Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/534 E. 2023/1013 K. 11.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/534
KARAR NO : 2023/1013

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İSTİNAF K A R A R I
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/12/2022
NUMARASI : 2021/… Esas- 2022/… Karar

DAVACI-KARŞI DAVALI :

VEKİLİ : Av. …

DAVALI-KARŞI DAVACI : …-…

VEKİLLERİ : Av. …
: Av. …
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit, İbranamelerin İptali, Tapu İptali, Tescil veya Bedel
İSTİNAF TALEP TARİHİ :18/02/2023
İSTİNAF KARAR TARİHİ :11/10/2023
KARAR YAZIM TARİHİ :
Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 15/12/2022 tarihli, 2021/… Esas, 2022/… Karar sayılı kararı sayılı kararı ile kurulan hüküm nedeniyle taraf vekillerinin istinaf başvurusu ile ilgili yapılan incelemede;
ASIL DOSYADA TALEP: Davacı vekili, müvekkili şirkete ait olan taşınmaz üzerinde yapılacak konut projesinin elektrik işlerinin anahtar teslimi olarak yapılması konusunda imzalanan 10/09/2014 tarihli taşeron sözleşmesi bulunduğunu, sözleşmeye göre işin bedelinin 270.000,00 TL olarak belirlendiğini, müvekkili şirketin sözleşme gereği davacıya 145.000,00 TL bedelli bir adet daire verildiğini, bakiye 125.000,00 TL’nin ise 12.000,00 TL fazlasıyla 137.000,00 TL olarak ödendiğini, davalının fazla ödeme yapılan 12.000,00 TL’yi iade etmediği gibi, elektrik dağıtım şirketinin tespit ettiği bedeli 13.599,42 TL olan eksik işlerin müvekilli tarafından dava dışı ….Ltd.Şti.’ne yaptırmak zorunda kalındığını, tarafların ibralaştığını, sonuç olarak müvekkilinin davalıya borçlu olmadığını, buna rağmen davalının kötüniyetli olarak müvekkili hakkında 124.900,00 TL alacak için Mersin 4. İcra Müdürlüğünün 2016/… esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlattığını belirterek, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
ASIL DOSYADA SAVUNMA: Davalı vekili, davalı ile davacı arasında sözleşme bulunduğunu, sözleşme gereği verilecek dairenin başka bir kişiye devredileceği konusunda anlaşma yapılmadığını, davacının ödemelerini yerine getirmemesi üzerine söz konusu dairenin davacı tarafından dava dışı kişiye satıldığının sonradan öğrenildiğini, davacı şirket ortaklarının 21/05/2016 tarihinde baskı ve tehdit uygulayarak bahsi geçen taşınmazın …’a kendi rızasıyla satışının yapıldığını beyan eden ve herhangi bir alacağının olmadığına ilişkin belge imzalattıklarını, bu olay nedeniyle müvekkilinin Mersin Cumhuriyet Başsavcılığına yaptığı şikayet üzerine Mersin 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/… esas sayılı dosyasıyla dava açıldığını, davacı şirket yetkilisinin cezalandırıldığını, icra takibindeki alacağın gerçek olduğunu beyan ederek davanın reddini savunmuş, davacının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini istemiştir.
BİRLEŞEN 2016/… ESAS SAYILI DOSYADA TALEP: Davacı … vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında taşeron sözleşmesi yapıldığını, davacının sözleşmede kararlaştırılan tüm işleri fazlasıyla yaptığını, karşı tarafın yükümlülüklerini yerine getirmeden borçlarından kurtulmak için haksız yere akti fesh ettiğini, ayrıca davacıyı zorla alıkoyduklarını, darp ve tehdit ederek iki adet 21/05/2016 tarihli iş teslim ve hesaplaşma tutanağı ile sözleşme gereği davacıya verilecek daireyi … adlı birisine sattığı ve alacağının kalmadığı hususundaki belgenin zorla imzalattırıldığını, bu olaylar nedeniyle Mersin 4 Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/… Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını ileri sürerek iki adet ibraname şeklindeki belgenin iptaline karar verilmesini istemiştir.
BİRLEŞEN 2016/… ESAS SAYILI DOSYADA SAVUNMA: Davalı şirket vekili, taraflar arasındaki sözleşme uyarınca edimlerin nasıl ve hangi zamanda yerine getirileceğinin kararlaştırıldığını, müvekkili şirketin edimlerini sözleşmeye uygun yerine getirmesine rağmen davacının edimlerin ifasını tam ve eksiksiz şekilde yerine getirmediğini, aynı konuda müvekilli şirket tarafından açılmış olan menfi tespit davasının Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/… Esas sayılı dosyasına kayden görüldüğünü, işbu davada hukuki yararın bulunmadığını, dava dilekçesinde ileri sürülen iddialarınn doğru olmadığını, söz konusu belgelerin bir çok şahit huzurunda alındığını, belgelerde şahitlerin de imzasının bulunduğunu, davacıya verilecek dairenin kime nasıl devredileceğine dair belgenin de davacı tarafından imzalanarak verildiğini bu belgenin zorla alınmasını gerektirecek bir hususun bulunmadığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
BİRLEŞEN MERSİN 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2019/… ESAS SAYILI DOSYASINDA TALEP: Davacı …, davalı ile arasında imzalanmış olan 10.09.2014 tarihli sözleşme gereği … ada 5 parselde bulunan 2 bodrum, zemin ve 13 kattan oluşan konut projesinin elektrik işlerini anahtar teslimi yapmak üzere üstlendiğini, iş bedeli olarak 270.000,00 TL’nin davalı ödenmesinin kararlaştırıldığını, sözleşme gereğince üzerine düşen edimler yerine getirilmesine rağmen davalı şirket tarafından ödeme yapılmadığını, sözleşmeye göre vermesi gereken dairenin de verilmediğini, dairenin devri konusunda ısrarcı olduğunda davalı şirket yetkilisinin taşeronluk sözleşmesini feshettiklerini beyan ederek kendi ve ekibinin inşaata girmesinin engellendiğini, bunun üzerine Mersin 7. Noterliğinin 12.05.2016 tarih ve … yevmiye numarası üzerinden davalı şirkete ihtarname gönderildiğini, ihtarnamenin 17.05.2016 tarihinde tebliğ edildiğini, ihtarnamenin tebliğinden sonra şirket yetkilisi ve beraberindeki 2 kişi ile birlikte hile, işkence ve ölüm tehdidi ile zorla hiçbir alacağının kalmadığına ve şahsına devredilmesi gereken daireyi dava dışı …’a devrettiğine dair belge imzalattıklarını, olayın akabinde bu kişiler hakkında şikayetçi olduğunu, Mersin 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/… Esas sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılama sonucunda sanıkların cezalandırıldıklarını, alacağın tahsili için Mersin 4.İcra Müdürlüğünün 2016/… sayılı icra dosyası ile takip başlattıklarını, takibin kesinleşmesinden bir süre sonra ise davalı şirket tarafından borçlu olmadığının tespiti talebi ile Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/… Esas sayılı dosyası üzerinden dava açıldığını, karşı dava ile zorla imzalattırılan belgelerin iptalinin talep edildiğini, yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilerek belgelerin iptali talep edilen davanın reddine karar verildiğini, istinaf incelemesi sonucunda Adana Bölge İdare Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 2018/… Esas, 2018/… Karar sayılı kararı ile kararının kaldırıldığını, 2018/… Esas üzerinden yargılamaya devam edildiğini, sonrasında 2018/… Esas sayılı dosyada da asıl davanın kısmen kabulü ile karşı davanın kabulüne karar verildiğini, istinaf incelemesinin halen sonuçlanmadığını ileri sürerek davalı ile arasında yapılan 10.09.2014 tarihli taşeronluk sözleşmesi gereğince yapılan iş bedelinin 145.000,00 TL ‘ sine karşılık Mersin ili … ilçesi … ada 5 parselde bulunan 13. Kat 1 adet 2+1 güneydoğu dairenin tarafına devrine, olmadığı takdirde bedelinin tahsiline, ayrıca uğradığı zararların 25.08.2015 tarihinden itibaren işleyecek faiz ile birlikte kira alacağının şimdilik 145.000,00 TL’nin evin devredilme tarihi olan 25.08.2015 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, yargılamanın devamı esnasında talebini 399.220,00 TL’ye (340.000,00 TL daire bedeli, 59.220.00 TL ecrimisil bedeli) ıslah etmiştir.
BİRLEŞEN MERSİN 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2019/… ESAS SAYILI DOSYASINDA SAVUNMA: Davalı şirket vekili, dava konusu edilen taşınmazın davacı ile müvekkili arasında var olan iş sözleşmesi kapsamında davacıya verilmesi taahhüt edilen bağımsız bölüm olduğunu, davacı tarafından müvekkiline verilen yazılı belge uyarınca iş bu taşınmazın davacı …’ın isteği üzerine …’a devredildiğini, satış bedelinin davacı … tarafından alındığını, davacı ile müvekkili arasında Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/… Esas, 2019/… Karar sayılı dosyası ile açılan davanın halen istinafta olduğunu, bu nedenle derdestlik itirazlarının bulunduğunu beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 26/04/2018 tarihli, 2016/… Esas, 2018/… Karar sayılı kararı ile menfi tespite ilişkin asıl dava kısmen kabul edilmiş, sözleşme ve ibranamenin iptaline ilişkin birleşen davanın ise reddine karar verilmiştir.
Dairemizin 29/11/2018 tarihli, 2018/… Esas-2018/… Karar sayılı kararı ile Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 26/04/2018 tarihli, 2016/… Esas, 2018/… Karar sayılı kararının kaldırılması, yeniden görülmesi için Mahkemesine gönderilmesi yönünde hüküm kurulmuştur.
Dosya Mahkemenin 2018/… Esas sırasına kayden yargılamaya devam olunmuş, 23/05/2019 tarihli, 2018/… Esas, 2019/… Karar sayılı kararı ile asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın ise kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizin 21/01/2021 tarihli, 2019/… Esas, 2021/… Karar sayılı kararı ile Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 23/05/2019 tarihli, 2018/… Esas, 2019/… Karar sayılı kararının kaldırılması, yeniden görülmesi için Mahkemesine gönderilmesi yönünde hüküm kurulmuştur.
Dosya Mahkemenin 2021/… Esas sırasına kayden yargılamaya devam olunmuş, istinaf konusu karar verilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, taraflar arasında imzalanan 10/09/2014 tarihli taşeron sözleşmesine göre davacı şirkete ait olan Mersin ili … ilçesi … ada 5 pasel sayılı taşınmaz üzerinde yapılacak 2 bodrum zemin ve 13 kattan oluşacak konut projesinin elektrik işlerinin davalı tarafından anahtar teslimi yapılması konusunda anlaşıldığı, işin bedelinin 270.000,00 TL olarak belirlendiği, yapılacak imalata karşılık 1 adet 2+1 13.kat güneydoğu dairenin 145.000,00 TL’ye sayılacağı ve geriye kalan paranın hakediş usulü ödeneceğinin, 125.000,00 TL her ay hakediş yapıldıktan sonra iş teslimi yapılacağı ve 10 eşit taksitle 25.11.2014 tarihinde başlayacağı, 25.08.2015 tarihinde son ödeme yapılarak bitirileceği, ödemenin her ayın 25’i ile 30’u arasında düzenli şekilde ödeneceği, yapılan bu sözleşmenin herhangi bir nedenden dolayı işi fesheden, vaktinde taahhüdünü yerine getirmeyen tarafın 50.000,00 TL cezai şart ödemesi yapılacağının kararlaştırıldığı, İş Teslim ve Hesaplama Tutanağı başlıklı 21.05.2016 tarihli adi belgeye göre, asıl dosya davalısı yüklenici …’ın 10.04.2014 tarihli sözleşmede beyan edilen işleri yaptığını, alacağını aldığını beyan ettiği, üst kısmı boş belgede ise … sitesindeki güneydoğu 13.kat 2+1 daireyi …’a sattığı ve parasını aldığını yazdığı, belgenin altında adı ve imzasının bulunduğu, söz konusu ibranameye ilişkin olarak, Mersin 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2016/… Esas, 2017/… Karar sayılı kararı ile, sanıklar …, … ve …’un fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek katılan …’a yönelik tehditte bulunmak suretiyle zorla ibraname imzalattıkları saptanarak mahkumiyetlerine karar verildiği, yüklenici …’ın sözleşmenin feshi nedeniyle 50.000,00 TL, fazla imalat nedeniyle 55.000,00 TL, fazla imalatın KDV’si olan 9.900,00 TL ve sözleşmeden bakiye 10.000,00 TL olmak üzere toplam 124.900,00 TL’nin tahsili amacıyla icra takibi yaptığı, taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesinde iş bedelinin 270.000,00 TL olarak kararlaştırıldığı, taraflar arasında 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 480 ve devamı maddelerinde düzenlenen götürü bedelli sözleşme bulunduğu, buna göre taşeron-yüklenicinin kararlaştırılan bedelle sözleşmede yer alan üstlendiği işleri yapmak, iş sahibinin de iş bedelini ödemek zorunda oldukları, götürü bedelli sözleşmelerde yüklenicinin alacağının, götürü bedelde, sözleşme gereğince yapılması gereken imalâta göre gerçekleşen imalâtın fiziki oranının uygulanması suretiyle bulunması gerektiği, götürü iş bedelinin 270.000,00 TL, eksik ve ayıplı iş bedeli toplamının 10.637,19 TL, banka havalesi ile yapılan ödemeler toplamının 137.000,00 TL (Bilirkişi raporunda bedel 139.000,00 TL olarak belirlemiş ise de, ticari defter kayıtlarında yapılan ödemenin 137.000,00 TL olarak kayıtlı bulunduğu, ayrıca dava dilekçesinde de yapılan ödemenin 137.000,00 TL olduğunun kabul edildiği), Yapı Kredi Bankasına ait 10.000,00 TL, Halkbankasına ait 5.300,00 TL ve Halkbankasına ait 7.200,00 TL tutarlı 3 adet çek toplamı olan 22.500,00 TL nazara alınarak yukarıdaki yönteme göre değerlendirme yapmak üzere bilirkişi kurulundan rapor alındığı, İnşaat mühendisi bilirkişisi …, Elektrik Elektronik mühendisi bilirkişisi … mali müşavir bilirkişisi … ve hukukçu bilirkişisi …’un 03/09/2022 havale tarihli ek raporunda, davacı-karşı davalının davalı karşı davacıya 7.362,92 TL borcu olduğunun belirtildiği, Birleşen 2016/… Esas sayılı dosyada davalı-karşı davacının, “İş Teslim ve Hesaplaşma Tutanağı” başlıklı 21.05.2016 tarihli ve “13. Kat 2+1 daireyi kendi rızasıyla …’a sattığını” havi tarihsiz iki adet ibranamenin zorla imzalatıldığı iddia edilerek belgelerin iptalinin istenildiği, Mersin 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2016/… Esas, 2017/… Karar sayılı kararı ile sanıklar …, … ve …’un fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek katılan …’a yönelik tehditte bulunmak suretiyle zorla ibraname imzalattıkları saptandığından mahkumiyetlerine karar verildiği, bu şekilde ceza mahkemesi kararı ile ibranamenin zorla imzalatıldığının tespit edildiği anlaşıldığından 21/05/2016 tarihli iş teslim ve hesaplaşma tutanağı ile tarihsiz … imzasını taşıyan … Sitesindeki güneydoğu 13. Kat 2+1 daireyi …’a sattığına ilişkin belgelerin iptaline karar verilmesi gerektiği, davalı-karşı davacı sözleşmenin davacı tarafından haksız olarak feshedildiği gerekçesiyle cezai şart talebinde bulunmuşsa da; … tarafından tespit edilen eksikliklerin büyük çoğunluğunun davalı tarafından giderildiği, davalının taahhüt ettiği işe ait edimlerini süresi içerisinde yerine getirdiği ve abonelik dosyalarının hazırlandığı, dolayısıyla da davacı tarafından sözleşmenin feshedilmesini gerektiren bir durum olmadığı, davalı-karşı davacının, davacı tarafından şantiyeye girişlerine engel olunduğu yönünde iddiası bulunsa da dava dosyasında davacı-karşı davalının sözleşmeyi tek taraflı feshettiğine dair bir delil ve belgeye rastlanmadığı, bu nedenle davalının tek taraflı fesih gerekçesine bağlı olarak istediği 50.000.00 TL tazminat talebinde haklı olmadığı sonuç ve kanaatine ulaşıldığı,
Birleşen Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/… Esas sayılı dosyasında; mahallinde keşif yapılarak bilirkişi raporu alındığı, 07/03/2022 tarihli bilirkişi raporunda, … ada 6 parselde bulunan 13.kat 101 nolu bağımsız bölümün, dava tarihi (17/10/2019) tarihi itibariyle 340.000,00 TL, sözleşme tarihi (10/09/2014) tarihi itibariyle 180.000,00 TL, devir tarihi (29/09/2015) tarihi itibariyle 190.000,00 TL olabileceğininin bildirildiği, ayrıca 17/10/2019-17/10/2014 tarihleri arasına ilişkin 5 yıllık ecrimisil bedelinin 59.220,00 TL olacağının bildirildiği, davanın 145.000,00 TL üzerinden açıldığı, dosya davacısının bilirkişi raporları doğrultusunda talebini 254.220,00 TL arttırılarak toplam 399.220,00 TL’nin ıslahen istenildiği, davalı tanıklarının dinlendiği, ancak tanıkların Mersin 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2016/… E.-2017/… K. sayılı dosyasında yargılandıklarının ve bu şekilde tanıklar ile davacı arasında husumet bulunduğu anlaşıldığından, tanık beyanların hükme esas alınmadığı, kural olarak edimini yerine getirdiğini ve iş sahibine usulüne uygun olarak teslim ettiğininin ispat yükünün davacıya, iş bedelini ödediğininin ispat yükünün ise iş sahibine ait olduğu, bilirkişi raporlarında davacının edimini yerine getirdiğinin anlaşıldığı, davacı vekili tarafından daire bedeli, uğranılan zararlar ve kira alacağı talep edilmiş ise de; yapılan iş karşılığı davacıya verilmesi gereken 13. Kat 2+1 dairenin verilmediği, dairenin …’a satıldığına dair ibranamenin iptaline karar verildiği, dairenin … tarafından …’a satıldığı, taraflar arasındaki sözleşmenin tarafların iradesine bağlı bulunduğu, davalının edimini yerine getirmemesi sebebi ile sorumlu olduğu miktarın sözleşme bedeliyle sınırlı olduğu, bu nedenle 145.000,00 TL olarak belirtilen taşınmaz değerinin 25/08/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiği,
Sonuç olarak, asıl dava yönünden davalının davacıdan 7.362,92 TL alacağının kaldığı, karşı davanın konusu olan ibranamelerin zorla imzalatıldığının anlaşıldığı, davacının sözleşmeyi tek taraflı feshettiğine dair bir delil de bulunmadığından, asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın kabulüne; asıl davada menfi tespit talebi yönünden davacının borçlu olduğu anlaşılan alacak miktarı (7.362,92 TL) için ihtiyati tedbir kararı verilmiş olmakla bu alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya verilmesine, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacak yönünden, davalı-karşı davacı … tarafından başlatılan icra takibinin haksız ve kötü niyetli olduğuna dair delil bulunmadığından, davacı-karşı davalı ….LTD.ŞTİ’nin kötüniyet tazminatı talebinin reddine, birleşen Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/… Esas sayılı dosyası yönünden ise, 145.000,00 TL taşınmaz değerinin 25/08/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline davanın kısmen kabulüne karar verilerek, asıl davanın kısmen kabulüne, Mersin 4. İcra Müdürlüğünün 2016/… sayılı icra dosyasında davacı-borçlunun davalı-alacaklıya 7.362,92-TL borçlu olduğunun, takipteki fazlaya ilişkin alacak yönünden borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine, kabul edilen alacağın (7.362,92 TL) %20’si oranında icra inkar tazminatının davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya verilmesine, takibin haksız ve kötü niyetli olduğuna dair delil bulunmadığından, davalı-karşı davacının kötüniyet tazminatı talebinin reddine, birleşen 2016/… Esas sayılı davanın kabulüne, 21/05/2016 tarihli iş teslim ve hesaplaşma tutanağının ve tarihsiz … imzasını taşıyan … Sitesindeki güneydoğu 13. Kat 2+1 daireyi …’a sattığına ilişkin belgelerin iptaline, dairenin değerinin tazminine ilişkin usulüne uygun bir dava açılmış bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, birleşen Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/… Esas sayılı davanın kısmen kabulüne, 145.000,00 TL’nin25/08/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Asıl davacı-birleşen davalı şirket vekili 18/02/2023 tarihinde UYAP üzerinden sunduğu istinaf dilekçesinde; dava konusu Mersin ili … ilçesi … ada 5 parselde bulunan 13. katta bulunan 1 adet 2+1 güneydoğu cepheli dairenin, davacı ile müvekkil arasında var olan iş sözleşmesi kapsamında davacıya verilmesinin taahhüt edildiğini, davacı tarafın müvekkile verilen yazılı belge uyarınca iş bu taşınmazın birleşen davacının isteği üzerine …’a tapuda devrinin yapıldığını, daire satış bedelinin birleşen davacı tarafından alındığını, dosyada mevcut muvafakat belgesinde de yazılı olduğu üzere bu dairenin tapuda …’a devrine birleşen davacının muvafakat ettiğini, 13.kat 2+1 daireden dolayı bir hak ve alacak kalmadığını, bu dairenin bedeli olan 145.000,00 TL ile alakalı bir ihtilafın bulunmadığını, böyle bir ihtilaf bulunması halinde alacağın icra takibine konu edileceğini, birleşen davacının ilk istinaf layihasında, dairenin devrinin gerçekleştiği kabul ederek alacağının eksik hesaplandığını iddia ettiğini, dairenin birleşen davacı …’ın isteği ve talimatı üzerine gerçekleştirildiğini, bu nedenle dava açmaya hakkı bulunmadığını, Mersin 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/… Esas sayılı dosyasının kanıt olarak gösterildiğini, ancak anılan dosya konusu olayda mevzubahis edilen belgenin, … tarafından yazılmış ve imzalanmış olan dairenin satışına muvafakat ettiğine dair belgenin değil, işin bitiminde var olan hak ve alacaklara yönelik olarak taraflar arasında imzalanan iş teslim ve hesaplaşma tutanağı başlıklı belge olduğunu, ceza yargılamasında … tarafından verilen ifade ve dinlenen tanıkların beyanları ile de bu durumun sabit olduğunu, dairenin …’a devrine ilişkin bir belgenin bu olay sebebi ile imzalatılmadığını, bir tek iş teslim ve hesaplaşma tutanağı başlıklı belgenin imzalandığını, Mersin 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2016/… E ve 2017/… K sayılı kararında şirket yetkililerinin ikisi hakkında Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) kararı verildiğini, bu tip kararlarının hukuk mahkemesinde de kesin hüküm oluşturmadığını, bu konuya ilişkin emsal Yargıtay ve Anayasa Mahkemesi kararları bulunduğunu, satılan ve bedeli alınan dairenin devir tarihinin 29.09.2015, kendisinden zorla alındığını iddia ettiği belgenin tarihinin ise 21.05.2016 tarihi olduğunu, davalı … bu belgenin kendisinden zorla alındığı hususunda yapmış olduğu bir suç duyurusu olmadığını, ceza dosyası içerisinde bu belgeye yönelik delil bulunmadığını, birleşen davalı … tarafından müvekkiline keşide edilen ve müvekilince kabul edilmeyen Mersin 7.Noterliğinin 12.05.2016 tarihli, … nolu ihtarnamesinde dahi davalı tarafından 50.000,00 TL alacak bedelinin talep edilmiş olmasının, sözleşme gereği olarak verilecek olan evin veya bedelinin bu ihtarname ile talep edilmemesinin beyanlarını teyit ettiğini, daire bedelinin tahsili talebinin hukuka aykırı olduğunu, 21.05.2016 tarihinde imzalanan “İş Teslim ve Hesaplaşma Tutanağının” ise taraflar arasında var olan hak ve alacaklara ilişkin olduğunu, pazarlık sonucunda imza edildiğin , bu tutanak imzalanacağı esnada ilk başta teklif edilen 10.000,00 TL bedelin … tarafından kabul edilmemesi üzerine 22.500,00 TL bedelli çeklerin …’a verildiğini, bu çekleri kabul ederek belgeyi imzalayan …’nın çekleri kullandığını, bu şekilde taraflar arasında herhangi bir hak ve alacağın kalmadığını, tanık …’ın kollukta vermiş olduğu beyanında da bu durumun doğrulandığını, birleşen dosyaların reddinin gerektiğini, asıl dosyaya ilişkin kararda vekalet ücretinde maddi hataya düşüldüğünü, dava değeri yönünden açılan davada davalı borçluya takip talebinde yer alana bedelden sadece 7.362,92 TL borçlu olunduğuna, takibin geri kalan tutarı yönünden borçlu olunmadığına karar verilmesine rağmen gerekçeli, kararın hüküm kısmının 7 nolu bendinde lehlerine 7.362,92-TL, 8 nolu bendinde ise aleyhlerine 18.630,56 TL vekalet ücretine hükmedildiğini, kararın bu yönden hatalı olduğunu ileri sürerek istinaf başvurusunda bulunmuş, sonuç olarak birleşen davaların ayrı ayrı reddini, asıl davada ise vekalet ücreti ve yargılama gideri yönünden düzeltilmesini talep etmiştir.
Asıl davalı-birleşen davacı vekili 25/03/2023 tarihli istinaf dilekçesinde; Hatalı ve yetersiz gerekçe ile daire bedeli, ecrimisil ve uğranılan zararlara ilişkin taleplerinin kısmen ret edildiğini, dava konusu dairenin sözleşme gereği müvekkiline yaptığı iş karşılığı devredilmesi gerektiğini, dairenin önce dava dışı …, devamında da …’a devredildiği, ibranameye dayalı olarak bu devrin yapıldığı beyan edilmişse de söz konusu ibranamenin müvekkilinin darp ve tehdit edilmesi neticesinde zorla alındığını, bu hususun Mersin 4. Ağır Ceza Mahkemesi kararıyla sabit olduğunu, davalının kendi kusurlu davranışları ile dava konusu dairenin müvekkile devredilmesini engellediğini, sözleşme sonrası ifa imkansızlığına neden olduğunu, bu sebeple müvekkilinin daireye, buradan elde edebileceği kira alacağına ulaşamadığını, işbu bedellere ulaşamadığı için o dönem yanında çalışan işçilerin ücretlerini, sigorta primlerini yatıramadığını, gecikme zamlarıyla beraber bunları ödemek zorunda kaldığını, iş yaptığı, malzeme aldığı diğer kişilere de ödeme yapamadığını, bu durumun müvekkilinin ticari ve mesleki itibarı zedelenmesine neden olduğunu,Türk Borçlar Kanunu madde 112’de “Borç hiç veya gereği gibi ifa edilmezse borçlu, kendisine hiçbir kusurun yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe, alacaklının bundan doğan zararını gidermekle yükümlüdür.” kuralının düzenlendiğini, ibranamelerin iptal edildiğini, karşı tarafın tam kusurlu davranışları ile borcun ifa edilmesine mani olduğunu, anılan madde gereğince uğramış olduğu bütün zararların davalı yanca giderilmesi gerektiğini, ancak yerel mahkemece bu durumun dikkate alınmadığını, ifa imkansızlığından kaynaklanan bütün zararlarının giderilmediğini, kanuna ve yerleşik içtihatlara aykırı, haksız ve hukuka aykırı hüküm tesis edildiğini, yetersiz gerekçe ile karar verildiğini, öncelikle dairenin devrinin istenildiğini, bunun mümkün olmaması halinde dairenin bedeli, kira alacakları ve uğramış olduğu diğer zararların tazmininin talep edildiğini, müvekkilin zararının tam olarak giderilmediğini, davalının sorumlu olduğu miktarın sözleşme bedeliyle sınırlı olmadığını, haksız ve hukuka aykırı bu hükmün kaldırılarak müvekkilinin zararlarının tam olarak karşılanması için dosyada yer alan bilirkişi raporu doğrultusunda dairenin dava tarihindeki değeri olan 340.000,00 TL ve taşınmaza ait ecrimisil bedeli olan 59.220,00 TL olmak üzere toplamda 399.220,00 TL’nin faiziyle birlikte davalıdan alınması gerektiğini ileri sürerek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İstinaf başvurusu süresinin bitiminden sonra asıl davalı-birleşen davacı … tarafından bizzat sunulan 06/03/2023 tarihli ek istinaf dilekçesi ile asıl istinaf dilekçesi içeriğini tekrarlayarak dava konusu bağımsız bölümün güncel değerinin tahsilini istemiş, anılan asıl davalı-birleşen davacı vekilince sunulan 10/03/2013 tarihli ikinci ek istinaf dilekçesi ile asıl dosya yönünden istinaf gerekçeleri sunulmuştur.
