Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/1278 E. 2021/1418 K. 30.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/1278
KARAR NO : 2021/1418
KARAR TARİHİ : 30/11/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : ….
NUMARASI : ….
DAVACI : ….
VEKİLİ : Av…
DAVALI : ….
VEKİLİ : Av…
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 30/11/2021
YAZIM TARİHİ : ….
Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. tarih, …. Esas, …. Karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile; sebze meyve komisyonculuğu yapan müvekkilinden 31/03/2016-24/05/2016 tarihleri arasında satın aldığı ve toplam tutarın 113.963,46.TL olan sebzelerin bedelini tüm sözlü uyarılara rağmen ödemeyen davalı aleyhine Mersin 6. İcra Müdürlüğü’nün….. Esas sayılı dosyası ile genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, davalının takibe yaptığı itirazında takibe konu faturalar nedeniyle herhangi bir borcu bulunmadığını belirterek, faize fatura muhteviyatına, diğer ferilerine ve icra müdürlüğünün yetkisine itiraz ettiğini, yetkili icra dairesinin Siirt İcra Daireleri olduğunu belirttiğini, davalının bu itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, davaya konu sebzelerin faturalarda da belirtildiği üzere davalıya Mersin’de teslim edilmiş ve davalı tarafından da ….. plaka sayılı araçla Mersin’den sevk edilmiş olduğundan, TBK 89/1 ve HMK 10. Maddesi uyarınca yetkili icra dairesi sözleşmenin ifa edildiği ve alacaklı müvekkilinin yerleşim yeri olan Mersin İcra Daireleri olduğunu, davacı ile davalının hal kayıt sistemine yapmak zorunda oldukları bildirimin ise malların üretildiği yerden veya girdiği gümrük kapısının yerden her ne sebeple olursa olsun sevkinden önce bildirimciler tarafından hal kayıt sistemine yapılan beyan işlemi olup bildirim işleminin sisteme kayıtlı bulunan veya üzerindeki sebze ve meyvelerin her ne şekilde olursa olsun alımı, satımı ve devrini yapan gerçek veya tüzel kişiler olup bildirimlerin yönetmeliğin 43. Maddesi gereğince bildirime bağlı olarak sistem tarafından gönderilen bilginin doğruluğunu kontrol etmek eksiklik veya yanlışlıkların derhal düzeltilmesini sağlamak ile de yükümlü olduklarını, dolayısıyla davacının 31.03.2016-24.05.2016 tarihleri arasında sisteme bildirimde bulunduğu 42 adet fatura ile ilgili satışların gerçeği yansıtmadığını, yanlış olduğunu iddia ederek davalının herhangi bir düzeltme girişiminde de bulunmadığını, yapılan satışların gerçek olup davalının bildirimde bulunduğu faturalarda yer alan künyeleri kullanarak üçüncü kişilere satışlar yapmış olduğunu belirterek davalı borçlunun haksız itirazının iptaline, takibin devamına ve davalının icra inkar tazminatı ile tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; icra takibine dayanak olduğu belirtilen faturaların taraflarına tebliğ edilmediğini, dolayısıyla ayrıntılı olarak beyanda bulunma hakları saklı kalmakla ve faturaların tamamına (içeriğine) itiraz etmekle birlikte faturalarda davalının imzasının da bulunmadığını, davacının öncelikle geçerli bir sözleşmeyi ve fatura v.b. belgeler altındaki imzaların davalıya ait olduğunu ispat etmesi gerekmektiğini, davacının faturaya dayanarak icra takibi yaptığını, teslim alan imzasının davalıya ait olması halinde taraflar arasında satış ilişkisinin bulunduğunun kabulünün gerekeceği