Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/2106 E. 2022/1497 K. 01.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2022/2106
KARAR NO : 2022/1497
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/07/2022
NUMARASI : 2022/… Esas

DAVACI : … TEMİZLİK TARIM KIRTASİYE AMBALAJ MOB.İNŞ.LTD.ŞTİ.
VEKİLİ : Av. …-[] UETS

DAVALI : … -…
VEKİLİ : Av. …-[] UETS

DAVANIN KONUSU : İhtiyati Haciz
İSTİNAF TALEP TARİHİ : 06/07/2022
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 01/12/2022
KARARIN YAZIM TARİHİ : …
Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/07/2022 tarih ve 2022/… E. sayılı kararı ile kurulan hüküm nedeniyle davacı vekilinin istinaf başvurusu ile ilgili yapılan incelemede;
DAVACI VEKİLİ DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: Müvekkili şirketin 30/05/2022 tarihli noter onaylı alacağın temliki sözleşmesi ile temlik eden … Villa Yapı İnş. Mimarlık Güvenlik Hiz. Tarım Ürünleri Sanayi ve Ticaret Ltd. Şirketinin, davalı … nezdinde doğmuş, Mersin 5. İcra Dairesinin 2021/… sayılı icra takip dosyasına konu alacağının tamamını temlik aldığını, alacağı temlik eden … Villa Yapı İnş. Mimarlık Güvenlik Hiz. Tarım Ürünleri Sanayi ve Ticaret Ltd. Şirketi ile davalı, davalıya ait olup “Mersin Mezitli … Mahallesi …. Sk. (TN:…) No:…” adresinde bulunan 3 katlı binanın sıva, boya, granit, seramik ve inşaat işlerini yapmak üzere sözleşme yaptıklarını, sözleşmeye istinaden temlik eden … Villa Limited Şirketi taşeron firmalar ile anlaştığını, üstlenmiş olduğu işleri bitirdiğini ve binayı teslim ettiğini, ancak davalı tarafça sözleşmenin ihlal edildiğini ve yapılan işlerin karşılığı olarak ödeme yapılmadığını, temlik eden … Villa yapılan işlere mahsuben E fatura olarak 09/07/2021 tarihli … nolu fatura bedelinin 7 gün içerisinde ödenmesi talebini içerir ihtarnameyi davalı …’e gönderdiğini, ancak davalı tarafından ödeme yapılmadığını, TTK 21/2 maddesine göre “Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır. ” dendiğini, ilgili madde uyarınca görülmektedir ki faturayı alan davalı …’ün faturaya karşı hiçbir itirazda bulunmadığını ve faturayı kabul ettiğini, davalının ödeme yapmaması nedeniyle icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itirazı sonucunda takibin durduğunu, dava süresince borca haksız ve kötü niyetli bir şekilde itiraz eden davalının borçtan kurtulma ve müvekkilini zarara uğratma maksatlı olarak mal varlığını elden çıkarması şeklindeki tehlikeler ve davanın haklılığını kesin delillere dayandırmış olmaları sebebiyle müvekkilinin haklarının korunabilmesi için davalının icra takibine konu borç kadar malvarlığına ihtiyati haciz konulması gerektiğini, Faturaya dayalı ihtiyati haciz talebiyle ilgili olarak Yargıtay 19. HD. 23.01.2014 T. E:2013/18723, K:1804 numaralı kararında “Mahkemece faturalar, yazarkasa fişleri ve mal teslimi fişlerine dayalı ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için, ibraz edilen bu belgelere göre alacağı varlığı ve muaccel olduğu konusunda mahkemece bir kanaat edinilmesi halinde ihtiyati haciz isteminin kabulüne karar verileceğini’’ ifade edildiğini, Yargıtay Esas No:2013/18058 ve Karar No:2014/1230 sayılı kararında “Talep, ihtiyati haciz istemine ilişkin olup, mahkemece, ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmiştir. Ancak, İİK’nın 257. maddesinde ihtiyati haciz talep edilebilmesinin koşulları sayılmıştır. İİK’nın 257. maddesine göre, ihtiyati haciz istenebilmesi için alacağın vadesinin gelmesi ve rehinle temin edilmemiş olması yeterli olup, alacağın varlığının tam ispatı gerekmeyip yaklaşık ispat yeterlidir. Somut olayda, ihtiyati haciz isteyen(alacaklı) vekili, taraflar arasındaki taşıma sözleşmelerini ve çalınan emtiaya ilişkin karakol ifade tutanağını, sunduğuna göre, mahkemece, alacağın miktarı ve vadesinin tespiti yargılamayı gerektirdiği, İİK’nun 257. maddesinde aranan şartların gerçekleşmediği gerekçesiyle, istemin reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.” ifade edildiğini, Müvekkilinin alacağının varlığı ve muaccel olduğu noktasında herhangi bir şüphe olmadığını; borçlunun mal kaçırma ihtimali de yüksek olduğundan ihtiyati haciz talep etme zaruriyetimiz hasıl olduğunu, bu doğrultuda icra takibine konu borç miktarınca borçlu davalının “Mersin Mezitli … Mahallesi …. Sk. (TN:…) No:…” adresinde bulunan taşınmazının üzerine ihtiyati haciz konulmasını, borç miktarını karşılamaması halinde davalının diğer menkul ve gayrimenkul mallarıyla, üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI:
Davacı vekilinin Mahkememize sunulan dilekçe ve ekleri de dikkate alınarak 2004 sayılı İİK madde 257 vd. Maddelerinde belirtilen şartların, muaccel bir alacağın varlığı konusunda yaklaşık ispat koşullarının oluşmadığı, uyuşmazlık konusunun yargılamayı gerektirdiği nazara alınarak dosyaya sunulan bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde yaklaşık ispat koşullarının bu aşamada oluşmadığından ihtiyati haciz talebinin REDDİNE, şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
DAVACI VEKİLİ 06/07/2022 TARİHLİ İSTİNAF DİLEKÇESİNDE;
1-Alacağın temliki hükümleri uyarınca alacak ve alacağı talep etme hakkının temlik alan müvekkiline ait olduğunu,
2-Müvekkiline alacağı temlik eden … Ltd. Şti.’nin taşeron şirketler ile anlaştığını, sözleşme ile üstlendiği işleri bitirerek binayı teslim ettiğini, iş bedelini hak ettiğini, ancak alacağınını alamadığını,
3-Temlik eden şirketin yaptığı işin bedeline ilişkin faturayı düzenleyerek davalıya gönderdiğini, davalının 7 günlük yasal süresi içerisinde faturaya itiraz etmediğini,
4-Müvekkilinin alacağının varlığı ve muaccel olduğunun dosya kapsamı ile sabit olduğunu, bu nedenle ihtiyati haciz koşullarının oluştuğunu,
Sonuç itibariyle; Yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olarak verildiğinden mahkemenin kararının kaldırılmasını talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
DAVALI VEKİLİ 06/09/2022 TARİHLİ İSTİNAFA CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE;
Davacının yanlı ve gerçeğe aykırı iş tutarı ve tutarları içeren fatura düzenlediğini, faturaya itiraz edilerek faturanın iade edildiğini, müvekkilinin davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacının ihtiyat tedbir talebinin kötü niyete dayandığını, davacının istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : İstinaf incelemesine esas;
Yerel mahkemenin dosyası içerisinde bulunan belge ve kayıtlar.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Davanın, eser sözleşmesinden kaynaklan alacak davası olduğu, talebin ise ihtiyati haciz talebinin reddi kararının kaldırılarak ihtiyati haciz kararı verilmesidir.
İİK. 257 maddesinde; “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.
Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir:
1)Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa;
2)Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunursa” ihtiyati haciz kararı verilebileceği düzenlenmiştir.

SOMUT OLAYDA; İhtiyati haciz talep eden davacının ileri sürdüğü alacağın rehinle temin edilmediği sabit olduğu gibi, alacak yargılamayı gerektirdiğinden muaccel olmadığı da ihtilâfsızdır. Dosya içeriğine göre yaklaşık ispat koşulu da gerçekleşmemiştir. Vadesi gelmemiş alacaklarla ilgili ihtiyati haciz koşulları arasında sayılan (İİK 257/2) hususlardan hiçbirisinin varlığı konusunda da kesin delil aranmamakla birlikte haklı ve makul görülebilecek bir delil de sunulmamıştır. İlk derece mahkemesinin kararı ve gerekçesi yerindedir.
Sonuç itibariyle; Davacı vekilinin istinaf talebinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK 353/1-b-1 md.si gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf talep eden davacıdan alınan 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcının hazineye irad KAYDEDİLMESİNE,
3-İstinaf talep eden davacıdan peşin alınan 220,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye irad KAYDEDİLMESİNE,
4-İstinaf masraflarının, başvuran davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 359/4. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından TARAFLARA TEBLİĞİNE,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-f bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 01/12/2022


Başkan

*e-imzalıdır*

Üye

*e-imzalıdır*

Üye

*e-imzalıdır*

Katip

*e-imzalıdır*

Bu belge 5070 sayılı elektronik imza kanununa göre elektronik olarak imzalanmıştır.