Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/107 E. 2023/64 K. 25.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2023/107
KARAR NO : 2023/64
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/11/2022
NUMARASI : 2022/… Esas – 2022/… Karar

DAVACILAR : 1-… – …
2-… – …
3-… – …
…-… – …
5-… – …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … … İNŞ. TAAH. PROJE ÖZEL SAĞLIK HİZ. TURİZM
İTH. İHR. VE TİC. LTD. ŞTİ. …
DAVANIN KONUSU : Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan Alacak
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 25/01/2023
KARARIN YAZIM TARİHİ : …
… 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04/11/2022 tarih ve 2022/… Esas-2022/… Karar sayılı kararı ile kurulan hüküm nedeniyle davacılar ve davalı vekilinin istinaf başvurusu ile ilgili yapılan incelemede;
DAVACILAR VEKİLİ DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: Müvekkillerinin, müteveffa … … mirascıları olduklarını, muris … … ile davalı arasında 16/02/2017 tarihinde imzalanan sözleşme gereğince, davalı şirketin … ili, … İlçesi … ada, … parseldeki inşaatın sözleşmede kararlaştırılan işlerinin … … tarafından yapılacağını, karşılığında işlerin bitiminden sonra … İli, … İlçesi … ada, … parsel,… Blok … kat … nolu dairenin tapusunun … …’e verileceğini, murisin söz konusu işleri yapmaya başladığını ancak 16/08/2018 tarihinde vefat ettiğini, bu nedenle sözleşmenin sona erdiğini, yapılan işlerin bedelinin … …. SHM’nin 2018/83 D.İş sayılı dosyasında 231.366,09 TL olarak tespit edildiğini, ihtara rağmen ödeme yapılmadığını beyan ederek, 231.366,09 TL’nin, 14/…/2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALI VEKİLİ CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: Müvekkili ile muris … … arasında 16/02/2017 tarihinde Malzemeli İş Karşılığı Satış Sözleşmesi imzalandığını, davacıların murisinin sadece A Blok kablosunun döşenmesi ve B Blok tavan borularının çekimini yaptığını, tespit dosyasındaki tüm işlemlerin muris tarafından yapılmadığını, müvekkili şirketin, babası … … ile ortak elektrik işi yapan … ile görüşmeler yaptığını, sözleşmeye sadık olduklarını, iş bitiminde sözü geçen dairenin devrinin gerçekleştirileceğini bildirdiklerini, ancak davacının döviz kurlarındaki hareketliliği sebep göstererek buna yanaşmadığını, mirasçı …’in aynı işi yapmaya devam ettiğini, bundan dolayı sözleşmedeki sorumluluğunun da devam ettiğini, mirasçının sorumluluktan kaçması nedeniyle müvekkili şirketin zarara uğradığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI:
“1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
172.500,00 TL nin 14/…/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacılara ödenmesine ,” şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacılar vekili 25/11/2022 tarihli istinaf dilekçesinde;
Dava konusu alacakları hakkında dava açılmazdan evvel tespit davası açıldığını, noter ihtarı gönderildiğini, davalının tüm tebligatları usulüne uygun biçimde aldığını, yasal süreler içerisinde hiçbir tebligata itiraz etmediğini, bu haliyle 231.066,09 TL olan müddeabihin kesinleştiğini,
Davada 231.066,09 TL olarak belirlenen ve uyuşmazlık konusu olmayan bedele, davalı şirketin hiçbir aşamada itiraz etmediğini ve bu nedenle tarafları lehine usuli kazanılmış hak doğmuş bulunan imalat bedeli üzerinden karar verilmesi gerektiğini, dava konusu sözleşmede imalat bedeli belirlenmemiş olsa bile imalat bedelinin davalıya tebliğ edildiğini ve kesinleştiğini,
Sözleşme bedelinin 172.500,00 TL olduğuna kanaat getirilirse imalat ve daire bedeli arasındaki farkın, TBK 480/2,3 maddesi uyarınca uyarlama alacağı olarak taraflarına ödenmesini talep ettiklerini,
Davalı yararına nispi vekalet ücretinin tayin edilmesi hukuka ve yasaya aykırı olduğunu,
Sonuç itibariyle: Yerel mahkemece verilen kararın, kabul edilmeyen 58.866,09 TL alacakları yönünden ve davalı yararına hükmedilen 6.825,00 TL vekalet ücreti yönünden kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili 21/11/2022 tarihli istinaf dilekçesinde;