ancak bu durumda TBK m.89 uyarınca bir para alacağının varlığı söz konusu olacağından, alacaklının ikametgahındaki mahkeme ve icra dairelerinin de yetkili olacağı kabul edilebileceğini, davalı ile davacı arasında sözleşme ilişkisi de bulunmadığını, dolayısıyla yetkili Mahkemenin ve icra müdürlüğünün ikametgah adresi olan Siirt Mahkemeleri olduğundan Yetkiye itiraz ettikleri, davacının davalıya mal vermesi ve malların …. plakalı araçla sevk edilmesinin söz konusu olmadığını, davalı adına davalının bilgisi dışında bildirim yapılmış olması ve adına künye oluşturulmasının davalıyı bağlamayacağını, çünkü hal kayıt sisteminde hiçbir bilgi vermeden telefon ile bir künye talep edilmekte alınan bu künye ile de mallar gönderilmeyeceği, bu künye numarası alındığı anda davalıya herhangibir bilgi verilmediğini, eğer ki bu mallar satılmış ise bu künye üzerinden Hal Kayıt Sisteminden çıkış yapılmakta ve davalının stoğunda sattığı kadar malın düşümü gerçekleştirildiğini, hal kayıt sistemine davalıya satış olarak bildirimde bulunma davalının bilgisi ve iradesi dışında yapıldığını, sevk irsaliyesinin davalı adına düzenlenmiş olabilecekken, davalı tarafından çıkış yapılmamasının da iddianın asılsız olduğunu ortaya koyduğunu, Sebze ve Meyve Ticareti ve Toptancı Halleri Hakkında Yönetmeliğin 43.maddesine “Bildirime bağlı olarak sistem tarafından gönderilen bilginin doğruluğunu kontrol etmek, eksiklik veya yanlışlıkların derhal düzeltilmesini sağlamak,” gerektiği belirtilerek davalının düzeltme girişimde bulunmamasının gerekçe gösterilemeyeceğini, bu durumun dahi davacının kötüniyetli olarak olmayan satışları davalı adına sisteme kaydederek, gerçekte olmayan bir ilişkiyi dayanarak davalıdan haksız para tahsline girişildiğinin göstergesi olduğunu, sistem kayıtlarının tek başına delil olamayacağını belirterek davanın reddi ile davacı yanın haksız ve kötüniyetli olması nedeniyle % 20’den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. tarih, …… Esas, …. Karar sayılı kararı ile; davacı tarafça sunulan faturada teslim eden ve teslim alan bölümlerinde isim ve imza bulunmadığı, diğer yandan, davacı taraf her ne kadar ilgili malları teslim ettiğine dair hal kayıt sistemine bildirimde bulunduğunu belirtilmiş ise de teslimatın davalıya yapıldığına ilişkin delillerin sunulması gerektiğinden davacının tek taraflı beyan ile yapmış olduğu bildirim malların davalıya teslim edildiğine ilişkin delil olarak kabul edilmediği, bir başka anlatımla, teslim belgelerinde, teslimatın dava konusu mallara ilişkin olduğu ve malların davalıya teslim edildiği hususları tereddüte yer vermeyecek şekilde ortaya konamadığı, öte yandan ticari defter ve kayıtların usulüne uygun tutulmuş olması yanında defterlerde yer alan kayıtların dayanağının da usulüne uygun olması gerektiği, davacının usulüne uygun tutulan ticari defterlerinde kayıtlı olan faturanın dayanağının da usulüne uygun olduğunu ispatlaması gerektiği tüm bu hususlar bir arada değerlendirildiğinde, fatura düzenlenmesi ve dayanağı kanıtlanamayan bu faturanın davacı defterlerinde kayıtlı olması ve faturaya itiraz edilmemiş olması tek başına akdi ilişkinin kanıtı olamayacağı, tüm bu hususlar değerlendirilmek suretiyle davacının davasını ispatlayamadığına kanaat getirilmekle davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.

DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf talebi ile; yerel mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu şöyle ki, Toptancı Hallerinde malların satımı ve teslimi farklı bir işleyişte olduğunu, bu konuda mahkemeye verilen 14/06/2017 tarihli dilekçenin sonuç kısmında Toptancı Hallerindeki mal alım-satımına ilişkin teamül niteliğindeki usulün ilgili Belediye ile Meslek Kuruluşlarından sorulmasının talep edildiğini ancak mahkemenin bu yola gitmediği gibi dava dilekçesindeki delil listesinin 3. Sırasında belirtilen ve ürünlerin sevkini gerçekleştiren ayrıca tüm faturalar üzerinde de yazılı olan…. plaka sayılı nakliye aracı ile ilgili de herhangi bir araştırma yapmadığını, oysa davalıya faturalarıyla birlikte satış yerinde teslim edilmiş olan ürünlerin plakası faturalarda belirtilen söz konusu araçla ve faturalar Hal Müdürlüğüne ibraz edilerek çıkışları yapıldığını, ancak mahkemece söz konusu ürünlerin halden kimin tarafından çıkarıldığı konusunda inceleme yapılmadığını, öte yandan her ikisi de komisyoncu olan davalı ve müvekkilinin 5957 sayılı Sebze ve Meyveler ile Yeterli Arz ve Talep Derinliği Bulunan Diğer Malların Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun ve bu kanuna dayalı olarak çıkartılan Sebze ve Meyve Ticaret ve Toptancı Halleri Hakkında yönetmelik ile ilgili maddeleri uyarınca zorunlu olarak Hal Kayıt Sistemine kayıtlı biçimde faaliyetlerini sürdürmek ve bildirimde bulunmak zorunda olduklarını, müvekkili ve davalının bu sistemin dışına çıkarak ürün alım satımı yapmalarının mümkün olmadığını, davalıya bu sistem içerisinde kalınarak faturada belirtilen malların satışı yapılmış ve Hal Kayıt Sisteminden davalıya 31/03/2016-24/05/2016 tarihleri arasında toplam 42 adet fatura ile ilgili bildirimde bulunulduğunu, davacının, müvekkili tarafından bildirimi yapılan ürünlerin kaydını kendi kayıt sisteminde gördüğü ve bu satışların gerçeği yansıtmadığı durumda, bu yanlışlığı düzeltmek için herhangi bir girişimde bulunmadığını, bildirimlere itiraz etmediği gibi düzeltilmesini de istemediğini, ayrıca davalı adına düzenlenen faturada yer alan malların bildirimde bulunulan mallar ile aynı oldukları Mersin Büyükşehir Belediyesinden gelen yazı cevabından da onaylandığını, diğer yandan ticari davalarda sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı ticari defterler ile mümkün olup ticari defterlerin kesin delil olduğunu, bu nedenlerle mahkemece verilen kararın istinaf yoluyla incelenerek kaldırılmasına ve talep doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas, …. Karar sayılı dosyası.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava hukuki niteliği itibarıyla “İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)” davasıdır.
Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının davalıya mal sattığını, satış bedelinin ödenmediğini, icra takibi başlattıklarını, itiraz üzerine takibin durduğunu itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin davanın reddine karar verilmesini talep ettiği, ilk derece mahkemesince yapılan açık yargılama neticesinde davanın ispatlanmadığından bahisle reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin istinaf sebebi bakımından dava konusu faturaya konu malın davalıya teslim edilip edilmediği ve itirazın iptali şartlarının bulunup bulunmadığına ilişkindir.
Dairemizce tüm deliller toplanmadan karar verildiği gerekçesiyle istinaf incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına karar verilerek davalının BA-BS formları bağlı olduğu vergi dairesinden sorulmuş olup Yamanlar Vergi Dairesi Müdürlüğü 27.09.2021 tarihli cevabi yazısında davalının işletme hesabına göre defter tutması nedeniyle BA-BS formu bildirme zorunluluğu olmadığı belirtilmiştir.
Siirt Belediyesi Hal Müdürlüğü’nün 20.05.2021 tarihli cevabi yazısının incelenmesinden davalı …’nin 27 nolu iş yerinin 15.12.2020 tarihinde devrettiği, söz konusu faturada yazılı malların her hangi bir giriş çıkış kaydının olmadığı belirtilmiştir.
