Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2020/677 E. 2023/879 K. 27.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM …. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
…. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/677
KARAR NO : 2023/879

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İSTİNAF K A R A R I
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/02/2020
NUMARASI : 2019/… Esas- 2020/… Karar

DAVACI-KARŞI DAVALI : … …
VEKİLLERİ : Av. … …
Av. … …

DAVALI-KARŞI DAVACI : … -…
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : Eser Sözleşmesine Dayalı Alacak
İSTİNAF TALEP TARİHİ : 20/03/2020
İSTİNAF KARAR TARİHİ : …/09/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : …
… Asliye Ticaret Mahkemesinin 20/02/2020 tarihli, 2019/… Esas, 2020/… Karar sayılı kararı ile kurulan hüküm nedeniyle asıl davacı-karşı davalı vekilinin istinaf başvurusu ile ilgili yapılan incelemede;
ASIL DAVACI-KARŞI DAVALI VEKİLİ DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: Müvekkili davacı ile davalı arasında 03/02/2017 tarihinde iş yapım sözleşmesi imzalandığını, müvekkili davacının üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiğini, davalı tarafın üzerine düşen ödeme yükümlülüğünü yerine getirmediğini, sözleşme göre yükleniciye ait kaba inşaat yapım işi sözleşmesinin fiyatlar ve ödeme şekli bölümünde; “… … … nolu dairesini 130.000,00 TL, 5 nolu dairesini 130.000,00 TL, 7 nolu dairesini 210.000,00 TL den alıp, müvekkiline ait dublex yapı 270.000,00 TL’den … …’na verilecektir.” şeklinde düzenleme bulunduğunu, davalı tarafça aradaki fark olan ücretin 200.000,00 TL’nin müvekkiline ödenmesi gerekirken bu ödemenin de yapılmadığını, toplamda 320.000,00 TL’ ye bitirilecek olan işin sözleşme gereği müvekkili tarafından yapılan kısmının hesaplanarak ödenmesi gerektiğini, müvekkili davacının işin yapımı esnasında aldığı malzemelerin belli olduğunu, davalı tarafın sözleşmeye aykırı davranarak iyi niyet kurallarını ihlal ettiğini, yapılan teknik sözleşmede her şeyin açıkça belirlendiğini, davalı tarafın mazeret göstererek borcu ödemekten kaçındığını, sözleşmede fiyata göre standart belirlendiğini, yapılan işlerin markası, cinsi belirtilmeden mevcut şartlarda müvekkilinin firmasını kurtaracak maliyette malzeme kullandığını, yapılacak işin maliyeti ve markasının yazılmadığını, karşılıklı yapılan bu anlaşmada sadece yapılan işin sonucunun yazıldığını, davalının arzu ettiği kriterleri öne sürerek ödeme yapmaktan kaçındığını ileri sürerek taraflar arasında yapılan yükleniciye ait kaba inşaat yapım işi sözleşmesinin yerine getirilmemesi nedeniyle iptaline, müvekkilinin işi tamamlaması nedeniyle tarafına ödenmeyen ve ödenmesi gereken 200.000,00 TL nin müvekkiline ödenmesine, sözleşme gereği müvekkili tarafından yapılan kısmının hesaplanarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik ….000,00 TL nin sözleşme sona erdiği tarih itibari ile işleyecek faizyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Asıl davacı vekili 03/11/2018 tarihli cevaba cevap dilekçesinde; … …’nun ….Ltd.Şti. Ve ….Ltd.Şti.’nin yetkilisi olduğunu, dava dilekçesinde ….Ltd.Şti.’nin sehven Bina…Ltd.Şti. olarak yazıldığını beyan etmiştir.
Asıl davacı vekili 16/03/2019 tarihli dilekçesinde; davalı tarafın ….Ltd.Şti. ve yetkilisi olarak imza atan … … olduğu, davalarının bunlara karşı yöneltme zaruretinin hasıl olduğunu bildirmiştir.
