Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/1839 E. 2022/615 K. 13.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/1839
KARAR NO : 2022/615
KARAR TARİHİ : 13/05/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas, … Karar

DAVACI : …,
VEKİLİ : Av. …,
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : Maddi ve Manevi Tazminat

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 13/05/2022
YAZIM TARİHİ : …

Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas ve … karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, dosya üzerinde yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı … Denizcilik San. Tic. Ltd. Şti. tarafından İşletilen … Holding SA isimli şirketin donatanı olduğu … nolu … isimli gemide çalışmak üzere davalılar ile anlaştığını, 10.10.2010 tarihinde uzak yol … unvanıyla çalışmaya başladığını, 04.04.2011 tarihinde gemide yükleme yapıldığı sırada meydana gelen kazada müvekkilinin yaralandığını, halen tedavisinin devam ettiğini, bu haliyle artık gemide görev yapmasının mümkün olmadığını, olay nedeniyle oluşan maddi manevi kayıplarının telafisi için davalının bir girişimde bulunmadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak koşuluyla 1.000.00.TL maddi 15.000.00.TL manevi tazminatın işletilecek faizleriyle birlikte davalıdan tahsilini ve gemi üzerinde kanuni rehin hakkı tanınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu olayın yabancı bir ülkede yabancı bayraklı bir gemide meydana geldiğini, bu itibarla olayın meydana geldiği yer bakımından … … mahkemelirinin yetkili bulunduğunu, davacının iş sözleşmesi gereğince uyuşmazlıkların çözümü için St. Vincent mahkemelerinin yetkili kılındığını, davada zamanaşımı süresinin dolduğunu, olayın meydana geldiği geminin işleteni davalıya davada husumet yöneltilemeyeceğini, davalının davacı ile akdedilen sözleşmenin tarafı bulunmadığını, savunarak davanın reddini istemiştir.
Davacı vekili 14/11/2017 tarihli ıslah dilekçesiyle Maddi Tazminat için 1.000,00.TL olan talebini toplam 535.315,58.TL’ye çıkarmışır.
İLK DERECE MAHKEMESİ’NİN KARAR ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesi kararında özetle; acenteye karşı asaleten dava açılamayacağı belirtilerek … Denizcilik San ve Tic Ltd Şti’ye karşı açılan davanın husumetten reddine, donatana karşı açılan davanın kısmen kabulü ile 31.706,02.TL geçici işgöremezlik, 484.937,31.TL kalıcı maluliyetten kaynaklı tazminat olmak üzere toplam 516.643,33.TL maddi tazminat ile 10.000,00.TL manevi tazminatın dava tarihi olan 08/03/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya yönelik talebin reddine karar verilmiştir.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinin hiçbir noktasında işleten/işveren davalı … Denizcilik’in taraflarınca acente olarak gösterilmediğini, işleten/işveren olarak gösterildiğini, acente sıfatının kendisine atfedilmediğini, buna rağmen mahkemece acente …’a asaleten husumet yönetilemeyeceğinden bahisle talebin husumetten reddedildiğini, dava dilekçesi ve deliller ile …’ın işveren olduğunun sabit olduğunu ve bu nedenle asaleten dava açıldığını, dosyada verilen yetkisizlik kararı üzerine dosyanın Yargıtay’a gittiğini ve Yargıtay’ın bozma ilamı gerekçesinde işveren …’ın adresinin Mersin/Türkiye olması nedeniyle mahkemeyi yetkili ve görevli kabul ettiğini, iş sözleşmesini … imzaladığı gibi ödemeleri de onun yaptığını ayrıca dava dilekçesinde talep edildiği halde mahkemece kanuni rehin hakkı talebi konusunda da olumlu veya olumsuz bir karar verilmediğini belirterek ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DAVALI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; … şirketinin geminin acentesi olmadığını, izafeten dahi davanın açılmayacağını, acente sıfatı ile dava açılabilmesi için aracılık etmesi veya hizmet sözleşmesi imzalaması gerektiğini, belirtisiz alacak davasının açılamayacağını, yetkili mahkemelerin …/… mahkemeleri olduğunu, davacı tarafça talep edilen alacak kalemlerinin zaman aşımına uğradığını, sözleşmedeki sorumluluk limitinin aşılamayacağını, kusur belirlenirken eksik ve hatalı değerlendirmelerin yapıldığını, davacının 2012 yılından itibaren gemilerde uzak yol birinci zabıt göreviyle çalıştığını, maluliyetinin bulunmadığını, hükme esas alınan rapor ile sundukları uzman görüşün ve diğer raporların çeliştiğini, yeniden rapor alınması gerektiğini, manevi tazminat talebinde bulunulamayacağını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri, iş sözleşmesi, davaya konu gemiye ait davalı tarafından sunulan belgeler, İstanbul Liman Başkanlığı’nın yazı cevapları, ayrılış ordinosu, ödemelere ait dekontlar, tanık beyanları, maluliyet, kusur ve zarara ilişkin ilk derece mahkemesince alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, “…” isimli yabancı bayraklı gemide uzak yol … unvanıyla çalışan davacının 04.04.2011 tarihinde gemide yükleme yapıldığı sırada meydana gelen kazada yaralanmasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi’nce, acenteye karşı asaleten dava açılamayacağı gerekçesiyle … Denizcilik San ve Tic Ltd Şti.’ye açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, gemi donatanı hakkında açılan davanın kısmen kabulü ile toplam 516.643,33.TL maddi, 10.000,00.TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği, karara karşı taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır.
