Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/2022 E. 2022/1192 K. 31.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2022/2022
KARAR NO : 2022/1192

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/06/2022
NUMARASI : 2019/… Esas – 2022/… Karar

DAVACI : … –

VEKİLLERİ : Av. …

Av. …

DAVALI : … –

VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : Sözleşmenin İptali Nedeniyle Tazminat

BİRLEŞEN MERSİN 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN 2018/… ESAS SAYILI DOSYASI
DAVACI : … PLASTİK SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. –
VEKİLLERİ : Av. …

Av. …

DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Sözleşmenin İptali Nedeniyle Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 31/10/2022
KARARIN YAZIM TARİHİ : …
Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/06/2022 tarih ve 2019/… Esas – 2022/… Karar sayılı kararı ile kurulan hüküm nedeniyle davalı vekilinin istinaf başvurusu ile ilgili yapılan incelemede;
DAVACI VEKİLİ DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: Müvekkili şirket ile davalı arasında 10/08/2014 tarihli ve 3 yıl süreli Marka Lisans Ve Üretim Sözleşmesi yapıldığını, bu sözleşme ile davalı tarafça … … Koleji adı altında faaliyet gösteren özel eğitim kurumuna devam eden öğrencilerin okul kıyafet ve aksesuarlarının müvekkili şirketçe karşılanacağını, tek üretici, satıcı ve tedarikçinin müvekkili şirket olacağı şeklinde sözleşme ve taahhütte bulunulduğunu, ancak ilk yılın ardından davalı şirketin sözleşme gereği bildirmesi gereken 2015 – 2016 dönemine ilişkin kontenjan verilerini müvekkili şirkete bildirmediği, yapılan sözlü ve yazılı uyarılara cevap verilmediği, yapılan harici araştırmalarda, davalı şirketin, üçüncü bir şirkete kıyafet ve aksesuarları ürettirerek eğitim kurumlarında satışa sunulduğunun öğrenildiğini, bunun üzerine Mersin 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/… D.İş sayılı dosyasında delil tespiti talebinde bulunularak yaptırılan keşif sonucunda aldırılan bilirkişi raporunda, davalı şirket nezdinde müvekkili şirket tarafından üretilmeyen ve tasarımı da farklı olan satışa hazır okul kıyafetlerinin bulunduğunun tespit edildiğini, bu durumun sözleşmeye aykırı olduğunu, sözleşme gereği müvekkilinin ürettiği ve stokladığı malların elinde kaldığını belirterek, bu malların üretim maliyetlerinin davalı şirketten tahsilini, yine sözleşmenin 2014-2018 yılları arasında üç eğitim-öğretim dönemini kapsar şekilde akdedilmiş olmasına rağmen ilk yılın ardından sözleşmenin uygulanmasının davalı tarafça haksız şekilde fiilen sonlandırılmış olması nedeniyle, kalan 2 yıllık süreçte müvekkili şirketin uğrayacağı kar kaybının da davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
BİRLEŞEN DOSYADA DAVACI VEKİLİ DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: Müvekkili şirket ile davalı arasında 10/08/2014 tarihli 3 yıl süreli marka lisans ve üretim sözleşmesi yapıldığını, davalı tarafça faaliyet gösteren eğitim kurumu için okul kıyafet ve aksesuarlarının üretim ve satışının yapılması için anlaşıldığını, ancak sözleşmeye uyulmadığını, Mersin 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/… esas sayılı dosyasında kâr kaybının tahsili için dava açıldığını, bu nedenlerle ilk yılın ardından uygulaması davalı tarafça fiilen haksız ve sözleşmeye aykırı şekilde sonlandırılan marka lisans ve üretim sözleşmesi doğrultusunda sözleşmenin son yılı 2016-2017 dönemi için uğradığı kâr kaybı için fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile şimdilik 5.000,00TL’nin işleyecek ticari temerrüt faizleri ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama masrafı ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
DAVALI VEKİLİ CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: Dava konusu sözleşmenin imzasız ve geçersiz olduğunu, yine sözleşmenin 2014 – 2015 dönemi için numune mutabakatı ve müvekkili şirketin onaylaması koşulu ile geçerli olduğunu, davacının 3 yıllık kıyafet stoğu yapmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
BİRLEŞEN DOSYADA DAVALI VEKİLİ CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: Davaya bakmakla görevli Mahkemenin Tüketici Mahkemeleri olduğunu, müvekkili şirketin sözleşmedeki aleyhe olan hususları kabul etmediklerini, davacı tarafa yeni sezon için öğrenci sayısı bilgileri verilmemişken üretim yapması ve stoklamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, bu nedenlerle davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN 04/04/2018 TARİHLİ KARARI:
“Taraflar arasında davalı şirkete ait okul için kıyafet ve aksusar temini konusunda “Marka lisans ve üretim sözleşmesi” 3. dönem için yapıldığı, davalı tarafın ikinci ve üçüncü sezon için sözleşme şartlarına uymadığından davacının stoğunda kalan mallar için alacak ve kâr kaybı için tazminat talepli dava açıldığı, bilirkişi … ile Mali Müşavir Bilirkişi …’a tevdii edilmiş, bilirkişiler 05/01/2018 havale tarihli bilirkişi raporları ile yapılan hesaplamalar sonucu davacı tarafın stoklarında bekleyen kıyafet ve aksesuarların toplamının KDV dahil 39.036,00 TL olduğu, kâr kaybının 39.164,56 TL olduğu, davacı vekilinin talebini anılan bilirkişi raporundaki tutarlar doğrultusunda ıslah ettiği anlaşıldığından davanın ıslah talebi doğrultusunda kabulü ile üretim bedeli olan 39.036,00TL bedelin 2.000,00TL’lik kısmına dava tarihinden geri kalan kısmına ıslah tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kâr kaybı olan 39.164,56TL’nin 3.000,00TL’lik kısmına dava tarihinden, geri kalan kısmına ıslah tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine şeklinde,” karar verildiği anlaşılmıştır.
ADANA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 6. HUKUK DAİRESİNİN 2019/… ESAS 2019/… KARAR SAYILI İLAMINDA:
“Taraflar arasında yapılan sözleşme kapsamında 2014-2015 eğitim öğretim yılına ilişkin olarak bir ihtilaf bulunmamaktadır. 2015 -2016 eğitim öğretim yılına ilişkin davacı taraf okul kıyafeti ve aksesuarlarının üretiminin yaptığını, ancak davalı işverenin bu döneme ilişkin okul kıyafetlerini başka yerden temin ettiğini ve üretimini yaptığı bu ürünler nedeniyle zarara uğradığını, bildirdiğine göre taraflar arasında eser sözleşmesinde belirtilen ürünlerin üretilmesine rağmen iş bedeli konusunda bir mutabakatın bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Bu duruma göre; davacı yüklenici tarafından yapılan işin bedelinin TBK’nun 481 ve 485. Maddelerine göre işin yapıldığı yıl mahalli piyasa rayiçlerine göre belirlenmesi gerekir.Bu hususta konusunda uzman teknik bilirkişi aracılığıyla keşif ve inceleme yapılarak KDV ve yüklenici kârı eklenmeden davacının iş bedelini hesaplanması gerekmektedir. Bu nedenle davacı yüklenicinin depolarında stokta bulunan davalı işverenin özel okulu için üretilmiş okul kıyafeti ve aksesuarlarının tek tek tespitinin bilirkişiye yaptırılması buna göre okul kıyafetleri ve aksesuarlarının imal edildiği yıl itibariyle KDV ve yüklenici kârı eklenmeden değerinin ne kadar olduğunun tespit edilmesi ve varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken sadece davacı tarafın ticari defterleri incelenmek suretiyle hüküm kurulması usul ve yasaya uygun değildir.” gerekçesiyle,
” Davalı vekilinin esasa ilişkin istinaf talebinin kabulü ile, HMK’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince yerel mahkemenin kararının kaldırılmasına,” şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır.
Kaldırma kararı sonrasında dosya yeni bir esas numarasına kaydedilerek, kaldırma kararı doğrultusunda mahallinde keşif yapılarak uzman bilirkişiden rapor alınmıştır.
Mahkemece alınan 24/02/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle: 2015 – 2016 eğitim öğretim yılına ait yapılan okul kıyafetlerinin KDV hariç mahalli piyasa değerinin 38.054,00 TL olduğu bildirilmiştir.
Mali Müşavir Bilirkişi …’tan alınan 24/03/2021 tarihli raporda özetle: Birleşen Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/… Esas sayılı dosya konusunun, davacı tarafın sözleşmeye aykırı davranışları nedeniyle sözleşmenin ifa edilmemesine sebep olduğu iddia edilen davalı taraftan 2016-2017 dönemine ait kar kaybı talebini içerdiği, dava dosyası içerisinde mevcut 24.02.2020 havale tarihli, … tarafından düzenlenen raporda okul kıyafetlerinin, KDV hariç piyasa değerinin 38.054,00TL olduğunun tespit edildiğini, davalının haksız ve sözleşmeye aykırı davranışları sonucunda, sözleşmenin uygulanamadığının ve davacının kar kaybına uğradığının takdiri halinde 2015-2016 yılı için kâr kaybı tutarının 41.233,68.-TL olduğu, 2014-2015 yılında fiili gerçekleşmiş kar oranının 2015-2016 yılında üretilen ürünlere uygulanarak 2015-2016 yılı kar kaybı tutarı hesaplandığını, birleşen Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/… Esas sayılı dosyası kapsamında, 2016-2017 yılı kar kaybı tutarının da, 2015-2016 yılı kar kaybı tutarına uygulanacak Tefe-Üfe artış oranı ortalaması ile tespit edilmesi gerektiği görüş ve kanaati ile 2016-2017 kar kaybı tutarının 45.043,67 TL olduğu görüş ve tespitlerini bildirmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN 16/06/2022 TARİHLİ KARARI:
“1)Üretim bedeli olan 38.054,00TL bedelin 2.000,00TL’lik kısmına dava tarihinden geri kalan kısmına ıslah tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2)Davacı elinde bulunan malların davalıya teslimine,
3)Kâr kaybı olan 39.164,56TL’nin 3.000,00TL’lik kısmına dava tarihinden , geri kalan ksımına ıslah tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
BİRLEŞEN DOSYA 2018/… ESAS SAYILI DOSYA AÇISINDAN DAVANIN KABULÜ İLE ,
1)5.000,00TL kâr kaybının birleşen dosya dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili 01/08/2022 havale tarihli istinaf dilekçesinde:
Davacı tarafından dava konusu edilen sözleşmenin imzasız ve geçersiz olduğunu ve yine sözleşmenin 2014-2015 dönemi için numune mutabakatı ve müvekkili şirketin onaylanması koşulu ile geçerli olduğunun ve davacının 3 yıllık kıyafet stoğu yapmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu beyan etmekle, davanın reddine karar verilmesini, eser sözleşmelerinin işveren tarafından haksız feshedilmesi halinde yüklenicinin müspet zarar kapsamında uğramış olduğu kar kaybını talep edebileceğini, borçlu ifayı gereği gibi yerine getirseydi alacaklının mamaleki ne durumda olacak idi ise bu durumla eylemli durum arasındaki farkın müspet zarar olduğunu, davacı tarafından iddia edilen sözleşmenin imzasız ve geçersiz olmakla kar kaybının da geçerli bir sözleşme halinde yükümlülüğünün yerine getirilmemesi halinde , getirilseydi yüklenicinin kendisine nasıl etki olacak ise ona göre hesaplanacağını, davacı tarafından üretildiği söylenen ve deposunda yer alan mallar sebebiyle bilirkişinin kar kaybına ilişkin rapor düzenlemesinin hukuka açıkça aykırı olduğunu, Adana BAM dosyası ilamında sadece davacı tarafın ticari defterlerini incelenmek suretiyle hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek,

