Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2020/610 E. 2022/1198 K. 01.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/610
KARAR NO : 2022/1198
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/01/2020
NUMARASI : 2016/… Esas – 2020/… Karar

DAVACI : … -…
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … ÇİÇEKÇİLİK ÇEVRE VE BAHÇE DÜZENLEME FİDANCILIK TARIM ÜRÜNLERİ SULAMA SİSTEMLERİ İTHALAT İHRACAT SAN.TİC.LTD.ŞTİ.
VEKİLİ : Av. …-

DAVANIN KONUSU : Sözlü Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan İtiraz İptali
İSTİNAF TALEP TARİHİ : 02/04/2020 ( Davacı )
İSTİNAF TALEP TARİHİ : 14/04/2020 ( Davalı )
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 01/11/2022
KARARIN YAZIM TARİHİ :
Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/01/2020 tarih ve 2016/… Esas-2020/… Karar sayılı kararı ile kurulan hüküm nedeniyle davacı ve davalı vekilinin istinaf başvuruları ile ilgili yapılan incelemede;
DAVACI VEKİLİ DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: 19/04/2013 tarihinde Tarsus 2.İcra Müdürlüğü’nün 2013/… sayılı dosyası ile davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, borçlunun icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz ettiğini, bu nedenle Mersin 3.İcra Müdürlüğü’nün 2013/… esas sayılı dosyası ile yeni esas aldığını, dosyadan gönderilen ödeme emrinin borçlu tarafından tebliğ alındığını, borçlu tarafından itiraz etmesi üzerine durdurulduğunu, borçlu şirketin müvekkiline drenaj projesi işini yaptırdığını, bu nedenle davacıya müvekkiline davalı tarafından Yapı Kredi Bankasına ve Ing Bankası’na ait 2.000,00 TL ve 20.000,00 TL bedelli çek ile 7.500,00 TL nakit para olmak üzere toplam 29.500,00TL ödeme yapıldığını, bakiye 57.444,40 TL alacağının kaldığını, bu nedenlerle davalının takip dosyasında 57.444,40 TL miktardaki asıl alacağa ve ferilerine ilişkin yaptığı itirazın iptali ile birlikte takibin devamına, % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasını talep etmiştir.

DAVALI VEKİLİ CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: Davacı tarafın müvekkiline gönderdiği faturaların çalışan tarafından 02.04.2013 tarihinde teslim alındığını ve süresi içinde 10.04.2013 tarihinde noter vasıtası ile faturalara itiraz edildiğini ve faturaların iade edildiğini, davacı ile davalı şirket yetkilisinin yapılacak iş için şantiye sahasına giderek sözlü olarak anlaştıklarını, sözlü anlaşmaya göre malzeme, işçilik, SSK giderleri, kazı ve tüm masraflar, yakıt drenaj borusu, keçe, mıcır, yemek, konaklama ve her türlü gider dahil olmak üzere metretülü 24,00 TL belirlendiğini, davacının günlük 800-1000 metretül kazı yapabileceğini, günlük 500 metretülün altına düşmeyeceğini taahhüt ettiğini, ayrıca malzeme ve tüm işçiliğin kendisi tarafından karşılanacağını kabul ettiğini, yapılacak işin 3000 metretül olduğunu, davacının bütün masrafları kendisi karşılamış gibi faturalar düzenlediğini, davacı 16.02.2013 tarihinde iş alanına gelmesine rağmen personel ve ekipman eksikliği nedeniyle ancak 20.02.2013 tarihinde işe başlayabildiğini, günlük ortalama 100 metre drenaj işi yapabildiğini, 07.03.2013 tarihinde 1563 metre yapılabildiğini, davacının düzenlediği 01.04.2013 tarih ve … seri numaralı faturada drenaj çalışması … için bedel yansıtıldığını, açılmış olan dava ile alakası olmayan başka bir hesabın dahil edildiğini, sanki hiç ödeme yapılmamış gibi 4.500 TL ücret yazıldığını, oysaki davacının müvekkilinden bu ödeme için 30.04.2013 tarihli keşide yeri Mersin olan Ing Bank’a ait 8.000,00 TL tutarlı çeke davacının isteği ile … adına yazılı çeki imzalayarak aldığını, davacının … seri nolu faturada iş makinasının çalışması için 