Dosyanın incelenmesinde; ilk derece mahkemesince 08/03/2012 tarihli karar ile görevli mahkemenin İş Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verildiği, kararın taraf vekillerince temyiz edildiği, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 04/06/2013 tarih ve … esas, … karar sayılı ilamında mahkemenin görevli olduğu belirtilerek kararın bozulduğu, ilk derece mahkemesince 24/01/2014 tarihli kararla, davacı ve işveren arasında hizmet sözleşmesi bulunduğu, sözleşmenin 11.maddesine göre uyuşmazlığın … Hukuk Mahkemesinde çözümlenmesinin kararlaştırıldığı belirtilerek MÖKUK’ün 47.maddesi uyarınca davanın usulden reddine karar verildiği, kararın davacı tarafça temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 12/05/2014 tarih ve … esas, … karar sayılı ilamı ile, dava tarihi itibariyle HMK’nin 17.maddesi uyarınca geçerliliği kalmayan yetki şartına göre yetkisizlik kararı verilemeyeceği gerekçesiyle kararın bozulduğu anlaşılmıştır.
İlk derece mahkemesince, taraflarca bildirilen delillerin toplanmasından sonra ATK’dan kaza sebebiyle davacının çalışamayacağı süre ve maluliyet oranına ilişkin rapor alındığı, yine mahkemece kazada tarafların kusur oranlarına ilişkin iki ayrı heyetten rapor alındığı ve son olarak kaza nedeniyle uğranılan cismani zarar miktarı yönünden rapor alındığı ve 12/11/2018 tarihli bu rapor hükme esas alınarak davanın kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
Davalı tarafça dosyaya sunulan ” …” gemisine ait “Gemi Bilgileri” isimli belgede, işleten olarak … … Unvanlı şirketinin, donatan olarak … HOLDING SA unvanlı şirketinin belirtildiği, ISM İşletenin ise bilinmediğinin yazılı olduğu görülmüş, davalı tarafça dosyaya sunulan cevap ve beyan dilekçelerinde de, …’in donatan, Demakar’ın işleten olduğu belirtilmiştir.
Davacının, “…” isimli gemide uzak yol … unvanıyla çalıştığı dönemde 04.04.2011 tarihinde meydana gelen kazada yaralandığı, mahkemece alınan kusur raporlarına göre kazanın meydana gelmesinde davacının bir kusurunun bulunmadığı, ATK tarafından düzenlenen rapora göre, kaza nedeniyle davacının %13,1 oranında meslekte kazanma gücünü kaybettiği ve iyileşme sürecinin kazadan itibaren 6 aya kadar uzayabileceğinin belirtildiği, 12/11/2018 tarihli hesap raporuna göre de davacının talep edebileceği geçici işgöremezlik tazminatının 31.706,02.TL, daimi maluliyet tazminatının 489.620,69.TL olduğu anlaşılmakta olup, ilk derece mahkemesince kusur, maluliyet ve zarar miktarına ilişkin alınan raporların açık, denetime elverişli ve dosya kapsamına uygun olması nedeniyle hükme esas alınmalarında ve ıslah dilekçesi dikkate alınıp toplam 516.643,33.TL maddi tazminata hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gibi, kaza nedeniyle yaralanan ve %13,1 oranında meslekte kazanma gücünü kaybeden davacının olay nedeniyle duyduğu acı ve üzüntü olay tarihi, tarafların sosyal ve ekonomik durumu dikkate alındığında davacı lehine 10.000,00.TL manevi tazminata hükmedilmesinde de bir aykırılık bulunmadığından davalı yanın bilirkişi raporlarına ve hükmedilen tazminat miktarına yönelik istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
Davacı yan davasını belirsiz alacak davası olarak açmıştır. Dava, kaza nedeniyle uğranılan cismani zarara ilişkin olduğundan davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasına engel bir durum olmadığı gibi, kazanın 04/04/2011 tarihinde meydana geldiği ve davanın da 08/03/2012 tarihinde açıldığı dikkate alındığında alacağın zamanaşımına uğramadığı anlaşıldığından davalı yanın belirsiz alacak davası açılamayacağına ve alacağın zamanaşımına uğradığına yönelik istinaf sebepleri de yerinde görülmemiştir.
