Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/919 E. 2022/596 K. 23.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2022/919
KARAR NO : 2022/596
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas – … Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF TALEP TARİHİ : …
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 23/05/2022
KARARIN YAZIM TARİHİ : …
Adana 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas-… Karar sayılı kararı ile kurulan hüküm nedeniyle davacı vekilinin istinaf başvurusu ile ilgili yapılan istinaf karar incelemesinde;
DAVACI VEKİLİ DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: Müvekkili şirketin, davalı şirkete ait adreste bulunan ofis market binasının inşaat işlerini yaparak teslim ettiğini, ancak yapılan iş bedeli olan 43.365,00 TL’nin halen müvekkili şirkete davalı tarafından ödenmediğini, müvekkili şirket tarafından mevcut işle ilgili olarak 18.09.2015 tarihli ve 43.365,00TL bedelli faturanın kesildiğini ve Adana 9. Noterliği’nin 08.10.2015 tarihli ihtarnamesi ile davalıya tebliğ edildiğini belirterek fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak kaydıyla davalı tarafından ödenmeyen 43.365,00TL fatura bedelinin 18.09.2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALI VEKİLİ CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: Davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davacı şirket ile müvekkili davalı şirket arasında ofis ve market tadilatı konusunda anlaşmanın bulunmadığını, müvekkili şirketin davacı ile bir ticari ilişkisi bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI:
Davacı vekili tarafından sunulan delillere istinaden, taraflar arasında inşaat yapımına dair bir sözleşmenin bulunup bulunmadığının tespiti amacıyla keşif icra edilmiş, davacı tanıkları dinlenilmiş olup, mail yazışmaları, tanık beyanları ve davacı delilleri birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasında bir yapım sözleşmesinin mevcut olduğu kanaatine varılmış ise de; davalı tarafından böyle bir sözleşmenin bulunmadığına yönelik savunmaları karşısında taraf defterlerinin incelenmesinde davalı defterlerinde herhangi bir ödeme kaydına rastlanmamış olması ile faturanın davalı defterlerine kaydedilmemiş olması hususunun yanında davacı defterleri içeriğine göre davalıdan herhangi bir alacağı bulunmadığı, fatura bedelinin peşin tahsil edilmiş olarak kayıtlara işlendiğine dair kayıtlar birlikte değerlendirildiğinde davacının davalıdan herhangi bir alacağı bulunmadığı kanaatine varılmış, her ne kadar davacı vekili tarafından tahsilat işleminin sehven yapıldığı ve ilgili hatanın düzeltilerek vergi dairesine ve ilgili kurumlara bildirimin yapıldığı belirtilmiş ve sair belgeler ibraz edilmiş ise de hatanın bilirkişi raporunun sunulmasının ardından tespit edilerek düzeltim yapılmasının davacının haklılığını ispatlayamayacağı kanaatine varılmış olup, Yargıtay 19. H.D’nin 2016/8949E. 2017/6563K. Sayılı ilamında da belirtildiği üzere;” Davacının ticari defter kayıtlarında fatura bedelinin nakden tahsil edildiği ve borcun sıfırlandığı anlaşılmaktadır. Bu durumda icra takibine konu fatura bedelinin ödendiğinin kabulü ile davanın reddi gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.” denilmekle, davalı tarafından ödeme iddiasında bulunulmasa dahi davacı defterleri içeriği doğrultusunda ve davacı tarafından sunulan yemin metni ve içeriğine ilişkin davalı şirket yetkilisinin yemin metnine karşı beyanları dikkate alınarak davanın reddine, şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili 21/02/2022 tarihli istinaf dilekçesinde;
1-Yerel mahkemede yapılan yargılamada akdi ilişkinin varlığı ve dava konusu işlerin müvekkil şirket tarafından yapıldığının ispatlandığını, fakat müvekkil şirketin ticari defterlerinde fatura bedelinin ödenmiş olduğu yönündeki muhasebeci hatasının her ne kadar sonradan düzeltilmiş olduğu belirtilse de işbu kayıt nedeniyle davanın reddine karar verildiğini,