DELİLLER : İstinaf incelemesine esas olmak üzere,
Yerel mahkeme dosyası içerisinde bulunan bilgi ve belgeler.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Taraflar arasında imzalanan 10/09/2014 tarihli taşeron sözleşmesinde; müteahhitin … İnşaat Malz.Emlak San. ve Tic.Ltd.Şti., taşeronun … olduğu,Mersin ili, … ilçesi … ada 5 parsel sayılı taşınmaz üzerinde 2 bodrum zemin ve 13 kattan oluşacak konut projesi elektrik işlerinin davalı tarafından projeye uygun şekilde malzemeli olarak anahtar teslimi ve … şartlarına uygun olarak yapılması ve iş bedelinin 270.000,00 TL olduğu, yapılacak imalata karşılık 1 adet 2+1 13.kat güneydoğu dairenin (daire müteahhidin daireleriyle aynı özellikte olacak) 145.000,00 TL’ye sayılacağı ve geriye kalan paranın hakediş usulü ödeneceği,125.000,00 TL her ay hakediş yapıldıktan sonra iş teslimi yapılacağı ve 10 eşit taksitle 25.11.2014 tarihinde başlayacağı, 25.08.2015 tarihinde son ödeme yapılarak bitirileceği, ödemenin her ayın 25’i ile 30’u arasında düzenli şekilde ödeneceği, yapılan bu sözleşmenin herhangi bir nedenden dolayı işi fesheden, vaktinde taahhüdünü yerine getirmeyen tarafın 50.000,00 TL koşulsuz şartsız ödemeyi taahhüt ettiğinin kararlaştırıldığı,
İş Teslim ve Hesaplama Tutanağı başlıklı 21.05.2016 tarihli adi belgede; müteahhitin … İnşaat Malz.Emlak San. ve Tic.Ltd.Şti, taşeronun … olduğu ve “Ben taşeron … 10.04.2014 tarihli sözleşmede beyan edilen işleri eksiksiz olarak yaptım.Bütün alacağımı aldım.Sözleşmede beyan edilen tutarın (270.000 TL)(İkiyüzyetmişbin TL) faturasını tamamlıyacağım.” “Müteahhit firma adına … olarak ben teslim aldım.” “Karşılıklı olarak alacakları olmadığını, işte eksik olmadığını,daireyi …’ın teslim aldığını ve aralarında bir problem olmadığını şahitler huzurunda beyan ettiler.” yazdığı, en altta taşeron …, müteahhit … Yapı …, şahit …, şahit …’ın isimlerinin yazdığı ve imzaların bulunduğu,
Üst kısmı boş A4 kağıdının alt kısmında; “… İnşaat Malz.Emlak San. ve Tic.Ltd.Şti ile aramızda yapmış olduğumuz … ada 5 parselde elektrik işlerini yapmış olduğum … sitesindeki güneydoğu 13.kat 2+1 daireyi …’a sattım.Parasını tamamını aldım. Daireyle ilgili firmadan alacağım kalmamıştır.” yazdığı ve altında … adının yazdığı ve imzasının bulunduğu,
Mersin 4. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… esas sayılı icra takip dosyasında; alacaklının … ,borçlunun … İnşaat Malz.Emlak San. ve Tic.Ltd.Şti olduğu, sözleşme ve faturalar nedeniyle 50.000,00 TL asıl alacak, 55.000,00 TL akit fesih edildiğinden akitte taahhüt edilen, 9.900,00 TL bu bedelin KDV’si, 10.000,00 TL eksik ödemeden kalan miktar olmak üzere toplam 124.900,00 TL üzerinden 27.06.2016 tarihinde ilamsız icra yolu ile takip yapıldığı, ödeme emrinin 30.06.2016 tarihinde tebliğ edildiği ve borca itiraz edilmediğinden takibin kesinleştiği, Mersin 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/… Esas sayılı dava dosyasından icra dosyasına girecek paranın ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararı verildiği, dosyada 22.08.2016 tarihinde 151.000,00 TL tahsilat yapıldığı ve konulan hacizlerin kaldırıldığı,
Mersin 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 19/10/2017 tarihli, 2016/… Esas, 2017/… Karar sayılı kararında; katılanın …, sanıkların …, … ve … ,suç tarihinin 21.05.2016 olduğu, yapılan yargılama sonunda sanık …’ın katılanı kasten yaralamaktan dolayı 3 ay 10 gün hapis, sanıklar …, … ve …’un birden fazla kişi ile tehdit eyleminden dolayı ayrı ayrı 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, yapılan itirazın reddi ile kararın 18.12.2017 tarihinde kesinleştiği, ceza dosyasındaki delillere göre; katılanın hayati tehlike geçirmeden BTM ile iyileşir şekilde yaralandığı, sanık …’ın doktor raporuna göre katılanı darp ettiği, sanıklar …, … ve …’un fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek katılan …’a yönelik tehditte bulunmak suretiyle zorla ibraname imzalattıkları, tanık … beyanının maddi olayı doğruladığı,
Mahallinde keşif yapıldığı, bilirkişi raporu alındığı,
Tapu kaydından; Mersin ili … ilçesi … ada 5 parselde bulunan 13. kat 101 nolu bağımsız bölümün … (edinme sebebi: kat irtifakı tesisi-30/03/2015) adına kayıtlı iken 29/09/2015 tarihli, 22274 sayılı işlemle dava dışı Tamer …’a satış suretiyle temlik edildiği, devamında 31/03/2020 tarihli, 9708 sayılı satış ve ipotek işlemiyle dava dışı … adına tescil edildiği, 10/12/2021 tarihi itibari ile 13. kat 101 nolu bağımsız bölümün … adına kayıtlı bulunduğu,
Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 26/04/2018 tarihli, 2016/… Esas, 2018/… Karar sayılı kararında; yaptırılan bilirkişi incelemesi ile davalının davacıdan 15.581,81 TL alacağının bulunduğunun anlaşıldığı, ibranamelerin zorla imzalatıldığının ispatlanamadığı gerekçesi ile menfi tespite ilişkin asıl dava kısmen kabulüne, davacı-borçlunun, davalı-alacaklıya 15.581,81 TL borçlu olduğunun, takipteki fazlaya ilişkin alacak yönünden borçlu olmadığının tespitine, sözleşme ve ibranamenin iptaline ilişkin birleşen davanın ise reddine karar verildiği,
Dairemizin 29/11/2018 tarihli, 2018/… Esas, 2018/… Karar sayılı kararında; zorla ibraname imzalatılması olgusu hakkındaki kesinleşmiş saptamanın hukuk mahkemesinde de kesin hüküm oluşturacağı ve hukuk hakimini bağlayacağı, Mersin 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/… Esas – 2017/… Karar sayılı dosyasının denetime imkan sağlanması için suretinin, Mersin İli … ilçesi … ada 5 parselde 13. katta bulunan bağımsız bölüme ait tapu kaydı ile bu taşınmazın …’ a satıldığına ilişkin resmi satış senedinin tapu sicil müdürlüğünden celbinin gerektiği, ibranamelerin bu şekilde değerlendirildikten sonra taraflar arasındaki alacak verecek ilişkisinin değerlendirilmesi bakımından hükmün kaldırılması gerektiği gerekçesi ile Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 26/04/2018 tarihli, 2016/… Esas, 2018/… Karar sayılı kararının kaldırılması, yeniden görülmesi için Mahkemesine gönderilmesi yönünde hüküm kurulduğu,
