Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/1095 E. 2022/699 K. 31.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/1095
KARAR NO : 2022/699
KARAR TARİHİ : 31/05/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … ESAS-… KARAR
DAVACI : …
VEKİLİ : Av…
DAVALI : 1-…
VEKİLİ : Av…
DAVALI : 2-…
VEKİLİ : Av…
DAVA : Ayıplı Aracın Ayıplı Olmayan Yenisi ile Değiştirilmesi

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 31/05/2022
YAZIM TARİHİ : …

Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
İDDİALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirketin 20/06/2012 tarihinde davalılardan … tarafından ithal edilen ve diğer davalı … Otomotiv acentalığınca perakende satılan … … … marka aracı 78.488,00.TL fatura bedeli ile satın aldığını, aracın şasi no …, plakasının da … olduğunu, araç sıfır kilometre olarak satın alındığı ve parasının da ödendiğini, müvekkilinin servis bakımlarını da düzenli olarak yaptırdığı halde aracın sık sık arıza verdiğini, hatta 120 km süratle TEM otoyolunda ailesi ile seyahat halinde iken aracın biranda elektrik sistemi kapatmış ve stop etmiş çok büyük bir tehlike atlattığını, müvekkilinin her an başına aynı şey gelecek diye araca binemediğini, defalarca davalılarla görüşülmesine rağmen aracı iade almamakta ısrar ettiklerini, dünya devi bir marka olan …’den garanti kapsamında bir araç almanın verdiği özgüven ve rahatlıkta olan müvekkilinin düştüğü bu durum karşısında davalıların takındığı tavrın bu markaya hiç yakışmadığını, sunulan servis kayıtlarında da görüleceği üzere aynı veya farklı arızalarla servise giden ve bir türlü onarıldığı iddia edildiği halde sorun giderilemeyen ve araca olan güvensizlik sebebiyle de trafiğe çıkamayan müvekkilinin aracın yenisi ile değiştirilmesine karar verilmesi için işbu davayı açtıklarını, tüm bu nedenlerle ayıplı olan … … marka otomobilin yenisi ile değiştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Servis A.Ş. vekili cevap dilekçesi ile; davanın süresinde açılmadığını, aracın 20.06.2012 tarihinde satın alındığı ve halen kullanıldığını bu nedenle bu davanın hakkın kötüye kullanılması mahiyetinde olduğunu davacı tarafın aracın bakımlarını düzensiz ve eksik yaptırdığını, davalı şirketin davacının talimatları doğrultusunda onarım yaptığını, davanın kötü niyetli olduğu belirtilerek reddini talep etmiştir.
Davalı … Servis ve Tic. A.Ş. vekili cevap dilekçesi ile; davaya konu araç 20.06.2012 tarihinde trafiğe çıktığı, 28.10.2016 tarihli son servis kaydına göre 136.630 km yol kat ettiği, davacının ileri sürdüğü gibi aracın kendiliğinden stop ettiğine ilişkin bir veri kaydı olmadığını, aracın servis kayıtlarına göre 3 kez hasar onarımı için servise geldiğini, aracın çok sayıda onarım geçirmesi ve bakımlarının eksik ve düzensiz olması kullanım şartları hakkında olumsuz fikir verdiğini, somut davada aracın ayıplı olduğu kabul edilse dahi aracın yenisi değiştirilmesi talebinin orantısız bir talep olduğunu, davanın dürüstlük kurallarına aykırı olduğu belirtilerek reddini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararı ile; araçtaki ayıbın ilk olarak 12.06.2013 tarihinde ortaya çıktığı, kural olarak alıcının 6762 sayılı TTK 25. maddesi uyarınca derhal satıcıya ihbarda bulunması ve 6 ay içerisinde de somut davayı açması gerektiği, belirtildiği gibi satış sırasında alıcı iğfal edilmemiş olmakla birlikte araçtaki sorun ortaya çıktığında yetkili servis; alıcıyı ayıp konusunda yeterince aydınlatmamış, araçtaki sorunun giderildiğini belirterek aracı davacı alıcıya vermiş ve davacı alıcının da bu beyana güvendiği, yetkili servisin bu beyanı objektif olarak davacının aldatılması anlamını taşıdığı