Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/1803 E. 2021/1419 K. 30.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/1803
KARAR NO : 2021/1419
KARAR TARİHİ : 30/11/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI :..

DAVACILAR : 1-….
2-….
VEKİLİ : Av…
DAVALILAR : 1-…
2-…
3-….
VEKİLİ : Av…
DAVANIN KONUSU : Ticari Şirket Fesih ve Tasfiyesi- Kar Payı Alacağı

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 30/11/2021
YAZIM TARİHİ : …

Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. esas ve….. karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu anlaşılmakla dosya üzerinde yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalı …’ın yönetim kurulu üyesi ve aynı zamanda başkanı olduğu … … A.Ş. Ve … A.Ş.’de, müvekkili … …, müvekkilinin ve davalının babası olan … … ve davalı …’ın yönetim kurulunda görev aldıklarını, … …’ın 15/12/2013 tarihinde vefat etmesi nedeniyle yönetim kurulunda 2 kişi kaldığını, …’ın babasının hastalığı döneminde şirketi yönetmeye başladığını, ancak müvekkili … …’ın yönetim kurulunda olmasına rağmen, yasal hakkı olan bilgi alma hakkının davalı tarafından engellendiğini, her iki şirkette pay sahipliği sıfatı bulunan diğer müvekkili … ile … …’ın şirketlerin mali durumları ve nasıl yönetildiği ile ilgili bir bilgiye ulaşamadıklarını, bilgi almak istediklerinde şirketlerin kar elde edemedikleri ve hatta zararda olduklarının davalı tarafından bildirildiğini, şirketlerin tüm karar ve yetki mekanizmasını davalının tek başına kullandığını, davalıya tüm bu usulsüz işlemleri ve genel kurul yapmaması ile ilgili olarak ihtarname çekildiğini, ancak davalının 17/06/2014 tarihinde genel kurul yaptığını, toplantıdaki taleplerin hiçbirisinin genel kurul tutanağında belirtilmediğini, TTK’nin 514, 515 ve 516. maddeleri gereğince tabloların ve faaliyet raporunun düzenlendiğini ancak müvekkiline şu ana kadar bilgi verilmediğini, TTK’nin 369. maddesi gereğince yönetim kurulu üyeleri ve yönetimle görevli üçüncü kişilerin görevlerini tedbirli bir yöneticinin özeniyle yerine getirmek ve şirketin menfaatlerini dürüstlük kullarına uyarak gözetmek yükümlülüğü altında olduklarını, TTK’nin 394. maddesi uyarınca yapılması gereken ödeme ve kar payının müvekkillerine yapılmadığını, TTK’nin 393. Maddesine de aykırı davrandığını, davalının 600.000,00.TL tutarında kredi kartından çektirip şirketi borçlandırmasının kendi keyfiyeti nedeni ile oluşmuş bir durum olduğunu belirterek müvekkillerinin geriye dönük 10 yıllık kar paylarının kendilerine ödenmesini, şirket tasfiye veya fesih şartlarının mahkemece tespit edilmesi ile müvekkillerinin paylarının ve kar paylarının kendilerine ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; şirketlere ilişkin fesih davasının tüzel kişiliğe yöneltilmesi gerektiğini, müvekkili …’ın davada taraf sıfatının bulunmadığını, bu nedenle … yönünden davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davacıların iddialarının gerçeğe uygun olmadığını, müvekkili şirketlerin feshini gerektirecek hukuki hiçbir gerekçe bulunmadığını, davacıların davalı şirketlerdeki hisselerini müvekkili …’a yüksek bedel ile satma amacıyla işbu fesih davasını açtıklarını, amaçlarının paylarını devredip ortaklıktan çıkmak olduğunu, payların gerçek değeri üzerinden hesaplanarak davacıların ortaklıktan çıkarılmasına karar verilmesi gerektiğini, ihtar üzerine Yönetim Kurulu ve Genel Kurul için usulüne uygun olarak çağrı yapıldığını, en makul yolun davacıların ortaklıktan çıkarılması olduğunu savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ’NİN KARAR ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesi kararında özetle; TTK’nın 531.maddesi uyarınca davalı şirketlerin haklı sebeplerle feshine ilişkin davacılar tarafından haklı fesih nedenlerinin bulunduğu somut delillerle kanıtlanamadığından ve haklı fesih nedenlerinin gerçekleşmemesi nedeniyle davacıların paylarının gerçek değerlerinin ödenip ortaklıktan çıkarılmalarına da karar verilemeyeceğinden davacıların, davalı şirketlerin fesihlerine ilişkin taleplerinin reddine, davalı şirketlerin genel kurullarınca alınmış kâr payı dağıtılmasına ilişkin kararın bulunmaması ve yapılan bilirkişi incelenmesinde dağıtılabilecek bir kâr payı bulunmadığının da tespit edilmiş olması karşısında davacıların kâr payı ödenmesine ilişkin taleplerinin de reddine, şirketin haklı nedenlerle feshine ilişkin davanın sadece feshi istenen şirkete karşı açılmasının gerekli ve yeterli olması karşısında davalı … hakkında açılan fesih davasının pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
DAVACILAR TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilgi alma ve inceleme haklarının açıkça ihlal edildiğini, ihtarnameye rağmen istenilen belgelerin gönderilmediğini, bağlılık ve özen yükümlülüklerine aykırı davranıldığını, 10 yıla ait kar payı alacağının bulunduğunu, TTK’nin 394. maddesi gereğince kar payı taleplerinin kar payına ilişkin Genel Kurul kararının bulunmadığını ve kârın bulunmadığı gerekçesi ile reddedildiğini, ancak çifte muhasebe hesabı iddialarının değerlendirilmediğini, eksik inceleme yapıldığını, kar payı olmasa bile TTK’nin 531. Maddesine göre çıkma payı verilerek ortaklıktan çıkarılmasına karar verilmesi gerektiğini, fesih şartlarının bulunduğunu, ortaklığın çekilmez hal aldığını ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri, bilirkişi raporları, davalı şirketlerin Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtları ve tüm dosya kapsamı