Sonuç itibariyle: Yerel mahkemece verilen kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER : İstinaf incelemesine esas;
Yerel mahkemenin dosyası içerisinde bulunan belge ve kayıtlar.
ESASTAN İNCELEME RAPOR SONUCU:
Dava; eser sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle uğranılan zarar ve kazanç kaybının tazmini davasıdır.
Taraflar arasında imzalanmış olan 10/08/2014 tarihli sözleşmenin incelenmesinde; yüklenicinin … …Ltd Şti. İş verenin … Özel Eğitim….Ltd Şti olduğu, sözleşmenin konusunun işverenin sahibi bulunduğu … … Kolejinin okul kıyafeti üretimine dair olduğu, anlaşılmaktadır.
10/08/2014 tarihli sözleşmenin 2/1. Maddesinde;”… … Kolejinin forması, çeşitli giysileri ve aksesuarlarının model tip ve çeşitlerini … ürettiği ürünlerden örnek seçip belirleme işlemi yapacaktır.”
Sözleşmenin 2/2. Maddesinde; ” … öğrenci ve velilerine … kıyafetlerinin tek lisanslı üretici … temini için gerekli yönlendirme ve bilgilendirmelerde bulunulacaktır.”
Sözleşmenin 3.1 Maddesinde; ” … giysi ve kıyafetlerinin tedariği, sunumu ve satışı için … başka bir firma ile angajmana girmeyecektir. … … marka ve logolu ürünlerin üretim tedarik ve satışı konularında münhasıran tek yetkili lisanslı üretici ve satıcı konumundadır.”
Sözleşmenin 3.2. Maddesinde;”……. Söz konusu … kıyafet ve giysilerinin … dışında başka bir firmadan üretim, satış ve halka arzı olması halinde .. … uğrayacağı zararı, ziyanı ve/veya kar kaybını ferileri ile birlikte tazmin edecektir…”
Sözleşmenin 3/3. Maddesinde; ” … 2014-2015, 2015-2016, 2016-2017 öğretim yıllarında … tescilli marka ve logo kullanım hakkını bu marka ve logolu etek, kazak, ceket, kravat, çanta, çorap, ayakkabı, gömlek vb. Tekstil ürünleri ve aksesuarları için üretim satış ve pazarlaması … tarafından yapılacaktır….”
Sözleşmenin 3.4. Maddesinde;” …, … tarafından üretime geçmeden önce sunulan numuneleri en fazla 5(beş) gün içinde değerlendirerek cevabını yazılı olarak bildirecektir….”
Sözleşmenin 3.7.Maddesinde; ” İş bu sözleşme sürecince …’nin üçüncü bir gerçek veya tüzel kişiye devredilmesi halinde … bu durumu derhal … bildirecektir.Bu tip bir devir halinde üretilen … formalarının kullanılamayacak olması halinde … … üretimden doğan tüm zararlarını ferileri ile birlikte tazmin edecektir.”
Sözleşmenin 4. Maddesinde; “… sözleşme süresi içerisinde tipi ve özellikleri … tarafından onaylanan … forma, giysi ve aksesuarlarını imal etmeyi ve/veya ettirmeyi üstlenmiştir.”
Sözleşmenin 6. Maddesinde; ” Sözleşmenin süresi 01/08/2014-30/04/2018 öğretim yıllarına yönelik olarak 3 yıldır.İş bu sözleşme imzalandığı tarihte yürürlüğe girer. İş bu sözleşme taraflarca imzalandığı tarihten itibaren 30/04/2018 tarihine kadar yürürlüktedir.”
Hükümlerinin düzenlendiği anlaşılmaktadır.
Sözleşmede, tarafların imzasının bulunduğu görülmüştür.
Mahkemece, davacının üretmiş olduğu ve halen elinde bulunan sözleşmeye konu ürünler, keşif yapılmak suretiyle bilirkişi marifetiyle tespit edilmiş, dairemizin kaldırma kararı doğrultusunda, imal edildiği yıl itibariyle KDV ve yüklenici kârı eklenmeden değeri belirlenmiştir.
Mali müşavir bilirkişiden alınan raporla da, sözleşmenin davalı tarafça yerine getirilmemesi nedeniyle davacının uğradığı kazanç kaybı hesaplanmıştır.
Alınan her iki bilirkişi raporu da bilimsel verilere uygun ve hüküm kurmaya elverişlidir. İlk derece mahkemesinin gerekçesi ve kararı yerindedir.
Sonuç olarak: Davalı vekilinin istinaf talebinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK 353/1-b-1 md.si gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf talep eden davalıdan alınması gereken 5.616,35 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 1.404,08 TL’nin mahsubu ile bakiye 4.212,27 TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-İstinaf talep eden davalıdan peşin alınan 220,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir KAYDEDİLMESİNE,
4- Davalı tarafından fazladan yatırılan 220,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının talebi halinde davalıya İADESİNE,
5-İstinaf masraflarının, başvuran davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
7-Kararın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 359/4. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından TARAFLARA TEBLİĞİNE,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-a bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 31/10/2022


Başkan

*e-imzalıdır.*

Üye

*e-imzalıdır.*

Üye

*e-imzalıdır.*

Katip

*e-imzalıdır.*

Bu belge 5070 sayılı elektronik imza kanununa göre elektronik olarak imzalanmıştır.