çünkü yetkili servisin davacıyı doğru ve yeterli bir şekilde bilgilendirmesi ve bu sorunun ileri ki tarihlerde de ortaya çıkabileceği konusunda uyarması gerektiği, yetkili servisin bu uyarıyı yaptığına dair dosyaya belge sunulmadığı tam aksine yetkili servisin arızanın giderildiğini belirterek aracı iade etmesi dürüstlük kurallarına aykırılık oluşturduğu bu nedenlerle 6098 sayılı TBK 231/2. maddesi uyarınca davalı tarafın zamanaşımı definden yararlanamayacağı ve davanın kabulü ile … … … marka aracın ayıpsız yenisi ile değiştirilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVALI … TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı … Servis A.Ş. vekili istinaf talebi ile; davanın süresi içinde açılmamış olup ayıp ihbarları hakkındaki süre ve izlenecek yasal şartlar yerine getirilmeden dava açıldığını, açılan davanın süre bakımından da reddi gerektiğini, açılan davanın hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olup sözleşmeden doğan dürüstlük kurallarına da aykırı olduğunu, söz konusu aracın bugün 140 bin km olduğunu, 4-5 yıldır aracı kullanan ve menfaat temin eden davacı şirketin araç 140 bin km ye gelene kadar aracı kullandığı ve halen de kullanmaya devam ettiğini yine bu sebeplerle davacı şirketin artık satış sözleşmesi hükümlerin değil eser sözleşmesi hükümlerine dayanması gerektiğini, dava konusu aracın servis kayıtlarına bakıldığında üç kez hasar onarım talebi için servis girişi yaptığı ve son servis girişinde oldukça kapsamlı hasar onarımı uygulandığının görüldüğünü, aracın bakımlarının eksiksiz ve düzensiz olması dikkate alındığında kullanım şartlarının ve aracın servis ihtiyaçlarını karşılama anlamında davacının duyarlı olmadığı ve hatta ağır kusurlu olduğunun ortada olup üreticinin kalite standartlarında üretilmemiş ve hatta eşdeğer dahi olmayan iletim maddelerini kullandığını, dava konusu aracın müvekkili servise gelmeden önce birçok yetkisiz serviste muhtemelen işlem gördüğünü araç arızasının o dönemlerde oluşup oluşmadığının da tespiti gerektiğini, takılan parçalarda hiçbir ayıp bulunmamakta ve davalı müvekkilinin … sahibi davacının talimatları doğrultusunda onarım yaptığını müvekkiline atfedilecek bir kusur bulunmadığını, bu nedenlerle usul ve yasaya aykırı mahkemece verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DAVALI … OMOTOTİV SERVİS A.Ş. TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı ……A.Ş. vekili istinaf talebi ile; mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen kararın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu şöyle ki, davacı adına kayıtlı olan aracın davaya konu olacak nitelikte bir ayıp söz konusu olmadığını, ayıp iddiasının gerçeklere aykırı olup misli ile değiş talebi için de gerekli teknik ve yasal koşullar oluşmadan mahkemece davanın kabulü yönünde ayıpsız yenisi ile değiş kararı verildiğini, bilirkişi kök ve ek raporunun denetime elverişli olmadığı gibi dayanak gösterilerek hüküm vermeye de yeterli olmadığını, dava konusu aracın çalışır durumda olduğu ve arızalara yönelik herhangi bir bulgunun mevcut olmadığı ve arıza görülmediği halde kök raporda bu durumun işlenmediğini, aracın çekişten düşmesi, çalışmaması problemlerinin en son 25/04/2014 tarihinde görüldüğü, o tarihten bu yana araçta motor ve çekiş probleminin yaşanmamış olduğu ancak bu durumun ileride tekrarlanıp tekrarlanmayacağının net olarak söylenemeyeceğini, ayıbın giderilmiş olma ihtimalinin yanında tekrarlayan bir kronik arıza olma durumunda ileride arızanın yeniden ortaya çıkabileceğini, bilimsel değerlendirmeler yapılmaksızın doğrudan arızalara yönelik mevcut bir bulgunun olmamasından ve aracın çalışır durumda olmasından bahsedilmesine rağmen ileride bir arıza olup olmadığının net olarak bilinemeyeceğinden bahisle halihazırda çalışır durumda olan ve bir sorunu bulunmayan aracın gizli ayıplı olarak nitelendirilmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu, ek raporun mahkemenin sorularını yanıtlayacak nitelikte olmadığını, yetersiz ve varsayımlar üzerinden özet bir şekilde kök raporun tekrarlandığını, ileride arızanın tekrarlayıp tekrarlamayacağının net olarak söylenemeyeceği belirtilmiş, mevcut durumda ise hiçbir arıza olmadığına yer verildiğini, alınan kök ve ek bilirkişi raporunda hiçbir teknik açıklamanın yer almadığını, ayıbın sonucuna nasıl ulaşıldığının anlaşılamadığını, Yargıtay içtihatları ve görüşlerine göre bu şekilde hazırlanan bilirkişi raporlarına dayanılarak hüküm kurulmasının bozma nedeni olmakla hiçbir hukuki gerekçeye dayanmayan davanın kabulü ve ayıpsız yenisi ile değiştirilmesinin usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle mahkemece verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLER :
Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı dosyası.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava hukuki niteliği itibarıyla “Ayıplı Aracın Ayıplı Olmayan Yenisi ile Değiştirilmesi” davasıdır.
Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı …’dan 20.06.2012 tarihinde sıfır km araç satın aldığını, aracın servis bakımları düzenli yapıldığı halde sık sık arıza verdiğini, araç arızası giderildiğinin belirtildiği halde aracın kısa sürede yeniden arızalandığını, hatta 120.km de otobanda giderken aracın elektrik sistemini kapatarak stop ettiğini, servis kayıtlarından anlaşılacağı üzere davacının aynı ve farklı arızalarla servise gittiği, onarım yapıldığı iddia edildiği halde sorunun giderilmediğini, davacını araca olan güvenin kaybederek trafiğe çıkamadığını, dava konusu aracın yenisi ile değiştirilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilleri davanın reddini savunmuş olup, ilk derece mahkemesince yapılan açık yargılama neticesinde davanın kabulüne karar verildiği, … bu karara karşı davalı vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekillerinin istinaf sebepleri bakımından çözümlenmesi gereken sorun, ayıp ihbar sürelerine uyulup uyulmadığı, davanın zamanaşımı süresi içinde açılıp açılmadığı ve dava konusu araçta gizli ayıp olup olmadığı, aracın misli ile değiştirilmesine karar verilip verilemeyeceği, davacının aracı kullanması nedeniyle elde ettiği menfeatin hesaplanması gerekip gerekmediğine ilişkindir.
Davacının dava konusu aracı 20.06.2012 tarihinde satın aldığı, 11.02.2014 tarihinde motor ısıtma lambası yanıyor, 08.03.2014 tarihinde motor ısıtma lambası yanıyor araç çekişten düşüyor, 01.04.2014 tarihinde araç çalışmıyor, kalkışta titreme var, 22.04.2014 araç çalışmıyor problemi ile davacının servise başvurduğu, söz konusu arızaların 2 yıllık garanti süresi içinde meydana geldiği, davacının arıza ortaya çıkması ile birlikte servise başvurmakla ayıp ihbar külfetini yerine getirdiği anlaşılmıştır.
Tarafların da kabulünde olduğu üzere davacının 2 yıllık garanti süresi içerisinde aynı arıza ile davalıya ait servise müracaat etmek suretiyle ayıp ortaya çıktıktan sonra derhal ayıp ihbarında bulunma külfetini yerine getirdiği, BK’nın 207/II. maddesi gereğince aracın tesliminden itibaren garanti süresi içerisinde araçtaki ayıbı davalıya ihbar eden davacının bu ayıptan dolayı def’i hakkı dava tarihine göre garanti süresi geçmekle sakıt olmayıp devam edeceğinden, davalıla tarafından ileri sürülen zamanaşımı def’inin yerinde olmadığı anlaşılmıştır. (Yargıtay 6.HD’sinin 2021/4968-2021/918 EK sayılı kararı benzer mahiyettedir.)
Davacının aracı kullandığı, davalının ise satım bedelini peşin olarak alarak kullandığı anlaşılarak, davacının elde ettiği menfeatlerin mahsup edilmesi gerektiğine dair istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Dairemizce alınan 03/02/2022 tarihli bilirkişi raporu ile; davaya konu … plakalı aracın 20.06.2012 tarihli seri … numaralı fatura ile 78.488,15.TL bedelle davalı … Servis Ltd. Şti. tarafından davacı … Sigorta Aracılık Hizmetleri Ltd. Şti.’ne satılmış, mevcut dava 11.09.2014 tarihinde yaklaşık 2 yıl 3 ay sonra açıldığı, dava konusu aracın, garanti süresi içerisinde 6 ve özellikle garanti süresinin son yılı içerisinde ise 4 defa servise girdiği, araçta bahsi geçen şikâyetlerin süreklilik arz ettiği, meydana gelen arızaların kullanıcı hatasından kaynaklanmadığı, imalat hatasından kaynaklandığı, … plakalı aracın gizli ayıplı olduğu kanaatine varıldığı, mevcut gizli ayıbın tüketiciden hile ile saklanmadığı, ancak yetkili serviste aracın arızasına istinaden yapılan işlemlerin araçtaki sorunları çözmediği, araçta arızanın devamlılık göstermesinden dolayı yetkili servis tarafından verilen hizmetin eksik ve yetersiz olduğu kanaatine varıldığı, Garanti Belgesi Yönetmeliği m. 9/1 hükmünde Tüketicinin, ücretsiz onarım hakkını kullanması halinde malın garanti süresi içinde tekrar arızalanması halinde tüketicinin malın bedel iadesini, ayıp oranında bedel indirimini veya imkân varsa malın ayıpsız misli ile değiştirilmesini satıcıdan talep edebileceği düzenlemesi mevcut olup; davaya konu olayda aracın, garanti süresi içerisinde 6 ve özellikle garanti süresinin son | yılı içerisinde ise 4 defa servise girdiği tespit edilmiş olup, takdirin mahkemede olduğu, davalı tarafın, davacının aracı aldığı tarihten itibaren kullanımı nedeniyle elde ettiği menfaatin iadesini talep etmiş olup, 6098 sayılı TBK m. 229 (818 sayılı BK m. 205) hükmünde satış sözleşmesinden dönme halinde satılanın elde edilen yararları ile birlikte satıcıya geri verileceği öngörülmüş olup, davaya konu olayda ayıp sebebiyle seçimlik hakkın kullanımının söz konusu olduğu kanaatini bildirir rapor düzenlenmiştir.
Dairemizce alınan 09/05/2022 tarihli bilirkişi ek raporu ile; dava konusu … plakalı otomobilin satın alındığı 20.06.2012 tarihinden itibaren üzerinde incelemelerin yapıldığı 15.04.2022 tarihine kadarki yaklaşık 10 yıllık sürede 233.532 km ve her yıl da ortalama olarak 24.000 km civarında kullanılmış olduğu, aracın kaportasında ve iç kısımlarında herhangi bir hasarın bulunmadığı, sadece sol ön kapı üzerinde küçük bir kapı sürtmesi yada lokal taş izinin olduğu, aracın gayet diri, temiz, iyi bakılmış, herhangi bir kazaya karışmamış, periyodik bakımlarının düzenli olarak yaptırılmış, dikkatli ve intizamlı olarak kullanılmış olduğu, aracın elektronik kontrol ünitesinin EPROM’unda kayıtlı kalıcı herhangi bir arıza kaydının bulunmamasına rağmen yapılan test sürüşünde aracın gaz yemediği, yeterince atak olmadığı ve geç devir aldığı, katalog verilerine göre aracın 0 km’den 100 km sürate 12,5 saniyede çıkması gerekirken yapılan testte 18,5 sn’de çıktığı tespit edilmiş olup, bu sürenin aracın katalog verilerinin yaklaşık 1,5 katı daha fazla bir süre olduğu, dava konusu otomobildeki sorunun elektronik kontrol ünitesinde herhangi bir arıza kaydının bulunmaması nedeniyle elektronik sistem kaynaklı olamayacağı, sorunun mekanik sistem kaynaklı olduğu, arızanın muhtemelen yakıt sistemindeki mekanik bir sorundan dolayı kaynaklandığı, bu arızanın aracin garanti süresi içerisinde mi yoksa daha sonra mı ortaya çıktığının kesin olarak tespitinin mümkün olamayacağı, ancak dava dosyası içerisinde bulunan aracın garanti süresi içerisindeki servis kayıtlarından araçta halen sürmekte olan arızanın aracın garantisi süresince vermiş olduğu arızalar ile uyumlu olması nedeniyle dava konusu … plakalı otomobilde halen sürmekte olan arızâ ve sorunun aracın gizli ayıplı olmasından dolayı kaynaklanmakta olduğu kanaatini bildirir rapor düzenlenmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 219. maddesi uyarınca; satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur. Satıcının bu ayıpların varlığını bilmemesi sorumluluğa engel değildir.
