Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/591 E. 2023/854 K. 26.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … BAM 6. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/591 – 2023/854
T.C.

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/591
KARAR NO : 2023/854
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : … … (…)
ÜYE : … … … (…)
ÜYE : … … (…)
KATİP : … … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/01/2023
NUMARASI : 2022/… Esas – 2023/… Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … Gümrük Müşavirliği Limited Şirketi
VEKİLİ : Av….
DAVANIN KONUSU :İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan Alacak İddiasına Dayalı)
İSTİNAF TALEP TARİHİ : 01/02/2023
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 26/09/2023
KARARIN YAZIM TARİHİ …
… 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/01/2023 tarih 2022/… Esas-2023/… Karar sayılı kararı ile kurulan hüküm nedeniyle davacı vekilinin istinaf başvurusu ile ilgili yapılan istinaf karar incelemesinde;
DAVACI VEKİLİ DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: Taraflar arasında hizmet sözleşmesi yapıldığını ve gümrük konularında davalı şirkete hizmet vermesi karşısında anlaştıkları ücret doğrultusunda davalı şirkete 03.01.2019, 12.01.2019, 17.01.2019 ve 23.01.2019 tarihlerinde toplam 4 adet danışmanlık hizmet bedeli olarak fatura kestiklerini, her faturanın KDV dahil 4.838,00 TL olduğunu, ödenmesi gereken hizmet bedellerinin ödenmediğini, bu nedenle davalıya … 3. İcra Müdürlüğü 2021/ … E. sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, ancak davalının yetki itirazı üzerine dosyanın … Genel İcra Müdürlüğü’ne gönderildiğini, davalının ardından … Genel İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas sayılı dosyasına da itiraz da bulunduğunu, davalı şirketin ticareti defterlerinin incelenmesi ile birlikte sözleşme karşılığı alacağın rahatlıkla tespit edilebileceğini, faturaların davalı yanca kabul edilerek davalının ticari defterlerine işlenmiş olduğunu, ancak davalının halen hizmet sözleşmesi nedeniyle müvekkiline ödemesi gereken ödemeleri yapmadığını belirterek davalının … Genel İcra Müdürlüğünün 2021/… Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu haksız itiraz nedeniyle itirazın iptaline, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALI VEKİLİ CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: Davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığından bu iddiaları ve taleplerini kabul etmenin mümkün olmadığını, davacının iddia ettiği şekilde dava konusu faturaların müvekkili şirket kayıtlarında bulunmadığını, müvekkili şirketin zaten gümrük hizmeti vermekte ve mevcutta şirket nezdinde ortaklar ve diğer bir kısım gümrük müşavirlerinin çalıştığını, müvekkili şirketin işinin zaten gümrük konusuyken dışarıdan birinden gümrük konularında hizmet alma ihtiyacının olmadığını, davacı tarafın faturaya dayanarak talep ettiği alacak iddiasını kabul etmediklerini, davada ispat yükünün davacı tarafta olduğunu, davacının kendi kayıt ve belgelerine dayanarak davasını ispat edemeyeceğini belirterek açılan haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, davacı taraf aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: “Toplanan deliller ve dosya kapsamına göre, davacı tarafından davalı ile Gümrük Danışmanlık Hizmeti Sözleşmesi kapsamında anlaşıldığı bu kapsamda davalı tarafa danışmanlık hizmeti verildiği davalı şirkete hizmet vermesi karşısında anlaştıkları iddia edilerek ücret doğrultusunda davalı şirkete 03.01.2019. 12.01.2019, 17.01.2019 ve 23.01.2019 tarihlerinde toplam 4 adet danışmanlık hizmet bedeli olarak fatura kestiğini, ödenmesi gereken hizmet bedellerinin ödenmediğini belirterek takip başlatıldığı, takibe itiraz üzerine iş bu davanın açıldığı, davanın hizmet sözleşmesine dayalı fatura bedellerinin ödenmemesinden kaynaklı itirazın iptali davası olduğu TTK’de düzenlenen mutlak ticari dava niteliğinde olmadığı nispi ticari dava olarak kabul edilebilmesi için TTK’nın 4/1. maddesine göre her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları olmasının gerektiği, davacının gümrük müşavir yardımcısı olduğu tacir olmadığı, bu bakımdan iş bu davanın mutlak ya da nispi ticari dava niteliğinde bulunmadığı, görevli mahkemenin ticaret mahkemesi olmadığı, asliye hukuk mahkemesi olduğu” gerekçesiyle,
” 1-6100 sayılı HMK.nun 114/1-c maddesi delaletiyle 6100 sayılı HMK.nın 115/2 maddesi gereğince davanın mahkememizin görevsizliği nedeniyle DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN USULDEN REDDİNE,
2-6100 sayılı HMK.nın 20/1 maddesi gereğince taraflardan birinin süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın görevli … NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, ” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
DAVACI VEKİLİ 01/02/2023 TARİHLİ İSTİNAF DİLEKÇESİNDE: TTK madde 3’de düzenlenen Ticari İş Karinesi gereği, bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiillerin ticari işlerden olduğunu, TTK madde 5 gereği de ticari işlerde Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğunu, somut olayda davalının tacir olması ve davacının davalıya, davalının ticari işleri ile ilgili gümrük müşavirliği yardımcılığı hizmeti sunması hususları göz önüne alınınca, davada görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : İstinaf incelemesine esas:
Yerel mahkemenin dosyası içerisinde bulunan belge ve kayıtlar.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacak iddiasına dayalı itirazın iptali davasıdır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir.
Diğer taraftan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/II. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar asliye ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, asliye ticaret mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan yargılamanın her aşamasında mahkemece resen dikkate alınır.
Somut olayda; uyuşmazlık hizmet sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, bu nevi davaların ticari dava olduğuna ya da asliye ticaret mahkemelerinde görüleceğine ilişkin bir yasal düzenleme bulunmamaktadır. O halde, eldeki davanın ticari dava olarak kabulü ve asliye ticaret mahkemesinin görevli olması için uyuşmazlık konusu işin her iki tarafın birden ticari işletmesi ile ilgili olması, tarafların her ikisinin de tacir olması zorunludur. Davacı tarafından açılmış olan eldeki davada, davacı davalı şirkete danışmanlık hizmeti verdiğini iddia eden gerçek kişi olup, tacir vasfında değildir, verildiği iddia edilen hizmet de ticari işletmeyle ilgili olmayıp, kişisel hizmettir. Bu durumda davaya bakmakla görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi olacağından, ilk derece mahkemesinin görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine ilişkin kararı yerindedir.
Sonuç olarak: Davacı vekilinin istinaf talebinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK 353/1-b.1 md.si gereğince ESASTAN REDDİNE,
2- Karar tarihi itibariyle alınması gereken 269,85 TL istinaf karar harcından, peşin alınan 179,90 TL mahsubu ile bakiye 89,95 TL’nin davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-İstinaf talep eden davacıdan alınan 492,00 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-Davacı tarafından yapılan istinaf masraflarının kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti TAKDİRİNE YER OLMADIĞINA,
6-İstinaf aşamasında kullanılmayan gider avansının ilk derece mahkemesince istinaf talebinde bulunan tarafa İADESİNE,
7-Kararın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 359/4. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından TARAFLARA TEBLİĞİNE,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-c bendi gereğince KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.26/09/2023

… …
Başkan

*e-imzalıdır.*
… … …
Üye

*e-imzalıdır.*
… …
Üye

*e-imzalıdır.*
… …
Katip

*e-imzalıdır.*

” Bu Belge 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununa Göre Elektronik Olarak İmzalanmıştır.