Dosyanın 2018/… Esas numarası alarak yargılamaya devam olunduğu, dava konusu bağımsız bölüme ilişkin tapu evraklarının dosya içine alındığı, Mersin 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/… Esas sayılı dosyasının istenildiği,
Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 23/05/2019 tarihli, 2018/… Esas, 2019/… Karar sayılı kararında; davalının davacıdan 15.581,81 TL alacaklı olduğu, ibranamelerin zorla imzalatıldığının anlaşıldığı gerekçesi ile asıl davanın kısmen kabulüne, davacı-borçlunun davalı-alacaklıya 15.581,81 TL borçlu olduğunun, takipteki fazlaya ilişkin alacak yönünden borçlu olmadığının tespitine, birleşen davanın ise kabulüne, 21/05/2016 tarihli iş teslim ve hesaplaşma tutanağının ve tarihsiz … imzasını taşıyan … Sitesindeki güneydoğu 13. Kat 2+1 daireyi …’a sattığına ilişkin belgelerin iptaline, davacının … Sitesindeki günaydoğu 13. kat 2+1 dairenin değerinin tazminine ilişkin usulüne uygun bir dava açılmış bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği,
Dairemizin 21/01/2021 tarihli, 2019/… Esas, 2021/… Karar sayılı kararında; Mersin 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2016/… Esas, 2017/… Karar sayılı kararındaki sübut delillere göre, katılanın hayati tehlike geçirmeden BTM ile iyileşir şekilde yaralandığı, sanık …’ın doktor raporuna göre katılanı darp ettiği, sanıklar …, … ve …’un fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek katılan …’a yönelik tehditte bulunmak suretiyle zorla ibraname imzalattıkları, tanık … beyanının maddi olayı doğruladığından zorla ibraname imzalatılması olgusu hakkındaki kesinleşmiş saptama hukuk mahkemesinde de kesin hüküm oluşturacağı ve hukuk hakimini bağlayacağı, işveren … İnşaat Malz.Emlak San. ve Tic.Ltd.Şti’nin sözleşmeyi haksız feshettiğinin ispat edilemediği, taşeron-yüklenici … da edimini eksik ve ayıplı ifa ettiğinden feshe bağlı cezai şart bedeli istenemeyeceği, ancak götürü iş bedelinin hesaplanmasında verilen çeklerin dikkate alınması ve yine bedelin belirlenmesi içen KDV eklememek suretiyle değerlendirme yapmak üzere bilirkişi kurulundan ek rapor alınması gerektiği gerekçeleri ile kararının kaldırılmasına, yeniden görülmesi için Mahkemesine gönderilmesine karar verildiği, dosyanın Mahkemenin 2021/… Esas sırasına kayden yargılamaya devam olunduğu,
Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/… Esas sırasına kayden görülen davada; davacı … tarafından … ada 5 parsel 13. katta bulunan bağımsız bölümün tapu iptali ve tescili ile olmadığı takdirde bedeli ve ecrimisilin tahsilinin istenildiği, davanın 17/10/2019 tarihinde açıldığı, anılan Mahkemenin 17/06/2021 tarihli, 2019/… Esas, 2021/… karar sayılı kararı ile dosyanın Mersin 1. Ticaret Mahkemesinin 2021/… Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verildiği,
2021/… Esas sayılı dosyada öncesinde rapor sunan bilirkişi heyetinden yapılan iş ve miktarı yönünden ek rapor alındığı, 24/01/2022 tarihinde mahallinde bilirkişi refakatinde keşif yapıldığı, birleşen dosyada talep edilen alacaklar yönünden bilirkişi raporu alındığı,
İnşaat Mühendisi …, Elektrik-Elektronik Mühendisi …, Mali Müşavir …, Avukat … tarafından hazırlanan 03/09/2021 tarihli raporda; işin götürü bedelinin 270.000.00 TL olduğu, taraflar arasında yapılan sözleşmede KDV tularının hariç olarak belirtilmediği için toplam bedel KDV dahil 270.000,00 TL olarak hesaba alındığı, bu sebeple kök raporda yapılan işlemlerin tamamının KDV dahil olarak hesaplandığı, KDV ayrılmış olarak değerler hesaplandığında ise; iş bedelinin 228.813,56 TL + KDV, eksik ve ayıplı iş bedelinin 9.014,57 TL +KDV, tamamlanan iş bedelinin 219.798,99 TL + KDV, işin tamamlanma oranının %96,06, fazla yapıları iş Bedelinin 53,151,69 TL + KDV olacağı, fazla yapılan işin yapıldığı yıl içerisinde (2015 ve 2016 yıllarında) kesilen faturalardaki birim fiyatlara göre hesaplaması yapıldığı, yapıldığı yıldaki mahalli piyasa rayiç birim fiyatları ile faturada belirtilen iş kalemleri birim fiyatlarının aynı değerlerde olduğu, bu tespit ve belirlemelere göre; 270.000,00 TL KDV dahil sözleşme bedelinden 10.637,19 TL eksik iş bedeli çıkarıldığında, 259.362,81 TL KDV dahil iş tutarı üzerinden, işin tamamlanma oranı olan %90,06 dikkate alındığında 249.143,92 TL taşeronun hak edişi, 62.719,00 KDV dahil ilave iş bedeli toplamı olan 311.862,92 TL’nin taşeronun brüt alacağı olduğu, 137.000,00 TL bankadan ödeme, 22.500,00 TL 3 adet çek ve 145.000,00 TL teslim edilen daire bedeli toplamı ile taşerona 304.500,00 TL ödendiği, iş bedelinden ödenen bedelin mahsubu ile (311.863.93 – 304.500,00) davalı karşı davacının takip tarihi itibariyle davalı karşı davacıya 7.362,92 TL borcu olduğunun bildirildiği,
Gayrimenkul Değerleme Uzmanı … ve Fen Bilirkişisi … tarafından hazırlanan 07/03/2022 tarihli bilirkişi raporunda; dava konusu 13.kat 101 nolu bağımsız bölümün dava tarihi (17.10.2019) itibariyle 340.000,00 TL, sözleşme tarihi (10.09.2014) itibariyle 180.000,00 TL, devir tarihi (29.09.2015) itibariyle 190.000,00 TL değerinde olduğu, 13.kat 101 nolu bağımsız bölümün dava tarihinden geriye dönük 5 yıllık (17.10.2019-17.10.2014) ecrimisil toplamının ise 59.220,00 TL olacağının beyan edildiği, 25/09/2022 tarihli ek bilirkişi raporunda ise aynı hususların tekrarlandığı,
Asıl dosya davalısı, birleşen dosya davacısı … vekilinin 21/11/2022 tarihli dilekçesi ile taleplerini 399.220,00 TL’ye (340.000,00 TL daire bedeli, 59.220.00 TL ecrimisil bedeli) ıslah ettiği anlaşılmaktadır.
Asıl dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit, birleşen davalar ise, ibranamelerin iptali, tapu iptali, tescil olmadığı takdirde bedel ve ecrimisil isteğine ilişkindir.
Asıl dosyada davacı şirket, aleyhine 124.900,00 TL’nin tahsili amacıyla icra takibi yapıldığını, takibin kesinleştiğini ancak borcunun bulunmadığını ileri sürerek menfi tespit isteminde bulunmuştur.