Yargılama süresince müvekkiline gönderilen tebligatların, 7201 sayılı Tebligat Kanununa göre usulüne uygun yapılmadığını,
16/02/2017 Tarihli Malzemeli İş Karşılığı Satış Sözleşmesinin, müvekkili ile davacıların murisi … … arasında imzalandığını, normal şartlar altında yaklaşık 2 yıl içinde anılan işlerin bitmesinin beklendiğini, müvekkilinin bildirmesine göre davacıların murisinin sadece A blok kablosunun döşenmesi ve B blok tavan borularının çekimini yaptığını, delil tespit dosyasındaki tüm işlemlerin davacılar murisi tarafından yapılmadığını, muris ve oğlu ile iş yapıldığını, murisin oğlu … … ile görüşmeler yaptıklarını, sözleşmeye sadık olduklarını, anılan işi bitirmesi halinde taahhüt edilen dairenin devrinin gerçekleştirileceğini bildirdiklerini, ancak davacının döviz kurlarındaki hareketliliği öne sürerek buna yanaşmadığını, eser sözleşmesi koşullarının burada oluşmadığını, mirasçının aynı işi yapmaya devam ediyor olması sebebiyle sorumluluğunun devam ettiğini, mirasçının sorumluluktan kaçtığını ve müvekkilinin işini de yapmayarak ekonomik zarara sebebiyet verdiğini, davanın haksız olduğunu,
belirterek,
Sonuç itibariyle: İlk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılar vekili istinaf dilekçesine karşı cevapla;
Davalının istinaf taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : İstinaf incelemesine esas:
Yerel mahkemenin dosyası içerisinde bulunan belge ve kayıtlar.
ESASTAN İNCELEME RAPOR SONUCU:
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasıdır.
Davacıların murisi … … ile davalı firma arasında imzalanan 16/02/2017 tarihli sözleşme ile; … İli, … İlçesi … ada … parselde davalı tarafından yürütülen inşaatın, elektrik malzemeli işçiliği, tesisat yapımı, trafo kablosu hariç projede gösterildiği şekliyle A’ dan Z’ ye görüntülü diyafon ve legrant anahtar piriz kullanılarak yapılması, asma tavandaki spotların alt yapısı, antre, hol banyo, wc, ebeveyn banyosunun davalı/… … İnşaat tarafından alınıp … … tarafından montajının yapılması, çevre aydınlatması alt yapısı ve montajının … … tarafından yapılması, armatürlerin davalı/… … İnşaat tarafından alınacağı, bu işler karşılığında davalı/… … İnşaat’ın adına … İli, … İlçesi … ada, … parsel, A Blok … kat … nolu dairenin tapusunun … …’e verileceğinin kararlaştırıldığı, bunun dışında sözleşmede herhangi bir bedel gösterilmediği görülmüştür.
Dava dilekçesinin ekinde bulunan ve … 11. Noterliği’nde düzenlenen 27/08/2018 tarihli … yevmiye numaralı mirasçılık belgesine göre; yüklenici … … 16/08/2018 tarihinde vefat ettiği, geride yasal mirasçı olarak davacıları bıraktığı görülmüştür.
TBK’ nın 486. Maddesinde; “Yüklenicinin kişisel özellikleri göz önünde tutularak yapılmış olan sözleşme, onun ölümü veya kusuru olmaksızın eseri tamamlama yeteneğini kaybetmesi durumunda kendiliğinden sona erer. Bu durumda işsahibi, eserin tamamlanan kısmından yararlanabilecek ise, onu kabul etmek ve karşılığını vermekle yükümlüdür.” Hükmüne yer verilmiştir.
… …. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2018/83 D.İş sayılı dosyasında; müteveffa … … yapmış olduğu işlerin tespiti istenmiş, 24/10/2018 tarihinde yapılan keşif sonucunda alınan 28/11/2018 tarihli bilirkişi raporunda; muris tarafından yapıldığı beyan edilen elektrik tesisat işlerine ait imalatın, malzeme ve işçilik dahil bedelleri ile A Blok ve A-B-C Blok ortak tesisatlar toplamında 185.880,18 TL, B ve C Blok tesisatlar toplamı ise 45.485,91 TL olmak üzere toplam 231.366,09 TL olduğu, yapılan bu imalatların işin bütününe göre oranlanması durumunda yaklaşık olarak %50’sinin tamamlanmış olduğu belirtilmiştir.
Davacılar, … 7. Noterliği’nden keşide ettikleri 13/…/2018 tarih 24601 yevmiye numaralı ihtarname ile 231.366,09 TL alacağın reeskont faizi ile birlikte ödenmesini talep etmişlerdir. Bu ihtarname 14/…/2018 tarihinde karşı tarafa(davalıya) tebliğ edilmiştir.
Yapılan iş nedeniyle taraflarca dosyaya ibraz edilen bir fatura bulunmamaktadır.
TBK’nın, götürü bedeli düzenleyen 480. Maddesinde: “(1) Bedel götürü olarak belirlenmişse yüklenici, eseri o bedelle meydana getirmekle yükümlüdür. Eser, öngörülenden fazla emek ve masrafı gerektirmiş olsa bile yüklenici, belirlenen bedelin artırılmasını isteyemez.