09/04/2019 tarihli 4 nolu celsede, asıl davacı vekili davalarını ….Ltd.Şti.’ne karşı yönelttikleri beyan etmiş, aynı celse asıl davalı vekili taraf değişikliğine onaylarının bulunduğu bildirmiş, anılan celsenin … ve 2 nolu ara kararı ile taraf değişikliği yapılarak ….Ltd.Şti.’nin asıl davalı-karşı davacı olarak UYAP’a kaydına karar verilmiştir.
ASIL DAVALI- KARŞI DAVACI VEKİLİ CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: Müvekkilinin dava dilekçesinde belirtilen şirketler ile organik hiçbir bağı bulunmadığını, adına kayıtlı hiçbir ticari işletmesi olmadığını, davaya konu 03/02/2017 tarihli adi sözleşmede … İnşaat’ın sözleşmenin tarafı olduğunu, söz konusu firma ile müvekkilinin bir bağının olmadığını, bu nedenle husumet itirazlarının bulunduğunu, dava dilekçesinde belirtilen hususları kabul etmediklerini, davacının iş bu davayı açmada haksız ve kötü niyetli olduğunu, davacının bir limited şirkete sahip bulunduğunu, yetkili temsilcilerinin basiretli bir tacir gibi davranmak zorunda olmasına rağmen müvekkili ile geçersiz bir sözleşme akdetmek ve çeşitli vaatler sunmak sureti ile haksız ve hukuka aykırı olarak zenginleşme saiki ile hareket ettiğini, 03/02/2017 tarihli sözleşmenin hükümsüz olduğunu, dava konusu edilen sözleşmede taraflara yükletilen edimin, taşınmaz mülkiyetini devir borcu içerdiğini, taşınmazın devrini amaçlayan sözleşmelerin resmi şekilde yapılması gerektiğini, davacının müvekkili ile akdettiği sözleşmede yapmayı üstlendiği bir çok edimini yerine getirmediğini, yerine getirmiş olduğu edimlerini ise ayıplı olarak ifa ettiğini, müvekkilinin söz konusu imalatların büyük bir kısmını yeniden yaptırmak zorunda kaldığını, maddi ve manevi olarak büyük külfetlere katlandığını, ayıplı imalatlara ilişkin olarak müvekkili tarafından … 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/… değişik iş sayılı dosyası ile delil tespiti yaptırıldığını, davacının sözleşmede özellikle belirtilen hakediliş ibaresine aykırı davrandığını, yaptığı imalatların hakediş evraklarını hazırlamaktan kasıtlı olarak kaçındığını, davacı karşı davalı ile davalı karşı davacı arasında düzenlenen eser sözleşmesi kapsamında davacı karşı davalının üzerine düşen yükümlüğünü yerine getirmediğini ileri sürerek asıl davanın reddini savunmuş, yaptırılacak bilirkişi incelemesi sonucu belirlenecek miktara arttırılmak üzere şimdilik ….000,00 TL, manevi zararlara yönelik 10.000.00 TL tazminatın fesih tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiş, yargılamanın devamı esnasında manevi tazminata yönelik talebini atiye bıraktığını beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, … Ticaret Sicil Müdürlüğünün 09.12.2019 tarihli yazı cevabı ile …nin temsile yetkili kişisinin … … olduğu, dava konusu sözleşmede … İnşaat … … İnşaatın yetkilisi sıfatıyla imza atan … … taraf değişikliği yapılarak davalı ve karşı davada davacı olarak gösterilen bu şirketi temsile yetkili kişisi olmadığı, daha sonra taraf olarak gösterilen …nin de imzaya yetkili kişisinin … … olmayıp … … olduğu ve … … tarafların dayandığı sözleşmeyi imzalamaya yetkili olmadığının görüldüğü, sözleşmede taraf olan … İnşaat Taahhüt Turizm ve Ticaret Limited Şirketinin temsile yetkili kişisinin … … olduğuna dair yazı cevabı içeriğine göre … İnşaat Taahhüt Turizm ve Ticaret Limited Şirketinin temsile yetkili kişisinin … … olduğunun anlaşıldığı gerekçesi ile asıl dava yönünden; davacı karşı davalının davalı karşı davacıya açtığı davanın pasif husumet nedeniyle reddine, karşı dava yönünden ise; davalı karşı davacının davacı karşı davalıya açtığı davanın aktif husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Asıl davacı-karşı davalı vekili 20/03/2020 tarihli istinaf dilekçesinde özetle; söz konusu iş