Birleşen ilk dosyada davacı yüklenici, imzalatılan ibranamelerin zorla imzalatıldığını ileri sürerek ibranamelerin iptalini istemiş, birleşen ikinci dosyada ise 101 nolu bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile adına tescilini, olmadığı takdirde 340.000,00 TL bağımsız bölümün bedeli ile alamadığı 59.220,00 TL kiranın tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Asıl ve birleşen dosya davalıları ayrı ayrı davaların reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulüne, davacı borçlunun 7.362,92 TL borçlu bulunduğunun, fazlaya ilişkin borçlu olmadığının tespitine, birleşen ilk dosyada davanın kabulüne ibranamelerin iptaline, birleşen ikinci dosyada ise davanın kısmen kabulü ile 145.000,00 TL taşınmaz değerinin davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı taraflar ayrı ayrı istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
Dosyanın incelenmesinden; taraflar arasında bulunan 10/09/2014 tarihli sözleşmede işsahibinin asıl davacı, birleşen davalı … İnşaat Malz.Emlak San. ve Tic.Ltd.Şti., yüklenicinin asıl davalı, birleşen davacı … olduğu, Mersin ili, … ilçesi … ada 5 parsel sayılı taşınmaz üzerinde yapılacak konut projesi elektrik işlerinin yüklenici tarafından yapılacağı, iş bedelinin 270.000,00 TL olduğu, yapılacak imalata karşılık 1 adet 2+1 13.kat güneydoğu dairenin 145.000,00 TL’ye sayılacağı ve geriye kalan paranın hakediş usulü ödeneceğinin kararlaştırıldığı, asıl dosyada yaptırılan bilirkişi incelemesi ile asıl davacının davalıya 7.362,92 TL borcu bulunduğunun tespit edildiği, ceza yargılamasında ise 21/05/2016 tarihli iş teslim ve hesaplaşma tutanağı ile bağımsız bölümün yüklenici tarafından satıldığına ilişkin belgenin zorla imzalattırıldığının belirlendiği, öte yandan dava konusu 13. kat 101 nolu bağımsız bölümün 30/03/2015 tarihinde kat irtifakı tesisi ile …, 29/09/2015 tarihinde satış ve ipotek tesisi işlemi ile …, 31/03/2020 tarihli satış ve ipotek tesisi işlemi ile … adına tescil edildiği anlaşılmaktadır.
Dosyada mevcut bilirkişi raporu ve Mersin 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 19/10/2017 tarihli, 2016/… Esas, 2017/… Karar sayılı dosyasında mevcut bilgi ve belgeler gözetilerek menfi tespit davasının kısmen kabulüne ve zorla alındığının kabulü ile ibranamelerin iptaline karar verilmesinde isabetsizlik yoktur.
Asıl dosyada davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmiştir. Somut olayda alacak likit sayılamayacağından icra inkar tazminatına hükmedilemeyecek ise de bu yöne ilişkin istinaf bulunmadığından, kaldırma nedeni yapılamamıştır.
Öte yandan, asıl davada takip, 124.900,00 TL üzerinden yapılmış, Mahkemece menfi tespit davacı kısmen kabul edilerek davacının 7.362,92 TL borçlu olduğu, ….537,08 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş olmasına karşın, davacı lehine 7.392,92 TL, davalı lehine ise 18.630,56 TL vekalet ücretine karar verilmiş olması hatalıdır.
Asıl davacı, birleşen davalının bu yöne değinen istinaf başvurusunun kabulüne, diğer istinaf gerekçelerinin ise reddine karar verilmesi gerekmektedir.
Asıl davalı, birleşen davacının istinaf gerekçelerine gelince;
Birleşen ikinci dosyada dava konusu 101 nolu bağımsız bölüme ilişkin olarak tapu iptali, tescil veya bedel ve ecrimisil istenmiş, Mahkemece sorumluluğun sözleşme bedeli ile sınırı olduğu gerekçesi ile sözleşmede yazılı 145.000,00 TL’nin tahsiline karar verilmiştir.
Taraflar arasında mevcut sözleşmede, 1 adet 2+1 13.kat güneydoğu dairenin (101 nolu bağımsız bölüm) 145.000,00 TL’ye sayılacağı maddesi mevcuttur. Anılan madde gereği bağımsız bölümün yapılacak iş gereğince yükleniciye verilmesi gerekmektedir. Mevcut tapu kaydından taşınmazın iki kez el değiştirdiği anlaşılmaktadır, ara ve son malikin birleşen davalı ile el ve işbirliği içinde hareket ettiği iddia edilmediğine göre tapu iptali, tescil kararı verilmesine olanak yoktur. Ancak anılan bağımsız bölümün dava tarihindeki rayiç değeri olan 340.000,00 TL’nin birleşen davalıdan tahsili gerekirken, sözleşmede yazılı bedelin tahsili ile yetinilmesi doğru olmamıştır.
Birleşen davalının muhtemel zararına ilişkin olarak kira, ecrimisil gibi bedelleri isteme hakkı bulunmadığı gözetilmiş, asıl davacı-birleşen davalının asıl dosyada vekalet ücreti yönünden, asıl davalı-birleşen davacının birleşen 2019/… Esas sayılı dosyasına yönelik istinaf başvurularının ayrı ayrı kabulü ile kararın kaldırılmasına, asıl dosyada vekalet ücretlerinin düzeltilmesine, birleşen ikinci dosyada ise bağımsız bölümün rayiç değerinin birleşen davalıdan tahsiline yönelik yeni hüküm kurulması gerekmiştir.
Sonuç olarak: Taraf vekillerinin istinaf başvurusunun ayrı ayrı kabulü ile ilk derece Mahkemesi kararının HMK nın 353/1-b.2 maddesi gereğince kaldırılarak, yeniden yargılama yapılmasına gerek bulunmadığından düzeltilmek suretiyle yeniden hüküm kurulmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-HMK’nun 353/1-b.2 maddesi uyarınca asıl davacı-birleşen davalı vekili ile asıl davalı-birleşen davacı vekillerinin ayrı ayrı istinaf başvurularının KISMEN KABULÜNE,
2- Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 15/12/2022 tarihli, 2021/… Esas-2022/… Karar sayılı kararının KALDIRILARAK YENİDEN YARGILAMA YAPILMASINA İHTİYAÇ BULUNMADIĞINDAN DÜZELTİLMEK SURETİYLE YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA,
A- Asıl Dava Yönünden:
1-Davanın Kısmen Kabulüne, Mersin 4. İcra Müdürlüğünün 2016/… esas dosyasında davacı-borçlunun davalı-alacaklıya 7.362,92 TL borçlu olduğunun, ….537,08 TL borçlu olmadığının TESPİTİNE,
2-Davacının fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
3-Takip yönünden kabul edilen alacağın (7.362,92 TL) % 20’si oranında icra inkar tazminatının davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya VERİLMESİNE,
4-Haksızlığı anlaşılan takip konusu alacak yönünden takibin haksız ve kötüniyetli olduğuna dair delil bulunmadığından, davacı-karşı davalının kötüniyet tazminatı talebinin REDDİNE,
5-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 8.028,96 nispi karar ve ilam harcının peşin alınan 2.132,98 TL harçtan mahsubu ile bakiye 5.895,98 TL harcın davalı …’tan alınarak Hazineye İRAT KAYDINA,
6-Davacı … tarafından yatırılan 2.132,98 TL peşin harç ve 29,20 TL başvuru harcı toplamı 2.162,18 TL harcın davalı …’dan alınarak davacı …’ne VERİLMESİNE,
7-Davacı … vekille temsil edildiğinden, karar tarihi itibariyle yürürlükte olan AAÜT hükümleri nazara alınarak hesaplanan 18.630,56 TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacı …’nden VERİLMESİNE,