12.000 TL ücret yazdığını, sanki davacı iş makinası temin etmiş gibi fatura düzenlemesine rağmen işin çoğunun davalı şirkete ait iş makinası ile yapıldığını, müvekkilinin bütün yakıt giderini karşılamasına rağmen davacının bunu gözardı ederek fatura düzenlediğini, yine davacı taraf kum mıcırı ve keçe için fatura düzenlemesine rağmen söz konusu malzemelerin bir kısmının müvekkili tarafından karşılandığını, müvekkilinin davacı tarafın konaklama, yemek, yakıt ve bunun gibi bir çok giderini karşılamasına rağmen fatura düzenlenmesinin hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin kum mıcırlarını davacıya teslim ettiğine dair belgeyi dosyaya sunduklarını, ayrıca iş alanında konaklama ve yemek masraflarının müvekkili tarafından karşılandığına dair belgeyi de dosyaya sunduklarını, haksız davanın reddini savunduğu,
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
1-Mersin 3.İcra Dairesinin 2013/… esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin 16.608,50 TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Asıl alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPL
ERİ:
DAVACI VEKİLİ 02/04/2020 TARİHLİ İSTİNAF DİLEKÇESİNDE;
1-Müvekkili davacının yaptığı işlere karşılık olmak üzere … Nolu 01/04/2013 tarihli 9.340,50 TL, … nolu 01/04/2013 tarihli 2.803,70 TL ve … nolu 01/04/2013 tarihli 74.444,40 TL’lık toplam 86.944,40 TL fatura düzenlediğini, davalı tarafından 29.500,00 TL ödeme yapıldığını,
2-Davalı taraf, davacı müvekkilinin … KONUT PROJESİ’inde jeotekstilli 3.000 metre drenaj projesi işinin 1.563 metresini yaptığını kabul ve ikrar ettiğini,
3-Söz konusu işin yapılmasında kullanılan malzemelerin müvekkili tarafından tedarik edildiğinin, buna ilişkin iş makinası kiralama sözleşmesi, faturalar, dekontlar, mıcırların nakliyesine ilişkin fatura ve yoklama fişlerinden anlaşıldığını,
4-Tarafların aralarındaki anlaşmaya göre işin bedelinin 86.944,40 TL olduğu, mahkemece yapılan keşif sonucunda işin müvekkili tarafından yapıldığının tespit edildiği, ek raporla belirlenen 46.108,50 TL olduğuna ilişkin ek rapor dikkate alınarak davanın kısmen kabul edilmesinin yerinde olmadığını,
Sonuç itibariyle; Yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olarak verildiğinden mahkemenin kararının kaldırılmasını talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
DAVALI VEKİLİ 14/04/2020 TARİHLİ İSTİNAF DİLEKÇESİNDE;
1-Davaya konu faturaların davacı tarafından müvekkiline Tarsus 1. Noterliği’nin 01/04/2013 tarih ve … yevmiye numarası ile gönderildiğini, faturaların hatalı olması nedeniyle kabul edilmediğinin yasal süresi içerisinde Mersin 6. Noterliği kanalıyla bildirildiğini,
2-İspat külfetinin davacıda olduğunu, davacının davasını ispat edemediğini, faturaların iade edildiğini,
3-Müvekkili şirket ile davacı tarafın yapılacak iş için şantiye sahasına gittiklerini, gerekli incelemeler yapıldıktan sonra anlaştıklarını, işin içinde malzeme, işçilik, ssk giderleri, mıcır, yemek konaklama ve her türlü gider dahil olmak üzere metre üzerinden sözlü olarak anlaştıklarını, metre fiyatı olan 24 TL’nin davacı tarafından belirlendiğini,
4-Günde 800-1000 metre tül kazı yapılabileceği, bu işin günlük 500 metre tül altına düşmeyeceğinin taahhüt edildiğini, 3000 metretül yapılması konusunda anlaşma sağlandığını, işin iki aşamalı olarak yapılmasına, ilk aşama tamamlandıktan sonra diğer aşama için görüşüleceğinin kararlaştırıldığı,
5- Ekipman ve personel eksikliği nedeniyle işe kararlaştırılan süreden sonra başlandığı, günlük ortalama 100 metretül kazı yapıldığı, işin 7 mart 20213 tarihi itibariyle 1563 metre olarak yapıldığı, davacı tarafın taahhütlerini yerine getirmediği gibi keyfi olarak hesap yaptığını,
6-Davacı tarafın 01/03/2013 tarihli … seri no ile düzenlemiş olduğu faturada drenaj çalışması … için bedel yansıttığını, açılmış olan dava ile alakası olmayan başka bir hesabı dahil faturaya dahil ettiğini, sanki hiç ödeme yapılmamış gibi 4.500,00 TL ücret yazdığını, ancak davacının müvekkili şirketten bu ödeme için 30/04/2013 keşide tarihli Mersin İNG Banka ait 8.000,00 TL’lık davacının isteği üzerine … adına yazılmış çeki alındığını,
7-Taraflar arasında başka bir ticari ilişki olmadığını, 8.000,00 TL’lık çekin davacıya bu iş için verildiğini, çekin davacı tarafından bankaya ibraz edildiğini, bankadan gelen yazıdan çekin takastan ödendiği belli olmasına rağmen mahkemenin çek bedeli kadar ödemenin yapıldığını kabul etmediğini,
8-İşin önemli bir kısmında müvekkili şirkete ait iş makinesinin kullanıldığını, yakıt giderlerinin müvekkili şirket tarafından karşılandığını, davacının fatura düzenlerken bu hususları göz ardı ettiğini, mahkemenin sadece 4.307,00 TL nakliye ve 9.462,34 TL malzeme faturası toplamı olan 13.769,34 TL’lık belgenin kabul edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu,
9-Taraflar arasında metre tül için 24 TL için anlaşma yapıldığını, mahkemenin itiraz etmelerine rağmen metre tül birim fiyatını … TL’ olarak kabul ederek hesaplama yapmasının hatalı olduğunu,
10-Müvekkilinin davacıya borcu olmadığını, davacının davasının ispat edemediğini, alacak likit olmadığını, icra inkar tazminatına hükmedilmesinin yerinde olmadığını,
Davacı vekili davalının istinaf talebinin reddine karar verilmesinin talep etmiştir.
DELİLLER : İstinaf incelemesine esas;
Yerel mahkemenin dosyası içerisinde bulunan belge ve kayıtlar.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Tarsus 2. İcra Dairesi’nin 2013/… E. Sayılı dosyasının incelenmesinde; Alacaklının …, borçlunun … Çiçekçilik Çevre ve Bahçe Düz Fidan Tar. San. Tic. Ltd. Şti. olduğu, takibin ilamsız olduğu, takip miktarının 57.444,40 TL asıl alacak, 324,60 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 57.769,00 TL olduğu, takip dayanağının Tarsus 1. Noterliği’nin 01/04/2013 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi olduğu, borçlunun süresi içerisinde yetkiye, borca, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiği, alacaklı vekilinin yetki itirazını kabul etmesi üzerine dosyanın Mersin İcra Müdürlüğü’ne gönderilerek Mersin 3. İcra Müdürlüğü’nün 2013/… sayılı esasına kaydedildiği, borçluya yeniden ödeme emri çıkarıldığı, ödeme emrinin borçluya 12/01/2016 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 19/01/2016 tarihinde itiraz ettiği ve takibin durduğu,
Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/… E.-2014/… K. sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacının …, davalının … Çiçekçilik Çevre ve Bahçe Düz Fidan Tar. San. Tic. Ltd. Şti. olduğu, davanın itirazın iptali davası olduğu, Mersin İcra Dairesi’nde borçluya yeni bir ödeme emri tebliğ ettirilmemiş olması nedeniyle yetkili icra dairesinde yapılmış bir takip olmadığından davanın dava ön şartı yokluğu nedeniyle HMK.’nın 114/2 ve 115/2 maddeleri gereğince usulden reddine karar verildiği ve kararın kesinleştiği,
Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/… E. Sayılı dosyasından talimatla mahallinde yapılan keşif sonucunda İnşaat Mühendisi … tarafından dosyaya sunulan 17/04/2014 tarihli rapora göre; Her iki tarafın beyanlarında belirttiği gibi yapılan drenaj işinin 1.563 metre olduğu, keşif tarihinde drenaj işi tamamlanmış olduğundan dava dosyasında bulunan fotoğraflardan faydalanılarak oluşan kanaate göre yapılan işin sırasıyla zeminin önce tesfiye edildiği ve yaklaşık 50 cm derinliğinde ve eninde çukur açılmış ve döşenmiş, geotekstille kapatıldığı, bohçalama için geotekstil açılmış flex borunun altı ve üstünün çakılla desteklenerek flex boru ve geotekstille kapatıldığı, işlem sonunda drenajın üzerinde kalan boşlukların hafriyatla kapatıldığı, dosya kapsamından işin 16/02/2013’te başladığı, 07/03/2013’te bittiği, bu tarihlerde bu nitelikteki drenaj işinin serbest piyasa şartlarında rayiç değerinin metre olarak …,00TL + KDV olduğunun belirtildiği, 04/06/2014 tarihli ek rapora göre, fiyatın içinde zeminin önce tesviye edilmesi, yaşlaşık 50 cm derinliğinde ve eninde çukur açılması, bohçalama için geotekstil açılması ve flex borunun altı ve üstü çakılla desteklenerek flex boru döşenmesi, drenaj üzerinde boşlukların kapatılması olduğunun belirtildiği,
Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından talimatla bilirkişi …’dan alınan 26/04/2017 tarihli ek rapora göre; Dava konusu drenaj işinin yapıldığı 16/02/2013-07/03/2013 tarihleri arasında yapılan işin serbest piyasa şartlarında mt birim fiyatının …,00 TL+KDV olduğu, belirlenen rayiç bedelin %60’nın malzeme bedeli, %40’nın işçilik bedeli olduğu, işin yapıldığı 16/02/2013-07/03/2013 tarihlerine uygun faturalar incelendiğinde, davacı şirket adına düzenlenmiş 4.307,00 TL nakliye ve 9.462,34 TL malzeme faturası olmak üzere toplam 13.769,34 TL’lık belge bulunduğu, serbest piyasa şartlarına göre belirlenen birim fiyata göre, işin KDV dahil toplam tutarının 46.108,50 TL (1.563,00 mtx25,00 TL/mtx1,18) olduğu, dava dosyasında bulunan resmi gider belgeleri, dava konusu işin bedelinin %20,5’i kadar olduğu, bu bedelinde davacı şirket tarafından ödendiği, dava dosyasında , işin yapılması için gerekli diğer malzemeler, makineli ve makinesiz işçilik bedelleriyle ilgili resmi harcama belgeleri bulunmadığı, dava dosyasında bulunan belgeler ve tanık beyanları ile işin tamamlanması için hangi tarafın işin yapım giderlerinin ne kadarını karşıladığının belirlenmesinin mümkün olmadığının belirtildiği,
S.M.M.M. …’ın 15/04/2019 tarihli raporuna göre; Davaya ve icra takibine konu faturaların davalı taraf defterlerinde kayıtlı olmadığı, herhangi bir ödeme kaydına rastlanmadığı, davalı tarafın yevmiye defter kayıtlarında, taraflar arasında ticari ilişkinin var olduğuna dair herhangi bir kayda rastlanmadığı, davacı ile davalı arasında herhangi bir borç-alacak ilişkisinin de mevcut olmadığı, davacı tarafın işletme defterine tabi olması ve işletme defterinin nevi itiari ile alacak borç kalanlarına, ödeme ve borç hususlarına yer vermeyen defterler olması sebebi ile davacı defterlerinde borç ve alacak hususunun tespit edilemediği yönünde SMMM, … tarafından bilirkişi raporu düzenlendiği, davalı tarafın defterlerinde ise, davaya konu faturaların ve ödemelerin kayıtlı olmadığının tespit edildiğini, her ne kadar davalı taraf defterlerinde taraflar arasında mevcut bir ticari ilişkiye ait kayıt yok ise de, davalının beyanlarından, taraflar arasında bir ticari ilişkinin varlığının kabul edildiği, faturada yer alan işlerin yapıldığının ispat külfetinin davacı, iş bedelinin ödendiğinin ispat külfetinin ise davalıda olduğunun belirtildiği,
Davalı tarafından dosyaya sunulan çek fotokopisinden, İNG BANK A.Ş.’ye ait keşide yeri Mersin, keşide tarihi 30/04/2013, çek bedeli 8.000,00 TL, keşideci … Çiçekçilik Ltd. Şti., lehtarı …, olan çek aslının … Drenaj adına … tarafından teslim alındığının belirtildiği ve imzalandığı,
Türkiye İş Bankası Toros Şubesi’nin 16/12/2019 tarihli yazı cevabından, 30/04/2013 tarih ve … nolu 8.000,00 TL bedelli çekin 30/04/2013 tarihinde takasa girişinin yapıldığı ve ödendiği, çeki takasa verenin … Tarım Ürünleri Ltd. Şti. olduğu anlaşılmıştır.
Dava, hukuki niteliği itibariyle sözlü eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali davasıdır.
Davacı yüklenici, davalı iş sahibiyle imzaladığı tarihsiz sözleşme ile davalının villa inşaatında cephe sıva, mantolama ve boya işlerinin yapımını üstlenmiştir. Bu sözleşmede yapılacak işler ve birim fiyatları gösterildiğinden birim fiyatlı bir eser sözleşmesidir. (Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 19.01.2017 tarih ve 2016/4641 E.-2017/223 K. sayılı kararı)
Taraflar arasında akdî ilişkinin kurulduğu ihtilâfsız olup imalâtın bedeli ile ilgili olarak taraflar arasında uzlaşma bulunmamaktadır. Bu durumda 6098 sayılı TBK’nın 481. maddesine göre imalât bedelinin mevcut haliyle yapıldığı yıl piyasa rayiçlerine göre belirlenmesi gerekir. (Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 21.11.2017 tarih ve 2016/5651 E.-2017/4064 K. sayılı kararı)
Taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğu uyuşmazlık konusu değil ise de, iş bedeli konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Davacı taraf sözleşmenin 166.670,00 TL üzerinden aktedildiğini iddia etmişse de, bu iddiasını yazılı delillerle kanıtlayamamıştır. Bu durumda iş bedeli o tarihte yürürlükte olan mülga 818 sayılı BK’nın 366. maddesi uyarınca hesaplanmalıdır. BK’nın 366. maddesinde iş bedelinin mahalli serbest piyasa rayicine göre hesaplanacağı Dairemiz uygulamasıyla yerleşmiştir. (Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 24.05.2017 tarih ve 2016/1595 E.-2017/2216 K. sayılı kararı)
Taraflar arasında yazılı sözleşme yoktur. İş bedeli de çekişmelidir. Davacının sözlü anlaşma ile üstlendiği işi 2012 yılı içinde bitirip davalıya teslim ettiği düzenlenen fatura içeriklerinden anlaşılmaktadır. İşin bedeli somut olaya uygulanması gereken 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 366. maddesine göre yapıldığı yılın mahalli piyasa rayiçlerine göre belirlenmesi gerekirken, davalı defterlerine kaydedildiği anlaşılan fatura bedelinin iş bedeli olarak kabul edilmesi de yasal düzenleme ve Dairemiz uygulamalarına aykırı olmuştur. (Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 28.01.2016 tarih ve 2015/4897 E.-2016/520 K. sayılı kararı)
Eser sözleşmesinde yüklenici eseri tamamlayıp teslim ettiğini, iş sahibi ise bedeli ödediğini ispat ile yükümlüdür. (Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 23.03.2016 tarih ve 2015/5543 E.-2016/1833 K. sayılı kararı)
Somut olayda, davacı yüklenici, davalı işveren olup taraflar arasında Gaziantep ili, Şahinbey ilçesindeki … Konut Projesindeki drenaj işi nedeniyle sözlü eser sözleşmesi yapıldığı ve sözleşme kapsamında 01.04.2013 tarih ve … seri nolu 9.340,50 TL, 01.04.2013 tarih ve 799760 seri nolu 2.803,70 TL ve 01.04.2013 tarih ve … seri nolu 74.800,20 TL tutarlı faturaların davalıya gönderildiği, davalının 10.04.2013 tarihli cevabi ihtarname ile faturaları iade ederek fatura içeriğine süresi içinde itiraz ettiği, davacı-yüklenicinin önce Tarsus’ta icra takibi yaptığı, ancak davalı-işverenin itirazı üzerine icra dosyasının Mersin’e gönderildiği ve takibin Mersin icra dairelerinde yapıldığı ve 2013/… E. numarasını aldığı, ödeme emrine süresi içinde itiraz edilmesi üzerine 23.02.2016 tarihinde işbu itirazın iptali davasının açıldığı sabittir.
Taraflardan davacı gerçek kişi olmakla birlikte davalı ticari şirkettir.
6102 sayılı T.T.K.’nun 12. maddesine göre “Bir ticari işletmeyi, kısmen de olsa, kendi adına işleten kişiye tacir denir” Aynı Yasa’nın 15.maddesi hükmünce de; “iktisadi faaliyeti nakdi sermayesinden ziyade bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı ancak geçimini sağlamaya yetecek derecede az olan sanat ve ticaret sahipleri tacir değildir.” düzenlemesi yer almaktadır. 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanunu’nun 3’üncü maddesinde, Esnaf ve sanatkâr, ister gezici, ister sabit bir mekânda bulunsun, Esnaf ve Sanatkâr ile Tacir ve Sanayiciyi Belirleme Koordinasyon Kurulunca belirlenen esnaf ve sanatkâr meslek kollarına dahil olup, ekonomik faaliyetini sermayesi ile birlikte bedenî çalışmasına dayandıran ve kazancı tacir veya sanayici niteliğini kazandırmayacak miktarda olan, basit usulde vergilendirilenler ve işletme hesabı esasına göre deftere tabi olanlar ile vergiden muaf bulunan meslek ve sanat sahibi kimseler olarak ifade edilmiştir.
19.02.1986 tarih 19024 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 25.01.1986 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı ile T.T.K.’nun 1463.maddesine göre esnaf ve küçük sanatkar ile tacir ve sanayicinin ayrımına dair esaslar tespit edilmiştir. Buna göre; 1- Koordinasyon kurulunca tespit ve yayınlanacak esnaf ve küçük sanatkar kollarına dahil olup da gelir vergisinden muaf olanlar ile kazançları götürü usulde vergilendirilenler ve işletme hesabına göre, defter tutanlardan iktisadi faaliyetleri nakdi sermayesinden ziyade, bedeni çalışmalarına dayanan ve kazançları ancak geçimlerini sağlamaya yetecek derecede az olan ve Vergi Usul Kanunu’nun 177.maddesinin 1.fıkrasının 1 ve 3 nolu bentlerinde yer alan limitlerin yarısını, iki numaralı bendinde yazılı nakdi limitin tamamını aşmayanların esnaf ve küçük sanatkar, 2- Vergi Usul Kanunu’na istinaden birinci sınıf tacir sayılan ve bilanço esasına göre defter tutanlar ile işletme hesabına göre defter tutan ve birinci madde de belirtilenlerin dışında kalanların tacir ve sanayici sayılmaları kararlaştırılmıştır. Bu durumda mahkemece, yukarıda açıklanan hususlar göz önünde bulundurularak davalının tacir olup olmadığı hususu araştırılmalıdır. (Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin ….09.2019 tarih ve 2019/3674 E.-7113 K. sayılı kararı)
6102 sayılı TTK hükümlerine göre; Ticari işletme, esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletmedir (TTK 11/1). Ticari işletme ile esnaf işletmesi arasındaki sınır, Cumhurbaşkanı kararıyla belirlenir (TTK 11/2). Bir ticari işletmeyi, kısmen de olsa, kendi adına işleten gerçek kişiye tacir denir (TTK 12/1). İster gezici olsun ister bir dükkânda veya bir sokağın belirli yerlerinde sabit bulunsun, ekonomik faaliyeti sermayesinden fazla bedenî çalışmasına dayanan ve geliri 11 inci maddenin ikinci fıkrası uyarınca çıkarılacak kararnamede gösterilen sınırı aşmayan ve sanat veya ticaretle uğraşan kişi esnaftır (TTK 15/1). 5362 nolu Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanunu’nun 3. maddesinde Esnaf ve Sanatkâr: İster gezici ister sabit bir mekânda bulunsun, Esnaf ve Sanatkâr ile Tacir ve Sanayiciyi Belirleme Koordinasyon Kurulunca belirlenen esnaf ve sanatkâr meslek kollarına dahil olup, ekonomik faaliyetini sermayesi ile birlikte bedenî çalışmasına dayandıran ve kazancı tacir veya sanayici niteliğini kazandırmayacak miktarda olan, basit usulde vergilendirilenler ve işletme hesabı esasına göre deftere tabi olanlar ile vergiden muaf bulunan meslek ve sanat sahibi kimseler, olarak tanımlanmıştır. TTK 24 ve devamı maddelerde düzenlenen ticaret siciline ilişkin hükümler tacir sıfatını taşımanın tescile bağlı olmadığı üstelik bu sıfatı taşımanın sonucu ve gereği olduğunu ortaya koymaktadır. Bu nedenle esnaf boyutunu aşan ticari işletme işleten kimsenin ticaret siciline kaydını yaptırmamış olması, tacir olmadığını göstermediğinden esnaf sayılmasını gerektirmez. 