yapımına ilişkin sözleşmenin … … tarafından imzaladığını, bu nedenle de sözleşmede yer alan hükümlerin … … adına hüküm doğurduğunu, davanın … Asliye Hukuk Mahkemesinde … … adına açıldığını, dava dilekçesinde (sözleşmede … … adı yanında şirket ismi olarak … İnşaat yazılması nedeniyle) … … yetkilisi bulunduğu her iki şirket (… İnşaat ve … Yapı müh. Mim. Müşavirlik dış. Tic. Ltd. Şti.) isminin de belirtildiğini, … İnşaat isminin sözleşmede … … tarafından kendi el yazısı ve iradesi ile yazıldığını ve imzalandığını, burada sözleşmede yer alan … … tarafından karşı tarafı bir yanılgıya düşürme ve iradenin sakatlanması hususunun yer aldığını, dava açılırken davanın … Yapı Müh. Mim.Müşavirlik Dış.Tic. Ltd. Şti.’ne yöneltildiğini, bu nedenle Mahkemece hüküm ile verilen taraf değişikliğine ilişkin kararın kabul edilemeyeceğini, … … ile … Yapı Müh.Mim. Müşavirlik Dış.Tic.Ltd.Şti. arasıdaki bağın araştırılması gerektiğini, ticari defterler incelendiğinde davalı şirketin yetkilisi konumunda olmakla birlikte … yapı adına da iş yaptığının da ispat edileceğini, şözleşme tarihinde … …, … Yapı Müh. Mim. Müşavirlik Dış Tic. Ltd. Şti. İle aralarında organik bir bağ bulunduğunu, bu bağın halen devam ettiğini, bu durumun beyan dilekçelerinde ayıntılı olarak açıklandığını, ….Ltd.Şti.nin ticaret sicilinde yer alan bilgilerde, şirket yetkilisinin … … olduğunun belirtildiğini, ancak şirkette yetkili bulunan kişilerden birinin de … … olduğunu, … …’nun, … … eşi olduğunu, şirketin sermayesinin bir kısmının … …’na ait bulunduğunu, … … sermaye ortaklı bir şirkette yer aldığını, dosyada mevcut dekontların incelenmesininden ödenen ücretlerin … ..Ltd. Şti. adına yatırıldığının görülebileceğini, ayrıca ödeme dekontlarının açıklama bölümünde davacı müvekkilinin davalı ile yapmış olduğu iş sözleşmesinden kaynaklandığının da açık ve net şekilde belirtildiğini, sözleşmeyi yapan müteahhitin … … olduğunu, ücretlerin şirket adına yatırıldığını, eksik inceleme ve yanlış değerlendirme sonucu verilen kararı kabul etmediklerini, müvekkilinin mağduriyetinin devam ettiğini ileri sürerek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
DELİLLER : İstinaf incelemesine esas olmak üzere,
Yerel mahkeme dosyası içerisinde bulunan bilgi ve belgeler.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava dilekçesinde; davacının … … … (… İnş.Tah.Şt.Yetkili), davalının … … (… İnş.Tah.Tur.Tic.Ltd.Şti., Bina (…) Yapı.Müh.Mim.Müş.Dış Tic. Ltd.Şti. Yetkilisi) olarak gösterildiği, davacı vekilinin … … … vekili olarak vekaletnamesini sunarak davayı açtığı,
Dava dilekçesi ekinde sunulan bila tarihli adi yazılı sözleşmenin, … İnşaat Taahhüt … … …, … İnşaat … … tarafından imzalandığı, …/… ada … parsel üzerinde kaba inşaatı yapılmış binanın elektrik, sıva, mermer, alçı-boya, zemin-duvar kaplama, pvc korkuluk-asma tavan, kapı, asansör, montaj malzeme işlemlerinin … İnşaat tarafından yapımının kararlaştırıldığı,
… …. Noterliğinin 07/06/2017 tarihli, … nolu ihtarnamesinde; ihtar eden yüklenicinin … İnşaat-taahhüt şti.yetkilisi … … …, muhatabın … İnşaat Taahhüt Turizm Tic.Ltd.Şti.-… Yapı Müh.Mimarlık Müş.Dış Ticaret Lt.Şti.yetkilisi … … olduğu,
… 2. Noterliğinin 28/07/2017 tarihli, … nolu ihtarnamesinde; ihtar edenin … …, muhatabın … … … olduğu,
Uzman İnşaat Mühendisi … … … tarafından hazırlanan 26/07/2017 tarihli bilirkişi raporunun, … …. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/24 D.İş sayılı dosyasına hitaben hazırladığı,
Dosya arasında bulunan … …. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/… D.İş sayılı dosyanın dosya ile ilgisinin bulunmadığı,
… ili … ilçesi …/… ada … parsel sayılı taşınmaza yönelik tapu kaydının dosya içine alındığı,
28/09/2018 tarihli cevap dilekçesinin davalı-karşı davacı … … vekili olarak sunulduğu, anılan dilekçe ekinde sunulan banka dekontlarında … Yapı Müh.Mim.Müş.Dış Tic.Ltd.Şti. tarafından … … …’a EFT yapıldığı,
… Ticaret Sicil Müdürlüğünün 13/11/2018 tarihli, … sayılı cevabi yazısında; … …’nun …nin ortağı olduğu, diğer ortak ve müdürün ise … … olduğunun bildirildiği,
Mahallinde bilirkişi refakatinde 15/01/2019 tarihinde keşif yapıldığı,
Fen Bilirkişisi … … tarafından hazırlanan 24/01/2019 tarihli bilirkişi raporunda; kat irtifaklı …/… ada … parselde zeminde 4 katlı betonarme bina, 8 adet bağımsız bölüm bulunduğunun bildirildiği,
Elektrik Mühendisi … Hüzmeli, İnşaat Mühendisleri … … ve … … tarafından sunulan 30/01/2019 tarihli bilirkişi heyet raporunda sonuç olarak; davacı tarafından yapılan iş bedelinin 69.946,00 TL olduğu, yapılan işlerin daha sonra tamir gördüğü, tamirat bedelinin ise 20.579,00 TL olduğu, davacının yaptığı iş bedelinin 49.367,00 TL olacağının bildirildiği,
Davanın … 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/… Esas sırasına kayden görüldüğü,
09/04/2019 tarihli 4 nolu celsede davacının davasını …Ltd.Şti.’ne yönlendirdiği, davalının taraf değişikliğine onay verdiği, Mahkemenin HMK 124.maddesi gereğince taraf değişikliğini kabul ederek yargılamaya devam ettiği, aynı celse asıl davalı … vekilinin ….Ltd.Şti.vekili olarak vekaletnamesini sunduğu, aynı celse görevsizlik kararı verilerek, 09/04/2019 tarihli, 2018/… Esas, 2019/… Karar sayılı kararı ile dosyanın … Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verildiği,
Yargılamaya … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/… Esas sırasına kayden devam olunduğu anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere, 6100 sayılı HMK’nın ,Tarafta İradî Değişiklik başlıklı 124. Maddesi; ” (…) Bir davada taraf değişikliği, ancak karşı tarafın açık rızası ile mümkündür.
(2) Bu konuda kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır.
(…) Ancak, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edilir.
(4) Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir. Bu durumda hâkim, davanın tarafı olmaktan çıkarılan ve aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermeyen kişi lehine yargılama giderlerine hükmeder” hükmünü içermektedir.
“….Uyuşmazlık davacı taşeronun dava dışı yüklenici … firması ile olan sözleşme uyarınca davalıya ait fabrika binasına imalatlar yaptığını belirterek imalat bedelini davalı iş sahibinden isteyip isteyemeyeceği ve dava konusu olayda yapı alacaklısı ipoteği (inşaatçı ipoteği) tesciline ilişkin şartların bulunup bulunmadığı hususundadır….
Sözleşmelerin nispiliği ilkesi gereğince sözleşme, kural olarak o sözleşmede taraf olanları bağlar. Sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlıklarda davanın tarafları ancak sözleşmenin taraflarıdır. Yargıtay içtihatlarında ve öğretide bu durum taraf sıfatı olarak adlandırılmaktadır.
Taraf sıfatı, bir başka deyişle husumet ehliyeti; dava konusu hak ile kişiler arasındaki ilişkiyi ifade eder. Sıfat, bir maddi hukuk ilişkisinde tarafların o hak ile ilişkisinin olup olmadığının belirlenmesi anlamına gelir. Davacı sıfatı, dava konusu hakkın sahibini, davalı sıfatı ise dava konusu hakkın yükümlüsünü belirler. Uygulamada davacı sıfatı, aktif husumeti, davalı sıfatı ise pasif husumeti karşılayacak şekilde kabul edilmektedir. Dava konusu şey üzerinde kim ya da kimler hak sahibi ise davayı bu kişi veya kişilerin açması ve kime karşı hukuki koruma isteniyor ise o kişi veya kişilere davanın yöneltilmesi gerekir. Bir kimsenin davacı veya davalı sıfatına sahip olup olmadığı tıpkı hakkın mevcut olup olmadığının tayininde olduğu gibi maddi hukuka göre belirlenir. Taraf sıfatı bu anlamda, def’i değil itiraz niteliğinde olup; taraflarca süreye ve davanın aşamasına bakılmaksızın her zaman ileri sürülebileceği gibi taraflar ileri sürmemiş olsalar bile mahkemece re’sen nazara alınmalıdır.
YHGK’nın ….11.2013 gün ve 2013/… Esas ve 2013/… Karar sayılı kararında da vurgulandığı üzere; bir davada taraf olarak gösterilen kişiler, taraf ve dava ehliyetine ve davayı takip yetkisine sahip olsalar bile, bu kişilerden birinin o davada gerçekten davacı veya davalı sıfatı yoksa, dava konusu hakkın esasına ilişkin bir karar verilemez. Dava sıfat yokluğundan (husumetten) reddedilir.
Bir sübjektif hakkı dava etme yetkisi (dava hakkı) kural olarak o hakkın sahibine aittir. Bu nedenle, o hakka ilişkin bir davada davacı olma sıfatı (aktif husumet ehliyeti) da o hakkın sahibine aittir. Bir sübjektif hak kendisinden davalı olarak istenebilecek olan kişi, o hakka uymakla yükümlü (borçlu) olan kişidir (pasif husumet ehliyeti) (Kuru Baki/Arslan Ramazan/Yılmaz Ejder, Medeni Usul Hukuku, 22. Baskı, Ankara 2011, s. 234; Ejder Yılmaz, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Şerhi, Ankara 2012, s. 530; Abdurrahim Karslı, Medeni Muhakeme Hukuku Ders Kitabı, 2. Bası, İst. 2011, s. 311- 312).
Yukarıda yer verilen açıklamalar karşısında somut olay ele alındığında; üretim, depolama tesisi ve yönetim binasının inşası işini konu alan 05.03.2013 tarihli sözleşmenin dava dışı yüklenici ….A.Ş. ile davacı taşeron şirket arasında akdedildiği, davacı şirket ile davalı iş sahibi … Motor A.Ş. arasında arasında sözleşme ilişkisi yahut başkaca bir borç ilişkisi bulunmadığı, işbu davada husumet yöneltilen iş sahibi şirketin, davacı şirket ve dava dışı yüklenici … A.Ş. arasında akdedilen sözleşmeye taraf olmadığı hususu ihtilafsız olduğu gibi işbu sözleşme kapsamında davalı şirketin davacı şirkete karşı üstlenmiş olduğu herhangi bir yükümlülüğünün varlığı da iddia ve ispat olunamadığından, davacı tarafından davalı iş sahibi aleyhine ikame olunan davanın reddine karar verilmesi yerinde olup, davacı vekilinin temyiz talebinin reddi gerekmiştir. “(Yargıtay …. Hukuk Dairesinin 31/01/2023 tarih ve 2022/316 E.-2023/338 K.sayılı kararı, benzer mahiyetteki Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 20.10.2015 tarih ve 2015/580 E.-5203 K.sayılı kararı)
“…Dava, 818 Sayılı Borçlar Yasası’nın 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Yerel mahkemede görülen davanın yapılan açık yargılaması sonucunda davanın kabulü ile 21.000,00 TL’nin 21.04.2010 dava tarihinden itibaren reeskont faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hükmün davalı vekilince temyizi üzerine Dairemizin 03.07.2012 tarih 2012/… Esas, 2012/… Karar sayılı ilâmı ile onanmasına karar verilmiş, onama ilâmına karşı davalı vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Davalı yüklenici … … … Merkez … mahallesinde bulanan … Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İnşaatı’nın yapımını üstlenmiştir. Bu inşaata ait tavan plastik boya, duvar plastik boya, duvar alçısı, yağlı boya ve alçıpan işinin yapımını taşeron olarak dava dışı … …’e vermiştir. … …’de anılan işin yapımını alt taşeron davacı … …’a vermiş aralarında 20.05.2009 tarihli sözleşme düzenlenmiş iş bedeli 46.500,00 TL olarak kararlaştırılmıştır. Bu sözleşmeyi davacı taraf kendi kanıt listesi ekinde sunmuştur. Bu durumda akdî ilişki davacı ile dava dışı taşeron … … arasında kurulmuştur. O halde davacı … … sözleşmenin tarafı olan kendi âkiti … …’i hasım göstererek dava açması gerekmektedir. Olayda davalı yüklenici … …’in pasif husumet ehliyeti bulunmamaktadır. Husumet ehliyeti ile ilgili itiraz zamanı yasa ile tayin ve tahdit edilmiş bir ilk itiraz veya mahkemece nazara alınması davalı tarafından ileri sürülmesine bağlı bir def’i mahiyetinde de olmayıp davanın her safhasında taraflarca ileri sürülmesi mümkün olup mahkemece de re’sen nazara alınması zorunludur.”( Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 17/04/2013 tarih ve 2012/6152 E.-2013/2655 K.sayılı kararı, benzer mahiyetteki Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 02/11/2012 tarih ve 2011/7124 E.-2012/6793 K.sayılı kararı)
Asıl dava sözleşmenin iptali ve alacak, karşı dava tazminat isteğine ilişkindir.
Asıl davada davacı, davalı ile aralarında mevcut adi yazılı sözleşme gereğince yüklenici olarak inşaat işi yaptığını ancak ödenmesi gereken bedelin ödenmediğini ileri sürererek alacak isteminde bulunmuştur.
Asıl dava … … … (… İnş.Tah.Şt.Yetkilisi) tarafından … … (….Ltd.Şti. – ….Ltd.Şti. Yetkilisi)’ne karşı açılmış, yargılamanın devamı esnasında davacı vekilince HMK 124.maddesi uyarınca taraf değişikliği yapılmış, husumet ….Ltd.Şti.’ne yönlendirilmiştir.
Mahkemece pasif husumet yönünden asıl davanın reddine karar verilmiş, karara karşı asıl davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
Dosyada mevcut bila tarihli adi yazılı sözleşmenin … İnşaat Taahhüt … … …, … İnşaat … … tarafından imzalandığı, …/… ada … parsel üzerinde kaba inşaatı yapılmış binanın elektrik, sıva, mermer, alçı-boya, zemin-duvar kaplama, pvc korkuluk-asma tavan, kapı, asansör, montaj malzeme işlemlerinin … İnşaat tarafından yapımının kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır.
Yukarıda da açıklandığı üzere davacı ile taraf değişikliğiyle taraf sıfatı kazanan ….Ltd.Şti. arasında akti ilişki bulunduğunda söz edilmesi mümkün değildir. Davacının sözleşmenin tarafı olan kişiyi hasım göstererek dava açması gerekmektedir. Somut olayda asıl davalı şirketin pasif husumet ehliyeti yoktur. Husumet ehliyeti ile ilgili itiraz davanın her safhasında taraflarca ileri sürülmese dahi mahkemece re’sen dikkate alınmalıdır.
İlk derece mahkemesinin kararı yerindedir.
Sonuç olarak; asıl davacı/karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/…-b-… maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
…-Asıl davacı, karşı davalı vekilinin istinaf talebinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/…-b-… maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken harç 269,85 TL olmakla, asıl davacı tarafından yatırılan 54,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 215,45 TL istinaf karar harcının asıl davacı, birleşen davalıdan tahsili ile Hazineye gelir KAYDINA,
…-Davacı tarafından yatırılan 148,60-TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir KAYDINA,
4-İstinaf masraflarının, başvuran asıl davacı, birleşen davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
…-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 359/4.maddesi uyarınca, kararın ilk derece Mahkemesi tarafından TARAFLARA TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/…-b-… ve 362/…-a bentleri gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi…./09/2023


Başkan

*e-imzalıdır*

Üye

*e-imzalıdır*

Üye

*e-imzalıdır*

Katip

*e-imzalıdır*

**Bu Belge 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununa Göre Elektronik Olarak İmzalanmıştır.**