2-Yargıtayın yerleşmiş içtihatları uyarınca talep konusu alacak, ticari defterler haricinde başka yollarla ispatlanmışsa alacağın kabulüne karar verilmesi gerekeceği yönünde olduğunu, yerel mahkemenin işbu kararı yasal mevzuata, kökleşmiş yargıtay kararlarına ve hakkaniyete aykırı bir karar olduğunu belirterek,
Sonuç itibariyle; Yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olarak verildiğinden mahkemenin kararının kaldırılmasını talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER : İstinaf incelemesine esas;
Yerel mahkemenin dosyası içerisinde bulunan belge ve kayıtlar.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
16/09/2015 tarih ve Seri … nolu faturanın … Yapı Dekorasyon tarafından … Petrol Tic. A.Ş. adına kesildiği, fatura içeriğinde 17 adet malzeme ve imalat belirtildiği, miktar ve birim fiyatları belirtilerek fatura bedelinin %18 KDV dahil 43.365,00 TL olduğu anlaşılmıştır.
Adana 9.Noterliği’nin 08/10/2015 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamenin incelenmesinde; Keşidecinin … Ltd. Şti., muhatabın … Petrol A.Ş. olduğu, ihtar konusunun fatura tebliği ve fatura bedelinin ödenmesinin ihtaren bildirilmesi olduğu görülmüştür.
Adana 4. Noterliği’nin 26/10/2015 tarih ve … yevmiye nolu cevabi ihtarnamesinin incelenmesinde; ihtara cevap verenin … Petrol A.Ş., muhtabın … Yapı Dekorasyon Ldt. Şti.olduğu, Adana 9.Noterliği’nin 08/10/2015 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesinin içeriğindeki hususların kabul edilmediği, faturanın ihtarnamenin ekinde iade edildiğinin belirtildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin delil listesi, tanık listesi sunduğu ve yemin deliline dayandığı anlaşılmıştır.
İlgili vergi dairelerinden BA ve BS bildirim formlarının getirtilerek dosyaya konduğu,
Davacı vekilince davalı şirket yetkilisi ile yapılan mail kayıtlarının ibraz edildiği,
09/03/2108 tarihinde mahallinde keşif yapıldığı görülmüştür.
Davacı tanıkları …, …, … keşif mahallinde dinlenmiştir.
İnşaat Mühendisi …’ın 13/03/2018 tarihli raporuna göre; Davaya konu yerdeki tadilat işleri sırasında çekilmiş fotoğraflar ve oluşturulan genişletilmiş planın incelenmesinde fotoğraflarda ofis-market binanın tadilat sırasında işlere ait fotoğraflar çekilmiş olduğu üzere 2 cephede tabliye genişletilmiş (batı ve arka cephedeki) olduğu, mevcut tabliye kısımla birleştirilip komple tavan üzerine beton döküldüğü, 3 dış cephe sıvaları, içbölme duvarlar ile sıvası, bay-bayan wc kısımlarını seramik fayans kaplamaları, asma tavan ve zemin seramikleri ile muhasebe kısım iç sıva ve boyası, kapı ve pencereleri montajının olarak görüldüğü, mevcut fotoğraflar ile faturada belirtilen işlerin uygunluk arz ettiğinin saptandığı, taraflar arasında ne tür işlerin yapılacağına ilişkin anlaşma olmadığı, tadilat gören binanın projesine ve keşifte yerinde yapılan tespitlere göre değerlendirme yapıldığını, yapılan toplam iş bedelinin KDV dahil bedelinin 41.412,00 TL olduğu, yazılı anlaşma olmadığı için nakliye yönünden değerlendirme yapılmadığı, serbest piyasa rayiçleri ile yapılmış olmasında malzemelerin nakliyesinin fiyatların içinden düşünülmesi gerektiği, ön cephe alüminyum camekan ve ıslak hacımlardaki lavabo, armatürler, pisuvar, wc taşları ile aydınlatma lambaları ve dış cephelerdeki söve kaplamaların davalı tarafça yapılmış olduğundan değerlendirme dışı bırakıldığının belirtildiği anlaşılmış itiraz üzerine alınan ek raporda ise ilk raporunda değişiklik olmadığı belirtilmiştir.
Mali Müşavir Bilirkişi …’in 01/08/2018 tarihli raporuna göre; Davacıya ait incelenen defterlerin genel kabul görmüş muhasebe usul ve esaslarına göre tutulmadığı, davalı tarafın akdi ilişkiyi inkar ettiği ve ödeme iddiasında bulunmadığı, davacıya ait incelenen defterlerin genel kabul görmüş muhasebe usul ve esaslarına göre tutulmadığı, davacı defterlerine göre davalıdan herhangi bir alacağı olmadığı, fatura bedelinin peşin tahsil edildiği, davacı tarafından düzenlenen faturanın davalı defter kayıtlarına işlenmediği ve davalı defterlerine göre davacıya herhangi bir ödemenin yapılmadığı, davacı tarafından davalıya 43.365,00 TL tutarında 1 adet fatura düzenlendiği, davacının davalıya gönderdiği faturayı ihtarname ile iade ettiği, dosyada bulunan SGK kayıtlarından davacı tanıklarının işin yapıldığı 2015 yılında davacının sigortalı işçileri olmadığı, fotoğraflarda yer alan ve davalının iş yerinde çalışan işçilerin tanıklar olup olmadığının bilinmediği, inşaat bilirkişi raporuna göre davacının davalıdan 41.412,00 TL alacaklı olduğunun belirtildiği anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporu sunulduktan davaya konu fatura bedelinin sehven peşin tahsil edildiğine ilişkin kaydın düzeltildiği anlaşılmıştır.
Dava hukuki niteliği itibariyle eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasıdır.
Davalı akdi ilişkiyi inkar etmiştir. Akdi ilişki inkar edildiğine göre, akdi ilişkinin kurulduğunu ispat yükü davacı yüklenici üzerinde kalmaktadır. Davacının inkar edilen akdi ilişkiyi, yazılı delil niteliğinde olmayan ancak kesin delil niteliğinde olan ikrar ve yemin veya davalının açık muvafakati olmak kaydıyla tanık beyanıyla ispat etmesi gerekmektedir. Davalı akdi ilişki ile ilgili tanık dinlenmesine açıkça muvafakat etmemiştir. Davacı yemin deliline dayanmıştır. Davacının hem akdi ilişkinin ispatı hem de fatura bedelinin tahsil edilip edilmediği hususunda davalıya yemin teklif etme hakkı bulunmaktadır.
Dairemizin 08/02/2021 tarih ve 2019/1314 E., 2021/141 K. Sayılı kararı ile “Davacıya yemin teklif hakkının hatırlatılması, yemin teklif hakkının kullanılacağının beyan edilmesi halinde, davacıya yemin metni hazırlaması ve sunması için süre verilmesi, yemin metni ve yemin davetiyesinin davalıya tebliğ edilmesi, yeminin davalı tarafından eda edilip edilmemesine göre değerlendirme yapılması gerekir” gerekçesiyle kararın kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Dairemizin kaldırma kararından sonra, mahkemece davacıya yemin hakkının hatırlatıldığı, davacı tarafın yemin teklifinde bulunulacağının belirtilmesi üzerine davacı tarafından yemin metninin hazırlanarak mahkemeye sunulduğu, davalının yemin teklifini kabul ederek şirketin yetkilisi …’ın 25/11/2021 tarihli celsede yemin ettiği ve yemininde sebat ettiği anlaşılmıştır.
Sözleşmeler Hukuku’nun en temel ilkelerinden birisi olan sözleşmelerin nispiliği gereği sözleşme, kural olarak o sözleşmede taraf olanları bağlar. Bu nedenle sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlıklarda davanın tarafları aynı zamanda sözleşmenin taraflarıdır. Taraf sıfatı, dava konusu hak ile kişiler arasındaki ilişkiyi ifade eder. Sıfat, bir maddi hukuk ilişkisinde, tarafların o hak ile ilişkisinin bulunup bulunmadığının belirlenmesi anlamına gelir. Davacılık sıfatı, dava konusu hakkın sahibini,davalılık sıfatı ise dava konusu hakkın yükümlüsünü ifade eder. Bir kimsenin davacı veya davalı sıfatına sahip olup olmadığı, tıpkı hakkın mevcut olup olmadığının tayininde olduğu gibi maddi hukuka göre belirlenir. Taraf sıfatının önemli özelliği, itiraz niteliğinde olması nedeniyle taraflarca süreye ve davanın aşamasına bakılmaksızın her zaman ileri sürülebilmesi ve taraflarca ileri sürülmemiş olsalar bile bu hususun mahkemece resen nazara alınmasıdır. (Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 20/10/2015 tarih ve 2015/580-5203 E.ve K.sayılı kararı)