Dairemizce tevdi edilen Bilirkişi heyetince düzenlenen 11/08/2021 havale tarihli rapor ile; davacı defterine göre davacının davalıya toplam 113.963,48.TL tutarlı fatura düzenlenmiş olduğu, düzenlenen faturaların üzerinde davalının teslim aldığına dair herhangi bir ibarenin ve imzanın bulunmadığı, davacı ve davalı BA-BS formalarında sadace davacının BS formunda davalıya kesilen faturaların bildirildiği, davalıya ait BA Formunun dosya muhteviyatında bulunmadığı(davalının dava konusu faturaların kayıtlı olduğu yılda işletme hesabına bağlı vergi mükellefi olduğundan Ba formu vermek zorunda olan mükelleflerden olmadığından) b)Davacı tarafından düzenlenen faturaların Mersin Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı İşletme ve İştirakler Daire Başkanlığı tarafından 20.11.2017 tarih….. E…. sayı numarası ile bildirilen yazı ekinde yukarıda tablo halinde görülen faturaların hal kayıt sistemine davacı … tarafından bildirilmiş olduğu, alıcısının ise … olarak hal kayıt sistemine kayıt edildiği malın Yatış yerinin Siirt/Merkez/(Siirt belediyesi toptancı hali) olarak bildirildiği görülmekte olup ilgili künye belgesinde Malın Alıcısı olarak görünen …’nin herhangi bir imzasının bulunmadığı, c)Siirt Belediye başkanlığı Hal Müdürlüğü tarafından 20.05.2021 tarih E….-….. sayılı yazısında ilgi yazınız ekinde gönderilen faturalara yönelik kayıtlarımız üzerinde yapılan incelemede davalı …. T.C. kimlik numaralı …’nin 27 nolu iş yerini 13.12.2020 tarihinde devrettiği söz konusu faturada yazılı malların her hangi bir giriş çıkış kaydının olmadığı ve alıcısının kim olduğu tespit edilememiştir. Denilmek sureti ile dava konusu faturalarda görülen malların Siirt hal müdürlüğü bünyesinde giriş çıkış kaydının bulunmadığı belirtildiği, d)Davalı defterinde yapılan incelemeler neticesinde davacının düzenlemiş olduğu faturalarının hiçbirisinin davalı defterinde kaydının bulunmadığı, e)Yukarıdaki maddeler halinde yapılan tespitlerden sonra davacının düzenlemiş olduğu faturalar daki malların davalıya teslim edildiğine dair dosya muhteviyatında herhangi bir ispat edici vesikanın bulunmadığı tespit edilmekle beraber davacının dava konusu faturalardan dolayı davalıdan herhangi bir alacağının bulunmadığı kanaatini bildirir rapor düzenlenmiştir.
Dava konusu faturalardan ürün teslim ettiğini iddia eden davacı tarafın dava konusunun değerine göre teslimi yazılı belgeyle ispatlaması gerektiği, davacının alacaklı olduğuna ve ürün teslimine ilişkin davalıdan sadır olmuş yazılı bir belge ibraz edemediği, tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen davanın reddi kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. tarih ve ….. Esas, …… Karar sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 356/2 maddesi uyarınca reddine karar verilerek hüküm fıkrasının aşağıdaki gibi oluşturulması uygun görülmüştür.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle :
1)-Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve …. Esas, …. Karar sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 356/2 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2)-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibarıyla alınması gereken 59,30.TL istinaf karar harcından peşin olarak alınan 44,40.TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90.TL’nin davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3)-İstinaf yargılaması duruşmalı yapıldığından ve davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan A.A.Ü.T İkinci Kısım İkinci Bölüm 17/c maddesi gereğince belirlenen 5.100,00.TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
4)-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5)-6100 sayılı HMK’nın 359/3 maddesince karar tebliğ işlemlerinin Dairemizce YAPILMASINA,
Dair, davacı vekili Av. …’nin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda istinaf duruşması sonucunda, kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar usulen okunup açıkça anlatıldı.30/11/2021

Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır