Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/1591 E. 2023/1163 K. 13.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2023/1591
KARAR NO : 2023/1163
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/05/2023
NUMARASI : 2023/… D.İş – 2023/… Karar

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. …-…

DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …-…

DAVANIN KONUSU : İhtiyati Haciz
İSTİNAF TALEP TARİHİ : 22/05/2023
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 13/11/2023
KARARIN YAZIM TARİHİ : …
… 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin…tarih ve 2023/… D.İş Esas – 2023/… D.İş Karar sayılı kararı ile kurulan hüküm nedeniyle davacı vekilinin istinaf başvurusu ile ilgili yapılan incelemede:
İHTİYATİ HACİZ TALEP EDEN VEKİLİ TALEP DİLEKÇESİNDE: Müvekkili alacaklı … ile borçlu … … Elektrik Üretim A. Ş. arasında 14/07/2020 tarihli … …-… TM Enerji Nakil Hattı… Anahtar Teslim Sözleşmesi ile yüklenici alacaklı olarak müvekkilinin 100.299,93-TL bedel ile işi yüklendiğini, sözleşmenin 5. maddesi ile fiyat teklifinin 3. maddesine göre avans ve işin devamında banka yoluyla üç defada toplam 55.000,00-TL ödediğini, işin bitmesinden sonra bakiye sözleşme bedelinin ödenmemesi üzerine borçlu aleyhine … 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/… Esas, 2022/… Karar sayılı dava dosyasında yapılan yargılama sonunda sözleşme bedelinin bakiyesinin borçludan tahsiline karar verildiğini, borçlu işin bedeli olarak yaptığı üç adet ödemenin banka dekontlarını takibe dayanak yaparak dekontların toplamı olan 55.000,00-TL dayanak yapılan dekontların da incelendiğinde anlaşılacağını, 16/07/2020 tarihli dekontta gönderenin borçlu, alıcının müvekkili olduğunu, açıklama kısmında ise “sözleşme iş avans ödemesi” yazdığını, eft miktarının 15.000,00-TL, 28/07/2020 tarihli dekontta gönderenin borçlu, alıcının müvekkili olduğunu, açıklama kısmının ise “borca mahsuben yatan” yazdığını, eft miktarının 20.000,00-TL ve 15/09/2020 tarihli dekontta gönderenin borçlu, alıcının müvekkili olduğunu, yine açıklama kısmına borca mahsuben yatan yazdığını, eft miktarının 20.000,00-TL olduğunun açıkça görüldüğünü, müvekkilinin adreste bulunmaması nedeniyle muhtara yapılan tebligat ile kesinleştirilen takipte müvekkilinin taşınmaz, araç ve banka hesaplarına haciz konulması üzerine icra baskısıyla dosya alacağı ve ferilerinin üç defada toplam 85.528,85-TL olarak ödendiğini, borçludan alacaklarının 85.528,85-TL’yi ve işlemiş faizi karşılayacak taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine, masraf ve ücreti vekaletin borçlulara yükletilmesini, ihtiyati haciz kararının mümkünse teminatsız, bu mümkün değil ise teminat ile karar verilmesini arz ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI:
“Talep, İİK’nun 257.maddesi ve devamı maddelerine dayanan ihtiyati haciz talebine ilişkindir.
İ.İ.K.’nın 257. Maddesi ” Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı borçlunun yeddinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacakları ile diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Vadesi gelmemiş borçtan dolayı sadece borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa, borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa ihtiyati haciz istenebilir. ” hükmünü içermektedir.
İİK’nın 258. maddesi “…alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur.” hükmünü içermektedir.
İhtiyati haciz talep eden alacaklı vekili; dava dilekçesi, sözleşme, fiyat teklifi fotokopisi, üç adet banka dekontu fotokopisi, takip talebi ve ödeme emri fotokopisi ve üç adet icra tahsilat makbuzu fotokopisini ibraz etmiştir. İhtiyati haciz talep eden vekili tarafından başkaca bir delil sunulmamıştır.
Tüm bu nedenlerle; 2004 sayılı İİK’nun 258. maddesi gereğince talep eden vekilince alacak ve haciz sebepleri hakkında yaklaşık olarak haklılığını ispata yarar delil sunulmadığından mahkememizce ihtiyati haciz yönünde olumlu kanaat hasıl olmadığı,” gerekçesiyle,
“1-İhtiyati haciz talebinin REDDİNE,” şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
DAVACI VEKİLİ…TARİHLİ İSTİANF DİLEKÇESİNDE;
Müvekkiline sözleşme bedeli olarak farklı tarihlerde banka yoluyla üç defada ödenen üç adet banka EFT makbuzları dayanak yapılarak borçlu tarafından … 1. Genel İcra Müdürlüğü’nün 2022/… Esas sayılı dosyasından ilamsız icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin, Tebligat Kanunu 21/2 maddeye göre müvekkiline tebliğ edildiğini, takibin kesinleşmesi üzerine konulan hacizlerden sonra icra baskısıyla müvekkilinden haksız yere toplamda 85.528.85.TL. para tahsil edildiğini, ihtiyati haciz talebinde bulunurken alacağın ispatı için dayanılan Sözleşme ve Fiyat Teklifi, bu sözleşmeye dayanılarak müvekkiline ödenen ve borçlu tarafından … 1. Genel İcra Müdürlüğünün 2022/… Esas sayılı dosyasından ilamsız icra takibine dayanak yapılan üç adet banka dekontunun, müvekkilinin bu sözleşme nedeniyle bakiye alacağına hükmedilen … 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/… Esas sayılı mahkeme kararı, borçlunun haksız yere başlattığı … 1. Genel İcra Müdürlüğü’nün 2022/… Esas sayılı dosyasına ait takip talebi ve ödeme emri, kesinleşen icra dosyasına yapılan ödemelere dair üç adet icra tahsilat makbuzunun ihtiyati haciz talep edilen dilekçeye eklendiğini, borçlunun takibine dayanak yaptığı üç adet banka EFT makbuzunun taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre aslında müvekkiline ödemesi gereken borcun ödemeleri olduğunu, takibe dayanak yapılamayacağını, bunun … 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/… Esas sayılı mahkeme kararı gerekçesinden de anlaşıldığını, buna rağmen borçlunun muhtara yapılan tebligat nedeniyle icra takibinin kesinleşmesinden faydalanarak müvekkilinin tüm mal varlığına haciz koyarak, haciz baskısıyla parayı tahsil ettiğinin fazlasıyla ispatlandığını, İİK. m. 257 anlamında vadesi gelmiş para borcunun söz konusu olduğu ve yine İİK m. 258 anlamında alacağın varlığı konusunda ispata yakın derecede belgeler sunulduğu, bu belgelerin alacağın varlığını yakın derecede ispattan öte neredeyse kesin derecede ispat eden belgeler olduğu yoruma kapalı bir şekilde açık olduğunu belirterek,
Sonuç itibariyle; Yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olarak verildiğinden bahisle, mahkemenin kararının kaldırılmasını talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
ALEYHİNDE İHTİYATİ HACİZ TALEP EDİLEN VEKİLİ İSTİNAFA CEVAP DİLEKÇESİNDE;
İhtiyati haciz talep edenin talebinin ve iddialarının hukuki mesnetten yoksun olduğunu, reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : İstinaf incelemesine esas;
Yerel mahkemenin dosyası içerisinde bulunan belge ve kayıtlar.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak, talep ise, ihtiyati haciz talebinin reddi kararının kaldırılması ve ihtiyati haciz kararı verilmesidir.
İİK. 257 maddesinde; “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.
Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir:
1)Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa;
2)Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunursa” ihtiyati haciz kararı verilebileceği düzenlenmiştir.

