Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/2640 E. 2022/1697 K. 30.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 6. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/2640 – 2022/1697
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/2640
KARAR NO : 2022/1697
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/09/2021
NUMARASI : 2021/… Esas – 2021/… Karar

DAVACI :
VEKİLİ : Av.
DAVALI :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF TALEP TARİHİ : 26/09/2022
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 30/12/2022
KARARIN YAZIM TARİHİ :
Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/09/2021 tarih ve 2021/… E.-2021/…K. sayılı kararı ile kurulan hüküm nedeniyle davacı vekilinin istinaf başvurusu ile ilgili yapılan incelemede;
DAVACI VEKİLİ DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: Müvekkili … Otomotiv Servis İnş. Taah. Turz. Gıda San. Ve Tic. A.Ş. servisine, karşı yanın ruhsat sahibi olduğu … plaka numaralı 2012 model Audi A6 2.0 TDI 177 hp Multitronic aracın, sürücü … tarafından 04.08.2017 tarihinde sundukları servis hizmetinden faydalanmak maksadı ile getirildiğini, aracın müvekkili şirkete gelişi ile birlikte, araca gerekli bakım ve onarım işlemlerinin yapıldığını, değişmesi gereken parçaların değiştirildiğini, yapılan tüm işlemlerin davalı yanın onay ve izni ile yapıldığını, davalı yana sunulan tam ve eksiksiz hizmet sonucu toplamda 18.399,36-TL bedelli 29/08/2017 tarihli ve Seri A … sıra numaralı fatura tanzim olunduğunu, müvekkili şirketin servisince, davalı tarafın ruhsat sahibi olduğu aracın, servis hizmeti yerine getirildiğini, ilgili aracın karşı tarafça teslim alındığını, söz konusu aracın servis hizmetinden doğan fatura bedelinin ise yalnızca 7.300,00-TL’lik kısmının müvekkili şirkete 01/12/2017 tarihinde ödendiğini, müvekkilinin bakiye bedelin tahsil edilmesini sağlamak üzere davalı taraf ile iletişime geçmeye çalıştığını, ancak çabalarının sonuçsuz kaldığını, bunun üzerine … 7. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine başlanıldığını, ancak söz konusu takip davalı/borçlunun haksız ve mesnetsiz itirazları neticesinde durduğunu, borçlu tarafın itiraz dilekçesinde kendisinin böyle bir borcu olmadığını iddia ederek borca itiraz ettiğini, haksız ve mesnetsiz bu itirazın iptali ile birlikte … 7. İcra Müdürlüğü 2018/… Esas sayılı dosyası üzerinden takibin devamını, davalı aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra-inkâr tazminatına hükmedilmesini, yargılama ve harç giderleri ile vekâlet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edildiği ancak davalının cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.

İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: “..Somut uyuşmazlıkta takip konusu faturalar incelendiğinde ilgili faturanın dava dışı … adına kesildiği, takibin ve davanın davalı şirket adına açıldığı görülmektedir. Ticari defter kayıtlarına göre de davalı şirket adına kesilmiş bir fatura bulunmamaktadır. HMK 114/d maddesi uyarınca tarafların taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları dava şartı olarak düzenlendiğinden ve takip dayanağı faturanın davalı şirket adına tanzim edilmemiş olduğu görüldüğünden HMK 114/d maddesi yollamasıyla 115/2.maddesi uyarınca davalının davada taraf sıfatının bulunmaması nedeniyle davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Pasif Husumet Yokluğu Nedeniyle Dava Şartı Yokluğundan Davanın Usulden Reddine,” şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili 26/09/2022 tarihli istinaf dilekçesinde; Yerel mahkemece eksik inceleme yapılarak hüküm kurulduğunu, hükme esas alınan 07/07/2021 tarihli bilirkişi raporuna itiraz ettiklerini ve yeniden bilirkişi incelemesi için talepte bulunduklarını ve reddedildiğini, bilirkişi değerlendirmesinde, faturanın davadışı … adına tanzim edilmesini gerekçe göstererek davalı şirketin müvekkiline borçlu olmadığı kanaatine vardığını beyan ettiğini, ancak faturanın davalı şirket yetkilisinin faturayı kendisinin ödeyeceğini beyan etmesi nedeniyle davalı şirket adına değil davalı şirket yetkilisi adına tanzim edildiğini, …’nun davalı şirket çalışanı olup kazayı gerçekleştiren kişi olduğunu ve faturanın kendi adına kesilmesini talep ettiğini, diğer taraftan ise davalı şirket adına fatura tanzim edilmemiş olsa da davaya konu aracın, davalı şirket adına kayıtlı olduğunu, ruhsat sahibi olan davalı şirketin, müvekkilinin araçta gerçekleştirdiği bakım ve onarım işlemlerinden kaynaklı bir bedel ödemediğini, faturalara ise 8 gün içerisinde itirazda bulunmadığından fatura ve içeriğini kabul etmiş sayıldığını, bu durumun davalı şirketin sebepsiz zenginleşmesine yol açtığını, işbu davaya konu icra dosyasında … ile birlikte davalı şirkettin de borçlu olarak yer aldığını, …nun, müvekkili şirkete faturadan kaynaklı olarak borçlu iken davalı şirketin aynı olayda sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı olarak borçlu olduğunu ve borcun olamadığına ilişkin itirazlarının yerinde olmadığını belirterek,
Sonuç itibariyle; Yerel mahkemece verilen karar usul ve yasaya aykırı olduğundan kararın kaldırılmasını ve talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
Davalı istinaf dilekçesine karşı beyanda bulunmamıştır.
DELİLLER : İstinaf incelemesine esas;
Yerel mahkemenin dosyası içerisinde bulunan belge ve kayıtlar.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava;Araç bakım ve onarımından kaynaklanan alacak iddiasına dayalı olarak yapılan icra takibine yönelik itirazın iptali davası davasıdır.davasıdır.
HMK’nun 341/2 maddesinde “Miktar veya değeri 3.000,00-TL’yi geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir…”
HMK’nun 341/4 maddesinde “Alacağın tamamının dava edilmiş olması durumunda kararda asıl talebin kabul edilmeyen bölümü 3.000,00-TL’yi geçmeyen taraf istinaf yoluna başvuramaz.” hükümleri düzenlenmiştir.
HMK’nun istinaf kanun yoluna başvuru yönünden kesinlik sınırını düzenleyen bu maddelerdeki miktarların her yıl yeniden değerleme oranında artırılması sonucunda yerel mahkemenin kararını verdiği 08/09/2021 tarihi itibariyle istinaf kanun yoluna ilişkin yerel mahkemenin kesinlik sınırı5.880,00-TL olup, dava değeri (5.000,00 TL) kesinlik sınırı olan 5.880,00-TL’nin altında kaldığı görülmekle, yerel mahkemece verilen karar, miktar itibariyle kesin nitelikte olduğundan, HMK’nun 341/2.4 maddesi gereğince davacının istinaf kanun yoluna başvurma imkanı bulunmamaktadır.
Sonuç itibariyle: Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 341/2.4 ve 352/1-b maddeleri uyarınca usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nun 341/2,4 ve 352-1-b maddeleri gereğince USULDEN REDDİNE,
2-Davacıdan alınan 80,70-TL istinaf karar ve ilam harcının talep halinde ilk derece mahkemesince davacıya İADESİNE,
3-İstinaf talep eden davacıdan alınan 220,70 TL istinaf başvurma harcının hazineye İRAD KAYDEDİLMESİNE,
4-İstinaf masraflarının, başvuran davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Kararın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 359/4. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından TARAFLARA TEBLİĞİNE,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-a bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.30/12/2022

Başkan

*e-imzalıdır*

Üye

*e-imzalıdır*

Üye

*e-imzalıdır*

Katip

*e-imzalıdır*

” Bu Belge 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununa Göre Elektronik Olarak İmzalanmıştır. “