Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/1806 E. 2023/1394 K. 19.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 6. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/1806 – 2023/1394
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
Dosya No : 2023/1806
Karar No : 2023/1394
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
Başkan :
Üye :
Üye :
Katip :

İncelenen Kararın
Mahkemesi : … Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi : xx/xx/2023
Numarası : 2023/… Esas – ( Derdest Dosya )

Davacı : … Lojistik Otomotiv Petrol Ürünleri İç Ve Dış Tic.Ltd.Şti.
Vekili : Av.

Davalı :
Vekili : Av.

Davanın Konusu : İhtiyati Haciz
İstinaf Talep Tarihi : 26/01/2022
İstinaf Karar Tarihi : 20/12/2023
Kararın Yazım Tarihi : 20/12/2023
… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin xx/xx/2023 tarih ve 2023/… Esas sayılı ara kararı ile kurulan hüküm nedeniyle davacı vekilinin istinaf başvurusu ile ilgili yapılan incelemede;
DAVACI VEKİLİ DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE:İcra dosyasına borçlunun yapmış olduğu itirazın haksız ve yersiz olduğu iptalini istediği, takibin devamına karar verilmesi, borçlunun % 20 den aşağı olmamak kaydı ile icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesi, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin borçluya yükletilmesini, yetki İtirazının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, icra takibinin para alacağına ilişkin olduğu ve taraflar arasındaki akdi ilişkinin inkar edilmediğini yetkili icra dairesi Hatay İcra Dairesi olduğunu müvekkili firmanın otomotiv (araç servis/bakım/onarım) sektöründe faaliyet gösterdiğini, bu faaliyeti kapsamında davalı tarafa yerinde araç bakım hizmeti verdiğini, bu hizmetin karşılığında usulüne uygun fatura verildiğini, müvekkil firmanın, borçlu/davalı’ya sunmuş olduğu hizmet karşılığında davalı tarafın 108.185,41 TL ödeme borcu doğduğunu, davalı taraf bu tutarın 58.800,00 TL’sini banka havalesi şeklinde ödediğini geriye kalan 49.385,41 TL’nin ödemesini yapmadığını, söz konusu hizmete karşılık ödenmesi gereken 49.385,41 TL süresinde ödenmediğinden borçlu/davalı aleyhine Hatay İcra Müdürlüğü’nde 2022/… Esas sayılı dosyası üzerinden takibe girişildiğini, borçlunun takibe itiraz ettiğini, Türk Ticaret Kanunu madde 21/2 ; Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılacağını, ispat yükünün davalıda olduğunu, borçlu/ davalının icra dosyasına yapmış olduğu itirazında herhangi bir gerekçe sunmadığını, haricen edinilen bilgilere göre davalı-borçlu maliki olduğu menkul ve gayrimenkulleri kaçırmak maksadıyla devir işlemlerine başladığını, borçlunun mal kaçırma ve adres değiştirme ihtimali bulunduğundan, öncelikle teminatsız olarak, mahkememiz aksi kanaatte ise uygun görülecek teminat karşılığı borçlunun borca yeter miktarda menkul, gayrimenkulleri ile 3. Şahıslardaki hak ve alacaklarının haczine, itirazın iptaline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI:
Davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin REDDİNE, şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
DAVACI VEKİLİ 26/01/2022 TARİHLİ İSTİNAF DİLEKÇESİNDE;
Dava dilekçelerinde izah ettikleri üzere, taraflarınca davalı aleyhine Hatay İcra Müdürlüğü nezdinde ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından takibe haksız ve mesnetsiz şekilde herhangi bir gerekçe gösterilmeksizin ve aksine kötü niyetli olarak müvekkilin alacağını sürüncemede bırakmak kastı ile itiraz edildiğini, İcra Müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiğini, bu nedenle yerel Mahkemede itirazın iptali davası ikame edildiğini, Müvekkil ile davalı arasında ticari nitelikteki hizmet akdinden kaynaklı ticari ilişki bulunduğunu, bu ilişki kapsamında davalıya ait ve dava dilekçesinde servis formaları bulunan … , … , … ve … plakalı araçlara yönelik onarım ve bakım hizmeti verildiğini, bununla beraber davalıya aldığı hizmetten kaynaklı faturalar düzenlendiğini , davalının son fatura dışındaki faturaları herhangi bir ihtirazi kayıt sunmadan ödediğini, son faturayı ödemediğini, faturanın vadesinin de geçtiğini, davalı borçluya icra takibi yapılmış ve fakat davalı ödeme yapmak yerine itiraz yoluna gitmeyi seçtiğini, Alacağın muaccel hale geldiğini, hiçbir suretle teminat altına alınmadığını, hal böyle iken alacağın muaccel hale gelmediği gerekçesi ile ihtiyati haciz kararı verilmemesi isabetsiz olduğunu, ihtiyati haczin şartlarının iş bu dosya kapsamında oluştuğunu, kararın kaldırılması ve ihtiyati haciz kararı verilmesi gerektiğini belirterek,
Sonuç itibariyle; Yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olarak verildiğinden mahkemenin kararının kaldırılmasını talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesine karşı beyanda bulunmamıştır.
DELİLLER : İstinaf incelemesine esas;
Yerel mahkemenin dosyası içerisinde bulunan belge ve kayıtlar.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, araç tamirinden kaynaklanan itirazın iptali, talep ihtiyati haciz talebinin reddi kararının kaldırılması ve ihtiyati haciz kararı verilmesidir.
İİK. 257 maddesinde; “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.
Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir:
1)Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa;
2)Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunursa” ihtiyati haciz kararı verilebileceği düzenlenmiştir.

Somut olayda, ihtiyati haciz talep eden tarafın ileri sürdüğü alacağın rehinle temin edilmediği sabit olduğu gibi, alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirdiğinden muaccel olmadığı da ihtilâfsızdır. Vadesi gelmemiş alacaklarla ilgili ihtiyati haciz koşulları arasında sayılan (İİK 257/2) hususlardan hiçbirisinin varlığı konusunda da kesin delil aranmamakla birlikte haklı ve makul görülebilecek bir delil de sunulmamıştır.
İİK. 257. maddesinde belirtilen şartlar gerçekleşmediğinden ve alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirdiğinden ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin yerel mahkeme kararı yerindedir.
Sonuç itibariyle; Davacı vekilinin istinaf talebinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK 353/1-b-1 md.si gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf talep eden davacıdan alınması gereken 269,85 TL istinaf karar harcından peşin alınan 179,90-TL mahsubu ile bakiye 89,95 TL’nin davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-İstinaf talep eden davacıdan peşin alınan 492,00 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye irad KAYDEDİLMESİNE,
4-İstinaf masraflarının, başvuran davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 359/4. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından TARAFLARA TEBLİĞİNE,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-f bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 20/12/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı elektronik imza kanununa göre elektronik olarak imzalanmıştır.