(2) Ancak, başlangıçta öngörülemeyen veya öngörülebilip de taraflarca göz önünde tutulmayan durumlar, taraflarca belirlenen götürü bedel ile eserin yapılmasına engel olur veya son derece güçleştirirse yüklenici, hâkimden sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasını isteme, bu mümkün olmadığı veya karşı taraftan beklenemediği takdirde sözleşmeden dönme hakkına sahiptir. Dürüstlük kurallarının gerektirdiği durumlarda yüklenici, ancak fesih hakkını kullanabilir.
(3) Eser, öngörülenden az emek ve masrafı gerektirmiş olsa bile işsahibi, belirlenen bedelin tamamını ödemekle yükümlüdür.” Hükmüne yer verilmiştir.
Sözleşmede, davacıların murisi …’in yapacağı işe karşılık, davalıya ait olan … İli, … İlçesi … ada, … parsel, A Blok … kat … nolu dairenin tapusunun verileceği kararlaştırılmıştır. Bu haliyle sözleşmede iş bedelinin götürü olarak kararlaştırıldığı kabul edilmelidir.
Götürü bedelli işlerde, yüklenicinin hakettiği iş bedelinin saptanması ya da iş sahibinin ödemesinin fazla olup olmadığının belirlenmesi için gerçekleştirilen imalâtın eksik ve kusurlar da dikkate alınarak tüm işe oranının tespiti, bulunacak bu oranın toplam iş bedeline uygulanarak hakedilen bedelin saptanması ve bulunacak bu rakamdan kanıtlanan ödemeler düşülerek hesaplanması gerekmektedir.
Somut olaydaki eser sözleşmesinde yapılacak işin karşılığında … …’e verilmesi gereken dairenin, işin bitirilip teslim edileceği tarihteki rayiç değeri işin götürü bedelidir. Sözleşmede teslim tarihi gösterilmemiştir. İşin yüklenicisi olan …, 16/08/2018 tarihinde vefat etmiş, işin yapımı bir süre oğlu … tarafından devam ettirilerek nihayet 2018 yılı Ekim ayında işe son verilmiştir. Bu nedenle dairenin 2018 yılı Ekim ayındaki rayiç değerinin mahkemece esas alınmış olması yerindedir.
6098 sayılı TBK’nın aşırı ifa güçlüğü başlıklı 138. maddesinde tüm sözleşmelerle ilgili genel hüküm olarak; uyarlama yapılabilmesi için diğer koşulların yanında borcun henüz ifa edilmemiş veya ifanın aşırı ölçüde güçleşmesinden doğan hakların saklı tutularak ifa edilmiş olması gerektiği hükmü getirilmiştir. Somut olayda sözleşmenin ifasına başlanarak %50 seviyesine kadar getirildiği, gerek bu aşamaya kadar gerekse dava dilekçesinde ya da davadan önce gönderilen ihtarnamede öngörülemeyen bir halden bahsedilmediği gibi bundan dolayı uyarlama da istenmediği, uyarlamayı gerektirecek nitelikte, öngörülemeyen ve ifayı engelleyen ya da güçleştiren bir nedenin somut olayda bulunmadığı anlaşılmıştır.
İlk derece mahkemesince, elektrik elektronik mühendisi, gayrimenkul değerlendirme uzmanı ve inşaat mühendisinden oluşan üç kişilik bilirkişi heyeti marifetiyle, sözleşmeye konu inşaatta müteveffa … … yaptığı işlerin bedeli, yapılması gereken toplam işe oranı ile sözleşme gereğince yükleniciye verilmesi gereken dairenin, işe son verilen 2018 yılı Ekim ayı itibariyle değerinin tespiti için mahallinde keşif yapılmıştır.
Keşif sonucu alınan 22/07/2019 tarihli bilirkişi heyeti raporunda; … İli … İlçesi … Mahallesi … ada … parsel üzerinde bulunan A blok ve A-B-C blok ortak elektrik tesisatlarının sözleşmeye göre, Şubat 2018 itibariyle %25’lik kısmının, Ekim 2018 itibariyle %50’lik kısmının tamamlandığı, sözleşme kapsamında elektrik işleri karşığı verilmesi vaad edilen … İli … İlçesi … Mahallesi … ada … parsel üzerinde bulunan A blok, …. kat, … numaralı bağımsız bölümün 2018 yılı Şubat ayı itibariyle değerinin 300.000,00 TL, 2018 yılı Ekim ayı itibariyle değerinin 345.000,00 TL olduğu, buna göre iş bitirme düzeylerine karşılık hesaplanan değerlerinin, Şubat 2018 itibariyle 75.000 TL, Ekim 2018 itibariyle 172.500 TL olduğu bildirilmiştir.
