Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2020/1458 E. 2023/1304 K. 06.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1458
KARAR NO : 2023/1304
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/09/2020
NUMARASI : … Esas – … Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …-

DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …-

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF TALEP TARİHİ : Davacı, 13/10/2020 – Davalı, 27/10/2020
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 06/12/2023
KARARIN YAZIM TARİHİ : 06/12/2023
Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/09/2020 tarih ve … E. -… K. sayılı kararı ile kurulan hüküm nedeniyle taraf vekillerinin istinaf başvurusu ile ilgili yapılan incelemede;
DAVACI VEKİLİ DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: Müvekkilinin inşaat sektöründe çalıştığını, müvekkili şirketin davalı şirket ile anlaşması üzerine davalının Yenişehir/Mersin adresindeki taşınmazının L köşe ve boru kaplamasını yaptığını, müvekkili şirketin yaptığı işin bedelinin 11.094,36 TL olduğunu, buna ilişkin 06/09/2017 tarihli … numaralı faturanın davalı tarafa tebliğ edildiği ve davalı tarafça ticari defterlerine işlendiğini, davalı şirketin müvekkili şirkete 4.094,36 TL bakiye borcunun bulunduğunu, tüm taleplerine rağmen ödenmeyen bakiye borç için Mersin 4. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalının haksız itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiğini, davalının itirazında haksız olduğunu, yapılan itirazın iptalini ve takibin devamını, alacağın %20’sinden aşağı olmayacak icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALI VEKİLİ CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE; Usule ilişkin itirazlardan: HMK114/1-c uyarınca dava şartı olarak tarafların tacir olması nedeniyle, Ticaret Mahkemesi’nin görevli olmakla beraber, müvekkilinin tüketici konumundaki tacir olması nedeniyle de işbu dava Tüketici Mahkemesinin görevine girdiğini, HMK 115/2 uyarınca davanın usulden reddedilmesi gerektiğini, müvekkilinin Yenişehir ilçesindeki okulun önüne asma tavan işlerini (tüketici olarak) davacı tarafa yaptırıldığını, müvekkilinin tek fatura aldığını ve tek iş yaptırdığını, davacı şirket yetkilisi … … tarafından tahsil edilen belge ile birlikte davacı şirket çalışanlarına iş esnasında yapılan ödemeler hususunda işçileri … …, … … … isimli çalışanlarına yapılan ödemelerin savunmalarını ispat ettiğini, davanın reddini, masraf, yargılama gideri, avukatlık ücreti ve kötüniyet tazminatının karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI:
” Taraflar arasındaki uyuşmazlığın Mersin 4. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibine itiraza ilişkin olduğu anlaşılmakla. Tüm dosya kapsamı ve tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda dosya … bilirkişisi … … …’e tevdi edilmiş bilirkişi 04/03/2020 tarihli raporunda; davacı tarafın davaya 06/09/2017 gün ve … numaralı satış faturasına ilişkin olarak 2017 yılına ait ticari defter ve kayıtlarının tetkikinde …/09/2017 tarihli … numaralı yevmiye maddesinde anılan fatura bedeli nakden tahsil ettiğine dair defter kaydı tespit edildiğini, davacı tarafa ait 2017 yılına ait ticari defterlerin tetkikinde davacı tarafın davalı taraftan alacaklı olduğuna dair herhangi bir kayda rastlanmadığını, davacı tarafın ticari defterleri üzerinde herhangi bir alacak kaydı bulunmaması sebebi ile faiz hesaplamasının yapılmadığını tespit etmiş olup, Tüm dosya kapsamı, toplanan bilgi ve belgeler ile 04/03/2020 tarihli bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli bulunarak davacının davasını ispat edemediğine kanaat getirilip davanın reddine,” şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili 11/12/2019 tarihli istinaf dilekçesinde özetle;
1-Davalı tarafın müvekkili şirkete karşı bakiye borcu bulunduğunun mahkeme içi ikrar ile sabit olduğunu, davalı yanın 23.11.2018 tarihli dilekçesinin ilk paragrafında da müvekkilinin işlerini yaptığı ve karşılığında fatura almış olduklarını ikrar ettiğini, taleplerine rağmen herhangi bir ödeme yapılmadığını,
2-04/03/2020 tarihli bilirkişi raporu ve gerekçeli karara esas alınan 2017 yılına ait kayıt, müvekkilinin muhasebe çalışanının hatasına dayanmakta olup noter onaylı düzeltme işlemlerinin dikkate alınması gerektiğini, söz konusu hata fark edilerek 2018 yılına ait ticaret defterine davalı tarafın müvekkili şirkete karşı olan 4.094,36 TL miktarındaki bakiye borcunun kaydı düşüldüğünü, tahsile ilişkin hatalı kayıt dışında söz konusu bakiye borcunun alındığa dair hiçbir yazılı belge veya delil bulunmadığını,
3-Taraflardan biri ticari defterlere delil olarak dayanmışsa karşı tarafın ticari defterlerinin incelenmesinin de zorunlu olduğunu, ticari defterlerin delil olarak esas alınabilmesi için her iki tarafın ticari defterlerinin incelenmesi ve sonucuna göre değerlendirilmesinin şart olduğunu, karşı tarafın ticari defterleri üzerinde herhangi bir inceleme yapılmadığını,
4-Davalı tarafın sunmuş olduğu ödeme belgesinde tahrifatlar mevcut olup hükme esas alınmaması gerektiğini, davalı tarafın dosyaya sunmuş olduğu ödeme belgesindeki isim ve imza kısımları hariç hiçbir unsurun müvekkili tarafından doldurulmadığını, üzerinde oynamalar yapıldığını, söz konusu belgeye ilişkin olarak Mersin CBS … Sayılı soruşturma dosyasında ”özel belgede sahtecilik” suçundan şikayette bulunulduğunu belirterek,
Sonuç itibariyle; Yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olarak verildiğinden mahkemenin kararının kaldırılmasını ve talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili 27/10/2020 tarihli istinaf dilekçesinde özetle;
Davanın görevsiz Asliye Hukuk Mahkemesinde açıldığını, görevli Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilerek lehlerine karar verilmesine rağmen görevsiz mahkemede verilmesi gereken vekalet ücretinin görevli mahkeme tarafından verilmeyerek eksik hüküm kurulduğunu, davacının unvanındaki maddi hatanın da düzeltilmesini,
Sonuç itibariyle;Yerel mahkemece verilen karar eksik olduğundan kaldırılmasını ve talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER : İstinaf incelemesine esas;
Yerel mahkemenin dosyası içerisinde bulunan belge ve kayıtlar.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; İtirazın iptali davasıdır.
HMK’nun 341/2 maddesinde “Miktar veya değeri 3.000,00-TL’yi geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir…”
HMK’nun 341/4 maddesinde “Alacağın tamamının dava edilmiş olması durumunda kararda asıl talebin kabul edilmeyen bölümü 3.000,00-TL’yi geçmeyen taraf istinaf yoluna başvuramaz.” hükümleri düzenlenmiştir.
HMK’nun istinaf kanun yoluna başvuru yönünden kesinlik sınırını düzenleyen bu maddelerdeki miktarların her yıl yeniden değerleme oranında artırılması sonucunda yerel mahkemenin kararını verdiği 16/09/2020 tarihi itibariyle istinaf kanun yoluna ilişkin yerel mahkemenin kesinlik sınırı 5.390,00-TL olup, davanın davacı yönünden reddedilen kısmının 4.094,36 TL olduğu, istinaf eden davalı yönünden istinaf konusu yapılan vekalet ücretinin 3.400,00 TL olduğu, davacı vekilinin ve davalı vekilinin bu kısımlar yönünden istinaf talebinde bulunduğu, yerel mahkemece hüküm altına alınan miktarın davacı yönünden reddedilen kısmının ve davalı yönünden istinaf edilen kısmının kesinlik sınırı olan 5.390,00-TL’nin altında kaldığı görülmekle, yerel mahkemece verilen kararın, istinaf edilen kısımlar yönünden miktar itibariyle kesin nitelikte olması nedeniyle HMK’nun 341/2,4 maddesi gereğince davacının ve davalının istinaf kanun yoluna başvurma imkanı bulunmamaktadır.
Sonuç itibariyle; Taraf vekillerinin istinaf talebinin HMK’nun 341/2,4 ve 352-1-b maddeleri maddeleri uyarınca usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı ve davalı vekillerinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK 341/2,4 ve 352-1-b maddeleri gereğince USULDEN REDDİNE,
2-Davacıdan alınan 54,40-TL istinaf karar ve ilam harcının talep halinde ilk derece mahkemesince davacıya İADESİNE,
3-Davacıdan alınan 148,60-TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazine irad KAYDEDİLMESİNE,
4-Davalıdan alınan 54,40-TL istinaf karar ve ilam harcının talep halinde ilk derece mahkemesince davacıya İADESİNE,
5-Davalıdan alınan 148,60-TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazine irad KAYDEDİLMESİNE,
6-İstinaf masraflarının, başvuran taraflar üzerinde BIRAKILMASINA,
7-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
8-Kararın 6100 sayılı HMK’nın 353/4 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi tarafından TARAFLARA TEBLİĞİNE,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a bendi gereğince KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.06/12/2023


Başkan

*e-imzalıdır*

Üye

*e-imzalıdır*

Üye

*e-imzalıdır*

Katip

*e-imzalıdır*

” Bu Belge 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununa Göre Elektronik Olarak İmzalanmıştır. “