Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ADANA BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2022/1999
KARAR NO : 2022/1549
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/06/2022
NUMARASI : 2021/… Esas – 2022/… Karar
DAVACI :…
VEKİLİ : Av. …
DAVALILAR : 1- …
2-… MAĞAZACILIK BİLGİSAYAR TEKSTİL DAYANIKLI TÜKETİM MALLARI İNŞAAT SAN.TİC.LTD.ŞTİ.
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan Alacak
İSTİNAF TALEP TARİHİ : 17/07/2022
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 07/12/2022
KARARIN YAZIM TARİHİ :
Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/06/2022 tarih ve 2021/… Esas – 2022/… Karar sayılı kararı ile kurulan hüküm nedeniyle davacı vekilinin istinaf başvurusu ile ilgili yapılan incelemede;
DAVACI VEKİLİ DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: Müvekkili ile davalılar arasında 02.01.2019 tarihinde 2017/… İhale Kayıt Nolu … Adana muhtelif mahalleleri içme suyu yapım işi kapsamındaki asfaltın ve parke taşlarının sökülmesi ile gerekmesi durumunda kesilmesi değişik çaplarda içme suyu boruları ile bunlara ait bağlantı parçalarının ve vana, vantuz ve benzeri armatürlerinin döşemesi için kanalların kazılması, kazıdan artan malzemenin işverenin göstereceği uygun yerlere 5 kilometreye kadar taşınmasını kapsayan işin yapımını konu alan sözleşme akdedildiğini, sözleşmeden kaynaklı edimlerini tam ve eksiksiz olarak ifa eden müvekkiline hak edişten kaynaklı alacaklarının eksik ödendiğini, müvekkilinin sevk ve idaresindeki iş makineleri ve iş ekiplerinin bekleme sürelerinden kaynaklanan alacakları bulunmasına rağmen bu konuda bir ödeme yapılmadığını, sözleşmede kırıcı çalışmalarına ilişkin olarak ödeme yapılacağı hususunda düzenleme bulunmasına rağmen, bu hükme aykırı olarak ödemeler yapılmadığını, müvekkilinin sevk ve idaresinde bulunan ekipler ve iş makinelerini davalının talebi üzerine başka işlerde çalıştırılmış fakat sözleşmede bu durumda fazladan ücret ödemesi yapılacağı düzenlenmesine rağmen herhangi bir ödeme yapılmadığını, sözleşmede işin eksilmesi halinde birim fiyatın artacağına ilişkin hüküm bulunması nedeniyle birim fiyat farkına ilişkin alacaklarının mevcut olduğunu, sözleşmede müteselsil kefil olarak imzası bulunan davalı …’ın tüm borçlardan sorumlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davanın kabulüne, Hak Edişten Kaynaklı Alacak İçin 5000 TL’nin, Bekleme Süresinden Kaynaklı Alacak için 2000 TL’nin, Kırıcı Çalışmasından Kaynaklı Alacak İçin 5000 TL’nin, Sözleşme Dışı İşlerde Çalışmalardan Kaynaklı Alacak İçin 2000 TL’nin , Birim Fiyat Fark Alacağı İçin 5000 TL’nin, KDV Alacağı İçin 1000 TL’nin ticari faizi ile beraber davalıdan alınarak davacıya verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üstüne bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALILAR VEKİLİ CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: Yetki itirazında bulunarak yetkili mahkemenin Tarsus Mahkemeleri olduğunu, müvekkili ile davacı arasında bir sözleşme imzalanmışsa da davacı tarafın bu sözleşme uyarınca sözü edilen işte hiçbir personelini çalıştırmadığını, sözleşme mucibince yalnızca kendilerine ait olduğunu belirttikleri 2 adet JCB, 1 adet ekskavatör ve 2 adet de kamyonu iş sahasına getirerek yalnızca bu iş makineleriyle dönüşümlü olarak işlem yapmış olduğunu, bu işlemler sırasında hiçbir personelini bu işte çalıştırmadığını, müvekkili tarafından davacıya fazladan ödemeler yapıldığını, müvekkili …’ın davacıya karşı müteselsil kefil veya herhangi bir sebep veya sıfatla sorumlu veya borçlu olamayacağını, iş bu davanın öncelikle müvekkili … açısından tefrik edilerek pasif husumet yokluğundan veya esastan reddini, mahkeme aksi kanaatte ise nihai hükümle birlikte bu davanın müvekkili açısından da dava şartı noksanlığından pasif husumet yokluğundan ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI:
