Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. ADANA BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/1455
KARAR NO : 2021/1053
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : ….
NUMARASI : ….
DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 21/10/2021
KARARIN YAZIM TARİHİ : 21/10/2021
Adana 1. AsliyeTicaret Mahkemesi’nin … tarih ve …. Esas -… Karar sayılı kararı ile kurulan hüküm nedeniyle davacı vekilinin istinaf başvurusu ile ilgili yapılan incelemede;
DAVACI VEKİLİ DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: Müvekkil ile davalı arasında … tarihinde … İhale Kayıt Numaralı Mal Alımına Ait Sözleşme düzenlendiğini, müvekkilinin, sözleşmenin kendisine yüklediği tüm edimlerini yerine getirdiğini, müvekkilinin yaptığı işlere karşılık, davalı adına sözleşmenin 12.2.2.maddesi uyarınca …. tarihli …. sıra numaralı 485.594,54 TL tutarlı, …. tarihli … sıra numaralı 275.452,80 TL tutarlı ve …. tarihli … sıra numaralı 575.493,42 TL tutarlı toplam 1.336.540,84 TL’lik faturalar düzenlenmiş ve bu faturaları davalıya ibraz ederek yaptığı işlerin bedellerini talep ettiğini, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 12.2.2 maddesi uyarınca ödemelerin, talepten itibaren en geç 120 gün sonra ödenmesi hüküm altına alındığını, davalının, faturaların kendisine teslim edilerek ödenmesi istenildiği tarihten itibaren 120 gün içerisinde ödemeleri gerçekleştirmediğini, davalının, sözleşmede hüküm altına alınan vadede ödemeyi yapmamış, vadeden sonra parça parça halinde 1.336.540,84TL’lik kısmi ödemede bulunulduğunu, vadeden sonra yapılan ödemelerin TBK:100.maddeye gereği öncelikle faiz ve masraflara mahsup edileceğini, …. tarihi itibariyle davalının yaptığı ödemeler öncelikle faize mahsup edildiği takdirde asıl alacak olarak 168.013,75 TL bakiye alacağının olduğunu, müvekkilinin, bakiye alacağı olan 168.013,75 TL’yi tahsili amacıyla …. tarihinde Mersin 4. Noterliğinin …. yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalıdan talepte bulunduğunu, ancak davalının kendisine verilen sürede ödemeyi gerçekleştirmediğini, bu nedenle davalı aleyhine …. tarihinde Mersin 5.İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının haksız yere yetkiye ve borca itiraz ederek takibin durdurulduğunu, borçlunun yetki itirazı nedeniyle dosyanın Adana icra dairelerine gönderildiğini, dosyanın Adana 11. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı numarasını aldığını, davalının bu takibe de itiraz ederek, takibin durduğunu beyan etmiş, fazlaya ilişkin saklı kalmak kaydı ile Adana 11. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, lehine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALI VEKİLİ CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: İtirazın iptali davasında görevli mahkeme belirlenirken; davanın konusu, tarafların hukuki durumu ve özel kanunlardaki hükümlerin incelenmesi gerektiğini, Belediye aleyhine açılan bu davada da konusu, niteliği ve kanun hükümleri uyarınca görevli Mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olup, davanın görev yönünden reddedilmesi gerektiğini beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: “Somut uyuşmazlığın, Adana 11.icra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasına konu ilamsız takip alacağına dair davalı tarafından yapılan itirazın haklı olup olmadığı ile iptalinin gerekip gerekmediği, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı varsa miktarı olduğu, taraflar arasındaki temel ilişkide tarafların sıfatları ve taraflar arasında ticari işletmelerini ilgilendiren bir hususa rastlanmamış olması da göz önüne alındığında, davanın ticari dava olmadığı, Mahkememizin görevsiz olduğu, asıl görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu ” gerekçesiyle, “1-Mahkememizin görevli olmaması nedeniyle HMK 114/C ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle açılan davanın USULDEN REDDİNE,2-Dosyanın kararın kesinleşmesine müteakiben iki hafta içinde talep halinde görevli ADANA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, ” şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili …. tarihli istinaf dilekçesinde:
Dava konusu işin ticari şirket olan müvekkilinin ticari işletmesiyle direkt ilgili bulunduğundan dolayı müvekkili yönünden ticari iş niteliği arz ettiğini, 6102 Sayılı Türk Ticaret Yasası’nın 19/II. maddesi kapsamında davacı yönünden ticari iş özelliğinde olan bu sözleşmenin davalı taraf açısından da ticari iş sayılacağını,
Buna rağmen yerel mahkemece davacı şirketin tacir olmakla beraber, yapılan işin ticari iş olmadığı bu nedenle görevli mahkemenin Asliye Hukuk mahkemesi olduğuna ilişkin kararında hukuka uyarlılık bulunmadığını belirterek,
Sonuç itibariyle; Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Esas, ….. Karar sayılı kararının kaldırılmasına ve yargılamanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : İstinaf incelemesine esas;
Yerel mahkemenin dosyası içerisinde bulunan belge ve kayıtlar.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, ödenmeyen fatura bedeli için başlatılan takibe itirazın iptali isteminden ibarettir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/3 fıkrası uyarınca dava tarihi itibariyle Asliye Hukuk Mahkemesi ile Asliye Ticaret Mahkemesi arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, somut olayda uyuşmazlık, taraflar arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Özel hukuk hükümlerine tabi olan ihtilafta, davalı idare (belediye) tacir olmadığı gibi, yargılamaya konu olan davada Ticaret Kanununda belirtilen mutlak ticari dava niteliğinde değildir. Hal böyle olunca davaya bakmaya Asliye Ticaret Mahkemesi değil Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir.(Yargıtay 13.Hukuk Dairesinin 10.05.2018 tarih ve 2016/23300 E.-2018/5582 K.sayılı kararı, Yargıtay 13.Hukuk Dairesi’nin 29.03.2018 tarih ve 2016/8917 E.-2018/3809 K.sayılı kararı, Yargıtay 13.Hukuk Dairesi’nin 04.04.2016 tarih ve 2014/25058 E.-2016/9373 K.sayılı kararı)
Bu itibarla, yerel Mahkeme görevsizlik kararı yerindedir.
Sonuç itibariyle; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b-1 maddesi uyarınca davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK 353/1-b-1 md.si gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf talep eden davacıdan peşin alınan 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcının hazineye irad KAYDEDİLMESİNE,
3-İstinaf talep eden davacıdan peşin alınan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye irad KAYDEDİLMESİNE,
4-İstinaf masraflarının, başvuran davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 359/3. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından TARAFLARA TEBLİĞİNE,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-a bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 21/10/2021
…
Başkan
…
*e-imzalıdır.*
…
Üye
…
*e-imzalıdır.*
…
Üye
…
*e-imzalıdır.*
…
Katip
…
*e-imzalıdır.*
Bu belge 5070 sayılı elektronik imza kanununa göre elektronik olarak imzalanmıştır.