21.07.2007 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 18.06.2007 tarihli 2007/12362 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile esnaf ve tacir ayrımına esas sınırlar belirlenmiş olup, bu kararda, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu 177. maddesinde belirtilen hadlerden, 1. ve 3. bendindeki konularda faaliyette bulunanlarda yarısını, 2. bendeki faaliyetlerde bulunanların bu tutarın tamamını aşanların tacir olacağı belirlenmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin, tarafların her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olmalı ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır. 6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5.maddesi uyarınca ticari davalar asliye ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır.
Yukarıda belirtilen açıklamalar doğrultusunda ilk derece Mahkemesince, davacının, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 177.maddesi kapsamında esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlayıcı faaliyette bulunup bulunmadığı araştırılarak davacının esnaf faaliyetini aşar düzeyde faaliyette bulunduğunun tespit edilmesi halinde tacir vasfında kabul edilerek davaya Ticaret Mahkemesi sıfatıyla devam edilmesi, davacının faaliyetinin esnaf faaliyeti sınırları içerisinde kalması halinde ise davaya bakma görevi Asliye Hukuk Mahkemesinde olduğundan, görevsizlik nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davacının tacir vasfında olup olmadığı araştırılmadan davaya bakılmış olması yerinde değildir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu 355. maddesine göre, istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılabileceği, ancak kamu düzenine aykırılık görülmesi halinde bu hususun resen nazara alınabileceği düzenlenmiş olup, mahkemenin görevi kamu düzenindendir.
Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında mahkemece resen göz önünde bulundurulması gerekir.
Sonuç itibariyle: Taraf vekillerinin istinaf sebepleri incelenmeksizin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355 ve 353/1-a.3 ve maddeleri uyarınca kamu düzeni nedeniyle, ilk derece mahkemesinin kararının KALDIRILARAK, yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Taraf vekillerinin istinaf sebeplerinin bu aşamada değerlendirilmeye alınmaksızın, 6100 sayılı HMK’nın 355 ve 353/1-a.3 ve maddeleri uyarınca kamu düzeni nedeniyle, Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/01/2020 tarih ve 2016/… Esas-2020/… Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren yerel mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-Davacıdan alınan 285,00 TL istinaf karar harcının talep halinde ilk derece mahkemesince davacıya İADESİNE,
4-Davalıdan alınan 283,62 TL istinaf karar harcının talep halinde ilk derece mahkemesince davalıya İADESİNE,
5-İstinaf başvuru sırasında davacı tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcı 148,60 TL’nin Hazineye GELİR KAYDINA,
6-İstinaf başvuru sırasında davalı tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcı 148,60 TL’nin Hazineye GELİR KAYDINA,
7-Yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına,
8-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından, taraflar lehine istinaf vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
9-Kararın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 359/4.maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından TARAFLARA TEBLİĞİNE,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 01/11/2022


Başkan

*e-imzalıdır*

Üye

*e-imzalıdır*

Üye

*e-imzalıdır*

Katip

*e-imzalıdır*

Bu belge 5070 sayılı elektronik imza kanununa göre elektronik olarak imzalanmıştır.