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, kar payı alacağı ile şirketin fesih ve tasfiyesi istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi’nce, davalı … aleyhinde açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine, davalı şirketler aleyhinde açılan davaların ise esastan reddine karar verildiği, karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Davalılar vekili istinafa cevap dilekçesinde, ilk derece mahkemesince karar verildikten sonra davacılardan … … ile protokol imzalandığını, buna göre adı geçen davacının şirketlerde ortaklığı kalmadığını belirtip devre ilişkin satış protokolü, davalı şirketlere ait karar defteri suretleri, pay defterleri suretleri ve Ticaret Sicil Gazetesi örnekleri sunulmuştur.
Davalı yanın devir iddiası nedeniyle Dairemizce Adana Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne yazı yazılarak davalı şirketlerin son haliyle ortaklarının ve temsilcilerinin kimler olduğu sorulmuş, Adana Ticaret Sicil Müdürlüğü 16/07/2021 tarihli cevabında, Anonim Şirketlerde hisse devrinin tescil şartı bulunmadığını, sicil dosyasında ortaklık kayıtları tutulmamakla birlikte hisse bilgileri genel kurul toplantı tutanağının ekinde bulunan hazirun cetvellerine göre düzenlendiği bildirilmiş, yazı cevabı ekinde şirketlere ait son genel kurula ait hazirun cetvelleri ile Ticaret Sicil Gazete örnekleri gönderilmiştir. Davalı şirketlere ait hazirun cetvellerinin incelenmesinde, her iki davalı şirkette tek ortak olarak davalı …’ın isminin bulunduğu anlaşılmıştır.
Davalılar vekili Dairemize sunduğu 04/11/2021 tarihli dilekçe ile davacı …’nin 16/09/2019 tarihinde dava konusu şirketlerdeki payını şirket ortağı … devrettiğini, mahkeme kararından sonra davacıların dava konusu şirketteki paylarını şirket ortağına devrettiğinden şirketin tek ortağı olarak …’ın kaldığını bildirerek devre ilişkin sözleşmeleri ve karar defteri örneklerini ve Ticaret Sicil Gazetesi fotokopilerini sunmuştur.
Dava, şirket ortaklığına dayalı olarak açılan kar payı alacağı ile şirketin fesih ve tasfiyesi istemine ilişkindir. Bu davalarda husumetin şirketin diğer ortağına değil şirkete yöneltilmesi gerekli ve yeterlidir.
Şirket ortağı tarafından ortaklıktan kaynaklanan davalarla ilgili olarak aktif dava ehliyetinin dava sonuçlanıncaya kadar devam etmesi gerekmekte olup bu dava şartıdır. Somut olayda ilk derece mahkemesi kararından sonra her iki davacının davalı şirketlerdeki hisselerini davalı … …. devrettiği sunulan devir sözleşmeleri, şirketlere ait karar defterleri ve pay defteri örnekleri ve Ticaret Sicil Gazete örneklerinden anlaşıldığından ve davacı tarafça da aksi yönde bir iddiada bulunulmadığından, aktif dava ehliyetine ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle ilk derece mahkeme kararının re’sen kaldırılması gerekmiş, davacılar tarafından, davalılar … … İnşaat Gıda Plastik Kağıt ve Ambalaj Sanayi Ticaret A.Ş. ve …-… … …. Ambalaj Sanayi A.Ş. hakkında açılan fesih ve tasfiye davası ile kar payının ödenmesine ilişkin davaların, aktif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine, davalı … hakkında açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1)-Davacılar vekillerinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2)- Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, …. Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3)-Yeniden esas hakkında hüküm KURULMASINA,
a)-Davalı … hakkında açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle USÜLDEN REDDİNE,
b)-Davacılar tarafından, davalılar … … İnşaat Gıda Plastik Kağıt ve Ambalaj Sanayi Ticaret A.Ş. ve …-…… Ambalaj Sanayi A.Ş. hakkında açılan fesih ve tasfiye davası ile kar payının ödenmesine ilişkin davaların, aktif husumet yokluğu nedeniyle USÜLDEN REDDİNE,
c-)492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, davalı … aleyhinde açılan davalar yönünden karar tarihi itibariyle alınması gereken (2×59,30.TL) 118,60.TL peşin harcın ve davalı şirketler aleyhinde açılan davalar yönünden karar tarihi itibariyle alınması gereken (2×59,30.TL) 118.60 TL peşin yatırılan 1.094,60.TL harçtan mahsubu ile bakiye 857,40.TL’nin talep halinde davacılara İADESİNE,
d-)6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
e-)6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre hesap edilen 5.100,00.TL maktu vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara VERİLMESİNE,
İstinaf incelemesi yönünden
4-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibarıyla alınması gereken 59,30.TL karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 44,40.TL’nin mahsubu ile bakiye 14,90.TL’nin davacılardan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
5-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin üzerinde BIRAKILMASINA,
6-İstinaf yargılaması duruşmalı yapıldığından ve davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan A.A.Ü.T İkinci Kısım İkinci Bölüm 17/c maddesi gereğince belirlenen 5.100,00.TL maktu vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara VERİLMESİNE,
7-6100 sayılı HMK’nın 333 maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
8-Kararın dairemizce taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, davalılar vekili Av…. … huzurunda, davacılar vekilinin yokluğunda 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361/1 maddesi gereğince Dairemiz kararının tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 30/11/2021


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır