Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/2091 E. 2022/1188 K. 31.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2022/2091
KARAR NO : 2022/1188
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/11/2021
NUMARASI : 2019/… Esas – 2021/… Karar

DAVACI : … –

VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … –

VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 31/10/2022
KARARIN YAZIM TARİHİ : …
Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/11/2021 tarih ve 2019/… Esas- 2021/… Karar sayılı kararı ile kurulan hüküm nedeniyle davacı vekilinin istinaf başvurusu ile ilgili yapılan incelemede;
DAVACI VEKİLİ DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında yapılan 13/07/2015 tarihli sözleşme gereğince; … Üniversitesi Yapı İşleri ve Teknik Daire Başkanlığı’ na ait Mersin İli, Tarsus İlçesi’nde yürütülen inşaatın cam alüminyum doğrama, cam aksesuar, spider kompozit kaplama işlerinin davalı şirket tarafından müvekkili şirkete yaptırıldığını, müvekilli şirketin, işi süresinde ve projesine uygun olarak yaparak davalı şirkete teslim etmesine rağmen davalı şirketin üzerine düşen borcu ödemeye yanaşmadığını, bunun üzerine davalı şirketin 53.779,86 TL lik borcunu ödemesi için ihtarname gönderildiğini, borcun ödenmemesi üzerine Adana 8. İcra Müdürlüğü’ nün 2016/… esas sayılı dosyası ile genel haciz yolu ile takip başlatıldığını, davalı şirketin 29/02/2016 tarihinde borcun 25.590,60 TL’ sini kabul ettiğini ve geriye kalan 28.189,26 TL asıl alacağa ve işlemiş faize itiraz ederek bu kısım için takibi durdurduğunu beyan ederek, borçlununun itirazının iptaline, takibin devamına, %20 oranından az olmamak üzere icra inkar tazminatına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALI VEKİLİ CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: Müvekkili şirketin Türkiye çapında eski eserler konusunda restorasyon işleri yapan bir firma olduğunu, … Üniversitesi ile yapmış olduğu restorasyona yönelik sözleşme kapsamında, … Mah. … Sok. No. … Tarsus adresinde bulunan … Fabrikasının restorasyonu işlerini yürüttüğünü, yapılan bu restorasyon çalışmaları kapsamında, restorasyonu yapılan binada bir kısım alüminyüm doğrama, kayar toplanır kapı ve cam işlerini yapmak üzere davacı taraf ile 13/07/2015 tarihli sözleşme imzaladığını, ancak davacı tarafın işin bir kısmını sözleşmeye uygun yapmasına rağmen sözleşmenin 2.2.2 maddesinde belirtilen kayar toplanır kapı ve üst sisteminin açık alana bakması ve bu nedenle dış cephe kapı ve sistemi takması gerekirken iç cepheye uygun sistem uyguladığını, … Üniversitesi Yapı İşleri ve Teknik Daire Başkanlığı tarafından imalatın sürekli kontrol edildiğini, bu kontroller sırasında kapıdaki sorunun ortaya çıktığını, … firmasını aradıklarında takılan kapının dış cephe değil iç cephe kapı sistemi olduğunu öğrendiklerini, bu firmanın hem iç hem de dış cephe sistemleri ürettiğini, sözlü olarak defalarca müracaat edilmesine rağmen davacının sorumluluk almaktan kaçındığını, … Üniversitesine karşı taahhüdün biran evvel yerine getirilmesi gerektiği için tespit yaptırılarak kapının söküldüğünü ve dış mekana uygun bir kapı sistemi takıldığından bahisle davanın reddine, kötü niyetli davacının %20 oranından az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesinin 03/10/2018 tarih, 2016/… E., 2018/… K. Sayılı kararıyla:
“1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
Davalının, Adana 8. İcra Müdürlüğünün 2016/… esas sayılı icra dosyasında 28.189,26 TL asıl alacak ile işlemiş faize yönelik itirazının, 2.229,26 TL asıl alacak ve 10,59 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.239,85 TL üzerinden iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına,