Somut olayda, ihtiyati haciz talep eden tarafın ileri sürdüğü alacağın rehinle temin edilmediği sabit olduğu gibi, alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirdiğinden muaccel olmadığı da ihtilâfsızdır. Vadesi gelmemiş alacaklarla ilgili ihtiyati haciz koşulları arasında sayılan (İİK 257/2) hususlardan hiçbirisinin varlığı konusunda da kesin delil aranmamakla birlikte haklı ve makul görülebilecek bir delil de sunulmamıştır.
Aleyhinde ihtiyati haciz talep edilen tarafından başlatılan icra takibinin ihtiyati haciz talep edene iş bedeli olarak gönderilen paranın takip konusu yapıldığı dosya kapsamı ile sabit değildir.
İİK. 257. maddesinde belirtilen şartlar gerçekleşmediğinden ve alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirdiğinden ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin yerel mahkeme kararı yerindedir.
Sonuç itibariyle; Davacı vekilinin istinaf talebinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf talep eden davacıdan alınması gereken 269,85 TL istinaf karar harcından peşin alınan 179,90-TL mahsubu ile bakiye 89,95 TL’nin davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-İstinaf talep eden davacıdan peşin alınan 492,00 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye irad KAYDEDİLMESİNE,
4-İstinaf masraflarının, başvuran davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 359/4.maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından TARAFLARA TEBLİĞİNE,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-f bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 13/11/2023


Başkan

*e-imzalıdır*

Üye

*e-imzalıdır*

Üye

*e-imzalıdır*

Katip

*e-imzalıdır*

Bu belge 5070 sayılı elektronik imza kanununa göre elektronik olarak imzalanmıştır.