Somut olayda, davacıların ortak miras bırakanı … … ile davalı firma arasında yapılan eser sözleşmesi gereğince, müteveffa … … sözleşme kapsamındaki işleri yapmaya başladığı, sözleşmede işlerin tamamlanması için belirli bir süre öngörülmediği, bu nedenle kararlaştırılan işlerin niteliğine göre makul bir sürede bu işlerin tamamlanması gerektiği, … …, işin devamı sırasında vefat ettiği, tanık ve davalı tarafın beyanına göre mirasçılardan bir kısmının işin yapımına bir süre daha devam ettiği, ancak 2018 yılının Ekim ayında işin tamamen sonlandırıldığı, işin bedelinin götürü usulle belirlendiği, bu nedenle davacıların hak ettiği tutarın götürü bedel esas alınmak suretiyle, yapılan imalatın sözleşme gereğince yapılacak tüm imalata oranlanmak suretiyle bulunması gerektiği, mahkemece de, bilirkişi marifetiyle bu yönde hesaplama yapıldığı, 2018 yılı Ekim ayında sözleşme kapsamındaki işlerin %50 oranında yapıldığı, bu sebeple dairenin 2018 yılı Ekim ayındaki değerinin %50’sinin imalatın bedeli olarak istenebileceği anlaşıldığından, dairenin belirtilen aydaki değerinin yarısı üzerinden ( 345.000,00 TL /2=172.500,00 TL) davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması yerindedir.
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde her ne kadar yapılan işin bedelinin 231.066,09 TL olarak tespit edildiğini ve davalı tarafın tespit raporuna itiraz etmediğini ileri sürerek bu bedel üzerinden davanın kabulüne karar verilmesini talep etmişse de, işin götürü bedelli olması nedeniyle, talep edilebilecek bedel, “fizikî oran yöntemi” ile, başka bir ifadeyle sözleşme kapsamında gerçekleştirilen imalatın eksik ve ayıplar da dikkate alınarak işin tamamına göre fizikî oranı tespit edilerek bulunacak oranın, götürü iş bedeline (somut olayda bağımsız bölümün değerine) uygulanmak suretiyle saptanacak bedeldir. Davacılar vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusu yerinde değildir.
“26. Eser sözleşmesi iki tarafa karşılıklı borç yükleyen bir tür iş görme sözleşmesi olup, “eser” ve “bedel” olmak üzere iki temel unsuru bulunmaktadır. Bu sözleşmelerde yüklenici, iş sahibine karşı yüklendiği özen borcu nedeniyle eseri yasa ve sözleşme hükümlerine, fen, teknik ve sanat kurallarına uygun olarak yaparak ve zamanında tamamlayarak iş sahibine teslim etmekle; iş sahibi de bu çalışma karşılığında ivaz ödemekle yükümlüdür.
27. Türk Hukuk Lûgatında da “eser sözleşmesi” kısaca “Yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir” şeklinde tanımlanmıştır (Türk Hukuk Lûgatı, Türk Hukuk Kurumu, Cilt I, Ankara 2021, s. 353).
28. Gelinen aşamada somut olayda taraflar arasında imzalanan, her iki tarafın kabulünde ve ihtilafsız olan 25.04.2007 tarihli eser sözleşmesinin 3. maddesinde işin bedelinin götürü olarak toplam “1.050.000TL+KDV=1.239.000TL” olarak kararlaştırıldığı gözetildiğinde; götürü bedelli sözleşmede yüklenicinin imalat bedelinin hesaplanması yönteminin açıklanmasında fayda vardır.
29. Götürü bedelin kanunda tanımı yapılmamış olup, Yargıtayın yerleşik içtihatları ve uygulamaları ile doktrinde, götürü bedel, sözleşmede yapılacak işin tamamı için kararlaştırılan toplam bedel olarak ifade edilmektedir. Başka bir anlatımla önceden ve kesin olarak tayin edilmiş ücrete “götürü ücret” denilmektedir. İş bedeli mülga BK’nın 365. maddesi (TBK m. 480) uyarınca bedel götürü olarak belirlenmiş ise, yüklenici işi kararlaştırılan bedel ile yapmak zorundadır.
30. Götürü bedelli sözleşmelerde yüklenicinin hakettiği imalat bedeli, “fizikî oran yöntemi” ile başka bir ifadeyle sözleşme kapsamında gerçekleştirilen imalatın eksik ve ayıplar da dikkate alınarak işin tamamına göre fizikî oranı tespit edilerek bulunacak bu oran götürü iş bedeline uygulanmak suretiyle saptanmalı ve bu rakamdan kanıtlanan ödemeler düşülerek hesaplanmalıdır (Hukuk Genel Kurulunun 10.06.2021 tarihli ve 2017/15-2331 E., 2021/739 K. sayılı kararı).” ( Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 11/10/2022 tarih, 2020/(15)6-715 E, 2022/1279 K.)
Dava nispi harca tabi olup, davanın reddedilen kısmı yönünden, karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesaplama yapılarak davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmiştir. Davalı lehine hükmedilen vekalet ücreti tarifeye uygundur. Davacılar vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusu da yerinde değildir.