1-Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE, yetkili mahkemenin Mersin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna,
2-Karar kesinleştikten sonra İKİ HAFTA içerisinde taraflarca talep edilir ise, dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesine,
3-Dosyanın süresi içerisinde yetkili mahkemeye gönderilmesi istenmez ise, alınması gereken harç konusunda HMK 20/1- son cümle gereğince; açılmamış sayılması kararı ile birlikte karar verilmesine, yargılama giderleri konusunda ise HMK 331/2. maddesi gereğince talep halinde dosya üzerinden karar alınmasına, şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
DAVACI VEKİLİ 17/07/2022 TARİHLİ İSTİNAF DİLEKÇESİNDE;
1-Adana 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2021/… E, 2021/… K. Sayılı kararı ile taraflar arasında akdedilen sözleşmeye göre yetkili mahkemenin Adana olduğuna yönelik kesin karar verdiğini,
2-Müvekkili şirket ile davalı arasında akdedilen 02/01/2019 tarihli sözleşmenin 19.maddesinde ” anlaşmazlıkların çözümü” başlığı altında yetkili mahkemenin Adana Mahkemeleri olarak belirlendiğini,
3-Yerel Mahkemenin Mersin Mahkemelerini yetkili kabul etmesinin hatalı olduğunu,
4-Yerel Mahkemece davalı tarafın yetki itirazının kabul edilmesinin açıkça hukuka aykırı olduğunu, taraflar arasında imzalanan 02/01/2019 tarihli sözleşmenin 10. Maddesinde de “itirazlar taraflar arasında karşılıklı görüşme yolu ile çözümlenemez bir anlaşmazlığa yol açar ise bu sözleşmenin 19. Maddesi hükümlerince anlaşmazlığın çözümleneceği belirtilmiştir’ düzenlemesi olduğunu,
5- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 17. Maddesinde; “tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş ve doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır” demek suretiyle açıkça tarafların birden fazla mahkemeyi yetkili kılabildikleri ve bu mahkemelerin birinde dava açabileceklerinin belirtildiği, müvekkilinin seçim hakkını Adana Mahkemelerinden yana kullandığını,
Sonuç itibariyle; Yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olarak verildiğinden bahisle yetkisizlik kararının ortadan kaldırılarak, yargılamaya devam edilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini istemiştir.
DAVALILAR VEKİLİ 02/08/2022 TARİHLİ İSTİNAFA CEVAP DİLEKÇESİNDE; Yetki sözleşmesinin tacirler ve kamu tüzel kişileri arasında yapıldığı takdirde geçerli olduğunu, yalnızca tacirler ve kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş ve doğabilecek uyuşmazlıklar hakkında bir veya birden fazla mahkemeyi yetkili kılabileceklerini,
2-Müvekkillerinin tebligat adreslerinin Tarsus olduğunu, davacı tarafından sunulan sözleşmenin 23. Maddesinin son bendinde herhangi bir uyuşmazlıkta Tarsus Mahkemelerinin yetkili kılındığını, bu nedenle Adana Mahkemelerinin yetkisiz olduğunu,
3-Adana 2. Sulh Mahkemesinin yetkiye ilişkin kararının Ticaret Mahkemesi için emsal teşkil etmeyeceğini,
Sonuç itibariyle, davacının istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : İstinaf incelemesine esas;
Yerel mahkemenin dosyası içerisinde bulunan belge ve kayıtlar.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasıdır.
Taraflar arasında imzalanan 02/01/2019 tarihli sözleşmenin 19. maddesinde, “Anlaşmazlıkların çözülememesi halinde Adana ve İcra Daireleri yetkili olacaktır”, 23. maddesinde ise, “Tüm anlaşmazlıkların çözümünde Tarsus Mahkeme ve İcra Dairelerinin yetkilidir.” hükümleri mevcuttur.
Yetki sözleşmesini düzenleyen HMK.nın 17. Maddesinde “tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır” düzenlemesine yer verilmiştir.
“HMK m. 17’nin ikinci cümlesine göre, “Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır”. Bu hükme göre, yetki sözleşmesi (veya yetki şartı) yapan taraflar, aksine bir düzenleme yapmamışlarsa, dava sadece yetki sözleşmesinde kararlaştırılmış olan mahkemede açılabilir. Diğer bir deyişle, aksi belirtilmediği sürece, HMK, yetki sözleşmesinde gösterilen mahkemenin münhasır yetkili mahkeme olacağını kabul etmiştir. Bu şekilde yapılmış olan yetki sözleşmesinin, münhasır yetkili olacağı, madde gerekçesinde de açıkça belirtilmiştir. Görüldüğü üzere, taraflar, salt bir münhasır yetki sözleşmesiyle, kanunun öngörmüş olduğu genel ve özel yetkili mahkemelerin yetkisini kaldırmış olmaktadırlar. Taraflar, bu sonucun ortaya çıkmasını istemiyorsa, yani genel ve özel yetkili mahkemelerin yetkisinin devam etmesini istiyorlarsa yetki sözleşmesinde bunu ayrıca belirtmek zorundadırlar. Buna göre, münhasır yetki sözleşmesinden kasıt, tarafların yetki sözleşmesi ile kararlaştırılan mahkemeden başka bir mahkemede dava açılamaması üzerinde anlaşmalarıdır.” (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/3072, Karar No: 2019/8546)
Tarafların sıfatı dikkate alındığında, taraflar arasında HMK 17. madde uyarınca geçerli bir yetki sözleşmesi bulunmaktadır. Taraflarca, davaya konu sözleşmenin uygulanmasından doğan uyuşmazlıklarda Adana ve Tarsus Mahkeme ve İcra Müdürlükleri yetkili kılınmıştır. Yetki sözleşmesinde birden fazla yetkili mahkeme kararlaştırıldığı, davacı vekilinin davayı sözleşmenin 19. maddesinde kararlaştırılan Adana Mahkemelerinde açtığı anlaşıldığından, ilk derece mahkemesinin taraflar arasında birden fazla yetkili mahkeme kararlaştırıldığı hususu dikkate alınmadan yetkisizlik kararı verilmesi usul ve yasaya uygun değildir.
Sonuç itibariyle; Davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a-3 maddesi gereğince kararın kaldırılmasına, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-3 maddesi uyarınca Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/06/2022 tarih ve 2021/… Esas – 2022/… Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren yerel mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvuru sırasında davacıdan peşin alınan 80,70 TL istinaf karar harcının talebi halinde davacıya iadesine,
4-İstinaf başvuru sırasında davacı tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcı 220,70 TL’nin Hazineye GELİR KAYDINA,
5-İstinaf başvuru sırasında davacı tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcı 220,70 TL ile 150,50 TL PTT gideri toplamı 371,20 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından, vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
7-Kararın 6100 sayılı HMK’nun 359/4.maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince, TARAFLARA TEBLİĞİNE,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.
…
Başkan
…
*e-imzalıdır*
…
Üye
…
*e-imzalıdır*
…
Üye
…
*e-imzalıdır*
…
Katip
…
*e-imzalıdır*
Bu belge 5070 sayılı elektronik imza kanununa göre elektronik olarak imzalanmıştır.