Davalı taraf cevap dilekçesinde ve istinaf başvurusunda mahkemenin yetkisiz olduğunu ileri sürse de, ilk derece mahkemesince 24/01/2014 tarihli kararla yetkisizlik kararı verildiği ancak kararın temyiz incelemesi neticesinde Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 12/05/2014 tarih ve … esas, … karar sayılı ilamı ile mahkemenin yetkili olduğu belirtilip yetkisizlik kararının bozulduğu nazara alındığında davalı yanın yetki itirazı da yerinde görülmemiştir.
Dosya kapsamındaki tüm kayıt ve belgeler ile taraf vekillerinin beyanlarından … HOLDING SA’nın davaya konu kazanın meydana geldiği geminin donatanı olduğu, iş sözleşmesinin donatan adına gemi kaptanı ile davacı arasında yapıldığı, gemi adamı olan davacının 04.04.2011 tarihinde gemide yükleme yapıldığı sırada meydana gelen kazada yaralandığı ve %13,1 oranında meslekte kazanma gücünü kaybettiği, davacının kazanın meydana gelmesinde bir kusuru bulunmadığı, davacının uğradığı zarardan … HOLDING SA’nın donatan olarak sorumlu olduğu anlaşıldığından davalı yanın tüm istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
Davacı yan istinaf başvurusunda; davanın işleten/işveren … Denizcilik Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.yönünden de kabulü gerekirken husumetten reddinin doğru olmadığını, dava dilekçesinin hiçbir yerinde anılan şirketin acente olarak gösterilmediğini, …’ın işveren olduğunu, iş sözleşmesini … yaptığı gibi ödemeleri de bu şirketin yaptığını, davada kanuni rehin hakkı talepleri olduğu halde bu hususta mahkemece olumlu veya olumsuz bir karar verilmediğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davacı yan işbu davada … Denizcilik Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’nin işleten/işveren olarak davacıya karşı sorumlu olduğunu ileri sürmüş, adı geçen şirketin donatanın acentesi olduğu yönünde bir iddia ve beyanda bulunmamıştır. Bu nedenle mahkemenin acenteye karşı asaleten dava açılamayacağı gerekçesiyle bu şirket hakkında açılan davanın husumetten reddine karar verilmesi doğru olmadığı gibi, davacı tarafça kanuni rehin hakkı talebinde bulunduğu halde bu talep yönünden olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi de doğru olmamıştır.
Her ne kadar davalı … Denizcilik Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti., davacı ile bir ilgisinin olmadığını, bu nedenle kendisine husumet yöneltilemeyeceğini savunsa da, davalının kazanın meydana geldiği ” …” gemisinin işleteni olduğu taraf vekillerinin beyanları ve dosyaya sunulan belgelere göre sabit olup, yine davacı tarafça dosyaya sunulan ödemeye ilişkin dekontlardan davacıya maaş ödemelerinin de anılan şirket tarafından yapıldığı ve ayrılış ordinosunun da … Denizcilik tarafından düzenlendiği anlaşılmaktadır. Davalı … geminin işleteni sıfatıyla davacı gemi adamının kaza nedeniyle uğradığı zarardan donatan ile birlikte sorumlu olup mahkemece her iki davalı yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken … yönünden davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
Dava konusu alacak 6762 sayılı TTK’nin 1235.maddesi gereğince gemi alacaklısı hakkı veren alacaklardan olup, davacı tarafça da gemi üzerine kanuni rehin hakkı tesisi talebinde bulunduğu gözetilip kabul edilen toplam tazminat miktarı ile sınırlı olmak üzere … IMO NOLU … isimli gemi üzerine 6762 sayılı TTK’nın 1236.maddesi gereğince davacı lehine kanuni rehin hakkı tesisine karar vermesi gerekirken bu talep konusunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi de doğru olmamış, bu nedenle davacı vekilinin istinaf başvurunun kabulü ile ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına ve aşağıdaki şekilde maddi ve manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile hükmedilen toplam alacak miktarı ve ferilerini karşılayacak şekilde davacı lehine gemi üzerine kanuni rehin hakkı tanınmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1-) Davalı tarafın istinaf başvurusunun REDDİNE,
2)-Davacı tarafın İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
3)-6100 sayılı HMK’nin 353/1-b-2 maddesi gereğince Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas ve … karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
a)-Davacının maddi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile, 31.706,02.TL geçici işgöremezlik ile taleple bağlı kalınarak 484.937,31.TL kalıcı maluliyetten kaynaklı tazminat olmak üzere toplam 516.643,33.TL tazminatın dava tarihi olan 08/03/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … İMO numaralı … GEMİSİ DONATANI … HOLDING SA ve İŞLETENİ … DENİZCİLİK SANAYİ VE TİCARET LTD. ŞTİ.’den alınarak davacıya VERİLMESİNE,
