’a devredilmesine, bu şekilde şirket ortaklarının …, …, …, …, … ve …’tan oluşmasına karar verildiğini, miras yolu ile intikalle hissedar olan … hissesinin …’a devrine ilişkin tescil taleplerinin davalı … … sayı ve ../…./… tarihli karar ile bir takım şekli eksikliklerin olduğunu, TMK m.352 veliye çocuk mallarını açıkça yönetime hakkı tanıdığından belirtilen çocukların hisselerinin yönetilmesi için kayyum atanmasına gerek bulunmadığını gerekçesi ile reddolunduğunu belirterek, davalının …. tarih, … sayılı tescil red kararının kayyum atanmasına ilişkin … nolu bendinin iptali ile … hissesinin …’a devrine ilişkin tescilin yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davalı vekili, davacıların tescil taleplerinin reddine ilişkin işlem için kanun ve yönetmelik gereğince kanuni prosedür uygulandığını, usul ve yasaya uygun olmayan şekilde alınan karar müvekkili tarafından davacıların tescil talebinin reddedilmesi işlemi mevzuata uygun olduğunu, açılan davada haklılık bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Yerel mahkemece verilen karar ile; ” şirketin ölüm neden ile hissedarı olan mirasçılar anne … ile velayet altındaki … … ve … arasında hisse devri ile ilgili menfaat çatışmasının bulunduğu ve velayet altındaki hissedarlara kayyum tayini ile işlem yapılması gerektiği, zira pay devri kararı tarihi itibarı ile mirasçılar anne ve velayet altındaki çocukların birlikte olarak şirkette hissedar oldukları anlaşılması karşısında ticaret sicil müdürlüğünün kararına yapılan itirazın reddine yönelik karar vermek gerekmiş ve her nekadar davacı vekilince dava sırasında belirtilen eksikliklerin giderildiğine dair belge sunulmuş ise de, davanın açılış ve …’nün ../…/… gün ve … kararının alındığı tarih itibari ile kararın doğru ve yerinde olarak alındığı anlaşıldığından bu yönlü taleplerin sonuca etkili olmadığı değerlendirilmekle, davanın reddine” şeklinde karar verilmiştir.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili tarafından verilen istinaf dilekçesi ile; annenin hissesinin noterden devredip hissedarlığının sona ermesi ve çocuklarını velisi olması hususlarının yasal veya kanuna aykırı olmadığını, mahkeme gerekçesinin TTK’nun 32. maddesine aykırı olduğunu, annenin hissedarlıktan çıkmış olması nedeniyle TMK’nın 426/2 maddesinin uygulanmasının mümkün bulunmadığını belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını beyan etmiştir
. DELİLLER :
Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri, …. Noterliği’nin …. tarih ve … yevmiye nolu Hisse Devir Senedi, Şirket Genel Kurul Kararı, Ticaret Sicil Dosyası ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, TTK.nun 34.maddesi gereğince açılımış “Ticaret Sicil Memurunun Kararına İtiraz” talebine ilişkindir.
Davacı tarafından, davacı şirketin hissedarlarından …’ın … tarihinde vefat ettiği, şirket genel kurulunun …. tarih ve 1 nolu kararı ile; vefat eden hissedarın payının eşi … ile çocukları …, … ve …’ın miras yolu ile intikaline, miras yolu ile intikalle hissedar olan …’ın hissesinin …. Noterliği’nin …. tarih ve … yevmiye nolu hisse devir senedine istinaden …’a devredilmesine, bu şekilde şirket ortaklarının …, …, …, … ve …’tan oluşmasına karar verildiği, miras yolu ile intikal olan … hissesinin …’a devrine ilişkin tescil taleplerinin davalı … müdürlüğünce … sayılı … red edildiğini ileri sürerek ortaklar kurulu kararının ticaret siciline tesciline karar verilmesi talep edilmiş, davalı ise, TTK.nun 414.md. maddesi gereğince genel kurula çağrının yapıldığına ilişkin belge sunulmadığını, TTK.nun 416/1maddesine aykırı olarak, genel kurulda tüm ortaklar hazır bulunmadığından, alınan kararın çağrısız genel kurul kararı olarak da sayılamayacağını, toplantı nisabına uyulmadan alınan kararın yok hükmünde olduğunu, toplantının TTK.nun 419/1 ve 422.maddelerde belirtilen usulde yapılmadığını, pay devrinin şirkete karşı geçerli olabilmesi için bu devrin genel kurul kararı ile uygun bulunarak pay defterine işlenmesine karar verilmesi gerektiğini, kararın yönetim kurulu kararı olarak dahi sayılamayacağını, ortaklardan ….,…. ve …’ın paylarını temsil etmek üzere bir temsil kayyımı atanması gerektiğini, oysa ki, anne …’ın, payını …’a devrinin henüz pay defterine işlenmemesi nedeniyle, aynı şirkette pay sahibi olup, çocukları olan diğer ortaklarla menfaat çatışması bulunduğunu belirterek, tescil talebinin reddinin mevzuata uygun olduğunu savunmuş, mahkemece yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Davacı şirketin hissedarlarından …’ın …. tarihinde vefatı nedeniyle miras bırakana ait esas sermaye payının genel kurul onayına gerek olmaksızın iktisap eden mirasçılara geçebileceğinden, bu şekilde intikale onay veren davacı şirkete ait … tarih ve 1 nolu genel kurul kararının 1 nolu bendinin davalı … sicilince tescil edilmeksizin ilan edildiği ve uyuşmazlık konusu olmadığı anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık konusunun, davalı tarafından tescil talebi red edilen davacı şirkete ait … tarih ve 1 nolu genel kurul kararının 2 . nolu bendinde belirtilen” Miras yolu ile intikal olan T.C. …. kimlik nolu …’a ait toplam 5.000,00.TL pay karşılığı hissenin …. Noterliği’nin …. tarih ve … yevmiye nolu hisse devir senedine istinaden şirketin ortağı olacak olan …. …. doğumlu … T.C. kimlik numaralı …’a devir etmesine ” şeklindeki kararın olduğu anlaşılmıştır.
1-Davalı tarafından red kararına gerekçe gösterilen genel kurula çağrı yapıldığına ilişkin belgenin davalıya ibraz edilmediği savunması yönünden;
6102 sayılı TTK’nun … Şirketlerde genel kurulun toplanmasında çağrı usulünü düzenleyen 411. maddesinde sermayenin en az onda birini, halka açık şirketlerde yirmide birini oluşturan pay sahiplerinin, yönetim kurulundan, yazılı olarak gerektirici sebepleri ve gündemi belirterek, genel kurulu toplantıya çağırmasını veya genel kurul zaten toplanacak ise, karara bağlanmasını istedikleri konuları gündeme koymasını isteyebilecekleri, esas sözleşmeyle, çağrı hakkının daha az sayıda paya sahip pay sahiplerine tanınabileceği, yönetim kurulu çağrıyı kabul ettiği takdirde, genel kurulun en geç kırkbeş gün içinde yapılacak şekilde toplantıya çağrılacağı, aksi hâlde çağrının istem sahiplerince yapılacağı düzenlenmiş olup, TTK 412. maddesinde ise pay sahiplerinin çağrı veya gündeme madde konulmasına ilişkin istemlerinin yönetim kurulu tarafından reddedildiği veya isteme yedi iş günü içinde olumlu cevap verilmediği takdirde, aynı pay sahiplerinin başvurusu üzerine, genel kurulun toplantıya çağrılmasına şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinin karar verebileceği düzenlenmiştir.
Yine 6102 sayılı TTK.’nın “3. Çağrısız genel kurul” başlıklı 416. Maddesinde “(1) Bütün payların sahipleri veya temsilcileri, aralarından biri itirazda bulunmadığı takdirde, genel kurula katılmaya ve genel kurul toplantılarının yapılmasına ilişkin hükümler saklı kalmak şartıyla, çağrıya ilişkin usule uyulmaksızın, genel kurul olarak toplanabilir ve bu toplantı nisabı varolduğu sürece karar alabilirler.
(2) Çağrısız toplanan genel kurulda, gündeme oybirliği ile madde eklenebilir; aksine esas sözleşme hükmü geçersizdir.” hükmü yer almaktadır.
Somut uyuşmazlıkta, çağrısız genel kurul yapılmış olup, şirketteki tüm pay sahipleri … tarih ve 1 nolu genel kurul kararına katılmış ve olumlu oy kullanmışlardır. Bu durumda davalının genel kurula çağrı yapıldığına ilişkin belgenin ibraz edilmediği gerekçesiyle tescil talebinin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
2-4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 426/2 maddesi gereğince şirketin yasal mirasçıları arasında aynı zamanda anne olan … ve çocukları paya sahibi olduğu ve bu durumun yasal temsilcinin menfaati ile küçüğün veya kısıtlının menfaatinin çatışması durumunu oluşturması nedeniyle çocukların paylarını temsil etmek üzere bir temsil kayyımı atanması gerektiği iddiası yönünden;
4721 sayılı TMK’nın “II. Ana ve baba evli ise” başlıklı 336. maddesinde;
“Evlilik devam ettiği sürece ana ve baba velâyeti birlikte kullanırlar.
Ortak hayata son verilmiş veya ayrılık hâli gerçekleşmişse hâkim, velâyeti eşlerden birine verebilir.
Velâyet, ana ve babadan birinin ölümü hâlinde sağ kalana, boşanmada ise çocuk kendisine bırakılan tarafa aittir” hükmü,
4721 sayılı TMK’nın “VII. Çocuk ile ana ve baba arasındaki hukukî işlemler” başlıklı 345. maddesinde;

“Çocuk ile ana veya baba arasında ya da ana ve babanın menfaatine olarak çocuk ile üçüncü kişi arasında yapılacak bir hukukî işlemle çocuğun borç altına girebilmesi, bir kayyımın katılmasına ve hâkimin onayına bağlıdır.” hükmü yer almaktadır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun “A. Kayyımlığı gerektiren hâller -I. Temsil “başlıklı 426. maddesinde ” Vesayet makamı, aşağıda yazılı olan veya kanunda gösterilen diğer hâllerde ilgilisinin isteği üzerine veya re’sen temsil kayyımı atar:
1. Ergin bir kişi, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri bir sebeple ivedi bir işini
kendisi görebilecek veya bir temsilci atayabilecek durumda değilse,
2. Bir işte yasal temsilcinin menfaati ile küçüğün veya kısıtlının menfaati çatışıyorsa,
3. Yasal temsilcinin görevini yerine getirmesine bir engel varsa.
” hükmü yer almaktadır.
Buna göre, 4721 sayılı TMK’nın çocuk ile ana veya baba arasında ya da ana ve babanın menfaatine olarak çocuk ile üçüncü kişi arasında yapılacak bir hukukî işlemle çocuğun borç altına girebilmesi, bir kayyımın katılmasına ve hâkimin onayına bağlıdır.
Somut olayda, davacı şirkete ait … tarih ve 1 nolu genel kurul kararının 2 . nolu bendinde belirtilen” Miras yolu ile intikal olan T.C. …. kimlik nolu …’a ait toplam 5.000,00.TL pay karşılığı hissenin …. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye nolu hisse devir senedine istinaden şirketin ortağı olacak olan …. …. doğumlu … T.C. kimlik numaralı …’a devir etmesine ” karar verilmiş olup, hisse devir işlemine konu çocuklar …, … ve …’ın değil, anne olan …’a ait hissedir. Anne … reşit olup fiil ehliyetine sahiptir. Kendi hissesi ile ilgili her zaman tasarruf hakkına sahiptir. Yasa gereği velisi bulunduğu çocuklar …, … ve …’ın hissesi ile ilgili herhangi bir tasarrufta bulunmadığından veli (yasal temsilci) ile çocukları (küçükler) arasında 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 426/2 maddesi kapsamında bir menfaat çatışması da bulunmamaktadır.
Bu nedenle davalı … tarafından, davacı şirkete ait …. tarih ve 1 nolu genel kurul kararının 2 nolu bendinde alınan kararının tesciline karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle red edilmesi ve aynı gerekçeyle ilk derece mahkemesince de davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Her ne kadar davacı tarafından, davalı … tarafından verilen tescil talebinin reddine dair kararın kaldırılması yanında, genel kurul tarafından alınan kararın tescil ve ilanı da talep edilmiş ise de, … Şirket genel kurul toplantısında alınan kararların tescil ve ilan işlemi Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün idari görevleri kapsamında olduğundan, mahkemece Ticaret Sicil Müdürlüğü yerine geçilerek idari nitelikli tescil ve ilan kararı verilemeyecek, TTK’nun 34. Maddesi gereğince Ticaret Sicil Müdürlüğü’nce verilen kararın yasal mevzuata uygunluğu denetlenebilecektir.
Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK.’nın …/1-b-2 maddesi gereğince davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …/…/… tarih ve …/… Esas, …/… Karar sayılı kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne, davacı şirketin, … tarih ve 1 nolu genel kurul kararının 2 nolu bendinde yer alan kararın tescil edilmesine yönelik talebinin, …’nce reddine ilişkin kararına itirazının kabulü ile, …nün …. tarih ve … sayılı tescil talebinin reddi kararının kayyum atanmasına ilişkin 8.nolu bendinin iptaline, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1-6100 sayılı HMK.’nın …/1-b-2 maddesi gereğince davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …/…/… tarih ve …/… Esas, …/… Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA
a)-Davanın KABULÜNE,
b)- Davacı şirketin … tarih ve 1 nolu genel kurul kararının 2 nolu bendinde yer alan kararın tescil edilmesine yönelik talebinin, …n’ce reddine ilişkin kararının itirazının KABULÜNE,

c)-…’nün … tarih ve … sayılı tescil talebinin reddi kararının kayyum atanmasına ilişkin 8.nolu bendinin İPTALİNE,
d)-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 59,30.TL karar ve ilam harcından peşin alınan 31,40.TL harcın mahsubu ile bakiye 27,90.TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
e)-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafça ilk derece mahkemesinde yapılan 31,40.TL peşin harç ve 144,80.TL tebligat gideri olmak üzere toplam 176,… .TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
f)-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince davacı kendisini vekil marifetiyle temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 4.080,00.TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
İstinaf yargılaması yönünden;
4-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince davacı tarafından peşin yatırılan 44,40.TL istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
5-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından istinafta yapılan 121,30.TL istinaf başvuru harcı, 36,90.TL tebligat gideri ve 42,40.TL posta gideri olmak üzere toplam 200,60.TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
7-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
8-6100 sayılı HMK’nın 359/3 maddesince karar tebliğ işlemlerinin Dairemizce YAPILMASINA,
Dair, Dairemizce, dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun …/1-b-2 bendi gereğince aynı kanunun 361/1 maddesi gereğince Dairemiz kararının tebliğinden itibaren İKİ HAFTALIK süre içinde YARGITAY NEZDİNDE TEMYİZ KANUN YOLU AÇIK olmak üzere karar verildi…./…/…

Başkan

Üye

Üye

Katip