Aynı Kanun’un 227. maddesine göre; satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir:
1. Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme.
2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme.
3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme.
4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme.
Gerek ilk derece mahkemesince alınan bilirkişi raporu ve ek rapor, gerekse dairemizce alınan bilirkişi raporu ve ek rapora göre dava konusu araçta gizli ayıp bulunduğu, ayıbın garanti süresi içinde çıktığı ve ihbar edildiği, aracın hali hazırda bile gaz yemediği ve ayıbın devam ettiği anlaşılmakla, dairemizce incelemenin duruşmalı olarak yapılması nedeniyle davalılar vekillerinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın kabulü ile dava konusu … Plakalı … şase nolu … marka aracın yenisi ile değiştirilmesine karar verilerek hüküm fıkrasının aşağıdaki şekilde kurulması uygun görülmüştür.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1-Davalıların istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …-… EK Sayılı kararının KALDIRILMASINA
3-Yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına
4- Davanın KABULÜNE,
Dava konusu … Plakalı … şase nolu … … marka aracın yenisi ile DEĞİŞTİRİLMESİNE,
5)-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince dava tarihi itibariyle alınması gerekli 5.361,51.TL nispi karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 1.340,40.TL harcın mahsubu ile bakiye 4.021,11.TL harcın davalılardan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
6)-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.340,40.TL harcın davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7)-6100 Sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından peşin yatırılan 29,20.TL başvurma harcı, 258,50.TL tebligat gideri, 5,10.TL müzekkere gideri, 1.500,00.TL bilirkişi gideri olmak üzere toplam 1.792,80.TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
8)-6100 Sayılı HMK’nın 330 maddesi gereğince davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre hesaplanan 11.003,44.TL nispi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
İstinaf incelemesi yönünden;
1)-a)Davalı …….A.Ş. tarafından peşin olarak yatırılan 1.341,00.TL istinaf karar harcının kararın kesinleşmesi ile talep halinde davalı …….A.Ş.’ye İADESİNE,
b)Davalı ……Ltd. Şti. tarafından peşin olarak yatırılan 1.341,00.TL istinaf karar harcının kararın kesinleşmesi ile talep halinde davalı ……Ltd. Şti.’ye İADESİNE,
2)-Davalıların yapmış oldukları istinaf masraflarının üzerlerinde bırakılmasına
3)-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 17/c maddesi gereğince 5.100,00.TL maktu vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4)-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
5)-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle ilk derece mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, davacı vekili Av. … ile davalı … Oto Servis vekili Av. … ve … Motor Servis A.Ş vekili Av. … yüzlerine karşı, istinaf duruşması sonucunda oybirliğiyle; 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince karar tarihindeki dava değerinin 107.090,00.TL’nin altında olması nedeniyle kesin olmak üzere verilen karar usulen okunup açıkça anlatıldı.31/05/2022


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır