Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2020/1495 E. 2023/1299 K. 05.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/1495
KARAR NO : 2023/1299
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/10/2020
NUMARASI : … Esas – … Karar

DAVACI :…
-…
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … (Tetik Yapı İnşaat) -…
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan Bakiye Alacak
İSTİNAF TALEP TARİHİ : 30/11/2020
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 05/12/2023
KARARIN YAZIM TARİHİ : 05/12/2023
Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/10/2020 tarih ve … Esas-… Karar sayılı kararı ile kurulan hüküm nedeniyle davacı vekilinin istinaf başvurusu ile ilgili yapılan incelemede:
DAVACI VEKİLİ DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: Müvekkili ile davalı taraf arasında 25.04.2017 tarihli taşeron sözleşmesine göre, Mersin İli … ilçesi, … Mahallesi, … İnşaat … ada … parsel A blok; … . İnşaat … ada … parsel; …. İnşaat …. ada … parsel; … İnşaat … ada …. parsel; … İnşaat … ada … parsel; … İnşaat … ada … parsel, Cadde üzeri … ada … parselde bulunan toplam 104 adet daire ve 8 adet dükkan inşaatının sıva altı ve sıva üstü su tesisatını yapma konusunda anlaşma sağladıklarını, bu işlerin bir kısmının müvekkili tarafından yapıldığını ve hakediş tabloları düzenlediğini, kalan işler hususunda ise davalı tarafın talebi ile işlerin yapılmadığını, davalı tarafın talimatları doğrultusunda 25.04.2017 tarihli sözleşmenin haricinde bazı işlerin yaptırıldığını, yapılan işlerin tutanak ile kayıt altına alındığını ve tutanağın şantiye şefi … … tarafından imzalandığını, müvekkilinin, Mersin 2. Noterliği’nin 27.12.2018 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarı keşide ederek yapılan işlere karşılık talepte bulunulduğunu, cevabi ihtarnamede müvekkilinin alacağının bulunmadığının iddia edildiğini, müvekkilinin yapmış olduğu imalatlardan dolayı davalıdan alacaklı olduğunu belirterek yapılan imalatların eksik kalması ve davalı tarafından sözleşmenin tamamlanmaması istendiği için ve sözleşme dışı işlerin müvekkiline yaptırılmış olmasından dolayı müvekkilinin alacağının tam olarak belli olmadığını, HMK 107. maddesi gereğince alacağının miktarının yargılama neticesinde belirleyeceğinden, şimdilik 10.000,00 TL alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALI VEKİLİ CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: Eldeki davanın haksız çıkar sağlamaya yönelik kötüniyetli bir yaklaşım ile ikame edildiğini, davaya konu 25.04.2017 tarihli taşeron sözleşmesi akdedilip işe başlandıktan sonraki süreçte, davacının gerek kendisinin gerekse yanında çalışmaya başlayan işçi ve ustaların düzenli olarak çalışmamaları , davacının piyasaya olan borçlarından dolayı işini aksatması ve üstlendikleri işin altından kalkamayacaklarını beyan etmeleri üzerine her iki tarafın da zarar görmemesi için taraflar arasında 8 maddelik ek bir sözleşme yapıldığını, müvekkilinin ana sözleşmede öngörülen işin bitiminin davacı tarafa verilecek daire bedelinden düşülmek üzere blok başı 2.000,00 TL ödeme yapmayı dahi kabul ettiğini, yine taraflar arasındaki sözleşme daire karşılığı yapıldığı halde, davacının işlerini aksatmaması amacıyla borçlu olduğunu bildirdiği … … isimli şahsa 12.01.2018 tarihinde 2.450,00 TL’nin nakit olarak ödendiğini, devam eden süreçte işin bitirilemediğini, bu kez de davacının, devir ve tescili sağlanacak 140.000,00 TL bedelli daire yerine o güne kadar yapılan işin bedelinin kendisine ödenmesini talep ettiğini, bunun üzerine müvekkili tarafından bu talebin de kabul edildiğini ve taraflar arasında hesap yapılarak hak edişin 100.600,00 TL olduğu hususunda mutabakata varıldığını, mutabakat sonrası 07.02.2018 tarihinde 38.070,00 TL’nin makbuz karşılığında davacıya ödendiğini ve kalan 62.530,00 TL’nin ödeneceği tarihlerin karşılıklı anlaşılarak belirlendiğini ve ödemenin davacı tarafa eksiksiz olarak yapıldığını belirterek haksız açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: “… davalı tarafça kabul edilen ekstra işlerin bedelinin mahkememizce alınan bilirkişi raporuna göre 3.450,00 TL olup davalı tarafından davacıya 07.02.2018 tarihli tediye makbuzu ile 4.000,00 TL nakit ödeme yapıldığı, tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde davacının şantiye şefinin imzasının bulunmadığı 21.12.2017 tarihli ekstra işler tutanaklarına itibar edilemeyeceği, 25.10.2017 tarihli tutanağa ise davacı tarafça sonradan eklemeler yapıldığı bu eklemeler olmaksızın ve esas sözleşme kapsamında yapılması gereken işler düşüldüğünde yapılan ekstra işlerden kaynaklı davacının talep edebileceği 3.450,00 TL alacağın davacı tarafça davalıya ödendiği ve davacının davalıdan talep edebileceği bir alacağı kalmadığı” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili 30/11/2020 tarihli istinaf dilekçesinde: Davalı tarafın söz konusu işleri üçüncü şahıslara yaptırıldığı konusunda her hangi bir beyanının ve bu işlere ait fatura, belge ibrazının olmaması, 25.10.2017 tarihli “ekstra yapılan işler ” başlıklı tutanakta gerek davacının, gerekse keşifte dinlenen şantiye şefi … …’nin imzalarının bulunduğu, ancak işbu tutanak içeriğindeki 13, 16, 17 ve 18 nolu inşaatlardaki ekstra işlerin davalı tarafça kabul edilmediği ve sözleşme tarihinde şantiye şefi … …’nin beyanına göre bahsi geçen işlerin esas sözleşme kapsamında yapılması gereken işler olduğu, ekstra işler olmadığı, bu tutanaktaki işlere ait bedelin ödenmemesi gerektiği beyanının hükme esas alındığı, yazılı belgeye karşı tanık beyanının üstün tutulamayacağı gözetildiğinde 13,16,17,18 nolu maddelerinde yazan işlerin hesaba dahil edilmesi gerekirken hesap dışı tutulduğu, 12.02.2018 tarihli ve 2450 TL bedelli , 08.03.2018 tarihli ve 520 TL bedelli, 12.01.2018 ve 1450 TL bedelli, 04.01.2018 tarihli ve 1050 TL bedelli alacak-borç ilişkisinde müvekkilinin imzasını taşımayan ödeme makbuzlarının ödenmiş gibi kabul edilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı vekili 08/12/2020 tarihli istinafa cevap dilekçesinde: Davacı tarafça müvekkiline gönderilen Mersin 2. Noterliğinin 27 Aralık 2018 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesinde; davacının, davalı müvekkilinden alacağı miktarı net bir şekilde 43.849,40 TL olarak belirttiğini, alacağın belirsizliğinden söz edilemeyeceğini, davacı tarafın müvekkilin müteahhitliğini üstlendiği … Belediyesi … Mahallesi sınırları içerisinde mukim 137 daire ve 8 dükkânın sıva altı ve sıva üstü su tesisat ve işçiliğini, anahtar teslimine hazır olacak şekilde hazır edilmesi hususunda anlaştığını, davacının piyasaya olan borçlarından dolayı işini aksatması sebeplerinden dolayı keşif mahallinde dinlenen, bir kısmı da davacının kendi akrabaları olan ve inşaatın sıva, duvar vs. işlerini yapan taşeronlarla birlikte gelerek, tanıkların huzurunda müvekkiline, üstlenmiş olduğu işin altından kalkamayacağını beyan ettiği, davacı tarafın, sözleşmede hüküm altına alınan sürelere ve teslim şekillerine hiçbir şekilde riayet etmeyerek, davacının eksik ve ayıplı işlerinden dolayı müvekkilinin inşaatın bitim süresinin uzaması sebebiyle de hak kaybı yaşadığını, davacının sözleşme ile üzerine almış olduğu işi gereği gibi ifa etmeyerek, sözleşme değişikliği talebinde bulunduğunu, bu talebin müvekkili tarafından kabul edilerek sözleşme revize edilmesine rağmen sözleşmenin yeni halinin de davacı tarafından gereği gibi ifa edilmediğini, bunun üzerine müvekkilinin, 25.04.2017 tarihli sözleşmede yer alan, … … cadde üzeri … Ada, … Parselde kain 47 Adet (3+1) daire ile 5 adet dükkanın tüm su tesisatı işleri ile ilgili başka bir taşeron olan … … ile 25.10.2017 tarihli yeni bir sözleşme imzaladığını, bu sözleşme ile 26.11.2019 tarihli bilirkişi kök raporunda tamamı davacı … tarafından yapılmış kabul edilen 137 daire ve 8 dükkânın, 47 dairesi ile 5 dükkânının tüm tesisat işlerinin yeni taşeron tarafından yapılıp teslim edilmiş ve yapmış olduğu işin karşılığı olarak kendisine 51.700,00 TL ödendiğini, buna ilişkin sözleşme örneği, hesap dökümü ve ödeme makbuz örneklerinin, 16.12.2019 tarihli bilirkişi kök raporuna itirazlarını içerir dilekçe ekinde dosyaya sunulduğunu,
bu kayıtlarda yer alan cari hesap ekstreleri ve ödeme makbuzlarından da anlaşılacağı üzere; davacı …’e yapmış olduğu işlerin karşılığında(ek işler dahil) toplamda 103.570,17 TL ödeme yapıldığı, ekstra yapılan işler de dahil, anılan işlerin tamamının karşılığı olarak hesaplanan 152.450,00 TL’den diğer taşeron … …’ya yapılan 51.700,00 TL düşüldüğünde geriye davacı …’in alacağı olarak 100.750,00 TL kaldığı, bu nedenle ilk sözleşmenin konusunu oluşturan ve ilk taşeron olan davacı tarafından yapılmayan işlerin başka bir taşerona yaptırılarak, karşılığı olan 51.700,00 TL’nin de bu taşerona ödenmiş olmasından dolayı, bu işlerin davacı tarafından yapıldığına yönelik kabul ile yanlış hesaplama yapılan bilirkişi raporuna itirazları üzerine, mahkemece aldırılan 09.03.2020 tarihli bilirkişi ek raporuna göre davacının alacağının bulunmadığı bu sebeple davacı tarafından yapılan tüm asıl işlerin toplam bedelinin yaklaşık 100.750,00 TL olmasına rağmen kendisine yapılan ödemenin 103.570,17 TL olması, ek işlerin toplam bedelinin bilirkişi raporunda 3.450,00 TL olduğunun tespiti ve ek işlere karşılık 4.000,00 TL ödenmiş olması nedeniyle istinaf başvurusunun usul ve esastan red edilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : İstinaf incelemesine esas yerel mahkeme dosyasında bulunan belge ve kayıtlar.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKEÇE:
Dava; hukuki niteliği itibariyle eser sözleşmesinden kaynaklı bakiye alacak isteğidir.
Davacı ile davalı arasında, davacıya ait bir kısım inşaatlardaki sıva altı ve sıva üstü su tesisatı yapım işi nedeniyle 25/04/2017 tarihli “İşçilik Taşeron Sözleşmesi” düzenlenmiştir. Bu sözleşmeye göre; 104 adet 3+1 dairenin her biri için 1.100,00 TL, 33 adet 2+1 dairenin her biri için 1.000,00 TL, 8 adet dükkanın her biri için 200,00 TL iş bedeli belirlenmiştir. Ekstra işlerin yapılması halinde bunların da davacıya ayrıca ödeneceği sözleşmede belirtilmiştir.
İşin bir kısmının davacı tarafından yapıldığı ve davacı tarafından işin tamamının bitirilemediği hususunda taraflar arasında ihtilaf yoktur.
Davalı tarafından dosyaya sunulan, dava dışı … … ile davalı arasında yapılan 25/10/2017 tarihli “İşçilik Taşeron Sözleşmesi” ile; davacıyla yapılan sözleşmeye konu edilen yerlerden olan, … cadde üzeri … Ada … parselde kain 47 Adet (3+1) daire ile 5 adet showroomun sıva altı ve sıva üstü su tesisatının taşeron … … tarafından yapılmasının kararlaştırıldığı, 47 adet 3+1 dairenin her biri için 1.100,00 TL fiyat belirlendiği, showroomların bu fiyata dahil olduğu kararlaştırılmıştır.
Davacıyla davalı arasındaki sözleşme sonlandırılırken, yapılan işlerin tespiti yapılmamıştır. Davalı tarafça, davacının yaptığı işlere karşılık olarak yapılan ödemelere ilişkin makbuzlar, banka havale dekontları ile, tarafların imzasını taşımayan, bilgisayar çıktısı şeklinde ödeme çizelgesi örneği dosyaya sunulmuştur.
Davalı tarafça dosyaya sunulan 12/01/2018 tarih 1.450,00 TL bedelli, 04/01/2018 tarih 1.050,00 TL bedelli, 12/01/2018 tarih 2.450,00 TL bedelli ve 08/03/2018 tarih 520,00 TL bedelli ödeme makbuzlarının davacı tarafça kabul edilmediği ve makbuzlardaki imzaların davacıya ait olmadığı görülmüştür.
Dosya arasında mevcut 25/10/2017 tarihli, “Ekstra Yapılan işler” başlıklı el yazısıyla yazılmış ve davacı ile davalı çalışanı … … tarafından imzalanan belgede, ekstra yapılan işlerin liste halinde gösterildiği görülmüştür.
Mahkemece mahallinde keşif yapılmış, keşif mahallinde davalı tanıklarının bir kısmı dinlenmiştir.
Keşif sırasında dinlenen tanık … …; … firmasından 1 Kasım 2017 tarihinde ayrıldığını, bu firmada daha önce şantiye şefi olarak çalıştığını, … tutanağın üst kısmında yazan “şeflerimiz … ve …’nin bilgisinde, Şubat ayında toplam 14 yevmiye” ibaresinin tutanağa sonradan eklenmiş olduğunu, kendisi imzaladığında bu ibarelerin olmadığını, ayrıca bu tutanaktan sonra davalı tarafından, bildiği kadarıyla ekstra yapılan işlerin bedellerinin tamamen davacıya ödendiğini beyan ettiği görülmüştür.
Keşif sonucu İnşaat Mühendisi … … ve Fen Bilirkişisi … … tarafından düzenlenen 26/11/2019 tarihli raporda: 25/10/2017 tarihli belgede belirtilen ekstra işlerin bedelinin 3.450,00 TL olduğu, 137 daire ve 8 dükkan için ödenmesi gereken toplam bedelin 149.000,00 TL olup, toplam ödenmesi gereken bedelin 152.450,00 TL olduğu, davalı tarafından dosyaya sunulan 10 adet makbuz ve 3 adet banka dekontu ile toplam 77.958,95 TL ödeme yapıldığı, davacı taşerona ödenmesi gereken miktarın 74.491,05 TL olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Davalı vekilinin rapora karşı süresinde yapmış olduğu itiraz üzerine bilirkişilerden ek rapor alınmıştır.
Alınan 09/03/2020 tarihli bilirkişi ek raporunda: 25/10/2017 tarihli belgede belirtilen ekstra işlerin bedelinin 3.450,00 TL olduğu, yapılan bu ekstra işler için hakediş raporunda 08/02/2018 tarihinde nakit ödenen ekstra işler için 4.000,00 TL ödemenin yapıldığının belirtildiği, 07/02/2018 tarih ve … numaralı tediye makbuzunda … adına ekstra işler için kesilmiş olan 4.000,00 TL’lik ödeme makbuzunun görüldüğü bildirilmiştir.
Somut olayda; davacı, davalıyla aralarında yapılmış olan taşeron sözleşmesi kapsamında yapmış olduğu işler nedeniyle bakiye alacağı ve ekstra işler bedelinin tarafına ödenmesini talep etmiştir.
Davalı ise, davacı tarafından işin bitirilemediğini, yapılan işlerin ve ekstra işler bedelinin davacıya ödendiğini ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
Taraflar arasında düzenlenen sözleşmeye göre işin toplam bedeli 149.000,00 TL’dir. Davacı tarafından davalıya gönderilen Mersin 2. Noterliği’nin 27.12.2018 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname ile, sözleşme kapsamında ödenmemiş olan 43.849,40 TL’nin ödenmesi talep edilmiştir.
Davalı tarafından gönderilen, Mersin 13. Noterliği’nin 02/01/2019 tarih ve … yevmiye numaralı cevabi ihtarname ile, ektra işler bedelinin ve sözleşme kapsamında yapılan işler bedelinin ödendiği, başkaca hiçbir hak ve alacağın kalmadığının bildirildiği görülmüştür.
Davacı tarafça, davalı tarafın tanık dinlenmesine muvafakat edilmediği bildirilmiştir.
Davacı, dava dilekçesinde her ne kadar davanın belirsiz alacak davası olduğunu beyan etmişse de, davalıya göndermiş olduğu ihtarname ile alacak miktarını belirtmiştir. Dava, kısmî dava niteliğindedir. İhtarnamede belirtilen bedel ve sözleşme bedeli dikkate alındığında, HMK’nın 200. maddesi çerçevesinde, davalı ödeme iddiasının tanıkla ispatı mümkün değildir.
Davalı tarafça dosyaya sunulan ve bilirkişi raporunda ödemeler yönünden yapılan hesaplamaya dahil edilen 12/01/2018 tarih 1450,00 TL bedelli, 04/01/2018 tarih 1.050,00 TL bedelli, 12/01/2018 tarih 2.450,00 TL bedelli ve 08/03/2018 tarih 520,00 TL bedelli ödeme makbuzlarındaki imzalar davacıya ait değildir ve davacı tarafından bu makbuzlara karşı açıkça itirazda bulunulmuştur.
Davalı tarafça dosyaya sunulan bilgisayar çıktısı biçimindeki ödeme listesinde, davacıya ödenen toplam tutarın 103.570,17 TL olduğu gösterilmişse de, belge üzerinde tarafların imzasının bulunmadığı, bu yönüyle davalının ödeme iddiasını ispata yeterli bir belge olmadığı görülmüştür.
Davacı tarafından birer fotokopisi sunulan 21/12/2017 tarihli iki adet “ekstra yapılan işler” başlıklı belgede, yalnızca davacının imzasının bulunduğu, davalı ya da çalışanının imzasının bulunmadığı görülmüştür. Bu belgelerin davalıyı bağlayıcı özelliği yoktur. Hükme esas alınmamış olması yerindedir.
Bilirkişi raporunda, ekstra işler bedeli 3.450,00 TL olarak tespit edilmiştir. Dosyada bir örneği mevcut 07/02/2018 tarih ve … numaralı tediye makbuzuyla, … adına ekstra işler için kesilmiş olan 4.000,00 TL ekstra işler bedelinin ödendiği görülmüştür.
Davalı tarafça dosyaya sunulan 10 adet ödeme makbuzu ve 3 adet banka dekontu toplamı, bilirkişi raporunda ayrıntılı olarak belirtildiği üzere, (15.970,00+61.980,00)= 77.950,00 TL’dir.
Bu tutardan, 12/01/2018 tarih 1.450,00 TL bedelli, 04/01/2018 tarih 1.050,00 TL bedelli, 12/01/2018 tarih 2.450,00 TL bedelli ve 08/03/2018 tarih 520,00 TL bedelli ödeme makbuzlarındaki tutarlar düşüldüğünde ve bilirkişi raporunda yer verilmeyen, taraflar arasında düzenlenen ek sözleşmede “… ödenen 2.000” olarak yazılı bulunan ifadeye göre, 2.000,00 TL’lik ödeme eklendiğinde, (77.950,00-5.470,00+2.000,00)=74.480,00 TL, davacının davalıya yapmış olduğu sabit olan ödeme miktarıdır.
Davalı tarafça dosyaya sunulan, dava dışı … … ile davalı arasında yapılan 25/10/2017 tarihli “İşçilik Taşeron Sözleşmesi”ne göre 47 adet 3+1 daire işi … …’ya yaptırılmıştır. İşin tamamlanamadığı davacının da kabulündedir.
Davacıyla yapılan sözleşme bedelinden, 47 adet 3+1 dairenin bedeli (47×1.100,00= 51.700,00 TL) düşüldüğünde, davacının, ekstra yapılan işlerle birlikte alacağı (152.450,00-51.700,00)= 100.750,00 TL olacaktır. Davalı tarafça belgeyle ispatlanan ödeme miktarı 74.480,00 TL’dir. Bu durumda davacının, davalıdan (100.750,00-74.480,00)= 26.270,00 TL alacaklı olduğu sabittir.
Her ne kadar mahkeme kararında, “keşifte dinlenen ve hali hazırda davalının yanında çalışmayan sözleşme tarihindeki şantiye şefi … …’nin beyanına göre bahsi geçen işlerin esas sözleşme kapsamında yapılması gereken işler olup ekstra işler olmadığı, adı geçen şantiye şefinin tutanağa yazılan bu işleri sözleşme kapsamında yapılması gereken işler olduğu için imzaladığı, yine bahsi geçen tutanağın üst kısmındaki “şeflerimiz … ve …’nin bilgisinde Şubat ayında toplam … yevmiye” ibarelerinin de tutanağa sonradan eklendiği, bu yazıların tutanak imzalandığında tutanakta olmadığının beyan edildiği, adı geçen tanığın halihazırda davalının yanında çalışmadığı ve beyanına itibar edilebileceği, yine keşifte dinlenen diğer tanıkların beyanına göre de davacının sözleşme konusu işi yarım bıraktığı, bununla birlikte davalı ile helalleşerek ayrıldığı ve bir alacağının kalmadığının beyan edildiği” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de, gerekçede, tutanağa sonradan eklendiği belirtilen ifadelerin ne şekilde eklendiği hususunun sabit olmadığı, yalnızca tutanakta imzası bulunan tanığın beyanının ispat için yeterli olmadığı, ayrıca, tarafların ve dinlenen tanıkların beyanlarına göre işin tamamlanmadığı sabit ise de, taraflar arasındaki borç alacak ilişkisinin ne şekilde sonuçlandırıldığı ve davalı işverenin yapılan işlerin bedelini ödeyip ödemediğinin ispatı açısından tanık beyanlarının yeterli olmadığı, kaldı ki işin bedeli itibariyle tanıkla ispatın da mümkün olmadığının gözetilmemiş olması yerinde değildir.
İlk derece mahkemesince taleple bağlı kalınarak davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken ret kararı verilmiş olması yerinde değildir.
Sonuç olarak: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yerel mahkemenin kararının HMK’nın 353/1-b.2 maddesi gereğince kaldırılarak, yeniden yargılama yapılmasına gerek bulunmadığından düzeltilmek suretiyle yeniden hüküm kurulmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi gereğince Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/10/2020 tarih ve … Esas-… Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA ve YENİDEN YARGILAMA YAPILMASINA GEREK BULUNMADIĞINDAN DÜZELTİLMEK SURETİYLE YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA,
2-Davanın KABULÜ ile 10.000,00 TL’nin dava tarihinde itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 683,10 TL nispi karar harcından peşin alınan 170,78- TL harcın mahsubu ile bakiye 512,32- TL’nin davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yatırılan 170,78 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı ve yapılan yargılama gideri 922,20 TL toplamı 966,60 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/2. maddesi uyarınca hesaplanan 10.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa İADESİNE,
İstinaf incelemesi yönünden;
1-İstinaf yoluna başvuran davacıdan alınan 54,40-TL maktu karar harcının, istek halinde, yerel mahkeme tarafından DAVACIYA İADESİNE,
2-İstinaf talep eden davacıdan alınan 148,60-TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yatırılan 148,60-TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve 48,50-TL istinaf posta masrafı toplamı 197,10- TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti TAKDİRİNE YER OLMADIĞINA,
5-İstinaf aşamasında kullanılmayan gider avansının ilk derece mahkemesince istinaf talebinde bulunan tarafa İADESİNE,

6-Kararın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 359/4. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından TARAFLARA TEBLİĞİNE,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-a bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 05/12/2023


Başkan

*e-imzalıdır.*

Üye

*e-imzalıdır.*

Üye

*e-imzalıdır.*

Katip

*e-imzalıdır.*

” Bu Belge 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununa Göre Elektronik Olarak İmzalanmıştır.”