Davalının, davacının yemin teklifini kabul edip eda ettiği, bu nedenle davacının taraflar arasında eser sözleşmesi kurulduğunu ispat edemediği anlaşılmış olup, davacının davasının pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu 355.maddesine göre, istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılabileceği, ancak kamu düzenine aykırılık görülmesi halinde bu hususun resen nazara alınabileceği düzenlenmiş olup, husumet de kamu düzenindendir.
Taraf ehliyeti dava şartlarındandır. Mahkemece resen dikkate alınmalıdır. İlk derece mahkemesince davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken davanın ispatlanamadığından reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun değildir.
Sonuç itibariyle; Davacı vekilinin istinaf talebinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355 ve 353/1-b-2 maddesi gereğince kararın kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılması gerekmediğinden hüküm kurularak davacının davasının pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davacı vekilinin istinaf talebinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine,
2-Adana 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas-… Karar sayılı kararının, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun’un 355 ve 353/1-b.2 maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA ve YARGILAMA YAPILMASI GEREKMEDİĞİNDEN YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA,
Davanın PASİF HUSUMET YOKLUĞU nedeniyle REDDİNE,
3-Alınması gereken red harcı 80,70 TL’ nin peşin olarak yatırılan 740,57 TL’ den mahsubu ile fazla yatırılan 659,87 TL bakiye harcın talep halinde davacıya İADESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince karar kesinleştiğinde arta kalan gider avansının ilgililere ÖDENMESİNE,
İstinaf incelenmesi yönünden;
1-İstinaf aşamasında davacıdan peşin olarak alınan 80,70 TL istinaf karar harcının hazineye İRAD KAYDINA,
2-İstinaf talebinde bulunan davacı tarafından yatırılan 220,70 TL istinaf kanunu yoluna başvurma harcının hazineye İRAD KAYDINA,
3-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
4-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan masrafların kendisi üzerinde bırakılmasına
5-İstinaf aşamasında yatırılan ve kullanılmayan gider avansının dosya kesinleştiğinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa İADESİNE,
6-Kararın, 6100 sayılı HMK’nun 359/4.maddesi uyarınca ilk derece Mahkemesince TARAFLARA TEBLİĞİNE,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK. 353/1-b.2 ve 362/1-a maddeleri gereğince KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.23/05/2022


Başkan

*e-imzalıdır*

Üye

*e-imzalıdır*

Üye

*e-imzalıdır*

Katip

*e-imzalıdır*

Bu belge 5070 sayılı elektronik imza kanununa göre elektronik olarak imzalanmıştır.