b)-Fazlaya ilişkin maddi tazminat talebinin REDDİNE,
c)-Davacının manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile, 10.000,00.TL manevi tazminatın dava tarihi olan 08/03/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … İMO numaralı … GEMİSİ DONATANI … HOLDING SA ve İŞLETENİ … DENİZCİLİK SANAYİ VE TİCARET LTD. ŞTİ.’den alınarak davacıya VERİLMESİNE,
d)-Fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin REDDİNE,
e)Davacı yanın kanuni rehin hakkı talebinin kabulü ile hükmedilen toplam alacak miktarı olan 526.643,33.TL ve ferilerini karşılayacak biçimde … İMO numaralı … isimli gemi üzerine KANUNİ REHİN HAKKI TANINMASINA,
4)-Alınması gereken 35.975,00.TL ilam harcının peşin olarak alınan 237,60.TL peşin harç ve 1.860,00.TL ıslah harcı olmak üzere toplam 2.097,60.TL’den mahsubu ile bakiye 33.877,40.TL harcın davalılar … İMO numaralı … GEMİSİ DONATANI … HOLDING SA ve İŞLETENİ … DENİZCİLİK SANAYİ VE TİCARET LTD. ŞTİ.’den alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
5)-6100 Sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından peşin yatırılan 237,60.TL peşin harç ve 1.860,00.TL ıslah harcı olmak üzere toplam 2.097,60.TL harcın davalı yandan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6)-6100 Sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından peşin yatırılan 234,50.TL tebligat gideri, 427,10.TL posta gideri ve 3.930,00.TL bilirkişi gideri olmak üzere toplam 4.591,60.TL yargılama giderinin davanın kabul/red oranına göre hesaplanan 4.431,35.TL’sinin davalı yandan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Kalan yargılama giderinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
7)-6100 sayılı HMK’nın 326/2 maddesi gereğince davalı tarafından yapılan 14,00.TL posta gideri ve 2.250,00.TL tebligat gideri olmak üzere toplam 2.264,00.TL yargılama giderinden davanın kabul ve red durumuna göre hesaplanan 79,01.TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya VERİLMESİNE,
Bakiye kalan yargılama giderinin davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
Maddi Tazminat Yönünden;
8)-6100 Sayılı HMK’nın 330 maddesi gereğince davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen maddi tazminat dava değeri üzerinden hesaplanan 43.815,58.TL nispi vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
9)-6100 Sayılı HMK’nın 330 maddesi gereğince davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca reddedilen maddi tazminat dava değeri üzerinden hesaplanan 5.100,00.TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa VERİLMESİNE,
Manevi Tazminat Yönünden;
10)-6100 Sayılı HMK’nın 330 maddesi gereğince davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen manevi tazminat dava değeri üzerinden hesaplanan 5.100,00.TL vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
11)-6100 Sayılı HMK’nın 330 maddesi gereğince davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca red edilen manevi tazminat dava değeri üzerinden hesaplanan 5.000,00.TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa VERİLMESİNE,
İstinaf incelemesi yönünden;
1-a)-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince davacıdan peşin alınan 44,40.TL istinaf karar harcının kararın kesinleşmesi ile talep halinde davacıya İADESİNE,
b)-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 35.975,00.TL istinaf karar harcından peşin alınan 8.993,77.TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 26.981,23.TL istinaf karar harcının davalı taraftan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
2-a)-6100 sayılı HMK’nun 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan 121,30.TL istinaf başvuru harcı, 28,00.TL tebligat gideri olmak üzere toplam 149,30.TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
b)-6100 sayılı HMK’nun 326/1 maddesi gereğince davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davalı taraf üzerinde BIRAKILMASINA,
3-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
4-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
5)-Kararın dairemizce taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 361/1 maddesi gereğince Dairemiz kararının tebliğinden itibaren İKİ HAFTALIK süre içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere 13/05/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır


Katip

¸e-imzalıdır