Hüküm altına alınan alacağın %20 ‘si oranında olmak üzere 446,00 TL inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
Davalının tespit giderleri dışındaki talepleri yönünden usulüne uygun şekilde açılmış bir dava bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına,” şeklinde karar verilmiştir.
Dairemizin 04/07/2019 tarih, 2019/… Esas, 2019/… Karar sayılı kararı ile;” davacı yüklenicinin yapmış olduğu kayar toplanır kapıyı davalı işverene hangi tarihte teslim ettiği hususunun ve yine davalı işveren tarafından bu teslim tarihinden itibaren hangi tarihte ayıp ihbarında bulunduğunun tespiti için taraflara bu yöne ilişkin delillerini sunmaları yönünde süre vermesi, ayrıca imalatı yapılan kayar toplanır kapının tespit edilen ayıplarının açık ayıp mı yoksa gizli ayıp mı olduğuna dair bilirkişilerden ek rapor alınması ve bunun sonucuna göre TBK’nun 474/1 ile 477.maddeleri kapsamında ayıp ihbarının değerlendirilmesi, ayrıca yine bilirkişilerden imalatı yapılan kapının teslim tarihi itibariyle ayıpsız bedeli ile, tespit edilen ayıplar nedeniyle mevcut bedelinin ne kadar olacağına ve dava konusu kapının tamamen değiştirilmesinin gerekip gerekmediğine dair denetime elverişli rapor alınması gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak hüküm kurulması yerinde olmadığından bahisle” kaldırılmıştır.
İlk derece mahkemesince, kaldırma kararı sonrası dosya yeni esasa kaydedilerek, kaldırma kararı doğrultusunda tarafların beyanı sorulmuş, bilirkişiden rapor alınmıştır.
İlk derece mahkemesinin 10/11/2021 tarih, 2019/… E., 2021/… K. Sayılı kararıyla:
“Davanın Kısmen Kabulüne;
Davalının Adana 8. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… esas sayıl icra dosyasında 28.189,26 TL asıl alacak ile işlemiş faize yönelik itirazının 2.229,26 TL asıl alacak ve 10,59 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.239,85 TL üzerinden iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına,
Davacı için hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında olan 446,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Davalının kötü niyet tazminat talebinin reddine, ” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili 23/08/2022 havale tarihli istinaf dilekçesinde:
Kayar toplanır C60 sistem kapının tek tip olduğu ve sözleşmedekine uygun olduğunun gerek … firmasının verdiği cevaplarla gerek bu kapının onaylandığına dair maillerle sabit olduğunu, buna rağmen teslim edilen malın ayıplı olduğu yönündeki tespitin hukuka aykırı olduğunu, gerek sözleşme imzalanmadan önce gerek imzalandıktan sonra teslim edilecek kapıyı müvekkil şirket ve davalının birlikte seçtiklerini, kapının davalının onayıyla takıldığını, daha sonra ileri sürülen ayıp iddiasının borçtan kurtulmak amacıyla yapılmış olduğunu,
Yerel mahkemenin, kararında bir eser sözleşmesi bulunduğunu ve buna dair hükümlerin incelenmesi gerektiğini belirtmekle TBK’nın 477. Maddesini değerlendirme dışı bıraktığını, müvekkili şirket ve davalı arasında yapılan 13.02.2015 tarihli sözleşme gereğince edimlerin yerine getirilmiş olup, davalı şirkete mal tesliminin 16.10.2015 tarihinden önce olduğunu, daha önce de mahkemeye sundukları ve davalı şirketin de kabulünde olan 16.10.2015 tarihli hesap ekstresinde, tamamlanmış işler arasında dava konusu 1 adet kayar toplanır sistemin de bildirilerek incelenmesinin talep edildiğini, söz konusu olan bu belgenin, davalı şirket yetkilisi … tarafından 28.09.2018 tarihli dilekçe ekinde de mahkemeye sunulduğunu, davalı şirketin temsilcisi …’ın 28.09.2018 tarihli dilekçesinde ”İmalatlar yapıldıktan sonra … Firmasının çıkarmış olduğu metraj ve hesaplamaya firmamızca itiraz edilmemiştir.” ifadelerinin yer aldığını,
Davalı şirket tarafından malın teslim edilen haliyle eksiksiz olduğunun kabul edildiğinin açık olduğunu, olayda gizlenen bir ayıp durumu olmadığını, davalı şirketin eseri kabulü ile müvekkili şirketin sorumluluktan kurtulduğunu,
Ayıplı imalat yapıldığına ilişkin tespit kabul edilse dahi müvekkili şirkete usul ve yasaya uygun ayıp ihbarı yapılmadığını,
Tarafların tacir oldukları nazara alındığında yapılan işten ayrı olarak, zaten mevcut ve var olan, özel olarak üretilmeyen veya yapılmayan bir kapının takılması hususunu ESER SÖZLEŞMESİ olarak değerlendirmenin hatalı olduğunu, taraflar arasında dava konusu kapıya ilişkin ticari satım söz konusu olduğunu, iki tarafın da tacir olduğu bu durumda ayıp ihbarının belirli sınırlamalara tabi olduğunun açık olup, Türk Ticaret Kanunu’nun 23. Maddesinde, teslim sırasında açıkça belli olan ayıplar yönünden ayıbın iki gün içinde satıcıya bildirilmesi gerektiğinin düzenlendiğini,
Davalı şirketin kabulünde olan 16.10.2015 tarihli hesap ekstresinde bildirilen ve ihtilaf konusu kayar toplanır kapının da yer aldığı imalatların metraj ve hesaplamalara itiraz edilmediği dikkate alındığında malın 16.10.2015 tarihinden önce teslim edildiğinin açık olduğunu, davalı şirketin bu tarih itibariyle (16.10.2015’ten önce) ihbar süresinin başladığını, açık ayıp halinde iki gün içerisinde bildirim yapılması gerekmekte iken süresi içerisinde herhangi bir bildirim yapılmamakla davalı alıcının, malı satın aldığı hali ile kabul etmiş sayıldığını ve seçimlik haklara başvuru hakkını kaybettiğini,
Davalının ayıbı ihbar iddiasını tanık delili ile ispatlamasının mümkün olmadığını, Ticaret Kanununda tacirler için belirlenen yöntemlerle ispatlaması gerektiğini,
Tanıkların, yapılan işin firma tarafından kabul edilmediğini belirtmekle, müvekkili şirkete yapılan ayıp bildirim tarihine ilişkin herhangi bir beyanda bulunmadıklarını, mahkemenin bu tarih içermeyen soyut beyanlardan yola çıkarak ayıp bildiriminin süresinde yapıldığını belirtmesinin kabul edilemez olduğunu,
belirterek,
Sonuç itibariyle: Yerel mahkemece verilen kararın, davanın kısmen reddine ilişkin kısmının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesine karşı vermiş olduğu 09/09/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : İstinaf incelemesine esas;
Yerel mahkemenin dosyası içerisinde bulunan belge ve kayıtlar.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava; eser sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili amacıyla yapılan icra takibine yönelik itirazın iptali davasıdır.
Adana 8. İcra Dairesinin 2016/… esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı davacı tarafından, borçlu davalı aleyhine 09/02/2016 tarihinde 53.779,86 TL asıl alacak 358,04 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 54.137,90 TL üzerinden ilamsız icra takibi yapıldığı, davalı borçlunun itiraz dilekçesi verdiği, dilekçede; borcun 25.590,60 TL’lik kısmı kabul edilerek, 28.189,26 TL’lik kısmına itiraz edildiği, takibin icra müdürlüğü tarafından 28.189,26-TL üzerinden durdurulduğu, itiraz edilmeyen miktar yönünden takibin devamına karar verildiği, davalı borçlu tarafından itiraz edilmeyen kısma ilişkin olarak icra dosyasına 30.000,00 TL ödeme yapıldığı, icra takibinin duran kısmına ilişkin olarak davacı alacaklı tarafından süresi içerisinde itirazın iptali davasında açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında düzenlenmiş olan 13/07/2015 tarihli sözleşmenin 2.Maddesinde; “işverenin kompozit kaplama, spider cephe alüminyum doğrama, cam ve aksesuar işlerini iş bu sözleşmede belirtilen şartlarda yapılması işidir.”
Sözleşmenin 2.2.2. a)1 ve 2 maddesinde; ” kayar toplanır kapı, … kayar toplanır C 60 sistem profillerinden üretilecektir. Üzerine sistemin gerektirdiği aksesuarlar monte edilecektir.”
Sözleşmenin 2.2.4 maddesinin b/1 maddesinde; “alüminyum kapı ve pencere camları 6mm temperli düz cam olacaktır.”
Sözleşmenin 5.2 maddesinde; “işin başlama tarihi iş teslim tarihi ile başlayarak 45 iş gününde bitirilecektir….”
Sözleşmenin 8.1. maddesinde; “iş bitirildikten sonra taraflar arasında işin eksiksiz ve ayıpsız yapıldığına ve işverene teslim edildiğine dair bir teslim tutanağı düzenlenecektir.”
Sözleşmenin 8.2 maddesinde; “teslim tutunağı ile yapılan teslimattan sonra yapılan imalatlarda oluşacak hasarladan dolayı işveren sorumludur.”
Sözleşmenin 8.14 maddesinde; “taraflar maddesinde yazılı olan mail adresleri ile yapılan tüm mailleşmeler ve yazışmalar bu sözleşmenin ekleri olup resmi makamlarda geçerli sayılacaktır.”
Sözleşmenin 8.15. maddesinde; “bu proje ile ilgili yetkili kişi ….DIR..”
Hükümlerinin düzenlendiği görülmektedir.
Davacı vekilinin cevaba cevap dilekçesinin ekinde sunduğu ek-2 olarak ibraz edilen belgenin incelenmesinde; … Atelye/ … İş Sonu Metrajları başlığını taşıdığı, sıra no;5’de imalatlar sütununda … kayar toplanır kapı, C 60 sistem ibaresinin yazdığı, miktar bölümünde 1, birim bölümünde de adet kelimelerinin yazdığı ve ayrı bir sutün içerisinde de; Tarsus’ta bulunan … İnş. Mim. Müh. Tarafından yaptırılan … Atelyesine ait binanın yukarıda belirtilen imalatları eksiksiz olarak bitirilip teslimi yapılmıştır. açıklamasanın bulunduğu, ve bu belge altında da … İnşaat adına … isim ile imzasının bulunduğu, belgede tarih olmadığı, görülmektedir.
Davalı işveren tarafından Adana 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/… D.İş sayılı dosyasında yapıtrılan delil tepsiti sonucu alınan bilirkişi raporu içeriğine göre; yüklenicinin yapmış olduğu kapının Resmi Gazetede yayınlanan İnşaat Genel Teknik Şartnamesine uygun olmadığı, keza su sızdırmazlığının sağlanmadığı, bağlantı elemanlarının gizlenmediği, şakul ve terazisinin bozuk olduğunu, hava ve su sızdırmazlığının sağlanmadığını, … firmasının internet sayfasında yer alan fotoğraf ve açıklamalara göre C60 alüminyum doğrama sisteminin hava, su ve toz sızdırmazlık özelliklerine sahip olması gerektiği, uygulanan sistemin dış cepheye uygun olmadığının bildirildiği anlaşılmaktadır.
Yerel mahkemece taraflar arasındaki sözleşmeye konu olan kayar toplanır kapının imalatçısı dava dışı ….A.ş’ye yazılan müzekkere üzerine bu şirketçe verilen cevabi yazıda; ” firmamızın ürünlerinden kayar toplanır cam sistemleri normalde cam cama yapılan sistemler olup herhangi bir hava veya su performansı beklenmemelidir. Aynı sistem üzerinde istendiği takdirde C 60 doğrama sistem ile profil bir toplanır sistemde yapılabilir. Her iki sistemde tercih meselesi olup sistemin performansları açısından birbirinden farkı yoktur. Dolayısıyla sistemlerin iç mekan veya dış mekan olma durumuna göre aksesuarlarının değişme durumu da bulunmamaktadır.” şeklinde cevap verildiği anlaşılmaktadır.
Yerel mahkemece taraf vekillerinin bildirdiği delillerin toplandığı her iki şirketin ticari defterleri incelenmek suretiyle bilirkişilerden rapor alındığı, tarafların tanıklarının dinlendiği anlaşılmaktadır.
TBK’nun 470. Maddesinde; “Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, işsahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.”
TBK’nun 474/1.Maddesinde;” İşsahibi, eserin tesliminden sonra, işlerin olağan akışına göre imkân bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve ayıpları varsa, bunu uygun bir süre içinde yükleniciye bildirmek zorundadır.”
TBK’nun 475. Maddesinde;” Eserdeki ayıp sebebiyle yüklenicinin sorumlu olduğu hâllerde iş sahibi, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir:
1. Eser işsahibinin kullanamayacağı veya hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde ayıplı ya da sözleşme hükümlerine aynı ölçüde aykırı olursa sözleşmeden dönme.
2. Eseri alıkoyup ayıp oranında bedelden indirim isteme.
3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları yükleniciye ait olmak üzere, eserin ücretsiz onarılmasını isteme.”
TBK’nun 477. Maddesinde;”Eserin açıkça veya örtülü olarak kabulünden sonra, yüklenici her türlü sorumluluktan kurtulur; ancak, onun tarafından kasten gizlenen ve usulüne göre gözden geçirme sırasında fark edilemeyecek olan ayıplar için sorumluluğu devam eder.
İşsahibi, gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, eseri kabul etmiş sayılır.
Eserdeki ayıp sonradan ortaya çıkarsa işsahibi, gecikmeksizin durumu yükleniciye bildirmek zorundadır; bildirmezse eseri kabul etmiş sayılır.”
TBK’nun 479. Maddesinde;” İşsahibinin bedel ödeme borcu, eserin teslimi anında muaccel olur.
Eserin parça parça teslim edilmesi kararlaştırılmış ve bedel parçalara göre belirlenmişse, her parçanın bedeli onun teslimi anında muaccel olur.”
Hükümleri düzenlenmiştir.
Somut olayda; davacının yüklenici, davalının ise işsahibi olduğu, davalı iş sahibinin dava dışı … Üniversitesi ile yapmış oluduğu sözleşme kapsamında … Üniversitesi’nin Tarsus İlçesi’nde bulanan ve atölye olarak kullanılacağı anlaşılan binasının resterasyon ve tamirat işini aldığı, bu iş kapsamında binanın kompozit kaplama, spider cephe, alüminyum doğrama ile binanın dış kapı ve pencere imalatlarının yapım işini dosyamızın davacısı olan yüklenici alt taşerona, yapılan 13/07/2015 tarihli sözleşme kapsamında verildiği,
Bu sözleşme kapsamında davacı yüklenicinin imalatlarını yerine getirdiği ancak davalı iş sahibinin bu imalatlardan bir kısımın bedelini ödenmediğini iddia ettiği,
Davalı işverenin ise; icra takibinde; takibe konu edilen alacaklardan dış cephe kapı imalatına ilişkin sözleşmenin 2.2.2 maddesinin a)1 ve 2 maddesinde belirtilen kayar toplanır kapı imalatanın ayıplı olması nedeniyle bu kapı imalatına ilişkin bedel yönünden istenen miktarı kabul etmedikleri gerekçesiyle ödeme yapmadıkları ve icra takibine bu kapı bedeli yönünden itirazda bulundukları, diğer imalatlara ilişkin talep edilen bedeli kabul ettiklerine dair beyanda bulundukları,
Taraflar arasındaki itilafın sadece sözleşmenin kayar toplanır kapı imalatından kaynaklandığı anlaşılmaktadır.
Davalı taraf vermiş olduğu cevap dilekçesinde; imalatı yapılan kayar toplanır kapının … Üniversitesi Yapı İşleri ve Teknik Daire Başkanlığı’nın, müvekkili şirketin yapmış olduğu imalatları sürekli kontrol etmekte ve denetlemekte olduğunu, dava konusu olan kayar toplanır kapının ve kapı üzerindeki sistemin takılmasından bir süre sonra gelen … Üniversitesi Yapı İşleri ve Teknik Daire Başkanlığı kontrollörlerince yapılan incelemede imalatı yapılan bu kapının iç cephe kapısı olduğu, dış cephe kapısı olarak kullanılmasının uygun olmadığı, söz konusu imalatın bu hali ile kabulünün mümkün olmadığının bildirilmesi üzerine, davacı yüklenici şirket tarafından, dış cephe kapısı yerine iç cephe kapısı takıldığını öğrendiğini beyan etmektedir.
Taraflar arasında yapılan sözleşmenin 8.1 Maddesinde; “iş bitirildikten sonra taraflar arasında işin eksiksiz ve ayıpsız yapıldığına ve işverene teslim edildiğine dair bir teslim tutanağı düzenlenecektir.” hükmü bulunmaktadır. Davacı yüklenici tarafından dosyaya ibraz edilen bila tarihli ve davalı şirket yetkilisi olduğu anlaşılan ayrıca taraflar arasında yapılan sözleşmenin 8.15. Maddesinde ismi geçen … tarafından imzalanan belgede; davacı yüklenici tarafından imalatı yapılan … kayar toplanır C60 sistem kapının eksiksiz ve ayıpsız alındığına dair tutanak imzalandığından davacı taraf dava konusu kapıyı eksiksiz teslim ettiğini bildirmektedir.
Dosyaya ibraz edilen bu belgede tarih bulunmamaktadır. Yine davalı işverenin üstlendiği işe ilişkin dava dışı … Üniversitesi Yapı İşleri ve Teknik Daire Başkanlığı kontrollörlerince yapılan incelemenin hangi tarihte yapıldığı da dosyada belli değildir. Bu nedenle davacının teslimatı hangi tarihte yaptığı ve davalı tarafın ayıp ihbarını hangi tarihte yaptığı TBK’ nın 474/1 ve 477 maddeleri kapsamında değerlendirme yapılabilmesi için önem arz etmektedir.
Kaldırma kararı sonrası alınan 30/09/2020 tarihli bilirkişi raporunda; davalı tarafından takılan montajı tamamlanmış C60 Kayar-Toplanır kapı sisteminin sözleşmede anılan tariflere uymadığı, davacının imal ettiği C60 Kapı sisteminin tamamen açık ayıplı olduğu, sözleşmede tarif edilen istenen elemanlara sahip olmadığı, sökülüp takılan kapının ayıpsız olarak teslim tarihindeki bedelinin 28.189,25 TL olduğu, tespit edilen açık ayıplı depodaki kapının, bu ölçülere göre kullanılamayacağı için hurda bedeli hesaplanacağı, teslim tarihindeki hurda bedelinin 2.818,92 TL olduğu, bildirilmiştir.
Yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre ayıp ihbarı belli bir şekle tabi değildir. Tanık dahil her türlü delille ispat edilebilir. Açık ayıplarda bildirimin “işlerin olağan akışına göre imkan bulur bulmaz” diğer bir ifadeyle işlerin olağan akışına göre geç sayılmayacak bir süre içinde yapılması gerekir. Eser sözleşmesi tacirler arasında olsa dahi herhangi bir şekle tabi değildir. Dava kapsamında dinlenen tanıklardan …, … isimli şahısların alınan beyanlarında kapının tesliminden ve montajından hemen sonra davacı tarafa sözlü olarak ayıplı mal olduğu konusunda uyarıda bulundukları anlaşılmış olup, mahkemece ayıp ihbarının süresinde yapıldığının kabulü yerindedir.
Bilirkişi raporuyla, sökülüp kaldırılan kapının ayıpsız olarak teslim tarihindeki KDV dahil bedelinin 28.189,25 TL olduğu bildirilmiş olmakla birlikte, ilk derece mahkemesince verilen 03/10/2018 tarih, 2016/… E., 2018/… K. sayılı karar yalnızca davacı tarafından istinaf edildiğinden, davacı lehine, bu kararla hüküm altına alınan 2.239,85 TL’lik kısım ve %20 icra inkar tazminatı yönünden usuli kazanılmış hak oluşmuştur.
İlk derece mahkemesinin kararı bu yönüyle yerindedir.
Sonuç itibariyle: Davacı vekilinin istinaf talebinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,

1-Davacı vekilinin istinaf talebinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,

2-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL istinaf karar harcının hazineye gelir KAYDINA,
3-Davacı tarafından yatırılan 220,70-TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir KAYDINA,
4-İstinaf masraflarının, başvuran davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 359/4.maddesi uyarınca, kararın ilk derece Mahkemesi tarafından TARAFLARA TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b-1 ve 362/1-a bentleri gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 31/10/2022


Başkan

*e-imzalıdır.*

Üye

*e-imzalıdır.*

Üye

*e-imzalıdır.*

Katip

*e-imzalıdır.*

Bu belge 5070 sayılı elektronik imza kanununa göre elektronik olarak imzalanmıştır.