8-Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi itibariyle yürürlükte olan AAÜT hükümleri nazara alınarak hesaplanan 7.362,92 TL vekalet ücretinin davacı …’nden alınarak davalı …’a VERİLMESİNE,
9-Davacı … tarafından yapılan bilirkişi ücreti, araç ücreti ve posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 2.837,00 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre hesaplanan 2.411,45 TL’nin davalı …’dan alınarak davacı …’nden VERİLMESİNE, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
10-Davalı … tarafından yapılan bilirkişi ücreti ve posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 1.250,00 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre hesaplanan 187,50 TL’nin davacı …’nden alınarak davalıya VERİLMESİNE,
bakiye yargılama giderinin davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
B-Birleşen Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/… Esas sayılı davası yönünden,
1- Davanın Kabulüne,
2- 21.05.2016 tarihli iş teslim ve hesaplaşma tutanağının ve tarihsiz … imzasını taşıyan … Sitesindeki güneydoğu 13. kat 2+1 daireyi …’a sattığına dair adi yazılı belgelerin İPTALİNE,
3- Birleşen Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/… Esas sayılı dosyası gözetilerek davacının bağımsız bölümün değerinin tazminine ilişkin talebi hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
4- Karar tarihi itibariyle alınması gereken 269,85 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 256,17 TL harçtan mahsubu ile bakiye 13,68 TL harcın davalı …’nden alınarak Hazineye İRAT KAYDINA,
5- Davacı … tarafından yatırılan 256,17 TL peşin harç ve 29,20 TL başvuru harcının toplamı olan 285,37 TL harcın davalı …’nden alınarak davacı …’a VERİLMESİNE,
6- Davacı … vekille temsil edildiğinden, karar tarihi itibariyle yürürlükte olan AAÜT hükümleri nazara alınarak hesaplanan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalı …’nden alınarak davacı …’a VERİLMESİNE,
7- Davacı … tarafından yapılan toplam 165,00 TL yargılama giderinin davalı …’nden alınarak davacı …’a VERİLMESİNE,
C- Birleşen Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/… Esas sayılı davası yönünden;
1-Davanın Kısmen Kabulüne, 340.000,00 TL tazminatın 145.000,00 TL’si için dava tarihi olan 17.10.2019, 195.000,00 TL’si için ıslah tarihi olan 21.11.2022 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile birlikte davalı şirketten alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair isteğin reddine,
2- Karar tarihi itibariyle alınması gereken 23.225,40 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 2.476,24 TL peşin harç ve 4.684,70 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 7.160,94 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 16.064,46 TL harcın davalı …’nden alınarak Hazineye İRAT KAYDINA,
3- Davacı … tarafından yatırılan 2.476,24 TL peşin harç, 4.684,70 TL ıslah harcı ve 44,40 TL başvuru harcı toplamı 7.205,34 TL harcın, davalı … alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4- Davacı … vekille temsil edildiğinden, karar tarihi itibariyle yürürlükte olan AAÜT hükümleri nazara alınarak hesaplanan 53.000,00-TL vekalet ücretinin davalı …’nden alınarak davacı …’A VERİLMESİNE,
5- Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi itibariyle yürürlükte olan AAÜT hükümleri nazara alınarak hesaplanan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
6- Davacı … tarafından yapılan bilirkişi ücreti, araç ücreti ve posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 1.214,40 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre hesaplanan 1.032,24-TL’nin davalı …’nden alınarak davacı …’a verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
İstinaf incelemesi yönünden ;
1- İstinaf yoluna başvuran asıl davacı …’nden alınan 179,90 maktu karar harcının, istek halinde, yerel Mahkeme tarafından adı geçene İADESİNE,
2- İstinaf yoluna başvuran birleşen davacı …’tan alınan 179,90 TL maktu karar harcının, istek halinde, yerel mahkeme tarafından adı geçene İADESİNE,
3- İstinaf talep eden asıl davacıdan alınan 492,00 istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 2.476,23 TL istinaf karar harcının HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4- İstinaf talep eden birleşen davacıdan alınan 492,00 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
5- İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti TAKDİRİNE YER OLMADIĞINA,
6- İstinaf masraflarının yatıranların üzerlerinde BIRAKILMASINA,
7- Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359/4. maddesi uyarınca DAİREMİZCE TARAFLARA TEBLİĞİNE,
6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b.2,361/1 ve 365/1 maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Dairemize veya hükmü veren ilk derece Mahkemesine veya temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine verilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.11/10/2023


Başkan

*e-imzalıdır*

Üye

*e-imzalıdır*

Üye

*e-imzalıdır*

Katip

*e-imzalıdır*

**Bu Belge 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununa Göre Elektronik Olarak İmzalanmıştır.**