Eser sözleşmelerinde sözleşme konusu imalatların o sözleşmenin yüklenicisi tarafından yapıldığı karine olarak kabul edilir. Karinenin aksini ispat yükü iş sahibine aittir. Davalı vekili, tespite konu işlerin tamamının davacıların murisi tarafından yapılmadığını iddia etmişse de bu iddiasını ispata yarar delillerini dosyaya ibraz etmemiştir.
İlk derece mahkemesinin gerekçesi ve kararı yerindedir.
Sonuç olarak: Her iki taraf vekilinin istinaf talebinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,

1-Taraf vekillerinin istinaf talebinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,

2-İstinaf talep eden davalıdan alınması gereken istinaf karar ve ilam harcı 11.783,47-TL olmakla peşin alınan 2.946,00-TL nispi harcın mahsubu ile bakiye 8.837,47 -TL istinaf karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDEDİLMESİNE,

3-İstinaf talep eden davacılardan alınması gereken istinaf karar ve ilam harcı 179,90-TL olmakla peşin alınan 80,70TL nispi harcın mahsubu ile bakiye 99,20 -TL istinaf karar ve ilam harcının davacılardan alınarak hazineye İRAD KAYDEDİLMESİNE,
…-Taraf vekilleri tarafından yatırılan toplam 450,40-TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir KAYDINA,
5-İstinaf masraflarının, başvuran davalı ve davacılar üzerinde BIRAKILMASINA,
6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
7-Kararın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 359/3. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından TARAFLARA TEBLİĞİNE,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-a bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 25/01/2023


Başkan

*e-imzalıdır.*

Üye

*e-imzalıdır.*

Üye

*e-imzalıdır.*

Katip

*e-imzalıdır.*

Bu belge 5070 sayılı elektronik imza kanununa göre elektronik olarak imzalanmıştır.